
Elbette ki kimse Fransa ve İtalya’nın gruplarında sonuncu olmalarını beklemiyordu ama iki ülkenin de son iki yıllık performansının ardından Dünya Kupası’nda gruptan çıkamamaları öyle aman aman bir sürpriz değil. Başarısızlığın hatta bağıra bağıra geldiğini söylemek lazım. Meselemiz İtalya, oradan devam edeyim.

2006’da Berlin’de kaldırılan kupanın ardından Lippi’nin görevi teslim ettiği Donadoni ile koskoca 2 yıl kaybetti İtalyanlar. Basiretsiz bir teknik adamdı Donadoni. 2008’de yaşanan hayal kırıklığı kadar kadrodaki dönüşümü de sağlayamaması yerlerinde saymalarını sağladı. Böyle panik anlarında en güvendiğin adamı çağırırsın. Lippi de böyle geldi tekrar o koltuğa. Futbol tarihi, başarıyı kazandığı koltuğa gerip dönüp, sıfır çeken teknik adamlarla dolu. Lippi, 2006 kadrosundan 14 adamı evde bıraktı, bunlardan biri de Berlin’de son penaltıyı atan Fabio Grosso idi. Onu bile aradılar Güney Afrika’da.

Inter’in Şampiyonlar Ligi’ni onbirinde İtalyan olmadan kazandığı bir sezonu geride bırakmıştık. Lippi’nin kadrosu en yakın olduğu kulüp Juventus ağırlıklıydı. 40 yılın en kötü Juventus’u.2006’ın en iyi adamı Cannavaro ve Chiellini bu sezon yol geçen hanına çevirmişti Yaşlı Kadın’ın defansını. Buffon da eski Buffon değildi. Sıradan forvet Iaquinta (Pazzini&Cassano gibi bir ikili bulmuşken), olmamış Marchisio. Yolun sonuna gelmiş Camoranesi, Milan’da bu sezon yatan Gattuso ve artık iki kanatta da oynayamayan Zambrotta.

Elenmenin faturasını kendine çıkartan ve “Takımı iyi hazırlayamadım” diyen Lippi’yi yakan vefadır. 2006’ın has adamlarına duyduğu vefa. Ne onlarla oldu, ne onlarsız! Lippi'nin dilemması budur. Hepsi kariyerlerinin son Dünya Kupası’nın oynayacak bu adamlar ve o bu, şu sebeplerle evde kalan yıldızlar İtalya’nın sonunu hazırladı..

1974’ten beri gruptan çıkmamazlık etmeyen, finaller tarihinde çok ama çok zor iki farklı mağlup duruma düşen İtalyanlar şeker gibi kura çektik dedikleri grupta sonuncu oldular. Hesapları basitti. 3’te 3 yap. Yapamıyorsan Paraguay ile berabere kal, 7 puanla gruptan lider çık.
İşte bu yüzden La Gazzetta kalkıp, İsviçre’ye mağlup olan İspanya ile kafa buldu. Lakin sahadaki gerçekler acıttı. Buffon’un da dediği gibi “İtalya buydu ve Yeni Zelanda-Slovakya’yı yenemiyorsa, eve dönüş biletinin kesilmesi normaldi.”

2006’nın kafa adamı Pirlo, 2008’de yokları oynarken İtalya da yoktu. Burada da belirleyici oldu. O olmadığında İtalya dokuz doğurdu. Buffon sakatlandı, Lippi, De Sanctis yerine Marchetti’yi tercih etti. O da neyi kurtardı ki? Totti ve Balotelli’nin evde bırakılması elbette ki tartışmalı bir karar ama bu iki adamdan birinin diğerine tekmeyle daldığını unutmamak lazım. Bence Totti’nin ipi orada kesildi. Balotelli de arıza olduğu için kadroya alınmadı.
“İtalya neden grupta sonuncu oldu?” sorusuna cevap, yine bir soru olmalı!
"
Juventus bu sezon Serie A’da kaçıncı oldu?"