Hep kavga, hep polemik, hep öfke, hep kaos. Bizim takım ve futbolumuz hakkında söylenecek yeni bir söz yok. Herşey Malta-Macaristan maçları arasının bir tekrarı. Belçika'yı da futboluyla anmak yerine yukardakilerle hatırlamayı yeğlerim dün geceki maçtan sonra. Çikolatası güzeldir, biraları muhteşemdir, Eylül-Aralık arası midye için tam zamanıdır, patates kızartması zaten her köşededir. Budur Belçika. Ağzımızın tadı kaçmış, bunlarla idare edelim...
61 yorum:
aceto işini-yada hobini- farklı ve özel yapmak için gösterdiğin çabaya ve tutkuya hayranım. (yanında değilim ama bunun için çabanın büyük olduğuna eminim.)
belçika çirkefleştide çirkefleşti dün
teknik direktörlerinin sahaya top atması son noktaydı.
Bence de Belçikalılar böyle şeyler yapsınlar zaten. Bu ne kardeşim ya, kapan kapan kapan... Faroe adalarının daha iyi defans yapan versiyonu...
moules-frites gercekten harikadir
"Leon de Brussel" diyeyim...
Keşke TR de olsada gidip biraz deniz ürünü yesek...
Maç ile ilgili söyleyebileceğim tek şey maçtan sonra Servet ile yapılan röportaj. Neymiş efendim aslında o adam oyunda çıkan Tuncay'ın tutması gereken adammışta, yerine giren arkadaşlarına bu bilgiyi vermedikleri için adam boş kalmış ta vs vs..yuh artık..sanki gazozuna mahalle maçı yapıyoruz ya
bu takımın nasıl yarı final oynadığı bir kere daha anlaşılmıştır herhalde..
midye acaip lezzetli gözüküyor:)
bu arada belçika'nın leffe (triple) birası hayatımda içtiğim en lezzetli en muhteşem biradır. ki epey içtim. hani dün emre'nin futbolu pet şişe birasıysa leffe maradona'dır, messi'dir (candır). yorum yapmadan duramadım.
Bu Ramon müneccim mi nedir? Adam türkiye belçika 1-1 dedi tuttu. İspanya 4-0 dedi tuttu. ya bizim ligin şampiyonu kim olacak onu da söylesin de 9 ay daha şu sancıları çekmeden rahat rahat maçımızı izlesek.
Aceto hocam,
Dünkü mactan sonra boyle bir post'u ancak sen yayinlardin diye dusunuyorum. Gercekten icin acildi, dunku kaotik macin yorumunu okumaya 100 kere tercih ederim bu yazini.
Yakinda, ailecek Hollanda'ya tasiniyoruz. Belcika'ya cok yakin olacagiz. Yazinda belirttigin seyleri yapip sana bir selam cakacagim.
En icten sevgilerimle, yolun duserse beklerim:)
Hrundi
Evet birader, nedir bu, hep bir gerginlik ve stres ortamı. Maç öncesi, maç, maç sonrası, hep kargaşa. Standart geyik olacak ama artık kaos bizim için hava, su gibi bir şey olmuş durumda, onsuz olmuyor.
oo "brügse zot".. harika, keşke burda da bulabilsek..
Abi yine "hep beni çekiyorlar" muabeti başlamış be.. Bunun sonu "Bizi avrupaya ispiyonlayan televizyoncular var" noktasına kadar gider. FT klinik vaka oldu, iş futbolu geçti.
Belcika uzun suredir izledigim en futbol cirkini takimdi. Bir de uzerine "bench terror" eklenseydi daha da les bir futbol gecesi olabilirdi sanirim.
Kwak tavsiye ediyorum bira olarak yuzde 8 uzeri alkollu arti deney tupu havasindaki bardagi ile yeterince cekici:)
Saygilar...
Ellerinde hiç de kötü olmayan bir kadro olmasına rağmen oyunu bu kadar çirkinleştirmeyi başardığı için Belçika A milli futbol takımını ve teknik heyetini kutluyorum.
Ağzımızın tadı fena kaçtı be Aceto..bunlarda kesmez!
Artık bu Fatih Terim mitolojisi bitsin ! herkes gercekleri görsün! bu adam iyi bir hoca değil..takım o geldiğinden beri organize bi adet gol atabilmiş değil...kimse farketmiyor mu =?
- kameralar hep bizi çekiyor, biraz da başkalarını çekseler?
ulan maçtan önce iki elini beline koyup yarım saat tribünlere, brüksel meydanını izler gibi bakarsan kamera elbette seni çeker...
neymiş bunlara derslerini belçika'da verirlermiş... yemin ediyorum bıktım bu etütlerden, bu palavracı, aşağılık edebiyattan... ne çiğ ne terbiyesiz ne kindar ne yalancı insanları izliyoruz milli takım diye...
ondan sonra koskoca fransa galibiyeti spor'da 3. sayfa oluyor... ben hidayet türkoğlu'nun yerinde olsam soyunma odasına girer, emre'nin fatih terim'in ağzını burnunu kırarım, yeter ulan diye!
benim dün gece yaşananlarla ilgili anladığım en önemli nokta, bu fatih terim'in pozitif futbol için şovmen çıkışı. ne var yani belçika'nın gelip buraya beraberlik için oynamasında. sen son avrupa şampiyonasında yarı final oynamışsın, adamlar daha yeni toparlıyorlar bir jenerasyon yaratıp, sonuç almaya çalışıyorlar. gün gelip devran dönüp belçika bizi bu grupta geçerse, fatih terim yine "ama biz hep pozitif oynuyoruz" diyince sevinecek biri tanımıyorum. oynadığımız pozitif de pozitif olsa, hep kaos, hep moral futbolu. yazık işte, değişen kımıldayan bir adım ileri giden hiçbir şey. en üst seviyeye çıkamamaya mahkumuz bu zihniyetle. belçika'yla sidik yarıştırıyoruz, zamanında isviçre'yle yaptığımız gibi. bu takım ispanya'dan puan alırsa benim için sürpriz olur.
Bir de salyangoz satılır La Grande Place'da, yersin sonra karabiberli suyunu içersin. Nefis.
dantelleri atlamayalım :)
tarzın değil belki ama hıncal uluç ve emre ile ilgili bi şeyler yazmayacak mısın ?
Peki bu blog'un delisi Ramon'un hem İspanya hem de Türkiye maçının skorunu dogru bilmesi nasıl bişeydir!
Adam iddaa oynasa batırırdı firmayı!
Hadi ordan...kaos kafalarda tamamen,cekememezlikte.gazci,megaloman bir adamin cok basarili olmasinda.Euro 08 de finali kilpayi kacirdigimizda dahi kaos vardi.insanlar takintili.Bu milli takimi yonetecek baska kimse yok Turk olarak.Yabanci hoca lardanda Luce disindaki hicbisi yapamaz.Her yabanci topcunun istavroz cikardigi bir ulkede yasiyoruz.o topculara saygi varda,Ramazan da secdeye kapanan adam neden mansette.(Bu satirlarin yazari Besiktaslidir,Fatih Terim in kisliginden haz etmez ve ateisttir.)
abi ayni duygular icindeyim, mactan sonra 1 sn bile bakmadim sonrasindaki tartismalara ve haberlere, ayni tas ayni hamam. Fatih hocanin bilerek boyle davrandigini dusunuyorum, zira durup dururken bu mac hediye edilmezdi.
Orta sahada adam birakmamalar, 4 forvetle oynamalar, mehmet topuz, caglar secimleri..
Son ve en onemli olarak sunu soylemek istiyorum. Ilk kez gecen yazdan sonra artik bizde buyuk takim olma yolundayiz diye dusunmeye baslamistim ki hic biseyin degismedigini gormek yuzumde patladi.
bu arada "duvel" ne biradir ya cidden. Uzerine bira degil icki zor tanirim.
Westmalle dubbel'dır tavsiyem, giden denemeden dönmesin
Bir beraberlikle yas tutan, bir galibeyetle cennete kavuşan. Mağlup olmayı aklından bile geçirmeyen. Lafı bol, futbolu az. Günlük yaşayan. Üç büyük delisi medyası ve kendine taraftar taraftarıyla FUTBOL delisi ülke.
Deli kısmı doğru da futbolla alakmız yok...
Sergen Yalcin
Seviyorum ben bu adami. Fatih Terim ve uvey oglundan korkmadan gercekleri yazmasindan dolayi tebrik ediyorum.
Gs'liyim kendi aramizda Servet'in bizi cildirtan tek ozelligine bile deginmis helal olsun.
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.09.2008&Newsid=198258&Categoryid=4&wid=157
Vedre
brükselde 1 yıl yaşadım bu kadar sıkıcı ve soğuk bir şehir yoktur herhalde belçikanın insanı da havası da gri
neyi tartışıyoruz halen biri bana anlatsın da bilelim. Türkiye milli takımın kaptanı Emre belözoglu. Daha etik dışı bir insan varsa biri söylesin. Hayatını para için yaşayan bir adam.
Birde söylemeden duramam bunu; Gökhan zan nasıl bir defans oyuncusu yani profosyonel olarak bu işi yapanlar bu adama nasıl dayanıyor yok bjk^de zaten kadroya giremiyor birde Türkiye milli takımının stoperi bu adam. Golde mehmet topalı tutuyor sonra arkasına bakıyor birde... ya sabır
Bu entry'nin ardından bir de belçika biraları blog'u bekliyoruz - şimdiye kadar söylenenlere bir ek de benden grimbergen menşeili 'optimo bruno' olarak gelecek. dün akşamki maç bana seneler önce yine belçika'yla dünya kupası grup elemelerinde aynı boğuşmalarımızı ve luis oliveira denen adamın gollerini hatırlattı. bizim oynadığımız oyun iyi demek değil tabi ama bazı takımlar ne kadar kötü oynasalar da ters gelir ya...
hiç belçikaya çemkirmemize gerek yok adamlar futbol olarak kendileri için gerekeni oynadılar.
teknik direktörler mi?
belçika'nın hocasına bir şey demeden önce fatih terim'e ve onun geçmişine bakmak lazım.adam bütün ekmeğini kin ve nefretten çıkarıyor. imparator diye diye kimse laf edemez oldu ya içim ona yanıyor...
Daha kontrollü bir maç bekliyordum açıkçası her iki takımdan da, gelgelelim Türkiye takım olarak turnuvaya katılmak için oynanan son play off maçı gibi yaklaştı 90 dakikaya.
Kontra atağı bile düşünmeyen mantalitedeki kapalı Belçika savunmasının havadan aşılamayacağını bir türlü idrak edemedik. Hızlı pazlarla çizgiye inip defansın dengesini bozacak bir kanat anlayışını da bir türlü yerleştiremedik. İki bek oyuncusu da hücuma destek sağlayamayınca Arda ve Kazım 3 Belçikalı arasında kalıp çareyi rakip 18 çevresinde kümelenen arkadaşlarına geçiştirme pasları yapmakta buldular, Belçika orta sahası da stoperlerle birleşerek o alanı çok iyi kapattı. Dembele'ye daha serbest bir rol biçselerdi savunmamızı çok zorlarlardı fakat beraberliğe odaklanmışlardı.
Emre hala formsuz. Yıllarla birlikte olgunlaşacağı, soğuk kanlı olacağı yerde kendini gösterme çabasıyla sorumluluklarını unutuyor sahada. Gelenekselleşmiş Terim manipülasyonu fiziksel açıdan Emre'yi diri gösterse bile seri çalımlarla taç çizgisine inip Arda'yı kendi bölgesine yollamak dışında taktiksel bir katkı sağlayamadı.
Gökhan Zan "ortalama" kavramını sorgulatmaya devam ediyor. Taç atışında ofsayt taktiği denemesinden sonra dün de endirekt serbest vuruşta baraj ihlali şikayetiyle yersiz itirazlarda bulundu.
Yine de bu grup daha çok sürprize gebe diyorum ben, bakalım, görelim.
Dinazor'a ithafen:
Eger Istanbul'da yasiyorsan moules-frites'i Erenkoy ve Gayrettepe'deki Fish of North'ta bulabilirsin.
Mac icin yorumumu isimsiz bir sekilde asagida yapmistim :)
tamam fatih terim süper hoca, tamam bu kaptanla, bu kaleciyle, bu kadro kalitesiyle bu da başarı, tamam hede tamam hödö fakat bir takımın "hadi arkadaşlar allahallahallahallah"tan başka hücum anlayışı / taktiği olmaz mı? ki gerçekten kaliteli hücumcular var takımda. yazık.
bir de milli takımın maçı da taraflı yorumlanır mı arkadaş? yorumcu diye oraya yula'yı kim çıkardı? ilk 10 dk zor tahammül ettim, sonra kapattım sesi hanım da rahat etti.
ama leon'dan uzak durun midye yemek icin yada turkce konusmayin zira dunyanin en gerzek garsonlarindan biri calisiyor (turk).
belcika diyince gofre (waffle) geliyor benim aklima.
yani aslinda gelmiyor halen belcika'da yasadigim icin budur.
ama keske dun yenseydik, ofiste arkadaslara hava atabilecektim...
bu arada ramon u öldür hakkını yeme... o nasıl bir maç tahminidir ulan???
waffle deyince abbas bebege yamuk yok
ya ben türkiye milli takımında bi sürü adamı görmek istemiyorum artık..beni ilgilendirmiyor başka birinin olup olmaması.. yalnızca kurtarsınlar takımı şu adamlardan..kaç yıldır adam gibi bir maç izlettirmediler bana..ne taktik ne hesap ne kitap yapıyorlar..gelişigüzel birkaç hareket. sonra bol "gaz"! yok son dakka da çeklere şöyle yaptık yok hırvatları böyle yaptık !! yeter be kardeşim ya bırakın gidin yada adam gibi yapın işinizi.
@ peixseloucos:
Bu leon grand place'ın oradakiyse biliyorum o garsonu, tecrübe etmek zorunda kaldım maalesef.
belçika nın oyunu çirkinleştirdiğini nerden çıkardınız ya? ona kadrosuna göre oynamak derler, penaltıdan 5 dakika önce sonck'a pası geçirebilseydi eleman, güzel ve çirkin masalını dinlerdik fatih terim'den...
imparator lakabından sıkılan bünyeler için yeni bir lakap buldum: fatih copperfield... bence büyük illüzyonist kendisi, 1-1'ın hesabını vereceğine, çağlar seçiminin hangi mantıkla yapıldığını anlatacağına anti-futbol numarası çekti, gözümüzün önünde gerçekleri kaybetti...
helal olsun!
nerde bu ramon'un tahminleri yahu?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9870323.asp?yazarid=91&gid=229&sz=95748
fatih terim budur işte.
ramon'un tahmini del bosque usulü ispanya postunda başlarda yer alıyor...
Aceto, Ramon'dan iddaa tahminleri diye bi bölüm yap bari, herkes parayı kaldırsın.
@varol döken
eyvallah abi teşekkürler. gözümden kaçmış.
neverlander dün adama ağzına geleni söyledin bugün yorumlarının peşinden koşuyorsun.
paranın kokusunu aldın galiba.)
çağlar'ın futbol hayatını bitirecek düzeydeki eleştirileri yapanların hakan balta'nın nasıl bir sol bek olduğunu iyi idrak etmeleri gerekir. adam maç başına 2-3 bindirme yaptı da biz mi göremedik 1 senedir?
@burak
teşekkürler,
Takımın sol beki önündeki adamı çalımlar ortaya verir, topu alan tek pasla 5-6 kişinin olduğu bir bölgeye süper bir ara pasla sol bekin tam koşuyoluna topu gönderir. Sol bekte harika bir vuruşla topu kalecinin kapattığı köşeden atar. Bu gol lahm'ın yarı finalde bize attığı gol. Biz buna benzer bir golü veya bunu yaratacak pozisyonları en son ne zaman yaptık?
Milli takım top oynamıyor, milli takım Euro 2008'de de top oynamadı.
Fatih terim ortamı germek, onla bunla kavga etmekten başka bir şey yapımıyor. 3 yılda bu takıma kattığı tek bir yenilik yok. O geldiğinden beri bu takımda yapılmış tek ilave bir yenilik yok. Tamamıyla o anki durum, şans, motivasyon vs... gibi karakteristiklerle ite kaka gidiyoruz.
Artık her maç öncesi kendi yetersizliğini, beceriksizliğini insanlara saldırarak, saldırtarak kapatmasından bıktık usandık.
Lütfen milli takımın yakasını bıraksın, giderken yanında tetikçisi Emre, Tümer, Gökhan Zan gibi bu takıma yakışmayan adamları da alsın artık.
Grimbergen optimo bruno yanında Leffe ultimo bruno ve noel birası olan Bush da sırasıyla %13 ve %20 olan alkol seviyeleriyle ayakları güzelce düğümler bu ufak memlekette.
FT milli takımın yakasını bıraksın düşüncesini de ailecek beğenerek izliyoruz.
Varol Döken hocam Belçika'nın elindeki kadroya göre oynadığı falan yok.
İlk yarı sonunda oyundaki en kreatif adamları olan Defour'u çıkartıp yerine duvar gibi bir adam aldılar.Buda yetmedi kalan 2 oyuncu değişikliğini de rakip stoperlerin ceza sahanız içinde fink atmaya başladığı bir ortamda iyice geriye yaslanmak adına yaptılar.
Avrupa şampiyonu olunca eleştirdiğimiz Yunanistan'dan ne farkı vardı dün gece Belçika'nın? Dünya kupasına gidip böyle oynayacaklarsa, bir zahmet gitmesinler.
Blog'a bıraktığınız yorumları zevkle okuyorum kimi zaman,ama Fatih Terim nefretiniz eleştirdiğim mesajınızda futbol sevginizin-bilginizin önüne geçmiş maalesef...
Sevgiler...
"hücum futbol"un yorumuna ilave olarak;
Velev ki oynatıyor olsun. Artık Terim'in bu icraatleri bence utanç verici olmaya başladı. Ben milli takımın başında her maç kıldan tüyden sebeplerle mahalle kabadayısı gibi kavga çıkaran bir adam görmek istemiyorum. O el hareketinin ne olduğunu uzun uzun gördük televizyonda, kendisi bizzat belçikalı hocaya yaparken. Yakışmıyor bu ülkeye..
skor, oyun önemli değil gelinen noktadan sonra. ben meslek gereği yurtdışına çıkan bir insanım, dolayısıyla ucundan kıyısından da olsa ülkemi temsil ediyorum. Benimle iş yapan yabancılar benim hareketlerimden, yaklaşamımından ülkemle ilgili yargılara ulaşabilir. Dolayısıyla bu benim belli bir sorumluluk bilinciyle hareket etmemi gerektirir düşüncesindeyim.
Hal böyleyken, benim yurtdışında iletişimde olabileceğim insan sayısı maksimum 100 civarında iken, maçına göre milyonlarca insanın izlediği milli takımımızın başındaki insanın davranışlarının etkilerini, yarattığı antipatiyi hesaplamak zor olmasa gerek.
Uzun lafın kısası kazandırdıkları için ne kadar minnettar olsakta milli takımımızın hoca seçimini yani bizi temsil eden kişinin seçimini tekrar ve ciddi ciddi gözden geçirmemiz gerekir kanaatindeyim.
Neticesinde bir futbol maçı oynanmış ve biz kim iyi kim kötüydü, hangi varyasyonlarla başarılı olabilirdik diye düşünmek yerine; hocamızın belçika hocasıyla polemiğini, emre'nin kaptanlığı hak edip etmediğini, gökdeniz'le kavga edip etmediklerini, saygıdeğer hocamızın ne kadar haksız eleştirmiş dahi olsa (ki haksız değil) ana avrat küfretmesini, TFF'nin bir basın mensubunu eleştirilerinden ötürü kınamasını vs. konuşuyorsak biz futbol kültürü olarak bir adım ileriye gidemeyiz.
Son olarak teknik, taktik, oyuncu seçimi, oyun anlayışı gibi konularda da çok başarılı olmadığımız da aşikar. Dolayısıyla sorulması gereken iki soru var :
1)Hocamız milli takımımıza futbol olarak ne katıyor ? Hocamız yerine x hoca görev alsa ne değişir ?
2)Mehmet Demirkol'un ifade ettiği üzere çocuğunuzun öğretmeni Fatih Terim olsa okuldan almayı düşünürmüsünüz?
En çok üzende; bu bahsettiklerimin en azından benim milli takım heyecanımı, coşkumu, sahiplenmemi yok etmesi.
Futbol'a deginmek istemiyorum iyisi ile kotusu ile bir puan aldik onumuze bakalim boyle giderse ispanya 4 cakar bize.. Bira vede papates suanda aklimdaki tek sey bu fotolardan sonra
Fatih Terim bu ülkeyi hangi başarıya ulaştırırsa ulaştırsın, fazlasıyla antipati topladığı için, kazandıkları ya da kazandırdıkları maalesef hep arka planda kalacak.
Çıtayı yükselten adam o ama şimdi bizim insanımız o çıtayı alıp Terim'in peşinden sallamakla meşgul.
Bence hocam gitsin artık yurt dışına, bu ülke haketmiyor onu, nasılsa getirdiği her başarı şans, attığı hiçbir gol organize değil ve kendi olayları her zaman takımın önünde.
Gitsin hocam, bu ülke onu haketmiyor.
belçika rezil bir takım, çapsızın önde gideni... f.terimden zerre kadar haz etmememe rağmen çirkef antrönere saldırması ve osman tamburacının hatrını sorması da hoşuma gitmedi diyemem...
Varol Döken hocam Belçika'nın elindeki kadroya göre oynadığı falan yok.
İlk yarı sonunda oyundaki en kreatif adamları olan Defour'u çıkartıp yerine duvar gibi bir adam aldılar.Buda yetmedi kalan 2 oyuncu değişikliğini de rakip stoperlerin ceza sahanız içinde fink atmaya başladığı bir ortamda iyice geriye yaslanmak adına yaptılar.
Avrupa şampiyonu olunca eleştirdiğimiz Yunanistan'dan ne farkı vardı dün gece Belçika'nın? Dünya kupasına gidip böyle oynayacaklarsa, bir zahmet gitmesinler.
Blog'a bıraktığınız yorumları zevkle okuyorum kimi zaman,ama Fatih Terim nefretiniz eleştirdiğim mesajınızda futbol sevginizin-bilginizin önüne geçmiş maalesef...
September 11, 2008 9:59 PM
@gadee
futbol sevgim yüksek, bilgim alt düzeyde... eleştirim yüksek nefretim ise hiç düzeyde... fatih terim'den nefret etmiyorum ama o nefretle besleniyor... böyle bir karakteristik özellik var, aslında birçok durumda işe yarar ama konu milli takımlar olduğunda bu nefret bize de yansıyor... anonymous arkadaş çok güzel ifade etmiş, yurtdışındaki sorumluluk duygusunu... sonuçta her birey bir etiket taşıyor dışarı karşı... fatih terim'in ise üstünde ayyıldız olan bir kova suyu bile taşımaması lazım... bu açık ve net!
belçika ile ilgili yorumum da nefretimden kaynaklanmıyordu emin olabilirsin... olaylara rasyonel gözle bakmaya çalıştığımı da diğer yorumlarından çıkarabilirsin, elbette insan duygularının esiri oluyor ama hep mantık çerçevesinde tutmaya çalışıyorum kendimi...
belçika kötü bir takım değildi, gerçekten güzel defans yaptılar, bak güzel defans diyorum, defansın da güzeli var, görmeyi bilen için... çıkartacak tabi defour'u, deplasmanda puana oynuyor... ayrıca genç bir takım, telaş yapması geriye yaslanması normal... ama bütün bunların yanında futbol mantaliteleri bizimkilerin üstünde... bak yetenekleri demiyorum... bizim penaltımızdan önce ceza sahamıza akışları ve topu son anda sonck'a vermedikleri için % 99 ihtimalli golü kaçırışları...
bir de şöyle düşün, neden topal ı almadı da felliani'yi aldı everton, neden servet in ingilizler peşindeyken kompany city'de?
fatih terim kadar biz de gerçekleri kaybediyoruz kendi gözümüzde, benim itirazım bunaydı yoksa elbette belçika yaslandı, falandı filandı... !
Yahu bu ülke futbolu 40 yıl Çanakkale Geçilmez geyiğiyle önüne gelene 6 savunmayla kapanarak maça çıkmadı mı? Adamların yerinde biz varken zamanında, Avrupa 4ncüsü takmlar önünde deplasmanda farklı mı oynuyorduk? Vakit kazanmak, beraberliğe yatmak için elimizden geleni yapmıyor muyduk?
Hiçkimsenin de bunun için bizim yedek kulübesine saldırdığını ne gördüm ne işittim.
Yok sahaya top atmış, yok sınır çizgisini ihlal ediyor diye 4ncü hakeme şikayet etmiş. Olacak işler değil...
yildiray ne yapip ne edip geri getirilmeli. Caglar fena oynamadi aslinda. ilk maci olmasina ragmen sut cekmekten korkmadi. 2-3 tane saglam bindirme yapti ama pas vermediler cocuga, bos bos bekledi
Yorum Gönder