1 Nisan 2008
Cantona Karakola Giderken
İngiliz basınında 90'larda Türk futbolunun adı geçtiği sayfalarda bol bol kullanılan anti bir karedir bu. 1993-1994 sezonu. Old Trafford'da 3-3 biten maçın Ali Sami Yen'deki 0-0 rövanşı. Cantona polislerle papaz oluyor ve maçın sonunda kırmızıyı yiyor. Memur tevkif etmiş Mecidiyeköy karakoluna gidiyoruz havasında. Bir Türk takımı ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde 3 Kasım 1993 akşamı. (Nasıl bir formattı o kardeşim Aralık gelmiş hala gruplar başlayacak.) Devir değişti. Bir başka İngiliz takımı Chelsea bu gece İstanbul'a geldi. 2 Galatasaraylı var fotoğraf karesinde, Chelsea'yi karşılaşmışlar! Ajans da abartmış tabii: Chelsea'yi Galatasaraylılar karşıladı demişler haberde. İki veledin işgüzarlığı da olsa rezalet işte. Ben Fenerbahçeli arkadaşlarımı şimdi daha iyi anlıyorum. Nasıl geçirdiler o 1996-2000 arasını, ne yediler, ne içtiler neyle kafa buldular? Fenerbahçe-Chelsea maçını 32 televizyon kanalı naklen veriyor, varın siz hesaplayın kaç ülkede, kaç milyon kişi canlı seyredecek bu maçı. Cengiz Çandar "delikanlı Fenerli Monaco'yu tutar" diyordu bir zamanlar, zordu o ve onlar için hayat. Ben bu kupada Real Madrid elendiğinden beri Cristiano Ronaldo'yu tutuyorum, Moskova'ya kadar onu kaç maç daha fazla izlersem o kadar iyi. Kadıköy'de inşallah vukuat olmaz da seneye UEFA finaline 2 ytl benzin yakıp gideriz...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
ah aceto abi, 15 sene olmuş be, o zamanlar 7 yaşındayım. bırak 10 yılı 15 yılı yarın maç var starda, 21.45(gmt+2), muhtemelen sarılı çıkacak takım fenerbahçe, türkiye liginde oynuyor. ben onları tutuyorum. skora göre sende yap bişeyler, karıştırma 15 yılı.
çok net hatırlıyorum. fenerliler pankartlar falan hazırlıyorlardı bizim avrupa maçlarımız öncesi. hatırladıklarım şunlar:
- barcelonaya başarılar dileriz
- roma polisine uzanan eller kırılsın
bence güzel şeyler bunlar ya. yani tabiki rakip takımı destekliycekler. ben de chelski yi destekliyorum mesela. işin eğlencesi burda. türk takımı başarı ülke puanı cart curt yalan bence. futbol zevk olayıdır ve ben eğer fenerin yenilmesinden zevk alıyorsam kimse karışamaz bana :)
Derbi denen tarifi imkansız zıtlaşmanın nefis ürünleri bunlar. Her iki taraf için de elbette. Yalan söyleyecek halimiz yok, 1996-2000 arası hoş geçmedi tabi. Hatta pek nahoş geçti bizim açımızdan.
Hatta şöyle bir anekdot aktarayım, ben askerliğimi oldukça geç yaptım. 28 yaşında gittim askere. Ve Uefa Kupası finali de askerliğime rastladı. Asker ocağı hepimizin malumu, insan bayağı bir duygusal oluyor o ortamda. Hiç taşımasa bile hafiften milliyetçilik duyguları da kabarıyor. Onlarca asker toplanmışız bir salonda finali seyrediyoruz. Herkes yerlerde, masa üstlerinde, yüzünü yıkayanlar, ayılanlar, bayılanlar.. Biz yine de özümüzden ödün vermiyoruz, bir kenardan kıyın kıyın sövüp duruyoruz "..duğumun Taffareli, ...tığımın Arsenali vesaire vesaire" şeklinde. Neyse maç bitti, ortalık karıştı, maçın üzerinden 3 gün geçti, evi arayayım dedim. Sonuçta uyuz da olsak, hepsi yalan bu sahiydi. Yani sıradan tur geçmelerden değildi bu. Kupa gelmişti ülkeye. Acaba peder bey ne durumdadır diye düşünüyordum. Herhalde buna sevinmiştir diyordum içimden. Sonuçta bizden çok daha milli duyguları gelişmiş bir adamdır, herhalde biraz göğüs kabarması yaşamıştır, her ne kadar iflah olmaz bir Fenerli de olsa diye geçiriyordum içimden. Neyse, aradım evi, kardeşim çıktı telefona. Babam evde yokmuş. Naber dedim, naaptınız, babam sevindi mi, buralar hepten karıştı dedim. Kardeşim bana şu cevabı verdi: "Valla abi biz 3 gündür sadece Samanyolu TV seyrediyoruz, babam başka yeri açtırmıyor, orada nispeten daha az veriyorlar o maçla ilgili haberleri, klipleri.." :)
Yani diyeceğim o ki, bu işin özü bu. Ben ayıplamadım Chelsea'yi karşılamaya gidenleri. Ama çok mutlu etti beni bu hareket. Ne bileyim, sanki verdiğim bir borcu geri tahsil ediyormuşum gibi geldi. Türk filmlerinin klasiği "hani bir zamanlar yüzüne bile bakmadığın fakir ve onurlu bir genç vardı, işte o benim" diyen dişiyle tırnağıyla zengin olmuş esas oğlan gibi hissettim kendimi..
Böyleyken böyle...
Bende durum karısık, uzun zamandır uyumadıgım icin mi, adı toplam 2-3 kelimeden olusan ve sonu mutlaka 'hukuk' olan şeylerle ugrastıgımdan mı bilemiyorum ama kararsızım.Destekliyomuyum, desteklemiyomuyum GS dışındakileri bilemiyorum.
Evde, insan icinde, nette objektifim pek bulasmıyorum ama L'pool macı icin İnonu'de Sevilla icin Kalamıs'ta oldugumda ii bi BjK'lı FB'li oluveriyorum 90 dk.lar bitene kdr...
Ronaldo mevzuunda hemfikirim sonuna kadar. Messi Kaka Juninho Ronaldinho Henry -uzar- fln beklenti daha fazla olurdu bu zamanlar. CL Finalini, Euro 2008'i beklemeden versinler yılın en iyisi ödüllerini Ronaldo'ya. Zor ya, yeni bir Cannavaro vakası falan yaşanır, üzülürüm.
Karşı takımı desteklersinde zamanında sana evinde 5 atan takımı karşılmaya gitmezsin heralde. Fenerbahçe ve Liverpool turu geçerse karşılama sırası beşiktaşlılarda olacak sanırım
Bu haberi ajans abartmamış aceto, karşılamaya 30 kadar Galatasaray taraftarı gitmiş. Milliyet'in internet sitesinden fotoğraflara bakabilirsiniz. Yani "iki veledin işgüzarlığı" değil olay.Daha çok Galatasaray taraftarının kıskançlığı diyebiliriz.
Tabi yanlış anlaşılmasın, futbolda ulusalcılık yapacak, avrupada türk takımları desteklenmeli diyecek değilim. Ama bu sene Fenerbahçe'nin kazandığı avrupa başarısı sonrası anti-Fenerbahçeli güruhun kıskançlıktan çatladığı gerçeğini de gözardı etmemek gerekir.
bir klişe laf vardır hani seni öldürmeyen güçlü kılar falan diye.5 şampiyonluk 1 uefa kupası, 1 süper kupa ve de şampiyonlar ligi çeyrek finali gören bir rakip takımı başkanı düşünün ve de onun taraftarlarını.hatta arada beşiktaş barcelona'yı, chelsea'yi yenerken bile onlar sadece seyrediyordu.evet ne yediler ne içtiler neyle kafa buldular bilinmez ama o kadar eziyetin sonunu iyi getirdiler bence.devamlılığı ve iyi yabancıları olan bir türk takımının neler yapabileceğini zaten biliyoruz.ders çıkarılması gereken birşey bence bu.ama benim fenerbahçeli arkadaşlarımın o duygularını iyice anlamam için daha fazla birşeyler gerekiyor.ne olursa olsun bu ülkenin gördüğü 5. çeyrek final.
sanırım 94 yılı. 2. barcelona eşleşmemiz zamanında fb tribünlerinde vardı "barcelona'ya başarılar dileriz" pankartı. o zaman haftalık çıkan bir galatasaray dergisi vardı, oradan hatırlıyorum.
anlayacağınız bu "ezeli rakibin eşleştiği takımı tutma/destekleme" olayının ilk tohumlarını fb atmıştır diyebiliriz sanırım. bunun sebebi de basit:başarıyı çekememek, kıskanmak vs.
o değil de, türk aile yapısının garipliği olarak, böyle bazen anneler filan da "chelsea'yi tutma" gibi durumlarda aşırı tepki gösterebiliyor. başka zaman futbol umrunda olmaz kadının, fb turu geçip, sen de karşı takımı tutunca,
gaza gelip sana patlıyor.
ben yarın üstümde chelsea forması, evlatlıktan reddedilmeyi göze alarak tv başına geçeceğim. benim için dua edin. hehe.
işin bu kısmını anlamalı herkes. çok şey istiyoruz belki ama, olması gereken bu. kimse de bu mevzu üzerinden milliyetçilik aramasın.
(bu son lafların üstüne çıkıp biri "iyi halt ediyosun" derse cevabım hazır:"bsg")
milliyetçi bir insan olduğum için hayatım boyunca yabancı takımlar karşısında takım ayırt etmemeye çalıştım. hayatımda bir dönem tutmadım o da galatasarayın real madridle eşleştiği dönemde bülent korkmazın real madridi küçümseyen açıklamalarına kızdığım için. adam resmen real de kim gibi bir düşünce içindeydi. tamam sene başında yendin, kupayı aldın onlardan ama bu şampiyonlar ligi ve karşındaki takım daha geçen sene kazanmış bu kupayı. sen o zamanın galatasarayını(jardel de dahil) toplasan real in figoya ödediği para etmez.neyse o dönem afedersin çok kalktığı için bazı yerleri gs li topçuların hiç de üzülmedim. ama sonraki sezon o kadroyla namağlup gittikleri 2.turda da çok istedim tekrar çıksınlar çeyrek finale diye ama olmadı.onun dışında da üzüldüm yenildiklerinde ama ertesi gün de yenilen takımı tutan arkadaşlarımı da kızdırmayı ihtimal etmedim ya da kazandıklarında onlar kadar sevinmeyi....
neyse konu şu ki destekleyen destekler sorun değil ama bunu böyle göze sokar bir biçimde hala göstermek, tribün liderlerinin chelsea forması giyinmesi şöyle bir dönemde çok itici,aynı bir fenerbahçeli olarak çok kızdığım leeds e başarılar pankartı gibi. yani şimdi biz elesek chelsea yi liverpool ile eşleşsek o bjk lıllar liverpool forması mı giyecek? herkes güler buna bence diğer beşiktaşlılar bile. ya da ne bileyim biz de milan forması mı giyelim bize 2 maçta 7 atan takımın formasını eğer bjk veya gs fenerle oynayınca..
kısacası isteyen chelsea yi tutar buna lafım yok ama böyle göze sokacak şekilde bunu göstermek de itici oluyor.
Polisin biri Bryan Robson'ın kafasına zafer sarhoşluğuyla (!)copu vurmuş Cantona abimiz de ona dellenmiş. Velhasıl onlar bile Türk polisini görmüş oldu, sonra da diyoruz ki niye Geceyarısı Ekspresi filmine tav oluyorlar.
Bir de şaibeli olduğu, hakemin eyyam yaptığı falan konuşulmuştu, halen de arada konuşulur
7 yaşında Avrupa maçlarında rakip takımı tutardım 70'inde de böyle olacağım. Zaten işin güzelliği bu. Renklere gönül vermenin belki de gerekliliği.
Havaalanlarına kadar gidip rakip takımı (hele hele de yukarıda söylendiği gibi, zamanında sana 5 atanı) karşılamak bana da garip geliyor ama "nasıl olur da türk takımını tutmazsın?" muhabbetinden değil, artık işi o raddeye getirdiğinde kendini ezdiriyorsun bence. Daha önce de bir posta yorum yazan bir arkadaş söylemişti, "işe milli gözle bakanlar az daha sabretsin, Euro 2008 geliyor nasıl olsa". Bence de takım işi apayrı bir şey, bir tarafta 100 yıldır kapıştığım GS, bir tarafta tamamen nötr olduğum bir takım, niye GS'ı tutayım ki?
BJK tribünleri bizimle olan son maçta yine yaratıcı bir pankart açmışlardı, çok güldüm: "Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'ye başarılar..... deeeermişimmm". :)
Bu arada, aceto'nun sorusuna cevap; gerçekten kabus gibiydi o 4-5 yıl, geçmek bilmedi, o yüzden bu günlerin kıymetini çok daha iyi biliyorum.
ya arkadaşlar bırakalım bu milliyetçilik ayaklarını bence. Avrupa da yok böyle şeyler, Real Madritliler Barcanın rakibini, İnterliler Milanın, Celticliler Rangersı vss diye gider. Böyle şeyler geri kalmış devletlere özgü davranışlar. Bir Galatasaraylı olarak tabi ki de Chelsea'yi destekliyecem hatta üzerimde de Lamparda formam olacak, işallah en az bir tane de yazar:) . Demem o ki aşalaım artık bu fakir edebiyatlarını. Forever Chelsea
Gs final oynadığında sanırım 13-14 yaşlarındaydım. suker penaltıyı kaçırdığında olduğum yerde zıplamıştım havaya. orada finalin ayrı bir havası var bence. final yolunda kadar nefret ettiğin takım, finalde bir anda sempatini kazanabiliyor. ama bunda o zamanki yaşımın ufak olmasının da etkisi var sanırım. çünkü bordaeux son dakikada golü atınca "ulan o top ta.." demiştim ya da leverkusen bi anda arkayı dörtleyince içimdeki yağların bir kısmı erimişti=)
Gs final oynadığında sanırım 13-14 yaşlarındaydım. suker penaltıyı kaçırdığında olduğum yerde zıplamıştım havaya. orada finalin ayrı bir havası var bence. final yolunda kadar nefret ettiğin takım, finalde bir anda sempatini kazanabiliyor. ama bunda o zamanki yaşımın ufak olmasının da etkisi var sanırım. çünkü bordaeux son dakikada golü atınca "ulan o top ta.." demiştim ya da leverkusen bi anda arkayı dörtleyince içimdeki yağların bir kısmı erimişti=)
http://www.ligtv.com.tr/Default.aspx?r=1&hid=36258
Linkte görüldüğü gibi o kadar fazla deildir gerçektende basın abarmasıdır
Nicolas Anelka nın da dediği gibi Galatasaraylıları görünce şaşırdınız mı sorusuna farketmedim denebilicek kadar azdırlar yani
Yapmayın Uefa kupasını almamıza sevinen kaç tane fenerli var
Burda ilk siz yaptınız daha cok siz yaptınız muhabbeti yapmayalımda Türk futbolunun ne kadar yavaş ilerledigini düşünelim
7 yılda bir gelen çeyrek final
Patras'a hitaben ;
Tebrik ederim arkadaşım, hani buradan bile geri kalmışlığımıza(!) varabildin ya... Helal olsun diyorum...
siteyi de yaziyi da tesadüfen gördüm. uzun uzadiya futbol ve milliyetcilik uzerine ahkam kesecek degilim. hicbir zaman bir avrupa macinda galatasaray'i desteklemedigim icin ya da fatih terim felsefesindeki bir milli takimi hic umursamadigim icin kendimi ulkesini sevmeyen bir vatan haini olarak gormedim. zira futbola salca edilen her türlü milliyetcilikten tiksiniyorum.
bu meselede bir fenerbahceli olarak avrupa'da sifir cektigimizde kustahlik yapilirken, simdi iyi günümüzde vatan millet diyerek ortalikta sahte bir fenerbahce sevgisi pompalamalarindan tiksiniyorum..
galatasaraylilarin rakiplerimizi desteklemesi asla rahatsiz etmez. fakat burada gulunc olan bir takim galatasaraylilarin kendisine 5 atmis bir takimi hava alaninda karsilamasidir. bu olsa olsa omurgasizliktir. bunu tabiki galatasaray taraftarinin genel tavri gibi anlayacak degiliz. ama bu resim ayni zamanda hayatimizdaki pek cok galatasaraylinin bizi zevke bogan celiskisini resmediyor...
ugurlamaya da gitmislerdir insallah :-)
Cahit
sampiyonlar ligine/ceyrek finale bizde 3-4 turk takimi sokalimda ondan sonra bi kenara birakiriz milliyetci heyecanlari.
Cantona'ya öykündüğüm kadar, babama öykünmedim .mına koyim..
Yorum Gönder