3 Kasım 2008

Mihajlovic ve Erdoğan Arıca

Bir ikinci adam daha teknik direktörlüğe terfi etti.Inter'de kader arkadaşı Mancini'nin yardımcılığını yapan Sinisa Mihajlovic, Serie A'nın dibini tarayan Bologna'nın başına geçti. 10 haftada 6 puan toplayabilen Bologna'da şapkadan tavşan mı çıkartacak Mihajlovic göreceğiz. Ben -nedense- ileride iyi bir teknik direktör olacağına inanıyorum.
Bizde 9. hafta geride kalırken 9 teknik adam koltuğunu kaybetti. Denizli, Gençlerbirliği, Hacettepe bu hafta teknik adam değiştirdi. İlhan Cavcav aynı gün içinde iki teknik direktörünü de yollayan kulüp başkanı olarak futbol tarihine geçti. Jesus Gil bile bu kadarını yapamamıştı! Osman Özdemir'in yerine gelen Erdoğan Arıca. Yardımcısı da Ergün Penbe. Göz önünde olduğunda; iş buluyorsun demek ki... Arşivden iki yazıyı tekrar okudum, Türk futbolunda değişen bir şey yok... Tek yenilik başlık bence: Mihajlovic ve Erdoğan Arıca'nın adı aynı cümle içinde hiç geçmiş midir ki!
Ne İş Yapar Bu Adamlar?
Google'da Erdoğan Arıca

22 yorum:

cisco dedi ki...

ligtv'de yorum yapıp antrenor, t.direktor olamayanı dovuyolar herhalde.

ygtylmz dedi ki...

3 yazıda mükemmel . Gerçekten büyük zevkle okudum hepsini

31 ligas y 11 eurocopas dedi ki...

sinisa... i remember red star 1991. wonderful team....

lazio and real madrid fans are brother.............
i have some photos with irrudicibili.......

Thermo Rheumon dedi ki...

Karakter olarak hırslı bir adam olduğu ve tecrübe dolu bir oyunculuk kariyeri olduğu için iyi bir teknik direktör olabilme ihtimali var hakkaten

Figueres dedi ki...

erdogan arica ve saz ekibi (kurtar, bulak, karaman vs) ile alakali temel bilgilere ulasabilecegimiz duzgun bi kaynak yok mudur acaba? simdiye kdr kac takim calistirmislar, kac takimi birden fazla kere calistirmislar, kacini dusurmusler gibi sorulara cevap verecek bi kaynak mesela. bu sorulardan her birinin cevabi son derece dehset verici olacaktir. bunlari birer mesih gibi gorup kurtari niyetine takimlarini emanet eden yoneticilerin ya cahil ya da olaganustu caresiz olmalari lazim. turk futbolunun en agir kan emicileri ve olu gomuculeridir bunlar. ama bunlar kadar gunahkar olanlar bu olu gomuculerin eline kazma kuregi veren yoneticilerdir.

papaz dedi ki...

http://papazmetin.blogspot.com/2008/11/dn-baba-dnelim.html

Aceto güzel yazmış bugün Erdoğan Arıca'dan başlayarak. Erdoğan Arıca Hacettepe'nin başına geçti.(Gerçi benim aldığım kulübe yakın bir gazeteciden aldığım bilgi Ozman Özdemir'e 1 gün önceden Mesut Bakkal'ın yerinin vaatedildiği ve o yüzden istifa ettiği yönünde, terfi ediyor yani.)

Yılmaz Vural 1 numaradır bu konuda altına sıralayalalım. Giray Bulak, Samet Aybaba, Hikmet Karaman, Güvenç Kurtar, Ümit Kayıhan hatta kaynağı bulan Saffet Susiç ve Nejat Biyediç de katılmıştır bunların arasına. En az 10 takım çalıştırmışlardır, ne zaman bir koltuk boşalsa listededirler.

Aralarında biraz Samet Aybaba ve Güvenç Kurtar gittikleri takımlarda kalıcı işler yapmayı severler, Aybaba'nın ( pek çok da parlatıp menajerlere pazarlama kaygısı kokar) genç oyuncuları çıkarması, Kurtar'ın da kornerlerde alan savunması, autlarda defansı orta saha çizgisine çıkarma gibi değişik taktikleri artılarıdır ama her teklife evet demeleri onları da aynı sınıfa koyuyor yukarıdakilerle.

Bu hocalar da gittikleri takıma bir şey veremiyorlar çünkü görev süreleri belirsiz, muhtemelen gelecek sezonu göremiyorlar o yüzden tek dertleri günü kurtarmak dolayısıyla genç oyuncular çıkmıyor, takımların plan-programları olmuyor.

Bu soruna artık bir çözüm bulunması lazım. İtalya'da bir teknik direktör 1 sezonda 1den fazla takım çalıştıramıyor ancak Türkiye'de piyasa geniş, bu yeterli bir çözüm olmayacaktır. Daha radikal bir çözüm lazım, benim önerim klüplere 1 yılda max. 2 hocayla çalışma sınırı konulması. Bu değirmeni yavaşlatacaktır en azından. Yoksa dön baba dönelim...

apaç dedi ki...

kolay kolay mesut bakkal'dan vazgeçmezdi benim bildiğim cavcav. en azından bir hacettepe bekliyordum.

kısmet bir başka ex aşkı erdoğan arıca'ya imiş.

ee erdoğan arıca hacettepe'lendiğine göre, gençlerbirliği'ne de bir sakıp özberk gider artık.

tierra dedi ki...

bir sakıp özberk vardı ne oldu ona?

Unknown dedi ki...

İtalya daki kuralı getirmek için federasyonun net ve karalı bir tavrının olması lazım ki çözülebilsin. Bugün Uğur Meleke teknik direktörlerin bir birliğinin olması gerektiğini ve bu takımlara tepki koyup gitmemeleri gerektiğini ve bu sorunun böyle aşılabileğini söyledi (tam olarak sorun çözülür demesede). Lakin buna hikmet karamanların yılmaz vuralların destekleyeceğini ve uygulanmasını isteyeceklerini hiç zannetmiyorum. Değilse hocaların iş alanları çok kısıtlanmış olacak. bir senede beş takımda çalışmak varken bir takımla 2 ay çalışmak olmaz. Kluplarınde işine gelmeyecektir düşük maliyetli tazminatsız hocalar varken kimse maliyeti yüksek adamla çalışmak istemez. Velhasıl kelam alan satan razı durumu var td lerle klupler arasında. Bu işi Federasyondan başkası çözemez.
---tabi Türkiyede 13000 antrenör varmış alttaki hocalar yukardakilerden bizede sıra gelsin bizde bizde 1.ligde çalışalım derler ve işlerinde bir karalılık ve kendini geliştirmeye meyilli olurlarsa işler değişir tabii.

ynwa dedi ki...

hüseyin kalpar da yok bayadır piyasada. o fırıncı ustası sıfatını özledim walla.

nash dedi ki...

Erdoğan Arıca geçen sene Rize'den ayrıldıktan sonra hiç bir takıma lig başladıktan sonra gitmeyeceğini söylemişti. Bunun nedenini de gittiği takımların istediği gibi olmaması, istediği oyuncu transferlerini yapamaması ve sezon başında takımla hazırlık kampı yapamaması olarak açıklamıştı. Bu kararınının altında da Rize ile yaşadığı "başarısızlıklar" etkindi. Bu söyledikleri hatırlatılarak bir soru yöneltilse; İlhan abiyi kıramadım, Hacettepenin genç ve iyi bir kadrosu var diyecektir.

Konyaspor'un yeni başkanı çok değişik bir adam. Söyledikleriyle bunu kanıtlıyor zaten. Konyaspor'u kısa bir süre içinde şampiyonluk yarışına sokacak bir takım haline getireceklermiş. 9 yıl başkan olarak görevde kalmayı ve 9 yıl Raşit Çetiner ile çalışmayı düşündüğünü söylemişti. Bu söylediğinin üzerinden 9 ay geçmeden Raşit Çetiner ile Konyaspor'un yolları ayrılmıştı. Bu ayrılıktan sonra Konyaspor bir açıklama yapmıştı. "Teknik direktör konusunda herhangi bir acelemiz yok, hata yapmarak iyi bir seçim yapmak istiyoruz" demişlerdi. Bu açıklama değişik bir ismin ortaya çıkacağını düşündürmüştü ama gelen isim Girak Bulak'tı.

Kocaelispor'un Yılmaz Vural ile anlaşmasıda aynı şekilde. Gerçi yaptıkları oyuncu transferlerine bakınca Yılmaz Vural ile anlaşmalarına pek şaşırmamak lazım.

Geçen sene Erdoğan Arıca'yı Rize'nin başına getiren ve Manisa'nın başına Yılmaz Vural'ı getiren başkanlar arasında bazı benzerlikler var. Bu iki başkanda hemen hemen sezon ortasında göreve gelmiş kişiler. Göreve geldikten sonra yaptıkları açıklamalarda sürekli maddi konulara takılıp, bu konuların içinden çıkamayan kişiler. Sürekli gelirlerin yetersiz olduğundan ve lig tv gelirlerinden bahsediyorlardı. Kuşkusuz maddi sorunlar var ama maddi sorunları aşmak için en önemli şey sahadaki takım. Yaptıkları hamleler her iki takımada ligden düşmeye mal oldu.

Geçen sene düşen 2 takımdan bahsetmişken Kasımapaşa'ya da değinmek lazım. Kadir Özcan istifa ettikten sonra Werner Lorant ile anlaşmışlardı. Önceden Türkiye'de görev yapmış olması ve ismi tanıdık olması muhtemelen onlar için yeterliydi. Lorant göreve geldiğinde Kasımpaşa'nın antreman sahası ve maçlarını oynadığı stad hakkında bilgiyede sahip değildi. Onun için önemli olan başka birşeydi...

Bu bahsettiğimiz isimlerin televizyonda yaptıkları yorumlardan sonra tekrar takımlar tarafından göreve getirilmesi mantık sınırlarını zorlayan birşey.

Teknik direktör istifalarından sonra Lig TV'nin yorumcusuz kalması ise durumu daha iyi anlatıyor.

Mustafa Denizli
Ergün Penbe
İlker Yağcıoğlu
Oktay Derelioğlu (hem yorumculuk yapıyor hemde futbolu bıraktığı takımda görevli)

Geriye bir tek Serdar Bali kalıyor. :)

İşleyiş açısından kötü, yorumlarını sevmeyenler için iyi gelişmeler bunlar.

blanka dedi ki...

samet aybabada gitmiş...

insivible dedi ki...

hayir futbolumuza hic mi yetenekli genc teknik direktor gelmiyo? tabi ki de geliyor ama nedense kuluplerimiz bu ayni rotasyonu kullaniyo?

mesela metin diyadin. kendisi mucizeler yaratti gittigi her takimda. adam gibi adam. ama niye birinci ligde gorev almadi? demek ki yoneticiler bu cesur, karakterli adamdan korktular. onun yerine hep ayni rotasyonda donen gorevden ayrilsalar da yoentimi dinleyen uysal teknik direktorler tercih ediliyo. yoksa ben genclerbirliginden giden hacettepe de goreve gelen erdogan arica gibi teknik adamlari baska turlu aciklayamiyorum. eger iyi teknik direktorler istiyosak su bir yil kurali uygulanmali. yoksa ligimizin futbol kalitesi de bi turlu artmaz bu risk almayan adamlar yuzunden hala 8 - 9 kisiyle kapanan takimlari izlemeye devam ederiz.

bu arada milli takimlarda fatih terim kendi adamlarini her yas grubuna iyi yerlestirdi yerlestirmesine orasi ayri bir rezalet ama bir de su umit millilerin beyaz rusya ya elenip cok onemli bi avrupa sampiyonasina gidemeyisi var. bizim takimda forvet yok mu ki batuhan son mac ilk 11 cikti, o ve onun gibilerine umit milli takimin bu kadar ihtiyaci varken, orasi da ayri bir ayiptir uzun sure birlikte oynayan umit milli takim bunca onemli bi mactan once niye bozulur ki?

vs vs vs yanlislardan biktim artik. metin diyadin gibilerini gorelim birinci ligde teknik direktor olarak, degisik yonetim kadrolari baskanlar gorelim teknik direktore oyuncuya yogun baski tehditkar aciklamalar gormeyelim.

orkun dedi ki...

Kesinlikle bir kural, sınır, v.s. konulması lazım, yoksa işin daha da çivisi çıkacak. İtalya'daki gibi mi olur yeni bir şey mi buluruz bilmem ama mutlaka bir yerde dur denmeli. Tek suçlu kulüpler/başkanlar da değil bence. Arkadaşını (hesapta) kovaladıkları takımın başına iki gün sonra pişkin pişkin geçen kart teknik direktörlerin de payı var bu işte. Kardeşim, bir dur, "siz bu adamı nasıl böyle palas pandıras yollarsınız" de, sen iki gün sonra mucize yaratamayınca sonun farklı mı olacak sanki.

Umur Burak Ayaz dedi ki...

Mihajlovic'in saçı var mıymış? :)

wjker1982 dedi ki...

Erdogan Arica;Turk futbolu nun efsanesi olma yolunda.


Ne hikmet ne Yilmaz ne Sakip ne Guvenc en hasi en kaymaklisi Erdogan Baba

Radical Media dedi ki...

Erdoğan Arıca
Metin Tekin
Oğuz Çetin
Mehmet Özdilek
Ünal Karaman
Nurullah Sağlam
Hikmet Karaman
Ahmet Akçam
Bu adamlar sadece gazeteci - federasyon - antrenörler birliğinden oluşan " Yerli Hocacı " lobi sayesinde iş bulabliyorlar. İlave olarak Kocaeli performansı sonrası Güvenç Kurtar , Giray Bulak , Yılmaz Vural ve Şenol Güneş'i de bu " bağlantılılar " arasında saymak lazım. Türk Futbol'u son 10 yıldır çok ağırlıklı olarak yabancı hocadan arındırıldı ve Liglerin nasıl çöktüğü ortada ... Buradakilerden hatırlayan elbet vardır 80'li yıllarda Türk Futbolundaki devrimi önce Stankovic İvic ve Milne , sonrasında Derwal ve Piontek gerçekleştirmişti. Taze kana ihtiyaç var , yeni vizyonlar lazım ama rantçı - lobici ekip piyasaya yeni isim sokmayınca nasıl olacak bu işler ? Başta Farih Terim olmak üzere Türk Antrenörler bir müddet dinlendirilsin. Son bir söz de Raşit Çetiner için komisyonla oyuncu aldırmadığı için bu adam sevilmedi hiç ve çok haksızlığa uğradı. Hem Milli Takım için , hem de kulüplerde hakkı çok yendi. Ben olsam 2. Lig'den bir takımla anlaşıp 4-5 senede Hull ya da Hoffenheim gibi patlatırdım. Türkiye'de bunu yapabilecek tek hoca olduğuna inanıyorum .

varol döken dedi ki...

@aceto
erdoğan arıca'nın adı bir şike skandalına karışmamış mıydı? ne oldu o iş kapatıldı mı? ya da ben mi yanlış hatırlıyorum?

Adsız dedi ki...

aşağıdaki haberi ntvspordan aldım komedi niyetine okuyun...

Turkcell Süper Lig takımlarından Bursaspor'da teknik direktör Samet Aybaba görevinden ayrıldı.
Bursaspor yönetiminin, teknik direktörlük için Güvenç Kurtar ile anlaştığı belirtiliyor. Güvenç Kurtar'ın, bugün takımla ilk antrenmana çıkacağı öğrenildi.
Bu arada Bursaspor'daki görevinden ayrılan Samet Aybaba'nın ise, Mesut Bakkal'dan boşalan Gençlerbirliği teknik direktörlüğüne getirilmesi bekleniyor.
Mesut Bakkal'ın ise Denizlispor'la görüştüğü belirtiliyor.

gulphi dedi ki...

yilmaz vural, TV'de kendisi anlatti bu hikayeyi -tüm pişkinliğiyle- antalya'da devre arası kupalarından bir tanesinde; stat çıkışında hangi takımı çalıştırdığını unutup, rakip takım otobüsüne yönelmiş, çünkü iki takımı da çalıştırmış. trajikomik işte...

Mezzo Morto dedi ki...

Milliyet'ten bir örnek:
http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=spor&KategoriID=&ArticleID=1011621&Date=04.11.2008&b=Guvenc%20Kurtar%20ve%20Yusuf%20Simsek%20yine%20birarada&ver=78

Daima Fenerbahçe! dedi ki...

Türkiye liginin değeri artmıyor niye artsın ki? düşünülen tek şey digitürk-dsmart ve federasyonun kasası. yıllardır TFF şu TD rezilliğinin önüne geçecek bir düzenleme yapmadı.