15 Ocak 2017

Maç Köftesi


Gelişen futbol endüstrisinin taraftarın konforunu düşündüğü kesin. Zaten kulüp yönetimleri de son yıllarda iki renge aidiyetin ölçüsü "müşteri" dedikleri taraftara sattıkları kombine ve forma sayısıyla ölçüyor. Yeni stadyumlarda sadece konforlu koltuklar yok. Artık maça gelen taraftarlara açık büfeler, sahayı gören özel restoranlar hizmet veriyor.
Maç günü yemeğini uzun yıllardır değiştirmeyen bir kitle var. İspanyollar da Avrupa'da maç öncesi yemek geleneğini araştırmış. Türkiye'nin karşısında elbette ki köfte ekmek (tükürük köftesi) yazıyor.
Güzel memleketimde yüzden fazla çeşit köfte vardır ama bilen bilir, stadyum çevresinde satılan köftenin tadı bir başkadır. Hele bir de takımın maçı kazanmış ve eve giderken köfte tezgahına rastlamışsan, kendine bonkörlüğün tutar, "yarım ekmeğe içi bol olsun" dersin.
Bakalım Avrupa'da maç öncesinde taraftarlar ne yiyor? Avusturya'da tavuk şnitzel bir numara Bosna'da haşlanmış yumurtalı sandviçler, Belçika'da elbette bol mayonezli patates kızartması.
İngiltere'de balık-patates yenir diye düşünebilirsiniz ama kuru etli sandviç onu geçmiş. Fransız ve Almanlar sosisli sandviçten vazgeçmiyor. Yunanistan bizim gibi, kebap tezgahları her zaman iş yapıyor. İtalyanlar pizza yerine "salamella" adını verdikleri acılı salamı seviyor. Rusya'da kuruyemiş çok satılıyor. İspanyollar "bocadillos" dedikleri karışık soğuk-sıcak sandviçleri yiyor. İsveçliler tatlı seviyor, maçlarda en çok satılan mazarin adlı bir tatlı.
Güney Amerika'da Arjantin ve Uruguay'da on metre boyundaki mangallarda kilolarca et ve sosis pişiyor ama maç öncesini bir yemek şölenine çeviren kesin olarak Amerikalılar. Beyzbol maçları öncesinde stadyumların açık otoparkları ve çevresinde barbeküleri ustaları değil bizzat maça gelen taraftar yakıyor.