4 Şubat 2009
Togo'da Bir Çocuk
Hikaye 21 yıl öncesinden. Afrika'da Togo'da bir çocuk. 4 yaşında. Doğduğu günden itibaren ilk adımlarını gözleyen ailesi yürüyemeyen çocukları için derman arıyorlar. Nijerja'ya, Gana'ya doktorlara götürüyorlar. Çare bulunamıyor. Annesi; "artık tek çare dua etmek" diyor. Çocuğu kucağına alıyor ve kiliseye gidiyor. Rahip, kadına yedi gün boyunca dua etmesi gerektiğini söylüyor. Kadın yedi gün dua ediyor kilisede. Yedinci gün, bir pazar günü. Kilisenin önünde top oynayan çocuklardan biri topa abanıyor, top kilisenin kapısından içeri giriyor. Dua eden kadının dizinin dibinde oturan çocuk, topu görünce ayağa kalkıyor ve topa doğru yürümeye başlıyor. Hayatında ilk kez adım atıyor. 21 yıl sonra çocuk bunu anlatırken "Biliyorum inanılmaz gibi geliyor ama doğru. Futbol benim kaderimmiş". O çocuğun adı Emmanuel Adebayor. Bugünlerde Arsenal forması giyiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
40 yorum:
ben ilk gördüğümde demiştim zaten topçu olur bundan diye...
bal-kaymak gibi topçudur. seviyoruz seni ade.
E yok artık ali sami...
o degilde bir zamanlar kimin arkasındaydı adebayor simdi arkasında oldugu nondanın kosmaya mecali yokkken arsene wenger sagolsun adebayor premier ligde cirit atıyor
vay be ne hikaye ama :)
bu o olay film olur üstüne en iyi senaryo dalında oscar alır
bu tip hikayelere bayılıyorum :) başka hikayelerde bekliyoruz Bülent Abi..
Yok artık Emmanuel Adebayor.
Feci sallamış Adebayor efendi.
Nefis hikaye.Roman Riquelmenın hıkayesı gıbı bır üslupla anlatmışsın abi eline sağlık.
hikaye doğru ise (bu kadarı da olmaz, holivud filmi mi lan bu) bu adamın kaderinde cidden futbol varmış.
insan böylesi bir hikayeyi okuyunca, 4 yaşındaki çocuğun büyüyünce maradona felan olmasını bekliyor.
Futbol, gunumuzdeki en buyuk din aslinda
emmanuel hadibuyur derdik bu adama arkadaşlar arasında makarasına, harbi doğru çıktı. hadi buyur şimdi.
şehir efsanesi tadı var biraz.
şüpheyle yaklaşıyorum.
güzel hikaye.ibrahim üzülmezinde sanırım böyle bir hikayesi var :) başka türlü o adamla yeşil sahaların buluşma ihtimali yok :)
aslında afrika'dan çıkan sporcular için pek de o kadar ilginç bir hikaye değil..kanu'nunda kalbi delikti ama o da aynı takımda yıllarca başarıyla oynadı..adebayorda onun veliahtı sayılır zaten..alıştık artık afrikalı sporcuların bu tip hikayelerine:))
ismail güldüren'in nasıl bir çocukluk travması var merak ediyorum ben de..
Ellerine Saglik. Tam Lost'luk hikaye. Ister misin kilisenin rahibi de Mr.Eko'nun kardesi olsun.
mr.eko diyodum bu adama, şimdi hikaye tamamlandı. i'm gonna build a church john!
Doğu insanı bayılır böyle mistik hikayelere.
Hele eli ekmek tutan Afrikalılar'ın %80-90'ı misyonerlere borçludur bunu.
Bir nevi borç ödeme diyelim baba-oğul ve kutsal ruh şirketine.
Adebayor ile akrabalığımız yok, ben Liberya doğumluyum.
Arkadaşlar Sabri'nin futbola başlama hikayesini bilen varsa paylaşabilir mi? Bence içerik olarak olmasa bile sonuçları olarak çok daha dramatik bir hadise.
tsubasa'nın futbola başlama hikayesi daha gerçekçi valla :)
gerçekten etkileyici.kader bu olsa gerek
Yalansa da gerçekse de süper hikaye wallahi.
hele bir de benim gibi adebayor u en iyi forvet olarak görüyorsanız.
Mistik bir hava katmış bu olay adenayor a:D
aslında bunlar bi seri haline de getirilebilir. riquelme'ninkiyle birlikte.
okur okumaz "yalan lan bu, hikaye hikaye" diyenlere selam olsun.
Anlatım hoş olmuş.
Aebayor, atıyor, atıyor, atıyorsun. 2 ay yatınca(ameliyat) kalkıp yürüyemiyorsun, 4 yıldır yürümeyen ve yürümeyi bilmeyen çocuk kalkıp nasıl yürür? Yürümez bu işler böyle.
Seni de anlıyorum, annenine de anlıyorum, duygularını da anlamaya çalışıyorum. Sen bu toplara girme, git yeşil sahadaki toplara gir.
-Oku da öğren bilmiyorsan-Bak ne demiş Kenyatta amcan:
"when they came we had the land and they had the bible. They asked us to close our eyes to pray and when we opened our eyes they had our land and we had their bible."
Hadi bakayım ofsayta düşme, terli terli su içme emi!
..kendim oldugumu hissettigim anlarin cogunda futbol var..
Or: Arsenal UEFA 2000 final.ini izlerken koltugun altina girmisim haberim yok tabi :)
gerçekten ilginç bir hikaye...
Tüyler diken oldu yaa..
Tsubasa'yı da ölümden bir futbol topu kurtarmıştı, ona özenmiş:)
Atma Ziya!
yalan olduğunu zannetmiyorum football mondial'de anlatmıştı kendisi. doğduğu yer gerçekten bu dünya'nın cehennemi.
bu arada Bülent abi; Arda'ya yapılan şerefsizlikle ilgili bir yazı beklıyoruz.
şöyle bir şey yazdım. nacizane,
http://footballagainsttheenemy.blogspot.com/2009/02/mal-bulmus-magribi-gibi-sevinen.html
Tüylerim diken diken oldu...
inanmayan arkadaslar yazıdan belirli alıntılarla ingilizce arama yaparlarsa ingiliz basınında bu haberin adebayor'un agzından cıktıgı sonucuna ulasır.. kilise, dua, 4 yaş.. bakın nasıl da güzeş sonuca varacaksınız bunları adebayor, church, praying, 4-year-old seklinde yazıp arayınca..
ha adebayor'un anlattıgı dogru mu degil mi o tartısılır da yazılan bir seye hic de arastırmadan "yalan bu, atmayın" diye saydırmak hos degil..
gerçek mi acaba gerçek ise futbolu bırakana kadar adebayor'un futbol tarihine geçecek bir olaya imza atmasını beklerim.
bu tip hikayeleri futbol yazdigi icin bir ayri seviyorum ben bu isi ...
cok cok romantik ...
bugün sabah gazetesi haber yapmis bunu birde tabii hep "aldigimiz bilgiye göre" demisler.eee gercek gazetecilik boyle oluyor herhalde
İnanılmaz bir hikaye...
çakma bir gazetecilik örneği olarak bugünün mynet'inde de yer aldı. virgülüne dokunmadan ve tabiki kaynak göstermeden yayınlamışlar. gerekeni yaparsın umarım aceto. buyrun bu da kopyanın linki: http://spor.mynet.com/sporhaber/detail_news/home.asp?mainPage=1&which=headline&type=&id=O1233925922703&ref=main_news&date=06Subat2009
Yorum Gönder