8 Mayıs 2010

Barcelona Şampiyo.

La Liga'da Real Madrid ve Barcelona için en zor iki deplasman elbette ki Valencia ve Sevilla. Barcelona ligin ilk yarısında Valencia deplasmanından golsüz dönmüştü. Real Madrid de Mallorca'yı hafta ortasında devirince Sevilla Şampiyonlar Ligi için motive oldu. İlk yarı itibariyle daha zor geçmesini bekliyordum açıkçası. Barça yine klasiğini oynadı. İbrahimovic'in böylesine önemli bir final maçında yedek oturması valizi hazırlaması için yeterli sebep. İyi giden adamın önünü kesmiyor Guardiola. Üstelik bu en tutmadığı adamlarından biri Bojan bile olsa. 30 dakikada 2 olunca doğal olarak iş bitti dedim. Bir o kanal bir bu kanal derken Yeste'nin golüyle Real Madrid artık bu iş bitti deyip havlu attı bile dedim. Bu oyun bitmeden çok şey demeyeceksin işte. Barça 3 yaptıktan sonra Lost'a devam etmeyi bile düşündüm. Kanoute ve Luis Fabiano'nun golleriyle geceye renk geldi. Madrid'de de goller arka arkaya gelmeye başlayınca iş kaldı bir gole. Sevilla'nın takipçisi Mallorca da La Coruna deplasmanında 1-0 mağluptu o dakikalarda. Başka pozisyon varsa kaçırmışım olabilirim ama Pique'nin Kanoute'yi iki eliyle belinden ittiği hava topunda penaltı çalınabilirdi. 10 kişilik Sevilla iyi çarpıştı ama olmadı. 96 puan inanılmaz bir performans. Real Madrid bu ligde şampiyon olabilmek için 95 puan yetmiyorsa artık gelecek sezon kimi alırlar bilemem. Bu işin tek yolu var. Transferi rakibinden yapıp, onu kendi silahıyla vurmak ama bu da pratikte pek mümkün değil. Fransa'da Lille şampiyon Marsilya'yı geriden gelip 3-2 devirdi. Ligin son haftasında Şampiyonlar Ligi'ne gidecek 2 ve 3. takım için büyük kapışma var. O.Lyon'un bir maçı eksik. Auxerre berabere kaldı ve Şampiyonlar Ligi'ni kendi eliyle O.Lyon'a teslim edecek gibi...

Guti Galatasaray'a?

Yazın geldiğini nasıl anlarsın? Karpuz kabuğu denize düşünce mi? Transfer bombaları, spekülasyonları da fena değildir. Evet, yaz geliyor. Guti bu akşam Santiago Bernabeu'ya veda ediyor. A. Bilbao maçı Real Madrid formasıyla son maçı olacak. Ayrılacağı çok önce açıklamıştı. Marca bugün 1. sayfasını ayırmış. Rijkaard'ın kendisini istediğini ve Galatasaray'ın 2 yıllık sözleşme teklif ettiğini iddia etmişler. Detaylarını araştırmak lazım. Mantıklı haber, mantıklı transfer diyeyim şimdilik...
****
Haberi Marca detayları gazetede diye vermiş internet sitesinden. Gazetede bir sayfa ayırmışlar. Ulises Sanchez-Flor imzalı haberi okudum. Yukardaki satırlardan farklı bir detay yok. Rakam kesinlikle yok. Lakin fahiş bir hata var. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde yazmış İspanyollar. Arşivden bir haber. 28 Aralık 2009 tarihli: Guti Beşiktaş'a

7 Mayıs 2010

Anne Babadan Önce Beşiktaş

Annesinin babasının adını unutturan hastalık ona Beşiktaş'ı ve İbrahim Toraman'ı unutturmamıştı. Mehmet Uzun'un Ümraniye'de Toroman ile bir araya geldiği görüntüler her insanı ağlatırdı, beni de ağlatmıştı. Ne mutluydu İbrahim ile paslaşırken... Hep bir mucize beklersin. Gelmez işte bazen... Bu küçük adam veda etmiş bizlere... Allah toprağını bol etsin...

Hafta Sonu Futbol

7 Mayıs Cuma
20:00 Beşiktaş-Manisaspor / Lig TV
8 Mayıs Cumartesi
16:30 Bundesliga Son Hafta
16:30 H.Berlin-B.Münih / TRT Haber
20:00 Adanaspor-Karabükspor / Futbol Smart
20:00 Bucaspor-K.Erciyesspor / D Spor
20:00 Galatasaray-Antalyaspor / Lig TV
22:00 Auxerre-Lens & Lille-Marsilya / Kanal A
22:00 Real Madrid-A.Bilbao / NTV Spor
22:00 Sevilla-Barcelona / NTV
9 Mayıs Pazar
00:30 Botafogo-Santos / Spormax
15:00 Kocaelispor-Çaykur Rizespor / D Spor
16:00 Roma-Cagliari & İnter-Chievo / NTV Spor
18:00 Manchester United-Stoke & Chelsea-Wigan / Spormax
20:00 Ankaragücü-Fenerbahçe / Lig TV
10 Mayıs Pazartesi
13:00 CSKA Moskova-Terek / Spormax
20:00 Trabzonspor-Denizlispor / Lig TV

Pique İbrahimovic Barcelona

6 Mayıs 2010

Roma vs. Lazio

Lazio-Inter maçında Inter'in gollerinden sonra Lazio tribünlerinde açılan pankart aşağıda. Yukardaki de dün geceden. Roma-Inter kupa finalinde Roma tribünlerinin ezeli rakiplerine cevapları: "Sen Nooo derken; Anan evet....

Perde İnerken

"Ne akşamdı" diyebilmek için akşamı beklemeye gerek yoktu. 4 ülkede kıyamet gibi 4 maç vardı. Lazio-Inter maçı sonrası (Totti'nin kaşıdığı) İtalya Kupası finallerine abone olan Inter ve Roma'nın kapışmasında tekmelerin havada uçuşağını tahmin etmek zor değildi ama Totti iflas bayrağını çektiği gecede calcio'nun(futbolun) diğer anlamının çok affedersiniz bokunu çıkardı. Bu oyunda sertlik var, 90 dakika içinde tekme yediğin rakibinden rövanşı almak da var. Hatta yıllar sonra Keane gibi (İrlanda Usulü İntikam) hesabı kesmek de var. Ama... Pepe'nin geçen sezonki tekmesinden daha fena ne olabilirdi derken Totti, Balotelli'ye hesabı kesti. Interlinin normal bir adam olmadığını biliyoruz. Hem skor hem de muhtemelen söyledikleri (Totti, San Siro'da yaptıkları ve maçta söyledikleri yüzünden diyor maç sonrasında) Totti'yi çıldırtmıştır. Ama... Saha ortasında rakibin direk ayağına kırmak için arkadan kovalayıp yakaladığında da Allah ne verdiyse gömmek... Sözün bittiği yer. Totti'nin iflası oldu. Mütevazi kadroyla buraya kadar. Milito'nun muhteşem golüne -Zanetti büyük kaptan- kendi stadlarında cevap veremediler ama en kötüsü yine futbolseverin nefretini kazandılar. Oysa ki bu takım sadece Vucinic için bile sevilir. Totti bu tekmeden sonra Dünya Kupası'na gidemez. Muhtemelen de 7-10 maç arası ceza alır. Guardiola 6'da 6 yaptığında tekrarı zor denilen yolda şimdi Mourinho yürüyor. Fedaisi Materazzi ile geldiği Roma Olimpiyat Stadı'ndan sezonun ilk kupasını çıkardı ama Sneijder'i kaybetti. Bugün ustası Van Gaal'dan yediği ayara kupanın gazıyla mutlaka cevap verecektir.Tottenham, beraberliğin yettiği maçta Manchester City'i devirip Şampiyonlar Ligi biletini aldı. Bu maç hakkıyla izleyemedim. Roberto Mancini derbide şanssızdı ama böylesine bir final maçında bu hücum hattı yine sıfır çekiyorsa İtalyanın başı belada demektir. Transfer döneminde Arap sermayesinin patlatacağı bombaları da direkt etkileyecek. Yıldızlar yine Şampiyonlar Ligi'nde olmayan Manchester City'e gelmemek için direnecekler. Benim ilk transfer tahminim Buffon...İspanya'da Barça kaçıyor Real Madrid kovalıyor. Pardon Cristiano Ronaldo kovalıyor. Sevmeyeni çok ama adam süperstar sıfatının hakkını sonuna kadar verdi bu sezon. İlk sezonunda 30 golün üzerine çıktı ve son haftalarda tek başına maç kazanıyor. Bu gece de 0-1'den maçı 3-1 getiren golleri attı ve Mallorca'yı tek başına yıktı. Sevilla da deplasmanda kazanınca Real Madrid'in hesapları tuttu. Artık hafta sonunda Barcelona'yı Şampiyonlar Ligi'ne gidebilmek için yenmek zorunda olan bir Sevilla bekliyor olacak. Alttaki Marsilya şampiyon postu iki fotoyla kalacak gibi değil ama şimdi uyku vakti... Perde yavaş yavaş iniyor. Hüzün de var. Yaklaşan Dünya Kupası'nın sevinci de... Gecenin en garip skoru ise İskoçya'dan: Motherwell:6 Hibernian:6...

5 Mayıs 2010

Marsilya 18 Yıl Sonra Şampiyon

....

41 Messi 2010

Barcelona tarihinin en çok gol atan 10 futbolcu listesine de girmeyi başardı Messi. Hem de jet hızıyla. Bu sezon tüm resmi maçlarda attığı gol sayısı 44! Ligde attığı gol sayısı 31! Avrupa Gol Krallığı'nda da önde gidiyor. Tek rakibi Udiness'de 26 gol atan Di Natale. Listeye bakınca Messi dahil 4 futbolcuyu izleme şansım olmuş. O kadar genciz yani! Kubala'ya yetişemedik (!) Messi'nin kalan haftalarda kırabileceği iki rekor daha var. Ronaldo 1997'de tek sezon formasını giydiği Barcelona'da lig maçlarında 34 gol atmıştı. Toplamda ise 47 golü vardı. Kalan hafta sayısı iki. Messi'nin iki rekoru da kırması için gereken gol sayısı 4. Yapar mı? Yapar...
Barça'da Top 10 Golcü
1. Cesar 235
2. Kubala 196
3. Samitier 178
4. Escola 164
5. Alcantara 137
6. Arocha 134
7. Rivaldo 130
Eto'o 130
8. Messi 124
9. Martín 123
Kluivert 123
10. Rexach 122

La Liga'daki Uçurum #2

Barcelona, Tenerife'ye 4 attı. Başka ne olacaktı ki? Ligin bitimine iki hafta kala 93 puan yaptılar. Bu La Liga'nın yeni rekoru. Guardiola'ya geçen sezon 87 puan yetmişti şampiyon olabilmek için. Bu sezon ilk rekoru kıran Real Madrid oldu. 35 haftada 29 galibiyet aldılar ama El Clasico'da bıraktıkları 6 puan onları hala ikinci sırada tutuyor. La Liga tarihinde sezonun 22 haftayla oynandığı yıllarda bile bu puana ulaşabilen takım yoktu. Bu sezon önüne geleni ezen bu iki büyük son sıradaki takımın puanının 3 katından fazlasını topladılar. Barça kalan maçlarını da kazandığı takdirde 99 puan yapacak. Çok değil 10 yıl önce, 1999-2000 sezonunda Deportivo La Coruna'nın 69 puanla şampiyon olduğunu hatırlatıyor Marca. Bugün Barça'nın topladığının 24 azı! Bu bile ligdeki uçurumu göstermeye yeter.

4 Mayıs 2010

Mourinho'nun Puyol'a Attığı Tokat

Türkiye'de internet gazeteciliği ne yazık ki yerlerde sürünüyor. Muhabir zaten yok, editör için aranan tek özellik "Kopyala yapıştır". Bunu yapabilen gazeteciyim diyor çevresine. Barcelona-Inter maçının ardından Hürriyet'in internet sitesi bir video yayınlamış. Başlığı: Kaptana Tokat Attı. Altında yazan bölümü ben de aynen aktarıyorum:
"Barcelona ile Inter arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçı bitti. Ancak maçtan çok İtalyan ekibinin teknik direktörü Jose Mourinho'nun hareketleri konuşuluyor. Karşılaşma öncesi Mourinho, Katalan ekibinin kaptanı Puyol'un ensesine tokat atıyor. Tokatı yiyen tecrübeli kaptan şaşkınlık içerisinde ne olduğunu anlamaya çalışırken, takım arkadaşları ise gülmekten kırılıyor."
Bu videoyu alıp koskoca Hürriyet'in sitesine koyan bir kez olsun seyretmemiş mi yahu? Bu video 2006 yılından. Hadi bunu bilmiyorsun. Puyol'un yanındaki adamlara bak. Eto'o var orada. Ne işi var Eto'o nun Barça formasıyla? Marquez var 11'de. Gio var. Yedirebilirsen yedir okuyucuya. Mourinho, Puyol'a tokat atmış.... Hadi be oradan...

Leo Franco'nun Ardından

Kızağa çekilmişti, tekrar denize indirmeleri zordu. Bugün itibariyle de jilet oldu. Arjantin bandıralı Leo Franco ile Galatasaray'ın yolları ayrıldı. Haftalık izninden ayrıldığı İstanbul'a artık eşyalarını toplamak için dönecek. Blog arşivini kontrol ettim. 3 Şubat tarihli Leo Franco'nun kredisi başlıklı yazı özetle Galatasaray taraftarının gözünde kredisinin bittiğinden bahsediyor. İlginçtir, Avrupa Ligi'nde Atletico Madrid, Galatasaray'a çıktığında yaptığı açıklamalarla tepki toplayan Leo Franco en iyi maçını da Vicente Calderon'da oynadı. Lucas Neill sezon başında alınmış olsaydı belki de çok daha parlak bir başlangıç yapacaktı. Kısmet işte. Sonuçta şampiyonluk yarışına havlu atmış bir takımda fatura elbette ki birilerine kesilecek. Galatasaray'ın elinde Ufuk varken Hakan Arıkan ile ilgilenmesi komik. Hakan ve Serdar Özkan'ı alabiliriz diyen Haldun Üstünel yavaş yavaş Yıldırım Demirören'leşmeye başlıyor. Aykut birinci kaleci olursa Galatasaray gelecek sezon Leo Franco'yu da arar. Milan Baros ve Lucas Neill dışında bütün yabancıları satabiliriz, Giovani'nin bonservisini almayacağız diyen Haldun Üstünel galiba yine 30-40 gün İstanbul'dan uzak kalacak. Geçen sezon harcanan rakamların ardından bu sezon milyonları saçacak bir durumları kalmadı.
De Sanctis'ten Leo Franco'ya
Leo Franco&Galatasaray
Leo Franco ve Rubinho

Naklen Yayınlar

4 Mayıs Salı
21:00 Barcelona-Tenerife / NTV Spor
21:45 Celtic-Rangers / Futbol Smart
23:00 Valencia-Xerez / NTV Spor
5 Mayıs Çarşamba
15:45 Fenerbahçe-Trabzonspor / TRT 1
20:00 Lyon-Auxerre / Kanal A
22:00 Marseille-Rennes / Kanal A
22:00 Manchester City-Tottenham / Spormax
21:45 Roma-İnter / NTV Spor (İtalya Kupası Finali)

23:00 Mallorca-Real Madrid / NTV
6 Mayıs Perşembe
13:15 Rubin Kazan-Sibir / Spormax
17:45 Zenit-Spartak Nalchik / Spormax

3 Mayıs 2010

Xavi Iniesta La Liga

- Iniesta: "Real Madrid-Osasuna maçını izlemedim. O saatte bir film izliyordum. Film de kötüydü!" İspanya'da yarış ya bu hafta (hafta ortası oynuyorlar )bitecek ya da bir sonraki hafta (hafta sonunda) yangın çıkacak. Şampiyonlar Ligi potasındaki Mallorca'yı mutlaka yenmek zorunda olan Real Madrid bu deplasmandan çıkarsa, Mallorca'nın 2 puan gerisindeki Sevilla gelecek hafta sahasında Barcelona karşısına mutlak 3 puan için çıkacak. Real Madrid bu hafta kazanmazsa son 2 hafta gazozuna oynanır. Atletico Madrid de Avrupa bileti için Sevilla'dan 3 yedi. Sevilla, Şampiyonlar Ligi'ne giderse, Kral Kupası finalinden Avrupa Ligi bileti gelecek Atletico'ya. Real Madrid için bu iki haftada işler yolunda gitse bile son hafta yine cehennem. Düşme potasındaki Malaga deplasmanıyla kapatacaklar ligi. Adelesinde 3 cm yırtıkla oynayan Xavi de Dünya Kupası öncesi büyük risk alıyor. İspanyollar için bu Haziran sakatlar listesine bakınca pek de kolay geçmeyecek Güney Afrika'da...

Şehir

"Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim," dedin,
"bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim ülkede."

Yeni bir ülke bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma-
Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de. / Konstantin Kavafis