1 Kasım 2020

Kimdi Giden Kimdi Kalan...

Kariyerinin tamamımı bir forma altında geçirmek için sadakat kadar yetenek de gerekir, iyi profesyonel olmak da.. hele ki oynadığınız takım sürekli şampiyonluk yarışı veriyorsa… Kimse size alt yapıdan yetiştiğiniz ya da genç yaşta o formayı giydiğiniz için 15 yıl boyunca yeni kontrat vermez. Bülent Korkmaz, Rıza Çalımbay olabilmek için zor. Bugünün futbolunda hem bizde hem de Avrupa Ligleri’nde bunu başarabilen futbolcuların sayısı hızla azalıyor. Transfer dönemlerinin çılgınlıkları, havalarda uçan milyon Eurolar şu soruyu sormayı gerektiriyor. Sadakatsiz olanlar eskiden futbolculardı artık yönetimler mi? Biz bir zamanlar attıkları yeni imzayla eski kulübüne ihanet ettiği düşünün isimler arasında bir tura çıkalım.. Türk futbolunun 100 yılı deviren ezeli rekabet üçgeninde forma değiştiren futbolcuların büyük bir çoğunluğu aslında kulüplerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır ama yönetimler giden adamı, ihanet eden adam olarak taraftara ezberletmeye çalıştıklarından birçoğu haksız yere sadakatsiz olarak damgalanmıştır. 

İlk sırada Galatasaray yönetiminin hakkı olan kontratı vermediği Tanju Çolak var. Dönemin Galatasaray Başkanı Alp Yalman’ın özel hayatı nedeniyle gözden çıkardığı Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak, rahmetli Metin Aşık’ın gayretleriyle soluğu Fenerbahçe’de almıştı. İki numarada son 20 yılın en sarsıcı transferi var. Tümer Metin, Luis Figo mudur? Beşiktaş yönetiminin yeni kontrat vermediği ve haksızlık yaptığı, “Sergen attı şampiyonluk geldi”nin diğer kahramanı kariyerine Fenerbahçe’de devam etti. Beşiktaş yönetimi istese Tümer ile yola devam edebilirdi ama genç kuşaklar onu Kartal’a ihanet eden Tümer olarak öğrendiler… Haksızlıktı..

Listenin 3 numarasında kariyerinin son senesinde Fenerbahçe’ye giden Galatasaray kaptanı “Büyük” Mehmet Oğuz var. 1979 yılındaki imzanın ardından şampiyonluk hasreti çeken çok Galatasaraylı genç ve çocuk gözyaşı döktü, hikayenin sonunda Mehmet Oğuz kaybetti.. Hasan Vezir, Mehmet Oğuz’dan 10 yıl sonra Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçti. 0-3’ten 4-3 Fenerbahçe’nin kazandığı derbinin kahramanı Hasan, Galatasaray’da kayboldu gitti, Fenerbahçe’de kalsaydı yerli Rummenige olarak yola devam ederdi. İki eski Fenerbahçeli İlyas Tüfekçi ve Arif Kocabıyık, 80’lerin ortasında Fenerbahçe’den Galatasaray’a geldiler. İkisi de başarılı oldular, ikisi de çok büyük futbolcuydular. 

Haim Revivo, Celta Vigo forması giyerken Barcelona’nın transfer listesindeydi. Fenerbahçe’ye geldiğinde Galatasaray 4 sezon arka arkaya şampiyon olmuş, Jardel’in geldiği kadro beşincinin peşindeydi. İsrailli 10 numara, Kadıköy’de taraftarın sevgilisi oldu. Denizli yönetiminde şampiyonluğu kazandı, ertesi sezon Galatasaray 15. Şampiyonluk kupasını müzesine götürüp, 3. Yıldızı taktıktan sonra sürpriz bir transfer gerçekleşti. Fatih Terim’in döndüğü Galatasaray’da devre arasının yürek yakan transferi Haim Revivo idi. Kadıköy’de Revivo formalarını yakanlar, kulübün değişim kampanyasına katılanlar, Florya cephesinde ise yetenekli 10 numaranın imzasının heyecanı. Revivo ilk maçında Bursaspor deplasmanında 3 gol attı. Fileleri havalandırdıktan sonra attığı taklalarla meşhur Revivo sonra kayboldu ortalıktan… 

Listenin 9 numarasında Semih Yuvakuran var. Türk futbolunda modern bek denildiğinde akla gelen isim. Hücumlara katkı veren, kayarak müdahalede Avrupalı davranan, sertliği topa olan sol bek. Galatasaray’dan istediği kontratı alamayınca o da kariyerine Fenerbahçe’de devam etmişti. Listenin 10 numarasında Ogün Temizkanoğlu ve Abdullah Ercan var. Trabzonspor savunmasının iki kaliteli ismi, Fenerbahçe forması giydiğinde çok kalpler kırıldı…

“İlk 10’da Emre Belözoğlu, Fatih Akyel, Sergen Yalçın neden yok?” derseniz adı geçen futbolcuların derbinin bir yakasından ötekine direkt gitmediklerini, kariyerlerinde mutlaka bir ara takım olduğunu hatırlatırım. Bu listede Mehmet Oğuz ve Hasan Vezir dışındaki isimleri sadakatsiz olarak nitelemek büyük haksızlık olur. Hepsi dönemin şartlarında kendilerine inanmayan kulüplerinin vefasızlığına ya da futbol akıllarına teslim oldular. Ayhan Akman’ın Beşiktaş’taki flu 10 numara günlerinden sonra Galatasaray’a gitmesi gibi… Sözü Murathan Mungan’a bırakıyorum. Giden mi terk eder, kalan mı?...

Kimdi kimdi kalan
Giden mi suçludur her zaman?
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman

Her geçen gün bir parça daha
Aldı götürdü bizden
Aynı kalmıyordu hiçbir şey
Değişiyordu her şey
kendiliğinden

Artık çözülmüştü ellerimiz
Artık bölünmüştü yüreğimiz
Birimiz söylemeliydi bunu
Ötekini incitmeden

Kimdi giden kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de
bu yüzden gitmiştir zaten