Barcelona sezona deplasmanda Numancia mağlubiyetiyle başladı. 2. haftada sahasında Racing ile berabere kaldılar. Rijkaard'ın yerine büyük risk alınarak göreve getirilen kulübün efsane ismi Guardiola için azap dolu günlerdi o günler. Barça sonra açıldı. Oynadıkları 13 maçın 12'sini kazandılar. Ligde 8 seri galibiyet aldılar, 34 gol attılar ve 3.4 gol ortalamasıyla Avrupa'nın en golcü takımı oldular. Deplasmanda 5 attıkları Basel ile kendi sahalarında berabere kalıp seriyi bozdular sadece. Guardiola ne oynatıyor, kimi oynatıyor, hangi formasyonla sahaya çıkıyor bir tarafa; geçen sezonu kupasız kapatan Barcelona, Ronaldinho ve Deco'yu elden çıkartmışken; nasıl oluyor da bu sezon fırtına gibi esiyor? Saha dışına bakalım biraz... Geçen sezon Edmilson'un Barça'yı karıştıran bir basın toplantısı vardı. Bu sezon Villarreal'e giden Brezilyalı, Ronaldinho başta olmak üzere takımın yıldızlarını topa tutmuş, onları antrenman yapmamakla suçlamıştı. Soyunma odasının içinde kalması gerekenler mikrofonlara taşınınca da ortalık karışmıştı. Edmilson haklıydı. Ronaldinho, Deco ve Messi antrenmanlardan kaytarıyorlardı. Brezilyalı, yıldızların imza günleri, fuarlar, sponsor organizasyonları ve tv&radyo programları yüzünden antrenmanları astıklarını söylüyordu. Onun bu sözlerini kanıtlarcasına Barselona medyası bu basın toplantısından sonra kaytaranların istatistiğini tuttu ve Rijkaard'ın suratına vurdu. Messi, olur olmaz Adidas'ın organizasyonları için ülke dışına çıkıyor; Ronaldinho reklam çekimlerinden başını kaldıramıyordu.
Bu sezona gelelim... Guardiola'nın ilk icraatı antrenmalardan kaytaran iki büyük yıldızla ile yola devam etmemek oldu. Ronaldinho ve Deco sözleşmeleri sürerken gözden çıkarıldılar. Guardiola, takıma sponsorlarla geçirdikleri zamana kısıtlama getirdi. Herkes antrenman programına uyacaktı. Uydular da. Antrenmana 1 dakika geç kalan 6000 euro ceza ödüyor Barcelona'da. Kampta yemeğe geç gelmenin cezası 500 euro. Hafta içinde gece yarısından sonra eve açılan telefonlara cevap vermemenin cezası 2000 euro. Milyon eurolar kazanan adamları sadece bu cezalarla hizaya sokacak hali yok elbette ki Guardiola'nın. Geçen sezon Barcelona B takımını çalıştırdığından A takımdaki tüm futbolcuları yakından tanıyordu. B takımına verdiği ödül; 3 maç kazandıkları takdirde bir akşam yemeğiydi. A takıma geldiğinde "siz onlardan elbette ki daha güçlüsünüz ve 4 maç arka arkaya kazandığınızda sizi akşam yemeğine götüreceğim" dedi. Barçalı futbolcular sezon başından beri bunu iki kez başardı. Guardiola onları Ferran Adria'nın restoranı El Bulli'yi götürdü. 25 kişi için ödediği hesap, olsa olsa 5-6 bin euro'dur. Takım, hocaları bir yemek daha ısmarlasın diye hırs yaptı. Basel'i yenemeyip yemek fırsatını kaçırdıklarında soyunma odasında yıkıldılar. Adam başı 200 euro'luk yemeği gözü kapalı ödeyebilecek bu yıldızları motive eden yemeği Guardiola'nın ısmarlamasıydı elbette...
Messi ile özel olarak ilgilendi Guardiola. Messi 13 maçta 10 gol attı ve 14 asist yaptı. 9 lig maçında kaleyi bulan şut sayısı 41! Fizik olarak çok daha kuvvetli bu sezon. Guardiola yasaları burada da devreye girdi. Playstation hastası Messi'ye yasak getirdi, uyku saatlerini düzenledi, özel antrenman programı hazırlattı ve pizzadan vazgeçmeyen Messi'nin tabağına balık ve sebze konulmasını istedi. Guardiola'nın tüm bu icraatlarından sonra Barça'nın tek mi çift mi forvet oynaması gerektiğini tartışabiliriz. Tartışmayalım bence (!)
Barcelona sezona deplasmanda Numancia mağlubiyetiyle başladı. 2. haftada sahasında Racing ile berabere kaldılar. Rijkaard'ın yerine büyük risk alınarak göreve getirilen kulübün efsane ismi Guardiola için azap dolu günlerdi o günler. Barça sonra açıldı. Oynadıkları 13 maçın 12'sini kazandılar. Ligde 8 seri galibiyet aldılar, 34 gol attılar ve 3.4 gol ortalamasıyla Avrupa'nın en golcü takımı oldular. Deplasmanda 5 attıkları Basel ile kendi sahalarında berabere kalıp seriyi bozdular sadece. Guardiola ne oynatıyor, kimi oynatıyor, hangi formasyonla sahaya çıkıyor bir tarafa; geçen sezonu kupasız kapatan Barcelona, Ronaldinho ve Deco'yu elden çıkartmışken; nasıl oluyor da bu sezon fırtına gibi esiyor? Saha dışına bakalım biraz... Geçen sezon Edmilson'un Barça'yı karıştıran bir basın toplantısı vardı. Bu sezon Villarreal'e giden Brezilyalı, Ronaldinho başta olmak üzere takımın yıldızlarını topa tutmuş, onları antrenman yapmamakla suçlamıştı. Soyunma odasının içinde kalması gerekenler mikrofonlara taşınınca da ortalık karışmıştı. Edmilson haklıydı. Ronaldinho, Deco ve Messi antrenmanlardan kaytarıyorlardı. Brezilyalı, yıldızların imza günleri, fuarlar, sponsor organizasyonları ve tv&radyo programları yüzünden antrenmanları astıklarını söylüyordu. Onun bu sözlerini kanıtlarcasına Barselona medyası bu basın toplantısından sonra kaytaranların istatistiğini tuttu ve Rijkaard'ın suratına vurdu. Messi, olur olmaz Adidas'ın organizasyonları için ülke dışına çıkıyor; Ronaldinho reklam çekimlerinden başını kaldıramıyordu.
Bu sezona gelelim... Guardiola'nın ilk icraatı antrenmalardan kaytaran iki büyük yıldızla ile yola devam etmemek oldu. Ronaldinho ve Deco sözleşmeleri sürerken gözden çıkarıldılar. Guardiola, takıma sponsorlarla geçirdikleri zamana kısıtlama getirdi. Herkes antrenman programına uyacaktı. Uydular da. Antrenmana 1 dakika geç kalan 6000 euro ceza ödüyor Barcelona'da. Kampta yemeğe geç gelmenin cezası 500 euro. Hafta içinde gece yarısından sonra eve açılan telefonlara cevap vermemenin cezası 2000 euro. Milyon eurolar kazanan adamları sadece bu cezalarla hizaya sokacak hali yok elbette ki Guardiola'nın. Geçen sezon Barcelona B takımını çalıştırdığından A takımdaki tüm futbolcuları yakından tanıyordu. B takımına verdiği ödül; 3 maç kazandıkları takdirde bir akşam yemeğiydi. A takıma geldiğinde "siz onlardan elbette ki daha güçlüsünüz ve 4 maç arka arkaya kazandığınızda sizi akşam yemeğine götüreceğim" dedi. Barçalı futbolcular sezon başından beri bunu iki kez başardı. Guardiola onları Ferran Adria'nın restoranı El Bulli'yi götürdü. 25 kişi için ödediği hesap, olsa olsa 5-6 bin euro'dur. Takım, hocaları bir yemek daha ısmarlasın diye hırs yaptı. Basel'i yenemeyip yemek fırsatını kaçırdıklarında soyunma odasında yıkıldılar. Adam başı 200 euro'luk yemeği gözü kapalı ödeyebilecek bu yıldızları motive eden yemeği Guardiola'nın ısmarlamasıydı elbette...
Messi ile özel olarak ilgilendi Guardiola. Messi 13 maçta 10 gol attı ve 14 asist yaptı. 9 lig maçında kaleyi bulan şut sayısı 41! Fizik olarak çok daha kuvvetli bu sezon. Guardiola yasaları burada da devreye girdi. Playstation hastası Messi'ye yasak getirdi, uyku saatlerini düzenledi, özel antrenman programı hazırlattı ve pizzadan vazgeçmeyen Messi'nin tabağına balık ve sebze konulmasını istedi. Guardiola'nın tüm bu icraatlarından sonra Barça'nın tek mi çift mi forvet oynaması gerektiğini tartışabiliriz. Tartışmayalım bence (!)
46 yorum:
Bunlar az-buz şeylerde değil yahu...Şu ana kadarki Barcelona hakkaten anormal görülüyor.Arkasında ancak böyle şeyler olabilirdi zaten.
Ayrıca Eto'o nun abarttığını biliyordumda Messi dahada abartmış..13 maçta 10 gol 14 asisst nedir yaw?Oha babam afedersin...
Aynen devam...
keyifle okunan, başarılı bir değerlendirme.
eline sağlık Bülent abi çok bilgilendirici bir yazı olmuş...
Müthiş bir yazı olmuş.
Gazeteciye kaynağını sormak pek doğru olmaz ama merak ettim bu yazıda geçen rakam ve anektodların kaynağını.
Real'den adam olmaz deyip Barca muhabirliğine başlamadın değil mi :)
her şey ispanyol dostlara sahip olmakta ya da ispanyolcayı bilmekte bitiyor sadece ingilizce yetersiz kalıyor. Aşırı milliyetçiler ispanyollar ve italyanlar. la gazzetta dello sport haricinde ingilizce yayın yapan spor gazetesine rastlamadım belki de vardır göremedim işte.
Harika post olmuş, elinize sağlık.
Kaşınmak gibi olmasın, Aragones'in maharetlerini de duymak isterim. Malum, Fenerbahçe süper gidiyor, kesin şampiyonuz artık (!)
guardiolaya bari skibbeden once bızımkıler teklıf yapsaymış.devrim olurdu heralde..
@alper öcal
ıstatıstıkler anonim
cezalar ayrıntısı gazzetta dello sport dan (bugün)
messi!! 13 mac 10 gol 14 asist..tsigalko musun, fm karakteri misin?? yuh!
Mükemmel bir yazı olmuş .
Ellerine sağlık .
ağzım açık okudum...
guardiola'nın coldplay dinletmesi komik gelmişti ama yemek olayı süpermiş...
arsen wenger 40pas üstüste yaptılarmı pamuk şeker dağıtıyomuş
3 yil once ebayden messi'nin formasini getirtmistim;babam da bu messi kim falan diye soylenmisti 2 gun,paran cok tabii demisti seninle yasit bi veletin formasini aliyorsun.Beni mahcup etmedigin icin tesekkurler messi,bu arada yazi da sahane olmus,elinize saglik
leziz bir yazı aceto
bence burda önemli olan futbolcunun da bu cezalara uyuyor olması. örneğin barcelonada sergen olsaydı gece telefona vermediği cevaptan dolayı ödediği cezalarla ispanya ekonomisi büyüyebilirdi. ayrıca o para cezaları anca ispanyada söker. türkiyde sökmez. benim merak ettiğim guardiola "kampa çocuk ve eş dost akraba getirmek yasak" diye bir kural koysa ve eto'o buna uymasa real madrid maçından önce. eto'o yu kadro dışı bıraktığında ispanyol medyasında " bu ne biçim teknik direktör genç, cahil ve şımarık böyle önemli maçtan önce böyle bir kadro dışı olur mu?" şeklinde yazılar çıkar mı? Guardiola'nın hocalığı tartışılır mı?
Sezon baslamadan önce bi yorum yazmıstım realin sampiyon edildigi dönemlerde;Barca rahat sampiyon olur diye
Gerekce olarak da ispanya milli takımının euro2008 sampiyonlugunu göstermiştim.Pas pas pas işte bütün mesele bu!
xavi iniesta messi etoonun yanında keita tahmininde bulunmustum ancak sergioyla bile işi götürebiliyorlar
Gecen sene neden olmadı peki?
Onu da üstat aceto acıklamıs guardiola disipliniyle
Bi de pembe kazağını değiştirdi...Yakışıyodu aslında, karizmatik adam. Ama futbol dünyası işte, laf ediyolar...
bahane arayan hocalar için bi ders
çok severim eski futbolcuların takımlarının başında başarılı olmasına, hem de böyle genç yaşta, kulübeye de yakışıyor yani, bu arada, yazı yine mükemmel olmuş.
bana kalsa, disiplinin en kötüsü bile iyidir; fakat yazıda baskıcı rejimin nasıl başarıyla uygulandığı yazıyor. bu çok önemli. baskıcı rejimi yönetmekten çok onu uygulayacağın kişilere sevdirmek, benimsetmek gerek. her ne kadar barça şu cezaları peşin ödeyip "kafama göre takılıcam lan ben" diyebilecek kadar zengin topçulara sahip olsa da ve bu sıkı denetim topçuları bir yerden sonra canından bezdirebilecek olsa da durumun hiç de olmadığı aşikar.
bir de geçen sene kalli'nin izlediği politikayı hatırlamak lazım. yazının başında da dediğim gibi benim için ahbap çavuş, enseye şaplak göze parmak manzaralarının yaşandığı bir galatasaray'dan daha güzeldi kalli'nin kurduğu ortam; fakat kim ne derse desin az kalsın bir şampiyonluğa mal olacaktı.
barcelonada değişen tek şey disiplin mi? o zmn geçen yıl getirselerdi bu kuralları kainat şampiyonu olurlarmış gezegen iyi yırtmış...
busquetsin oglu oynuyo onla ilgili bi yazı giderdi bence, hatta su gencleri tanıtsan da başka gozle izlesek 6ları 7leri barnebau zaferlerini
harika bir yazı tek nefeste okudum. hatta döndüm bir daha okudum. barça taraftarı olarak bu seneki şahane futbolun ve değişimin sebeplerini sürekli tartışıyorduk, bu yazı üstüne cuk oturdu.
ronaldinho'nun gidişi ve 2 yıldır yaşadığı formsuzluk üstüne bir de rijkaard dönemindeki o süper takımın dağılması canımız çok sıkıyordu 2 senedir. Joga bonito bitti mi diyorduk? Real madrid'e hediye edilen 2 şampiyonluk da cabasıydı.
PEP geldiği zamanda az dalga geçmedik ama lafları artık geri alıyorum. Futbol ciddi bir iştir. Başarı ancak disiplinli ve azimli çalışmayla olur. PEP bunu başarmış görünüyor. Metodu olan ve bunu kararlılıkla uygulayan hocalar mutlaka eninde sonunda başarıyor.
Tabi burda Laporta'yı da tebrik etmek gerek. Aynen Rijkaard'ı getirdikleri zaman da ciddi bir risk almış ama semeresini fazlasıyla almışlardı. PEP geldiğinde de çok eleştirildi. Demek ki iş yönetimde ve başkanın kalibresinde. Laporta gibi iş bilen başkan, PEP gibi vizyonu ve iş disiplini olan kaliteli hocaların bir gün galatasarayın başına geçmesi dileğiyle.
guardiola kim ya? tecrubesiz, genc, daha hiç a takım calıstırmamıs adam barcelona gibi bir kulubun basına getirilir mi? deco gibi adamı bırakıyor. hadi kendisi tanımıyor, yanında oturan kimse de soylemiyomu deconun kim oldugunu. bence en kısa zamanda gonderilip, yerine hem barcelonayı, hem ispanyol futbolunu yakından tanıyan van gaal getirilmeli.
Şu aralar Messi'nin yemeği ve antrenmanına ek olarak şımarıklığına da el atmalı Guardiola. Ya şımarıklık kelimesini kullandım ama demek istediğimin tam karşılığı değil gibi, nasıl desem, Messi geçen sezon ortasından beri epey değişti. Rakibe alaycı bakışlar, onları küçük görmeler -tükürük olayı keza-, rolle faul,penaltı almalar... Messi'yi ilk sivrildiği günlerde izlemekten pek keyif alıyordum ama şu sıralar havalı halleri feci derecede itici geliyor bana bir futbolsever olarak. Bunun da üstüne gidilmesi gerekiyor zira bu hal tavır daha da üst noktalara çıkacak gibi. Tamam Messi'cim "sen oldun" ama biraz da futbola, rakibe ve seyirciye saygı...
@nestavarro
40 pası golle süsleyeni de lunaparka götürsün bari..
Bir süre önce yazdığınız şu yazınızı hatırlatmak istedim:
http://acetobalsamico.blogspot.com/2008/11/teknik-direktr-disiplini.html
Biraz kendinizle çelişdiniz gibi geldi bana, yani kastettiğim Türkiye'de teknik direktör bu tarz ayrıntılara girdiğinde ince alaya alırken dışarda bunu yapanı takdir ediyorsunuz.
Yanılıyorsam bağışlayın..
@mavibenim
Türkiyede teknik direktörler bu tarz ayrıntılara, -ceza kadar ödül- de giriyorlar mı acaba?
Dediğimin arkasındayım bu ülke için
Mayonezi, kolayı yasaklayan disiplinli hocadır bizim memlekette
Antrenmansızlıktan maçların ikinci yarısında sürünen takımlar var. Neden acaba?
terlikle yemege inene kafa goz bizzat guardiola daliyormus baskasina firsat vermeden.
@mavibenim
bülent abi o yazıda sözde ayrıntıyla uğraşan hocalarla dalga geçmişti. :)
bizde bu kadar ayrıntı çalışan tek hoca 96-99 dönemi Fatih hocadır bildiğim kadarı ile. Hatta "galata SArayı Efendileri" kitabında Halil Özer; ikinci Fatih hoca döneminin kayıp dönem olmasında bu ayrıntıcılıktan uzaklaşmanın da büyük etkisi olduğunu anlatır.
Şiir gibi okuduk be...
çok özür dileyerek;
arsene wenger "fazla tokatlamayım çocuklar" diyo mudur acaba?
guardiola neyi değiştirmemiş ki takımda maaşallah. dün akşam da kupa'da 1-0 ile geçmiş barça bu kez sıkmamışlar fazla. haftasonu da huelva ile oynuyorlar yine 4-5 olur gibi.
Barcelona, tecrubesiz genc Guardiola'ya 3 beden bol gelir.
Topu Etoo'ya şişir, tutsun topu 2 sn, takimi çıkartsın, tutamazsa kafası kesik tavuklar gibi ordan oraya koştur prese benzer verimsiz birşey yap, La liga'da tutsa da topu iyi ceviren Avrupa takımlarına karşı mantarla sistemini, ne kontrol ne akil futbolunun zerresi olan bir sistemi değiştirmek zorunda da değil Guardiola üstelik, işi daha kolay nitekim.
pep'Sİ'+ mes'Sİ'=...(düşünemiyorum bile).yakında bu başlığıda görürüz elbet İspanyol medyasında
@chu-man-lee:
hocam orası evleri filan değil, arjantin milli takımı için toplanınca mı, yoksa bi organizasyonda bir araya gelince mi ne çekilmişti bu foto. öyle bi' şey.
Harika bir yazı ve Ohannesburger Messi :)
Eline saglık bülent abi
Yazı enfes ve Guardiola'nın iz bırakan bir teknik adam olacağı kaçınılmaz gibi görünüyor. Mourinho'nun iyi aile çocuğu versiyonu diyebilir miyiz acaba?
disiplin diyince aklıma capello geldi. ingili milli takım oyuncularına ketçabı ve patates kızartmasını yasaklamış. hey koca capello türkiyede olsan bunak diye kovalar, böyle yasak mı olur diye dalga geçerlerdi arkadan...
barca acık ara şampıyon.
real de nistelrooy da sezonu kapatmış zaten.
harika yazı,teşekkürler..
bu kadar büyük yıldızlarla böylesine ilginç işler yapmak özel bi yetenek gerektirir ve pep bu işin hakkını veriyor gibi görünüyor..
Guardiola örneği Galatasaray da Bülent Korkmaz ın nasıl da başarılı olacağına örnek olabilir.
bence tek eksiği "alman disiplini".
gerçekten iyi bir antrenör ve teknik adam guadiola bizim teknik adamlardan ona en çok benzeyen ertuğrul sağlam olabilir
Bülent Abi, yazdıklarından yola çıkarak şu sonuca vardım. İlgilenirsen;
http://murcasa.blogspot.com/2010/10/pepizm.html
Yıl olmuş 2012 bense hala eski yazdıklarını okuyorum :-). Hele yorumları okuyarak kopuyorum :-D, ne kadar at gözlüklü bakış açımız varmış kendine kızıyorum. Eline sağlık abi, iyi ki varsın
Ah o 2008, bloğun açılış sayfası olduğu ve her gün postların aktığı günler. nostalji oldu bir daha okuyunca, teşekkürler abi. seni okumaya başlarken öğrenciydim, sınav kötü mü gitti, stres moral bozukluğu mu var bloğa girince başka aleme girmiş gibi unuturdum her şeyi. keyif aldığım en önemli alışkanlıklarımdan biri oldu aceto blog. iyi ki varsın.
Yorum Gönder