Ekşi'de okudum ''bir yetkili'' demiş ki: - Youtube bu işten dünya para kazanıyor oysa Türkiye'de bir görevli bulundurmaya zahmet etmiyor
İşte nasıl bir zihniyetle yönetildiğimizin resmi, bürokrasi kafalarda öylesine kökleşmiş ki bütün faaliyeti internet üzerinden olan bir site için bürokrasi talep ediliyor. Şimdi gözünüzün önüne getirin, bir apartman dairesi, kapısında ''Youtube Türkiye Bölge Müdürlüğü'' yazıyor.İçeride bir masa, bir sandalye, bir bilgisayar ve faks makinesi.Vardiyalı iki memur! Şikayet onlara olacak, her videonun altındaki şikayet butonundan değil! Devlet bu zihniyette, bazıları farklı mı? Deniz Gökçe'yi Euro 2004 için Portekiz'e gazeteci sıfatıyla göndermişler, izlenimlerini soruyorlar, diyor ki: - Burada hiçbir sıkıntımız yok, herşey düşünülmüş, otomatiğe bağlanmış ve elektronik olarak hallediliyor.Yalnız karşınızda hiçbir görevli bulamıyorsunuz, bunun sebebi de bu ülke 40 yıl diktatörlükle yönetildi.
Şimdi bu ifadenin neresinden tutsanız elinizde kalır.Şikayeti yokmuş ama bir görevli istiyor, ne alaka? Görevli olmamasını diktatörlükle bağdaştırıyor oysa benim bildiğim totaliter rejimler bürokrasi nedeniyle insanı canından bezdirir. Ve diktatörlük suçlamasını dünyanın en demokratik ülkelerinden birinden gelen Deniz Gökçe yapıyor! İnsanın bu ülkede akıl sağlığını koruması çok zor, resimdeki dergi kapağının gerçekleşeceği günler de yakındır.
Bir yerde okumuştum ama nerede hatırlamıyorum. Diyordu ki orada, eğer interneti biz bulmuş olsaydık her e-posta adresi için bir adet vukaatlı nüfus kayıt örneği, bir adet adli sicil kaydı, bir adet ikametgah, bilmem ne kadarlık posta pulu, bir de yetkililere hitaben yazılmış dilekçe isterlerdi.
Ne yazık ki durum böyle. Biz de deliye vurduk artık, gülüyoruz ağlanacak halimize...
Vatandaşın interneti devlet yardımıyla, sağlıklı kullanabilmesine imkan verecek süper bir fikirdir. Hız konusunda, devlet kırtasiyeciliğinden(D.M.O) dolayı biraz zayıflıkları olabilcekse de özellikle gençlerimizin internetten zehirlenmeden,istifade edebilmesine yarayacak bir yöntem olacaktır. Ulaştırma bakanlığına bağlanabilir.:):):):):):):)
bir ulkenin bakanı cıkıp, bu ulkede para kazanıyorlarsa vergisini versinler gibi bir laf edebiliyor. hangi ulkeydi tam hatırlayamadım :)
aceto, bu siteye reklam alıp para kazansa. ispanya ulastırma bakanı cıkıp acetomusun nesin bu ulkede para kazanıyosan vergide vereceksin dese, yada ramonun siteye erişimini engellese. olur mu olur. iyi ki ispanyada yasamıyoruz, ne yapardık ?
yakında bu işlerin mahkemeleri kurulacak.bu dedikleriniz şimdi size komik geliyor olabilir ama şirketinizin aylık yolladığı mail sayısı vs. gibi şeyler bu mahkemelere bildirilecek.spam yapanın vay haline.cezai yaptırımlarda birbirini izleyecek.Daha blogumda belediye başkanını eleştirirsem böyle oliyim "o"
6 yorum:
Ekşi'de okudum ''bir yetkili'' demiş ki:
- Youtube bu işten dünya para kazanıyor oysa Türkiye'de bir görevli bulundurmaya zahmet etmiyor
İşte nasıl bir zihniyetle yönetildiğimizin resmi, bürokrasi kafalarda öylesine kökleşmiş ki bütün faaliyeti internet üzerinden olan bir site için bürokrasi talep ediliyor.
Şimdi gözünüzün önüne getirin, bir apartman dairesi, kapısında ''Youtube Türkiye Bölge Müdürlüğü'' yazıyor.İçeride bir masa, bir sandalye, bir bilgisayar ve faks makinesi.Vardiyalı iki memur! Şikayet onlara olacak, her videonun altındaki şikayet butonundan değil!
Devlet bu zihniyette, bazıları farklı mı?
Deniz Gökçe'yi Euro 2004 için Portekiz'e gazeteci sıfatıyla göndermişler, izlenimlerini soruyorlar, diyor ki:
- Burada hiçbir sıkıntımız yok, herşey düşünülmüş, otomatiğe bağlanmış ve elektronik olarak hallediliyor.Yalnız karşınızda hiçbir görevli bulamıyorsunuz, bunun sebebi de bu ülke 40 yıl diktatörlükle yönetildi.
Şimdi bu ifadenin neresinden tutsanız elinizde kalır.Şikayeti yokmuş ama bir görevli istiyor, ne alaka? Görevli olmamasını diktatörlükle bağdaştırıyor oysa benim bildiğim totaliter rejimler bürokrasi nedeniyle insanı canından bezdirir.
Ve diktatörlük suçlamasını dünyanın en demokratik ülkelerinden birinden gelen Deniz Gökçe yapıyor!
İnsanın bu ülkede akıl sağlığını koruması çok zor, resimdeki dergi kapağının gerçekleşeceği günler de yakındır.
Bir yerde okumuştum ama nerede hatırlamıyorum. Diyordu ki orada, eğer interneti biz bulmuş olsaydık her e-posta adresi için bir adet vukaatlı nüfus kayıt örneği, bir adet adli sicil kaydı, bir adet ikametgah, bilmem ne kadarlık posta pulu, bir de yetkililere hitaben yazılmış dilekçe isterlerdi.
Ne yazık ki durum böyle. Biz de deliye vurduk artık, gülüyoruz ağlanacak halimize...
Vatandaşın interneti devlet yardımıyla, sağlıklı kullanabilmesine imkan verecek süper bir fikirdir. Hız konusunda, devlet kırtasiyeciliğinden(D.M.O) dolayı biraz zayıflıkları olabilcekse de özellikle gençlerimizin internetten zehirlenmeden,istifade edebilmesine yarayacak bir yöntem olacaktır. Ulaştırma bakanlığına bağlanabilir.:):):):):):):)
bir ulkenin bakanı cıkıp, bu ulkede para kazanıyorlarsa vergisini versinler gibi bir laf edebiliyor. hangi ulkeydi tam hatırlayamadım :)
aceto, bu siteye reklam alıp para kazansa. ispanya ulastırma bakanı cıkıp acetomusun nesin bu ulkede para kazanıyosan vergide vereceksin dese, yada ramonun siteye erişimini engellese. olur mu olur. iyi ki ispanyada yasamıyoruz, ne yapardık ?
yakında bu işlerin mahkemeleri kurulacak.bu dedikleriniz şimdi size komik geliyor olabilir ama şirketinizin aylık yolladığı mail sayısı vs. gibi şeyler bu mahkemelere bildirilecek.spam yapanın vay haline.cezai yaptırımlarda birbirini izleyecek.Daha blogumda belediye başkanını eleştirirsem böyle oliyim "o"
uykusuz'un da kapagını gormenizi tavsiye ederim..
o da bir hayli !!!
Yorum Gönder