hatırlıyorum da ümt milli takımda oynarken kapışılmıştı 3 büyük takımımız tarafından. glatasarayın elinde kalmıştı. çok ta sevinmiştik o zaman. vay be nereden nereye.
foto 10 numara. bu kadar denk gelir yani.bu arada çok yazık.bu tip futbolcular için istanbul bitirir derlerlerdi hep.demekki mekanla ilgisi yok.nasıl derler; eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine aynı eşek.takımla mekanla ilgisi yok bence.
Bi rivayete göre; Berkant Westfalen'de oynanan GS - Juventus maçında süper oynamıştır ve maçın son dakikalarına doğru da Edgar Davids'e bi bacak arası atar. (buraya kadar rivayet değil, gözlerimle gördüm..) Sonra Edgar Davids bizim Kral'ın yanına gelip yahu Hakan "Chi è questo giocatore? (Kim ulan bu?)" diye sorar.. Kral ne cevap vermiş bilmiyorum, gerçek mi değil mi onu da bilmiyorum.
Ama bu adam Ümit Milli iken (o sırada Bayern München'de oynuyodu şöyle geleceğin yıldızı böyle önümüzdeki 10 senenin starı diye atılıp tutuluyodu. Kimse de GS'ye gelmesine bi anlam verememişti bu kadar büyük bi yıldız adayının Bayern tarafından bırakılıp.. Adamlar daha o zamandan görmüş bunun haytalığını..
Yetenekleri sayesinde kolay bir yaşam elde etme sahibi olan insanlarda b*ka batma yeteneği standart olarak geliyor sanırım. İnsan niye böyle saçmalıklarla yeni şeyler arar. Ne halt etmeye hayatını dağıtır hiç anlamam, anlayamam. Yeni şeyler arama; hayatta ki boşluk gibi saçmalıklar var ama, sporcuların sonucu ne olduğu belli defalarca örnekleri görülmüş uyuşturucu doping gibi belalara bulaşması gerçekten büyük aptallık.
Ümit Milli iken ağzım açık seyrederdim bu adamı ben. Bir Fenerbahçeli olarak da Galatasaray 'a transferi epey moralimi bozmuştu.
Sırtı dönük, taç çizgisine yapışık çalım atabilen bir futbolcuyken, Galatasaray 'da körelişinde "KOŞOLMTOPABASNİYETOPABASMIYORSUNKOŞULAN!" adlı ve bu ülkenin futbol anlayışını 2000 'lerle beraber lanet, anlamsız ve üretkenlikten uzak bir mücadeleciliğe esir eden Fatih Terim ekolü mü yoksa artık bunla beraber ayyuka çıkan yanlış mentalitesinin mi etkisi var bilmiyorum.
Ama ben nedense empati kuruyorum Berkant 'la. Sanki "ulan ne olacaktık ne olduk" diye Arabesk bir batağa it(il)miş de işin içine "tekno" alışkanlılar da sokmuş gibi. Önemle belirteyim; yaptığını haklı çıkarmak niyetinde değilim, sadece "insansı" geliyor yaşadıkları, "tü kaka" yaftasından ziyade.
walla üzülmedim dersem yalan olur ibrahim akın, burak yılmaz vs. gibi futbolcular ha diyosun bu sene olacak sonra bi bakıosun 28 29 yaşına gelmiş berkant da böle bi futbolcuydu hem galatasarayda hem de beşiktaş da oynarken her maçını izlediğimde bi ufak umut vardı ama olmayınca olmuo işte yazık çok yazık foto 10 numara bu arada!!
acikcasi ben bu adama GSdeyken buyuk lanetlerde bulunmustum. aldigi para ve ustlendigi sorumlulugu bu kadar umursamayan az adam vardir. sadece kendisi sorumsuz ve gamsiz olmakla kalmiyor, cevresindekileri de kendiyle beraber dibe cekerdi. umit karan, suat usta, volkan aslan ile ayni loser ekolunun bayrak tasiyicisidir berkant. insallah surunur diye cok dilemistim allahtan. acikcasi bu kadarini da beklemiyordum. sanssizlik diyemeyiz, dupeduz beyinsizlik.
GS 'de bunu yaptı, BJK 'de şunu yaptı, Mardin 'de sümüğünü çekti, Çemişgezek dolaylarında teke zortlattı gibi tamamen sizi ilgilendirmeyen, adamın kişisel tercihleriyle alakalı olaylara holiganca yaklaşarak "oooh iyi olmuş" diye göbek atanları görmek adamı korkutuyor.
Şuurunu kaybetmişcesine bir adamın hatalarını oynadığı futbolla ölçüyoruz.
bunu ben demiyorum tabii ki ama şu ana kadarki hayat deneyimim bu söze çoğunlukla hak vermeme yol açıyor. çok zeki, çok yetenekli, çok yaratıcı vs. vs. olan kişilerin toplumda kötü diye tabir edilen alışkanlıklara batma olasılıkları ne yazık ki daha yüksek. ya da kolay tabirle uçlarda yaşamaları.
bir sporcunun ne olursa olsun kendine zarar vermesi üzücü bir durum ama beyinsizlik, en ağır cezaya çarptırılmalı gibi ifadeler de bana anlamsız geliyor. hayat çoğu zaman kontrolümüzde olmaz, hayatının kontrolünde olduğunu sananların da hayatı çok çekici hayatlar olmaz. hayat amerikan filmlerindeki gibi saçma sapan "loser" kavramıyla açıklanmayacak denli çok yönlü.
en azından l.e.n ve turhanatakan gibi aklı başında insanlar da var, statlara da böyle bir tribün açılsa, aklı başında insanlar tribünü mesela...
takımı 5.golü yesin diye tempo tutmayacak, daha topu ayağına almamış adamı ıslıklamayacak, 90 dakika ağzından köpükler çıkararak küfretmeyecek, maçı koltuğa ayakla basarak değil oturarak izleyecek, pozisyon gereği heyecanlanıp ayağa fırlayacak, saçmasapan anlamsız gereksiz ne dediği anlaşılmayan tezahüratlar yerine takımı başarıya iten, destekleyen, bir rüzgara benzeyen şarkılar söyleyecek, 10 dakikada 2 gol yedikten sonra susmayacak, sapla samanı, elma ile armudu ayırmasını bilecek, forvet oyuncusunu ileride akıllı işler yapınca, defans oyuncusunu defansı sağlama alınca alkışlayacak, üst düzey bir takımda eksik olanın, o şu bu değil sevgi, özgüven, cesaret, dayanışma olduğunu görebilecek, protestosunu küfrederek dile getirmeyecek, futbolcusunu sahanın içinde değerlendirecek, hayatta kendi çuvalladığı anlardan pay biçip futbolun da sonuçta hayatın içinde olduğunu kavrayabilecek insanların tribünü...
işte öyle bir tribüne-takım fark etmez- ömür boyu kombine alırdım!!!
Üzüldük. 1860'in önemli ve sevilen bir futbolcusuydu. Allianz'da onu sahada gördügümüzde daha bir baska seyrederdik maci. Kulüp sözlesmesini feshetmis.
28 yorum:
hatırlıyorum da ümt milli takımda oynarken kapışılmıştı 3 büyük takımımız tarafından. glatasarayın elinde kalmıştı. çok ta sevinmiştik o zaman. vay be nereden nereye.
Fotograf anlatio zaten ne kullandigini ..
foto 10 numara. bu kadar denk gelir yani.bu arada çok yazık.bu tip futbolcular için istanbul bitirir derlerlerdi hep.demekki mekanla ilgisi yok.nasıl derler; eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine aynı eşek.takımla mekanla ilgisi yok bence.
Bi rivayete göre; Berkant Westfalen'de oynanan GS - Juventus maçında süper oynamıştır ve maçın son dakikalarına doğru da Edgar Davids'e bi bacak arası atar. (buraya kadar rivayet değil, gözlerimle gördüm..) Sonra Edgar Davids bizim Kral'ın yanına gelip yahu Hakan "Chi è questo giocatore? (Kim ulan bu?)" diye sorar.. Kral ne cevap vermiş bilmiyorum, gerçek mi değil mi onu da bilmiyorum.
Ama bu adam Ümit Milli iken (o sırada Bayern München'de oynuyodu şöyle geleceğin yıldızı böyle önümüzdeki 10 senenin starı diye atılıp tutuluyodu. Kimse de GS'ye gelmesine bi anlam verememişti bu kadar büyük bi yıldız adayının Bayern tarafından bırakılıp.. Adamlar daha o zamandan görmüş bunun haytalığını..
Gerçekten de yazık... Denecek başka söz yok...
foto çok başarılı :)
ne de güzel denk gelmiş bir önceki postla ..
" Futbolu sen bırakmazsın. Futbol seni bırakır."
Yetenekleri sayesinde kolay bir yaşam elde etme sahibi olan insanlarda b*ka batma yeteneği standart olarak geliyor sanırım. İnsan niye böyle saçmalıklarla yeni şeyler arar. Ne halt etmeye hayatını dağıtır hiç anlamam, anlayamam. Yeni şeyler arama; hayatta ki boşluk gibi saçmalıklar var ama, sporcuların sonucu ne olduğu belli defalarca örnekleri görülmüş uyuşturucu doping gibi belalara bulaşması gerçekten büyük aptallık.
başlığıyla,resmiyle,"yazık..." finaliyle son derece irrite edici bir
kompozisyon olmuş maalesef.
Daha dün eski yazıları karıştırırken okumuştum, "Berkant: Futbolcu olan" yazısını. Tesadüfün böylesi...
Futbolcunun salak soyundan gelenler
çok severdim be ümit millideyken cm cilerde çok sever.
Fatih Terim'in gurbetçi futbolcularla olan sorununun başlangıcıdır, diğeri de Ümit Karan..
hic de yazık degil.insallah alır hakettigi cezayı.
Kokain Tanrı'nın çok fazla para kazanıyorsunuz deme yöntemidir...
Ümit Milli iken ağzım açık seyrederdim bu adamı ben. Bir Fenerbahçeli olarak da Galatasaray 'a transferi epey moralimi bozmuştu.
Sırtı dönük, taç çizgisine yapışık çalım atabilen bir futbolcuyken, Galatasaray 'da körelişinde "KOŞOLMTOPABASNİYETOPABASMIYORSUNKOŞULAN!" adlı ve bu ülkenin futbol anlayışını 2000 'lerle beraber lanet, anlamsız ve üretkenlikten uzak bir mücadeleciliğe esir eden Fatih Terim ekolü mü yoksa artık bunla beraber ayyuka çıkan yanlış mentalitesinin mi etkisi var bilmiyorum.
Ama ben nedense empati kuruyorum Berkant 'la. Sanki "ulan ne olacaktık ne olduk" diye Arabesk bir batağa it(il)miş de işin içine "tekno" alışkanlılar da sokmuş gibi. Önemle belirteyim; yaptığını haklı çıkarmak niyetinde değilim, sadece "insansı" geliyor yaşadıkları, "tü kaka" yaftasından ziyade.
puhu bey;
Konu farkındaysanız Polyanna değil, Berkant Göktan'ın seçimleri üzerine!
walla üzülmedim dersem yalan olur ibrahim akın, burak yılmaz vs. gibi futbolcular ha diyosun bu sene olacak sonra bi bakıosun 28 29 yaşına gelmiş berkant da böle bi futbolcuydu hem galatasarayda hem de beşiktaş da oynarken her maçını izlediğimde bi ufak umut vardı ama olmayınca olmuo işte yazık çok yazık foto 10 numara bu arada!!
acikcasi ben bu adama GSdeyken buyuk lanetlerde bulunmustum. aldigi para ve ustlendigi sorumlulugu bu kadar umursamayan az adam vardir. sadece kendisi sorumsuz ve gamsiz olmakla kalmiyor, cevresindekileri de kendiyle beraber dibe cekerdi. umit karan, suat usta, volkan aslan ile ayni loser ekolunun bayrak tasiyicisidir berkant. insallah surunur diye cok dilemistim allahtan. acikcasi bu kadarini da beklemiyordum. sanssizlik diyemeyiz, dupeduz beyinsizlik.
Turkıyenın CR7sıydı bu adam gozumde yazık etmıs.
Futboldan uzaklaşması isabet olmuş ama böyle bir bataklığa girmesi üzücü tabi.
Yorumlar apayrı bir yüzü olayın.
GS 'de bunu yaptı, BJK 'de şunu yaptı, Mardin 'de sümüğünü çekti, Çemişgezek dolaylarında teke zortlattı gibi tamamen sizi ilgilendirmeyen, adamın kişisel tercihleriyle alakalı olaylara holiganca yaklaşarak "oooh iyi olmuş" diye göbek atanları görmek adamı korkutuyor.
Şuurunu kaybetmişcesine bir adamın hatalarını oynadığı futbolla ölçüyoruz.
Alkışlıyorum BBG insanlığınızı.
Ayıp.
vay be hakkaten çok yazık..
kullandığı için değil yakalandığı için kızıyordur berkant kendine...
"yetenek çoğu zaman bir karakter eksikliğidir."
bunu ben demiyorum tabii ki ama şu ana kadarki hayat deneyimim bu söze çoğunlukla hak vermeme yol açıyor. çok zeki, çok yetenekli, çok yaratıcı vs. vs. olan kişilerin toplumda kötü diye tabir edilen alışkanlıklara batma olasılıkları ne yazık ki daha yüksek. ya da kolay tabirle uçlarda yaşamaları.
bir sporcunun ne olursa olsun kendine zarar vermesi üzücü bir durum ama beyinsizlik, en ağır cezaya çarptırılmalı gibi ifadeler de bana anlamsız geliyor. hayat çoğu zaman kontrolümüzde olmaz, hayatının kontrolünde olduğunu sananların da hayatı çok çekici hayatlar olmaz. hayat amerikan filmlerindeki gibi saçma sapan "loser" kavramıyla açıklanmayacak denli çok yönlü.
en azından l.e.n ve turhanatakan gibi aklı başında insanlar da var, statlara da böyle bir tribün açılsa, aklı başında insanlar tribünü mesela...
takımı 5.golü yesin diye tempo tutmayacak, daha topu ayağına almamış adamı ıslıklamayacak, 90 dakika ağzından köpükler çıkararak küfretmeyecek, maçı koltuğa ayakla basarak değil oturarak izleyecek, pozisyon gereği heyecanlanıp ayağa fırlayacak, saçmasapan anlamsız gereksiz ne dediği anlaşılmayan tezahüratlar yerine takımı başarıya iten, destekleyen, bir rüzgara benzeyen şarkılar söyleyecek, 10 dakikada 2 gol yedikten sonra susmayacak, sapla samanı, elma ile armudu ayırmasını bilecek, forvet oyuncusunu ileride akıllı işler yapınca, defans oyuncusunu defansı sağlama alınca alkışlayacak, üst düzey bir takımda eksik olanın, o şu bu değil sevgi, özgüven, cesaret, dayanışma olduğunu görebilecek, protestosunu küfrederek dile getirmeyecek, futbolcusunu sahanın içinde değerlendirecek, hayatta kendi çuvalladığı anlardan pay biçip futbolun da sonuçta hayatın içinde olduğunu kavrayabilecek insanların tribünü...
işte öyle bir tribüne-takım fark etmez- ömür boyu kombine alırdım!!!
Üzüldük. 1860'in önemli ve sevilen bir futbolcusuydu. Allianz'da onu sahada gördügümüzde daha bir baska seyrederdik maci. Kulüp sözlesmesini feshetmis.
suha
Yorum Gönder