İtalya'da en iyi sağlık ekibi Milan'da. Milan Lab, Milanello tesislerinde özel bir bölüm. Sadece sakatlıkların tedavisi değil, sakatlığın oluşmaması için koruyucu hekimlik hizmeti de veriyorlar. Milan Lab'da spor hekimleri ve teknik kadro koordineli çalışıyor. Söz memleketten içeri: Her sakatlık sonrasında tıp adamlarına suç bulmak yerine, takımı çalıştıran teknik adamların ve antrenörlerin de ne kadar bilimsel verilerle hareket ettiklerini, ne kadar yükleme yaptırdıklarını, ne kadar bireysel antrenman programı hazırladıklarına, ne kadar salonda fitness çalışmasına zaman ayırdıklarına, haftada kaç gün takımlarına çift antrenman yaptırdıklarına, antrenmanı veren antrenörlerin oyuncular üzerindeki yaptırım gücüne bakmak lazım.
Dönelim Milan Lab'a. İtalya'da çok popüler bir isim var. Profesör Valter di Salvo. Onu Lazio yıllarından sonra yanından ayırmayan ise Portekizli "2. adam" Carlos Quieroz. Real Madrid'in teknik direktörü iken beraber çalışmışlar. Sonra ver elini Manchester United . Alex Ferguson ile bütün birikimini paylaşmış, özel antrenman programları hazırlamışlar. Cristiano Ronaldo'nun gelişiminde büyük payı olduğunu söyleniyor. Valter di Salvo şimdi yine Madrid'de. Real Madrid'in futbol ve basket branşlarındaki tüm sporcular için tesislerde Real Madrid TEC ( High Performance Centre) adında bir bölüm açıldı. Yapıyor millet...
İtalya'da en iyi sağlık ekibi Milan'da. Milan Lab, Milanello tesislerinde özel bir bölüm. Sadece sakatlıkların tedavisi değil, sakatlığın oluşmaması için koruyucu hekimlik hizmeti de veriyorlar. Milan Lab'da spor hekimleri ve teknik kadro koordineli çalışıyor. Söz memleketten içeri: Her sakatlık sonrasında tıp adamlarına suç bulmak yerine, takımı çalıştıran teknik adamların ve antrenörlerin de ne kadar bilimsel verilerle hareket ettiklerini, ne kadar yükleme yaptırdıklarını, ne kadar bireysel antrenman programı hazırladıklarına, ne kadar salonda fitness çalışmasına zaman ayırdıklarına, haftada kaç gün takımlarına çift antrenman yaptırdıklarına, antrenmanı veren antrenörlerin oyuncular üzerindeki yaptırım gücüne bakmak lazım. 
Dönelim Milan Lab'a. İtalya'da çok popüler bir isim var. Profesör Valter di Salvo. Onu Lazio yıllarından sonra yanından ayırmayan ise Portekizli "2. adam" Carlos Quieroz. Real Madrid'in teknik direktörü iken beraber çalışmışlar. Sonra ver elini Manchester United . Alex Ferguson ile bütün birikimini paylaşmış, özel antrenman programları hazırlamışlar. Cristiano Ronaldo'nun gelişiminde büyük payı olduğunu söyleniyor. Valter di Salvo şimdi yine Madrid'de. Real Madrid'in futbol ve basket branşlarındaki tüm sporcular için tesislerde Real Madrid TEC ( High Performance Centre) adında bir bölüm açıldı. Yapıyor millet...
14 yorum:
http://njoysoccer.blogspot.com
burdaki videonun en son görüntüsü bir peanltı atışı...Değerli fikrinizi almak istedim, böyle bir penaltı tışı var mı? nizami bir atışmıdır bu? şimdiden çok teşekkürler
bu kadar atla deve mi bu? Niye yapamiyoruz niye bu kadar uzagiz aklim almiyor kusura bakmasin kimse
Videoda ki gol hakkinda; bildigim kadariyla top kendi cevresi kadar bir mesafeyi katettiginde oyuna girmis sayiliyor ve baska bir oyuncunun mudahelesi serbest oluyor bu durumda. O yuzden boyle bir penalti kullanmak mumkun yoksa attim mi? :)
@karalamaca
Direkten dönen topa kendi takım arkadaşının vurabileceğini düşünürsek, bunda da problem olmamalı. Neden sıkça görmüyoruz diye düşünebiliriz. 2 sebebi olabilir; 1- defans oyuncuları yetişebilir. 2- Bu kaleciye zaman kazandıran bir durum, ayrıca kaleye daha yakın olacaktır ikinci oyuncu, bu da daha dar bir açı demek.
bizde böyle bir sistemin uygulanmasına uzun yıllar daha var gibi. onun için delgadolar italyalara gidiyor tedavi için..
98 dünya kupasındaki ingiltere - arjantin maçında frikik organizasyonunda golü atan arjantinli kimdi?
konuyla alakasiz olmus ama yorum yapmadan gecemeyecegim. arkadasin bahsettigi gol nizami. oyunda iki tane vurus ileriye dogru yapilmak zorundadir. biri santra digeri penalti atisi.. bu yuzden geriye dogru verilse sayilmaz ama topu capraz ileri dogru yolladigi icin gol gecerli.
neden daha sIk gormedigimizi coskun aciklamis..
"gavur yapıyo arkadaş"...
Her kelimesine katıldığım bir yazı. Asıl sorun da bu zaten;sakatlık önleyici tedbirler.
Bu konuya uzun zamandır kafamı taktığımdan dolayı, her sporcuya özel USB kartlı fitness aletlerine geçiş yaptığından beridir -ki bu sisteme gecen ilk kuluptur- AC Milan'in resmi sitesi favorites bolumume kayıtlıdır. Ara ara kim ne zaman sakatlanmış, bu surecte ne yapmış, ne zaman sahalara donecek bakarım. Pirlo'yu tam olarak soyledikleri zamanda üstelik hiç sakatlanmamışcasına döndürdüler.
Turk futbolcusu kişisel calışma programları konusunda cok lakayıt, yonetimler de bu konuda hic de talepkar değil, zaten yeterli olanagı ve dirayeti ortaya henuz koymuş değiller.
Galatasarayda profesyonelliğin en büyük temsilcisi Bülent Korkmaz fitness salonundan çıkmazdı, kolunun çıkması gibi ektrem durumlar harici hiç sakatlanmazdı. Şimdilerde de duyuyoruz ki fitness salonundan çıkmayan adam Emre Aşık mış. Aydın,Semih Kaya vs'nın antremanda aldığı her darbeyle sakatlandığı ortamda Emre Aşık en son ne zaman sakatlanmıştır, ben hatırlayamıyorum şahsen.
İçeriği tamamen TD'e bağlı antreman sayısı saati belli olması gerektiği gibi kurumsal bazda sayısı belli TD'lerin içeriğine saatine pek mudahil olamayacağı antremanlar da olmalı, yani TD'ün biri gelip ben futbolcuma fitness calıştırmam diyememeli.
Bu sistemi oturtmak için gerekli profeyoneller için yıllık ve bu sistemi oturtmak için gerekli altyapı yatırımı (bilg. fitness aletleri vs) için harcanacak meblag cok olmasa gerek.
@ karalamaca
Verdiğiniz linkten video'yu izlemem mümkün olmadı. Ancak anladığım kadarı ile penaltıyı atan oyuncunun topa dokunduğu, arkadan gelen bir takım arkadaşının da golü attığı ya da tekrar atışı kullanan arkadaşına pas verdiği tarzda bir penaltıdan bahsediyorsunuz. Eğer böyle ise vuruş nizami. Bildiğim kadarı ile bunların en meşhuru Cruyyf'unki(Jesper Olsen ile). Hatırladığım kadarı ile 2004-2005 sezonunda Arsenal'da Henry ve Pires de denemişler fakat atamamışlardı.
Yine bildiğim kadarı ile tarihteki ilk örneği Belçika milli takımının bir maçında Rik Coppens tarafından kullanılanı. 1950'lerin ikinci yarısında abuk bir skorla biten bir maç. Rakip İzlanda olabilir.
Cruyff(belki de daha doğrusu Cruijjf)versiyonu youtube'da kolaylıkla bulunabilir diye tahmin ediyorum. Coppens'inkini de bulmak mümkündü diye hatırlıyorum.
Şu fotoğrafları da özellikle alakalı seçiyorsun ya, bu yüzden tutuluyorsun abi.
Ben, filmlerdeki felaket ortamında kıyamet vaazı veren papazlar gibi diyorum ki:
Bu yol, yol değil.Dr Moreau'culuk oynayacaklarına bütün ligleri 16 takıma indirsinler, çözülsün bu iş.
takımım da oyuncusuna yanlıs teşhisten mahkemeleri aşındırdı. appiah gibi bir adamı kaybettik ondan gelecek!! tazminatla avunalım.
galatasarayın türkiyedeki en iyi sağlık ekibine sahip olduğunu biliyorum fakat nasıl bir organizasyon içindeler merak ediyorum eğer biliyorsanız ( ki sizden beklediğim budur ) paylaşmanızı isterim.
Şimdi kadro sakatlarla dolu millet bana gülecek ama, bildiğim kadarıyla bizde en geniş kapsamlı olan sağlık ekibi Galatasaray'da. Sporcuların aileleri de dahil sağlık hizmetlerine onlar bakıyorlar.
Ama bu şekilde oyuncunun performans ve sağlılığını en üst düzeyde tutmaya yarayan ve araştırmaya da yönelik bir oluşum çok zor. Ancak Derwall gibi biri gelir de bizim kafamıza kakarsa gene yaparız bir tane.
Bu arada Valter di Salvo komik gelecek ama her FM oynadığımda almaya çalıştığım bi' adamdır. İlk transferimdir hatta, yardımcı antrenör olarak çok verimli.
Yorum Gönder