23 Ekim 2009

Benitez-Mourinho-Pellegrini

Sezonun daha üçte biri bitmeden Avrupa'da teknik adamlar dökülmeye başladı. İtalya'da tablonun dibine düşen takımlarda giden gidene. Atletico Madrid de bugün yeni hocasını açıkladı. Asıl bomba büyüklerde! Kritik haftalar başlıyor. Liverpool hafta sonunda Manchester United ile oynuyor. Rafael Benitez sallanıyor. Inter, Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkamazsa İtalyan medyası Mourinho'yu sallayacak. Milan'a sahasında kaybeden Real Madrid hafta sonunda S.Gijon deplasmanına Higuain ve Benzema sakat olduğundan sadece Raul ile gidiyor. Alt yapıdan Acuna'yı kadroya almak zorunda kaldılar. Pellegrini için Perez ve Valdano bugün "Arkasındayız" dediklerine göre onun da koltuğu sallanıyor. San Siro'da Milan'a rövanşı da verirlerse, el clasico'yu Pellegrini görür mü? Bir tahmin yapayım, ya tutarsa: Serie A'da çok da fazla ömrü olmayan Mourinho, Real Madrid ya da Liverpool'a gider. Rafael Benitez kovulursa Pellegrini'nin gitmesini bekler. Inter'den Mourinho giderse Arjantin'de River Plate'i şampiyon yapan, bu sezon da San Lorenzo'yu şampiyonluğa koşturan eski futbolcuları Diego Simeone'yi çağırırlar. Açıkta bekleyen iki A+ İtalyan hoca da var: Mancini ve Spalletti...

İnsomnia

Melissa Satta: "Vieri 2006 yılından beri uyumuyor."

10 yıl önce Christian Vieri
Vieri ve Formaları

Maradona

" Dünya Kupası'na gidemeseydik, Haiti'ye yerleşecektim." Maradona

A. Madrid'in Yeni Hocası

Kendin çalar, kendin oynarsan olacağı bu. Fatih Terim böyle bir teklif almadım diyor, Atletico Madrid tarafında bizim burada haber çıkana kadar Terim adı geçmemiş. Dün anketlerde Aragones %50'nin üzerinde oy almıştı. Laudrup teklifi kabul etmeyince, Spalletti de pahalı gelince Quique Sanchez Flores'i göreve getirdiler. İlk işi enkazı kaldırmak olacaktır. Quique Sanchez Flores'in babası eski Real Madrid'li futbolcu Isidro Sanchez. Real Madrid alt yapısında da çalışmıştı. Schuster gibi Getafe'de parladı. Valencia'daki 3 yılın ardından geçen sezon Benfica'nın başındaydı.

Hafta Sonu Futbol

23 Ekim Cuma
20:00 Trabzonspor-Kayserispor / Lig TV
21:30 Leverkusen-Dortmund / TRT 3
24 Ekim Cumartesi
13:30 Mersin İdman Yurdu-Kartalspor / D Spor
14:45 Wolves-Aston Villa / Spormax
16:00 Bursaspor-İstanbul BŞB / Lig TV
16:30 Bayern Münih-E.Frankfurt / TRT 3
17:00 Rangers-Hibernian / Futbol Smart
17:00 Tottenham-Stoke City / Spormax
18:00 Honduras (-17)-Arjantin (-17) / Eurosport
19:30 Chelsea-Blackburn / Spormax
20:00 Eskişehirspor-Beşiktaş / Lig TV
20:00 Bordeaux-Le Mans veya Nice-Lyon / Kanal A
21:00 Nijerya (-17)-Almanya (-17) / Eurosport
21:00 Sporting Gijon-Real Madrid / NTV
21:45 İnter-Catania / NTV Spor
22:00 Rennes-Montpellier / Kanal A
25 Ekim Pazar
00:30 Atlético MG-Vitoria / Spormax
13:00 CSKA Moskova-FC Moskova / Spormax
13:30 Adanaspor-Altay / D Spor
14:30 Hamilton-Celtic / Futbol Smart
16:00 AZ Alkmaar-Ajax / Euro Futbol
16:00 Türkiye (-17)-Burkina Faso (-17)/ TRT 3 & Eurospor
16:00 Liverpool-Manchester United / Spormax
16:00 Siena-Juventus / NTV Spor
18:00 Auxerre-Lille veya Lens-Toulouse / Kanal A
18:15 West Ham-Arsenal / Spormax
18:35 Schalke 04-Hamburg / TRT 3
20:00 Fenerbahçe-Galatasaray / Lig TV
21:00 Kolombiya (-17)-Hollanda (-17) / Eurosport
21:15 River Plate-Boca Juniors / NTV Spor
22:00 Marsilya-Paris Saint Germain / Kanal A
22:00 Barcelona-Real Zaragoza / NTV Spor
22:00 İnternacional-Gremio / Spormax

22 Ekim 2009

Real Madrid'in Belalısı Milan

"Real Madrid'in başının belası Milan" diyor İspanyol medyası. Beşiktaş maçını izledikten sonra skoru duyunca Yiğiter Uluğ'un dediği gibi; Los Felaktikos. Son 20 yılın en kötü Milan'ı önce Marsilya'yı ( arada Zürih'e sahasında 1-0 kaybetti ) sonra da Real Madrid'i devirdi deplasmanda. San Siro'ya gelen taraftarlarına bir garezleri var; ya da o geçen sezon Maldini'yi adam gibi uğurlamak yerine yuhalayan tribünler Allah'ın sopasını yiyor! İtalyanca disastro (felaket) kelimesi bu maç için Didastro! Dida'nın yaktığı (Casillas da onunla yarışmış) Milan, 3-2 kazanıp Kaka'nın boynunu eğdi Santiago Bernabeu'da. Ramon başta olmak üzere dn gece Barça ile o kadar dalga geçtiler ki, ummadık taş başlarını yardı Real Madridlilerin. İki takım arasında oynanan tüm maçları da listeledim:
Resmi Maçlar
19/04/1956 Real Madrid Milan 4 - 2 Coppa dei Campioni Semifinale, Andata
01/05/1956 Milan Real Madrid 2 - 1 Coppa dei Campioni Semifinale, Ritorno
20/06/1957 Real Madrid Milan 5 - 1 Coppa Latina Semifinale
28/05/1958 Real Madrid Milan 3 - 2 (dts) Coppa dei Campioni Finale
29/01/1964 Real Madrid Milan 4 - 1 Coppa dei Campioni Quarti, Andata
13/02/1964 Milan Real Madrid 2 - 0 Coppa dei Campioni Quarti, Ritorno
05/04/1989 Real Madrid Milan 1 - 1 Coppa dei Campioni Semifinale, Andata
19/04/1989 Milan Real Madrid 5 - 0 Coppa dei Campioni Semifinale, Ritorno
18/10/1989 Milan Real Madrid 2 - 0 Coppa dei Campioni Ottavi, Andata
01/11/1989 Real Madrid Milan 1 - 0 Coppa dei Campioni Ottavi, Ritorno
26/11/2002 Milan Real Madrid 1 - 0 Coppa dei Campioni 2° Girone, Gara 1
12/03/2003 Real Madrid Milan 3 - 1 Coppa dei Campioni 2° Girone, Gara 5

Özel Maçlar
04/05/1949 Real Madrid Milan 1 - 0 Amichevole a Madrid
29/08/1959 Real Madrid Milan 6 - 3 Trofeo Ramon de Carranza a Cadice
29/08/1970 Real Madrid Milan 2 - 2 (dts) Trofeo Ramon de Carranza a Cadice
02/09/1979 Real Madrid Milan 2 - 0 Trofeo Santiago Bernabeu a Madrid
13/11/1973 Milan Real Madrid 3 - 1 Amichevole a Milano
19/05/1988 Milan Real Madrid 2 - 1 Amichevole a Milano
02/09/1988 Real Madrid Milan 0 - 3 Trofeo Santiago Bernabeu a Madrid
01/05/1990 Real Madrid Milan 2 - 1 Amichevole a Madrid
Ago/1990 Real Madrid Milan 1 - 3 Amichevole a Madrid
17/08/1993 Milan Real Madrid 3 - 2 Trofeo Luigi Berlusconi a Milano
Ago/1999 Real Madrid Milan 4 - 2 Amichevole a Madrid
01/08/2000 Milan Real Madrid 1 - 5 Torneo del Centenario a Milano

Wolfsburg:0 Beşiktaş:0

Süper Kupa finalinin ilk yarısından beri gördüğüm en iyi Beşiktaş bu akşamki maçın ikinci yarısında sahadaydı. CSKA Moskova deplasmanındaki kadro tartışmalarını bitiren, amacı belli bir onbir vardı sahada. Grupta şansın sürebilmesi için Wolfsburg'a yenilmemek birinci şarttı. Mustafa Denizli'nin hesabı İnönü'de oynayacağı iki maç. Almanya'da kaybetseydi en iyi ihtimal üçüncülük için Almanların Moskova'da kazanmasını bekleyecekti. Şimdi kendi kaderini çizebileceği skorla dönüyor İstanbul'a. İlk yarıda İbrahim Kaş'ın çöken sağ kanadından skorun değişmemesi gecenin güzel tarafı. Bekleri hücumu desteklemeyen bir takımın yaratabileceği hücum varyasyonları ancak bu kadar olabilir. Çok keyifli bir ikinci yarıyıdı. Maçın kader anı elbette ki her maç 60'da oyundan alınmaktan dolayı Armin Veh ile kavgalı olan Grafite'nin gördüğü kırmızı karttı. Muhtemelen Almanlar son çeyrekte 11 kişiyle çok daha fazla boğabilirlerdi. Denizli'nin kariyeri için de önemli bu beraberlik... Maçın adamı Ferrari...

21 Ekim 2009

Rijkaard-Hagi-Hugo Sanchez-Van Basten-Gullit

20 yıl öncesinden iki gazete sayfası. 1988-89 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finalleri. Milan, Real Madrid ile eşleşiyor. Galatasaray, Steaua Bükreş ile. O günlerin kahramanlarına bakalım. Santiago Bernabeu'daki ilk maçta Real Madrid-Milan 1-1 berabere kalıyor. Goller Hugo Sanchez ve Van Basten'den. Sayfanın üst köşesinde S.Bükreş-Galatasaray maçı var. 4-0 biten maçın iki golüne imza atan Hagi ve Balint'in yolları yıllar sonra Galatasaray ile kesişecek. 3. golü atan Dan Petrescu'yu da dün gece G.Rangers deplasmanında 4 atan Unirea'nın başında gördük. Rövanşlara gidelim. Milan, San Siro'da Real Madrid'i hezimete uğratıyor:5-0. Üç Hollandalının fırtına gibi estiği yıllar. Goller Van Basten, Rijkaard, Gullit, Ancelottti ve Donadoni'den. Beşi de teknik adam şimdi. Finali de Van Basten'in iki, Gullit'in 2 golüyle Milan kazanıyor Barselona'da.

20 Ekim 2009

Barcelona 1 - Rubin Kazan 2


Dün gece Sevil Atasoy-Ümit Yazman saat 01:30'da başladılar konuşmaya Kanal D'de. Saat 3'de program uçuyordu. Konu uyuşturucu, harika program oldu, milyonların seyretmesi lazım ama kim o saatte ekran başında ki! Dizi dizi saydırdım dizilere. Yıllarca Türkiye'de futbolseverin en büyük zevkidir Şampiyonlar Ligi. Üstelik bu gece bir Türk futbolcusu dünyanın en iyi takımına karşı oynuyor. Allah'ın sopası yok işte! Şimdi oturup özet yayınlasınlar, kiyameti koparsınlar. Artık çok geç! Rubin Kazan, Guardiola'nın takımını Nou Camp'ta yere serdi. Galibiyet golü de Gökdeniz Karadeniz'den. 1-1 devam ederken nefis bir asist aldı ve çaprazdan uzak köşeye harika vurdu. Inter'i evlerinde ellerinden kaçırmışlardı, Barça'ya tek ayak üzerinde yakalayınca affetmediler. Maçı Gürcü kanalından seyrettim adamlar devre arasında Depeche Mode klipleri yayınlayıp ikinci yarı başlamadan 2 dakika önce yayına giriyorlar. Ne demeli bilemiyorum!

Valencia maçının ilk yarısından da daha kötüydü Barcelona. Messi'ye bağımlılık yorumu yapanlar şimdi elbette ki ellerini çırpıyorlar İspanya'da. Oyunu ritmini bir türlü yükseltemediler, üstelik Henry hariç ideal bir onbirle sahaydeyken. Topa sahip olmada Barça %72 üstelik! Bu oyun bu yüzden güzel (Ramon ve Madrid tayfasına tabii). Kim şans veriyordu ki Rubin Kazan'a?



Guardiola yönetiminde 73 maçta 8. mağlubiyetlerini aldılar. Geçen sezon grupta fişi çektiklerinde Shaktar kazanmıştı yine bir Doğu Bloku takımı Camp Nou'dan 3 puanla çıktı. Maçın son dakikasında ekrana Rubin Kazan teknik direktörü Kurban Berdiyev geldi. Adam bir dua ediyor, Beşiktaş maçındaki Yılmaz Vural yanında ateist kalır. Adamın duası kabul oldu ki Toure'nin kafası yan direkten döndü. Marca'nın son dakika için manşeti: Camp Nou'da Rus Devrimi. Sürprizlerin bol olduğu geceydi. Mourinho Şampiyonlar Ligi'nde Inter ile 8 maçtır kazanamıyor. Dinamo Kiev ile San Siro'da 2-2. 3 maçta 3 beraberlik. Rubin Kazan'a duacı olmuştur. (yok galiba olmamıştır!)



Sevilla'dan sahasında 4 yiyen G.Rangers bu kez de Unirea'dan 4 yedi. O.Lyon karşısında ilk yarıda dağılan Debreceni bu kez de ilk 45'te Fiorentina karşısında darmadağın oldu. Italyanlar için 4-3 ile gelen 3 puan çok kritik. Liverpool'un mağlubiyetini bekliyordum. Benitez'in takımı 4 maçtır kaybediyor. O.Lyon'a da Anfield Road'da 1-0 dan 2-1 verdiler maçı. Hafta sonunda Manchester United geliyor (edit). Rafael Benitez için son nokta olur mu? Sevilla ve Olympiakos'un galibiyetleri normal sonuç. Arsenal de Az Alkmaar deplasmanından 1-1 ile dönüyor...

Wolfsburg vs. Beşiktaş ?

2018 Dünya Kupası

2010'a gidememişken, 2018'den bahsetmek sinir bozucu, biliyorum. 2014 Brezilya'dan sonra kupa kıtaya döner mi? İspanya-Portekiz ortaklığı şansı fazla olan adaylardan biri. 2016 Olimpiyatları'nın kaptıran İspanyollar ve 2004'e yaptıkları stadlarıyla Portekizlilere yakışır Dünya Kupası finalleri. Valencia, Bilbao, Madrid ve Barcelona'da 4 yeni stad olacak...

Naklen Yayınlar

20 Ekim Salı
Barcelona – Rubin Kazan (FUTBOL SMART)/ Rustavi 2
Liverpool – Lyon (EURO FUTBOL)
21 Ekim Çarşamba
19.30 CSKA Moskova – Manchester United (STAR TV)
21.45 Wolfsburg – Beşiktaş (STAR TV)
21.45 Bordeaux – Bayern Münich (FUTBOL SMART)
21.45 Real Madrid – Milan (EURO FUTBOL)
22 Ekim Perşembe
20.00 Steaua Bükreş – Fenerbahçe (TNT-EURO FUTBOL)
22.05 Galatasaray – Dinamo Bükreş (EURO FUTBOL)

19 Ekim 2009

Dünya Kupası'na Son 4?

Avrupa'dan 2010 Dünya Kupası'na son 4? Ben adaylarımı (dilediklerim) "bold"ladım. Tahmin sırası sizde.

İrlanda Cum - Fransa
Portekiz - Bosna
Yunanistan - Ukrayna
Rusya - Slovenya

Büyük Başkan (!)

Villarreal ve A.Madrid Çökerken

Nihat'tan sonra bu hale geldiler demeyeceğim elbette ama Manuel Pellegrini gidince böyle oldu demek galiba biraz daha anlaşılır Villarreal için. İyi de bir teknik adamla anlaşmışlardı. Olympiakos'tan dönen Valverde için sezon kabus gibi başladı. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi potasından düşen takım bu sezon 7 maçta da 3 puanla tanışamadı. Geçmiş yıllarda Deportivo La Coruna'nın yaşadığı çöküşün bir benzeri bekliyor galiba onları. Pires de çıldırmış, dünkü mağlubiyetin ardından hakeme "o.çocuğu" demiş saha ortasında. Kağıt üzerinde Real Madrid ve Barça'nın kapışacağı, Valencia ve Sevilla'nın hangimiz 3. olacağız çekişmesine gireceği ligde 5 ve 6. sıranın doğal adayları Villarreal ve Atletico Madrid ligin dibinde. Yerlerinde ise bu sezon D. La Coruna ve Mallorca var. 90'ların sonunu yaşıyor gibiyiz. Atletico Madrid'de Resino'yu göndermek için Chelsea maçını bekliyorlar. Leo Franco ve Coupet sonrası ne kaleyi doldurabildiler ne de adam gibi bir defans hattı yapabildiler. Resino gibi eski bir kaleci kendi söküğünü dikemiyor işte. İspanyol medyasında adı geçmiyor ama Türkiye'de Fatih Terim Atletico Madrid'de diye yazıyorlar. Dün gece itibariyle bu haberin doğru olmadığını net olarak biliyorum.

18 Ekim 2009

France Football Ballon D'Or 2009

Avrupa'da bir futbolcu için en prestijli ödül budur. France Football'un "Ballon D'Or". 2009 adaylarını açıkladılar. 1 Aralık'ta kazanan belli olacak. Büyük liglerde oynamıyorsan bu listeye girmen imkansızdır. O yüzden o neden yok, bu neden var demenin pek manası yok. Barcelona'dan 6 oyuncu var. Bir tek İtalyan yok. Büyük ihtimalle de Messi alır.

Andrei Archavine (Arsenal)
Karim Benzema (Real Madrid)
Iker Casillas (Real Madrid)
Cristiano Ronaldo (Real Madrid)
Diego (Juventus)
Didier Drogba (Chelsea)
Edin Dzeko (Wolfsburg)
Samuel Eto'o (Inter)
Cesc Fabregas (Arsenal)
Fernando Torres (Liverpool)
Diego Forlan (Atletico Madrid)
Steven Gerrard (Liverpool)
Ryan Giggs (Manchester United)
Yoann Gourcuff (Bordeaux)
Thierry Henry (Barcelona)
Zlatan Ibrahimovic (Barcelona)
Iniesta (Barcelona)
Julio Cesar (Inter)
Kaka (Real Madrid)
Frank Lampard (Chelsea)
Maicon (Inter)
Lionel Messi (Barcelona)
Luis Fabiano (Sevilla)
Franck Ribery (Bayern Münih)
Wayne Rooney (Manchester United)
John Terry (Chelsea)
Nemanja Vidic (Manchester United)
David Villa (Valencia)
Xavi (Barcelona)
Yaya Touré (FC Barcelona)

Mourinho'nun Gecesiydi

Valencia-Barcelona maçının ikinci yarısı flu geçti benim için. Devre arasında Ünsal Oskay'ın ölüm haberi sarstı. Hayır, Marmara İletişim'den değilim ama Ünsal hocanın dersine girebilmek için ikinci bir fakülte okumak isterdim. İsterim ki onun tedrisatından geçmiş öğrencileri çalıştıkları gazetelerin birinci sayfalarını ona ayırsınlar...
Garip bir gündü futbol açısından. Sunderland-Liverpool maçında balona çarpıp giren gol, Genoa-Inter maçında kaleci Amelia'nın uzaklaştırdığı topun gelişine vuran Stankovic'in golü... Beşiktaş-Kasımpaşa maçının ikinci yarısını Real Madrid-Valladolid ile dönüşümlü izledim. Nihat için sevindim. Ligde son golünü Huelva'ya 7 Mayıs 2008'de atmıştı. Çeklere 2008'de attığı golleri de hesaba katarsak bir golcü için beyaz sayfa demektir bu. Beşiktaş'ın gollerden sonra bile yükselen yönetim istifa tezahüratları bitmedikçe zirve yarışından bahsetmesi mümkün değil gibi görünüyor. 2 kırmızı bir sarı kart cezalısı. Hani haftaya Noel tatili olsa, 3 yabancı firar etti diyeceğiz Eskjişehir deplasmanından. Gecenin naklen yayınları sırasıyla gidersem, Juventus batmaya devam ediyor. Del Piero ve artık tarih olan Nedved olmayınca takım tek adama bakıyor: Diego. Düz takım oldular ve 4 maçtır kazanmıyorlar. Böyle kriz zamanlarında tecrübeli teknik adam fark yaratır. Ferrara'nın da işi zor. Fiorentina 85'de Gilardino adam gibi vursa maçı da kazanacaktı. Trezeguet'nin 80'den sonra oyuna girmesi artık ezber oldu. Oyundan çıkan da Diego. Bizde o teknik adamı vururlar! İtalya'da da vururlar ama(!)
Milli maçlar herkesi rayından çıkardı. Valladolid frikikten atmasa çok daha rahat maç olacaktı ama Real Madrid yine 2 gol gördü (4-2) kalesinde. Ronaldo sakat, Kaka kenarda, Guti grip. Pellegrini, Portekizli dönene kadar kaybetmemeli, yoksa kulağından çekecek Perez. İzleyemediğimiz Genoa-Inter maçı ilginç. Mourinho Eto'o ve Milito'nun olmadığı deplasmana iki santforunu yedek bırakıp çıktı ve 5 attı. Yarın onun günüdür, şovunu yapar. Juventus da toparlamazsa Inter devre arasında bayrakları asmaya başlar. Gecenin maçı elbette ki Valencia-Barcelona. David Villa sakat, Ibra kulübede. Maçın can sıkan tarafı buydu. İlk yarı Valencia oynadı, Barça seyretti. Xavi'nin sakatlıktan dönmesi, milli maç arası, Messi'nin milli takımdan kaptığı ruhsuzluk virüsü (!) derken o bildik Barcelona yoktu sahada. İkinci yarıda biraz toparladılar ama maçın skoru da işlerin yolunda gitmediğini gösteriyor. İlk yarı yeseler çıkartamayacak haldeydiler. Pablo'nun 50 metreden vurduğu gol olsa; gecenin üçüncü bombası olurdu. Görüldü ki Rijkaard'dan sonra Guardiola'nın da bir B planı yok. Bir orta saha çıkartıp bir orta saha aldı. Pedro(edit) geldi kenara, Bojan girdi. Üstelik Ibra kulübede otururken! 6 maçlık galibiyet serisi bitti. Her seri biter elbet. Yeter ki sistemler kaybetmesin...