17 Temmuz 2009

Sabri ve Oleguer

Gerets, Feldkamp, Skibbe, Rijkaard... Mourinho ya da Alex Ferguson gelse de farketmez. Galatasaray'da bir şey değişmiyor! Serbest vuruş kazandıklarında topun başına o geliyor. Ya dağlara taşlara atıyor, ya da kısa kesip rakibe kontrarak şansı veriyor. Vurduğu her toptan sonra surat ifadesi şudur: "Aslında ben iyi vururum ama bu kez ayağıma oturmadı. " Hafif kafasını yana sallıyor, ilk kez seyrediyorsan sanırsın ki aslında bu adamın iki vurduğundan biri gol, bu kez ayağı çimene takıldı. Orijni sağ bek değil, sağ açık. Liverpool deplasmanındaki iki ortası dışında iyi ortasını hatırlayanlar otistik miyim diye soruyor kendine. Tobol maçının özeti de budur. Sabri bu sezon da vuruyor. Kulübede Rijkaard olunca eski takımından bir adam geldi aklıma. Sabri ile aynı mevkiden. Oleguer. Sabri gibi alt yapıdan yetişme. Katalan milliyetçiliğinin, vasatın iktidarının temsilcisi. Şampiyonlar Ligi 2006 finaline bile onbirde başlamıştı. Klasik madara olduğu maçlardan biriydi, yerine giren Belletti kupayı getirdi. Bir Sevilla maçı vardır ki akıllara ziyan!.. Adamın tek şansı Barcelona alt yapısında yetişmesiydi ve Katalan olması elbette. Oleguer, Katalan milliyetçisi, çıkar ters ters konuşur, Madrid hükümetini çıldırtır, milli formayı giymez. Hadi bir duruşu vardır dersin. Sabri de onun takipçisi! Kutlamalarda amigo olur, sonra taraftarın kafasına kramponu çakar. Klasik savunma cümlesi: Sinirlerime hakim olamadım'dır. Bu da duruştur (!) Oleguer'e dönelim. En sonunda dayanamadılar, kankaları Ajax'ı arayıp takımsız bırakmadılar. Rijkaard, Galatasaray'a 4-4-3 (!) sistemini oturtmak istiyorsa bence önce buradan başlamalı! Sabri'nin yeni takımı, Rijkaard profesörü kesilenlerin ağzından düşürmediği Sparta Rotterdam olmalı mesela (!)

45 yorum:

isaac newton dedi ki...

sadece galatasaray ve galatasaraylılar değil ülke futbolu da kurtulur :) bi istatiastik tutup sabriden önce ve sabriden sonra ülkede kanser vakası araştırılmış olunsaydı eminim gözle görülür değişmeler olurdu..yeter ulan sabri!! çocuğum olsan aç bırakırdım :):)

aksilaz dedi ki...

Sparta Rotterdam kabul edermi acaba ?

mre dedi ki...

Ya ben her şeyi anlayabiliyorum yani adam koşuyor, ciğeri sağlam falan ne bileyim sağ bek yok mecburen oynatılıyor ama bir Allahın Kulu da demiryor mu bu adama oğlum kullanma şu duran topları diye. Kimse demiyorsa Sabri kardeşim demiyor mu ki "ben bu topları dağlara taşlara vurup madara oluyorum, en iyisi hiç bulaşmayayım" diye. Aklım almıyor cidden almıyor.

aşkın dedi ki...

Ribery geldiği zamanki performansı gözlerimin önünde.Neredeyse Sabri mi Ribery mi diyecektik.Nereden nereye.
Bir de Ardacan'ın kaptan olduğu yerde duran topları Sabri kullanır.
Ne bekliyordunuz? Futbolcu eksenli kulüp olmak Vol 2.Gevurun dediği gibi:
Some things never change.

harry dedi ki...

Yillardir dedigim bu. Türk futbol severir cok ümitli, Sabri gibisine yillardir ümit baglamis insan´a ne demeli artik onu size birakiyorum. Yas gelmis 25´e ne bir orta, ne sut, ne pas hic bir sey yok. Varsa yoksa sahada Hakem´e, futbolculara diklenmek var.

Yasin dedi ki...

Lucescu, Terim, Gerets, Skibbe, Bulent'ten sonra eger Rijkaard'da Sabri'ye formayi verirse artık biraz mütevazi olmanın zamanı gelmiştir derim. Ben Sabri'nin çok güzel çokça ortasını şutunu hatırlıyorum da, Galatasaray'da vurulan her frikik gol oluyor da Sabri'nin vurdukları girmiyor değil. Duran topların ustası Lincoln de bir çift vuruşu tek vurmanın dışında çerçeveyi bulamadı. Sözüm bu blogdan dışarı ben özellikle genç kardeşlerdeki Sabri, İbrahim Üzülmez, Selçuk Şahin vs. saplantıları daha çok spor dışı faktörlere bağlıyorum.
Sevgili Aceto her ne kadar salt sportif kaygılarla yazsan da, playstation gençliğinin ateşine benzin dökme derim naçizane...
Sevgiler

BT dedi ki...

@kozniku
blog biraz da gevşek yazma mecrası.

Umur Burak Ayaz dedi ki...

Sabri'nin GS taraftarına yapabileceği en büyük iyilik FB'ye gitmek olur :)

Selocan dedi ki...

Sabri gitsin Coloccini gelsin. Bıktım ben bu adamdan.

Arkhe dedi ki...

Bülent abi kızmış. :)

Yasin dedi ki...

@aceto ve diger arkadaslar
Blogu foruma çevirmeden özetle maruzatımı bildireyim o zaman. Sabri'nin, İbrahim Üzülmez'in, Selçuk Şahin'in ve diğer benzer arkadaşların antipatikliği su götürmez. Eh, futbolu engizisyon ciddiyetinde değerlendirmediğimize göre, biz de aramızda bunlarla da dalga geçiyoruz. Ancak bazı arkadaşlar, bu çocukların sadece olumsuz taraflarını görmek, bunlardan nefet etmek(asıl nefret çok başka objelerde halbuki, maalesef - bir de bunlar genelde karizma yoksunu topcu kardeşler dikkat edin) üzere kendilerini şartlandırıyorlar. Dünkü maç örneğinden giderek, Aydın, Alpaslan, Yaser, Erhan, hatta Arda, Servet bunlara bir ton laf söylenir. Sabri'ye de söylenir. Ama hepsinin iyi yaptıkları az da olsa işler var. Benim gördüğüm, playstation gençliği dediğim, spora uzak, en fazla halı sahada futbol, ama bir disiplin altında spora uzak insanlar, artık tahammülü zor tepkiler veriyorlar. 100 tane kriterle değerlendirebileceğiniz takım hocalarını salt futbolcu tercihi üzerinden acımazısca eleştiren söven de bu zihniyet oluyor genelde. Met Üst'ün bir karikatürü vardı, kahvehanedeki TV'de profesörler depremi tartışıyor, bir tanesi depremin tam olarak ne zaman olacağını bilemeyiz diyor, işsiz güçsüz izleyenler "Yuh okumuş koca profesör olmuş daha depremin ne zaman olacağını bilmiyor" diye dalga geçiyorlar. Saplantılı Sabriciler, Üzülmezciler, Selçukcular bana hep bu karikatürdeki adamları hatırlatır.
Kimseye ofensif olmak istemem, kırmak değil niyetim, arkadaşlar bir de böyle baksın derim.

Erdal Güngör dedi ki...

4-4-3 ???

AnAvArzA dedi ki...

bugün açık radyo'da alp ulagay'ı dinledim, arda'yı eleştiriyordu "sabri'ye "abi" diyor" diye

bence diye devam etti sonra alp ulagay, sabri'ye bırakın arda'nın, 10 yaşındaki çocuğun bile "abi" diye hitap etmemesi lazım, adam çirkef çünki

aynen ben de bu ifadenin altına imzamı atıyorum

judas dedi ki...

mesela geçen sezon - kayseri deplasmanında-gayet masumane imza isteyen birkaç arkadaşımı ciddi şekilde tersledi bu arkadaş .krampon olayını duyunca şaşırmadım nedense .gurbetçinin öyle küfür falan ettiğini de hiç zannetmiyorum. futboluna zıt bir de egosu var arkadaşın sanırım.
egonu yesinler sabriciğim .

special one dedi ki...

abi bu sabri beni delirtiyor.hoca götürüp floryayı okutucam antrenörü büyüleme muskası mı yazdırdı nedir?

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Sabri için Cruyff çıksa gelse "Aslında kötü oyuncu değil lan." dese,hatta Michels mezarından çıkıp "İyidir iyi." filan dese onları dahi sallamam.Sabri artık tabu oldu benim için.Oleguer'i alalım Ajax'tan diyorum yani...

ugur senel dedi ki...

hayatta beni en cok mutlu edecek şeylerden biriside (sadece hayal) galatasaraya yönetici olup,ertesi gün sabriye florya vede ali sami yen(seyrantepeyide yazayımda bir boşluk bulup oraya girmesin) yasağı getirmek olur..
öte yandan hasbel kader birisi bu arkadaşı gönderirse,medyada Galatasarayın vefasızlığına dair 1 yıllık malzemeninde cıkacağından eminim...

Unknown dedi ki...

bi ara feldkamp göndermişti sabriyi takımdan, artık adamın nasıl bir torpili varsa geri geldi takıma. Feldkamp onca vasat adamı temizledi takımda bi sabriyle baş edemedi. Bir de sabri savunma adamı değil hücumcudur o aslında savunmalarınıda pek anlamıyorum artık. adam kaç yıldır bek oynuyor taş olsa öğrenirdi be yahu.

pilav dedi ki...

sarbi go out!

Schumy dedi ki...

Ben de geçenlerde dayanamayıp yazmıştım, dün akşam da sağolsun yanıltmadı beni...


http://taccizgisi.blogspot.com/2009/07/tutmayn-kucuk-enisteyi.html

SirEvo dedi ki...

Koskoca reykard bile şu sabri'yi kesemezse, kesinlikle karanlık eller vardır bu işin arkasında. Yıllardan beri izliyoz, adamın kendini bir arpa boyu yetiştiremediğini de görüyoruz. Yazık vallaha.

Ömer Cankat Yüce dedi ki...

bülent bey haklı olduğun konular var (frikiklerden sonraki tripleri ve liverpool maçı haricinde ortası olmaması) ancak bu çocuğa herkes bu kadar yüklenirken daha normal bir şekilde eleştirmeni beklerdim.sabrinin hiçbir futbolcuda olmayan özellikleri var(ivmelenme,dayanıklılık,pres gücü,çeviklik,hırs) ve kimse kimseye amigoluk yapıyor diye forma vermez.öyle olsa sebahattin ve yılmaz abi de kanatlarda oynardı.

scugnizzi dedi ki...

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16506833

Feridun Bitir dedi ki...

insanda birazda sans olacak, ben sabri kadar futbolcu olsam bu sansimla amatör kümede zor oynarim ama bizim sabri milli takimda bile oynuyor. acaba ne görüyolar su adamda bizim göremedigimiz. Sabriyi görüncü milli mactan bile soguyorum.

P.S: yalniz bursaspora 90 metre depar atip yaptigi asirtma gol süperdi. hayatinda yaptigi en güzel hareket bu olsa gerek.

Northx dedi ki...

emre belözoğlu gibi yasin sülün gibi çiğ, çirkef bir adam sabri. hatta çok değil bundan 2 sene öncesine kadar ayhan da aynı sevimsizlikteydi de olgunlaştı. yine de sabri bu takımda torpille değil birkaç post önce sayılan özellikleriyle oynuyor. takımda her frikiğin başına salak gibi gitmesi, abuk subuk agresif hareketler sergilemesi çok can sıkıyor ama yine de takımdan gitmesini istemem.

Bozan dedi ki...

Adamin ismi Sabri, sabir'a dair yani

Sabri'ye dair "sabirli" olmamiz gerekiyor. Kendisi futbol dunyasi icin bir sinav, imtihan :)

mute dedi ki...

İngilizlerin bir lafı vardır, "to jump into the bandwagon" diye. Moda olan bir söyleme (genellikle de olumsuz) pek fazla bilgi sahibi olmadan, olur olmaz bir yerden ve sırf bir dolu insan aynı şeyi söylüyor diye katılmak anlamına gelir.

Üzüldüm Bülent Bey bu yazdıklarınıza. Bu blogu açma sebebim maç yazısı okumak değil (o lezzet için gayın-sin okurum) ama bir 90 dakikanın içinden cımbızla bunu mu çektiniz? Neyse ki, Alparslan'ı, Yasin'i, Erhan'ı konuşan insanlar var da aklımızı fikrimizi Sabri'den kurtarıp başka yerlere de bakabiliyoruz. Sizin böyle bir ilginiz olmadığını anlıyorum "gevşek yazma mecrası"ndaki yazılarınızdan. Ama lezzet de kayboluyor bu yazılarla, dikkatinizi çekmek isterim.

Herhalde sorun, kişilerle değil de futbolun lezzetli özüyle ilgilenenlerde. Yanlış yerdeyiz.

kozniku ne güzel söylemiş, "playstation gençliği" diye. Ekşi Sözlük linki de cuk oturmuş. Nasıl oturmasın ki... Tencereye kapak olmuş. Yazık.

Koray Özdemir dedi ki...

Oleguer milliyetçi mi? Bu yazıyı yazan Oleguer'i tanımıyor daha. Bir de hakkında yazı yazıyor. Oleguer entelektüel ve solcudur. Siyasi düşünceleri üzerine kitapları, makaleleri vardır. Söylemleri de milliyetçilik karşıtıdır. Onun İspanya formasını giymesi kendisinin milliyetçi olmasından değil, kendisine bir milliyet dayatılmasına karşı olduğundan.

Çok yetenekli bir adam değil, ama bu onu yalan yanlış anlatmak için bir neden de değil. Bilip bilmeden yazı yazmayın Allah aşkına yahu.

lembo dedi ki...

bu futbol düşmanı ile ilgili çok şey yazılır da şuradaki seviyeyi düşünmek istemiyorum. Kurban olduğum Allah, Galatasarayımızı bu adamdan kurtarsın.. Üç aylardayız, duam kabul olsun:))

ayrıca galatasaraylılara şöyle de bir sözüm var.. eğer bir yerde yakalarsam bunu, futbol hayatını bitirene kadar girişmezsem adam değilim. ucunda 10 yıl hapis olsa farketmez.. sen yanmazsan, ben yazmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.. herşey sabrisiz galatasaray için..

4numara dedi ki...

adam feldkamp ı bile yedi siz ne diyorsunuz...jardel i yiyen çetenin yetiştirdiği adam nihayetinde...gördüğünü uyguluyor...kökünü kazıyamadılar şu adamların takımdan...bi tane akıllı yönetici de çıkıp ne oluyor arkadaş demiyor yahu...çocuğu gibi seviyor başkan bunu...eşşek beyni yemiş herif..başka da bişey demiyorum...çok sinirliyim maçı izlediğimden beri...

zachpaulsen dedi ki...

lütfen sabri'yi gönderin artık. sağ bekte uğur ve serkan kurtuluş var. her ikisi de sabri'den daha iyi sağ bektir. sürekli pas hatası yapan, aptalca kademe hataları yapan, her ortası dağlara taşlara giden bu adamın neden oynatılmakta olduğunu biri anlatabilir mi?
rijkaard bari sen yapma?

Mithra dedi ki...

Bence Galatsaray'ın içinde gizli bir kuruluş var.Her dönemde bir tane niye oynadığı anlaşılmaz olan bir kişi mutlaka var.Tabii bunu kendimi bildim bileli dersem yanlış olmaz.İşte Sabri kardeşimizde bu gizli örgütün 2005'ten beri süre gelen önderi.Bir de bunun yardımcısı var Mehmet Güven.Arada hocaları onu kurtarıcı diye oyuna alır.Başkan Sabri ise malum;"Galatasaray'a nasıl zararlı olabilirim?"der gibi oynuyor.Bu adamın zararlarını görmemek için kör olmak lazım.Çok ciddi bir şekilde Galatasaray'ın aşçı kadrosuna girmeyi düşünüyorum.Sırf bu adamı futboldan uzak tutmak için yarından tezi yok çalışmalara başlayacağım.İlk önce Mengen'e gideceğim.Tutmayın beni.Söz konusu Sabri'nin futbol camiasından elini ayağını çekmesiyse her türlü faaliyeti yapabilirim.Bir Galatasaray taraftarı olarak Sabri'nin sakatlandığı zaman yüzüme bir gülümse geliyor.

Fatih dedi ki...

daha mehmet guven sahne almadi. gorecegimiz cok.

BT dedi ki...

@st. matthew
Oleguer'i tanımıyorum:) Oturup iki kadeh içmişliğimiz yok. Sen sanırım kitaplarını da okumuşsun. Bizi bilgilendirdin. Teşekkür ederim.

Lakin Oleguer hakkında ben katalan milliyetçisi derken faşist ve liberal demedim. Kara cahil de demedim. Blog arşivinde Oleguer i ara bakalım, ne bulacaksın...
Azınlık milliyetçiliğini solculuk gibi algılıyorsan, buraya "bilip bilmeden yazmayın" ukalılığıyla yorum bırakma. Hele sonu "yahu" ile biten hiç bırakma..

cerkez1905 dedi ki...

el insaf yahuuu....

fatih terim lucescu gerets felkamp skibbe bülent korkmaz şimdi de rijkaard geldi hepsi de 11 e koydu bu adamı...

bu adamlardan daha çok biliyoz biz sen karışma diyosanız diyecek sözüm yok...

değilse şöyle bi olay yazayım belki bişeyler kaparsınız...sabri ortaları kötü açarmışya..

bi röpartajda soruyolar çok fazla gol atmayan ünlü defans oyuncusuna finalde boş kaleye gol attıktan sonra...çok gol atmazsın ama bu sefer attın ve belki de hayatının en kolay golünü attın..hayır diyor adam hayatımın en zor golüydü.dk 90 dı ve herkes gibi bende bitmiştim..ileriye gitmekle gitmemek arasında kaldım.gidersem geri dönermyim diye düşünüp durdum maç devam ederken.gittim ve top hep yön değiştirdi sağ saol sağ saol artık dönmeliyim derken son gayretle bi iki depar daha attım orta yapacak arkadaşımın nasıl orta yaptığını hayal ettim oraya koştum ama ortayı oraya yapmadı.çok kızıştım.ben geri döndüm 2.kez atakta bunları tekrar düşünüp çıktım ve orta düşündüğüm yere geldi boş kaleye dokundum.ama gol sevincini yaşamadım çünkü hayatımın en zorlayıcı golüydü..aslında topu ordan da kaleye yetiştiremiyodum.sonra orta yapan arkadaşıma doğru gittim bu ortası için değil 90,dakika orda olup orta yapmaya gayret ettiğini için.

saygılar...

Minero dedi ki...

Bülent abi birşeyi kaçırmışsın ama Oleguer Sabri karşılaşmasında. Oleguer denen adam Katalan entellektüellerinden. Üniversite mezunu ve okul için Barca idmanına çıokmayan bir adam. Farkı orada koyuyor zaten. Sabriyi kötülemek istemiyorum ama Türk futbolcuları içinde üniversite mezunu sporcu sayısı çok az ve çoğunluk da zaten spor akademisi mezunu...

venezia dedi ki...

sabri iyi de çevresi(!) kötü :)

dokunmayın küçük enişteye.

dogac dedi ki...

Sabri futbol oynarken sadece içgüdüleriyle oynuyor. Tüm yaptığı hareketler, koşular ve tepkiler insan beyni ile düşünülmüş ve planlanmış değil. Futbolcuları efor testine, o bu testine sokarlar her sezon başı veya transfer olduğunda, bide IQ testi lazım böle adamlar için. Sabri'nin 70 civarı çıkar IQ'su en iyi ihtimalle. Mesela kim futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör veya en kötü ihtimalle yorumcu olamaz diye sorsalar ilk Sabri derim. Nasıl futbol oynuyor, o aşırtma golü atmayı nasıl düşünüyor derseniz bence düşünmüyor. İstemsiz yaptığı şeyler bunlar. Genel olarak biraz ağar oldu biliyorum ama Sabri'yi izleyince de, bir insanın fazla düşünmeden bunları demek geliyor içinden.

delgado dedi ki...

@kozniku

ekşi sözlükteki kimi yazarlar gibi tek bir yumruk olmuşçasına saç tutamından kolundaki kıla kadar sabri'nin her şeyini eleştirenlere ben de karşıyım, ama sabri'nin bu eleştirileri almasının sebebi ne saç tıraşı, ne fırlamalıkları ne de futbolu. sabri'nin basketbol şubesi ender arslan var mesela, onun oyunu belki de sabri'den beter basketbol açısından. ama ondan nefret eden bir kişi bile bulamazsınız, kendini geliştirmese de hiçbir zaman yüreksiz oynamamıştır ve bir kez dahi olsun hakemle veya rakiple uğraştığını hatırlamam kendisinin. ama bu sabri'nin bir değil iki değil üç değil onüç değil. selçuk şahin bu kadar eleştiri almıyor. ona yapılan eleştiriler oyununa yönelik, ki bu eleştirileri yapanlar da selçuk'un profesyonelliğine laf söylemezler, "iyi bir yedek olur" derler onun için. ibrahim üzülmez bu sene hakemle ve rakiple uğraşmayınca gördük zaten, türkiye'nin en iyi sol bek performansını çıkardı bu sene cale'den sonra. sabri maçın 90 dakikasının 50sinde hakemle ve rakiple uğraşmazsa bilimsel olarak performansı zaten artacak, haberi yok çocuğun.

mesele sabri'yle dalga geçmek değil. sabri eğer sebep yokken yardımcı hakeme ana avrat girip, holosko'ya sağ ve sol kroşe çakıp (ki en az 5 maç cezalık bir harekettir bu bence, ne hikmetse bu olaya şahit olan sadece 30.000 kişi var dünyada şuan) sağa sola bağırmasa kendisine bu eleştiriler gelmez. şöyle düşünün; lisede basketbol takımınızda izleyici tabiriyle "havlu sallayan" bir adam olsun, maçlarda en fazla 5 dakika süre alan. bu adam basketbolun temeliyle ilgili en ufak şeyi bilmeden "biliyorum" havasına girip "ben süper yıldızım hacı" tripleri atıyorsa, maç içinde hiçbir etkinliği olmayıp en ufak bir faulde hakemin ve rakiplerin üzerine yürüyüp herkesi provoke ediyorsa bu adamla istisnasız herkes taşak geçer. ama efendi efendi havlusunu sallayıp, süre aldığı dakikalarda silik veya kötü görüntü çizip, istisnasız her takımının aleyhinde çalınan düdükte hakemin yanında bitivermezse, o oyuncuya yapılan eleştiriler de seviyeli ve mantıklı olur. potansiyeli ve yeteneği belli olduğu için de performansına yönelik eleştiri bile gelmez. enerjisinden ve takıma desteğinden dolayı kendisinden övgüyle bile bahsedilebilir.

sabri gibi bir sporcu bozuntusunun, hiçbir şekilde mantıklı bir eleştiri haketmediğini düşünüyorum. vurun dostlar!

alicansolak dedi ki...

sabri, ibrahim üzülmez, selçuk şahin gibileri eleştirenlere hafiflik yakıştırması yapmak en büyük hafiflik olur bana göre

ugur senel arkadaşımın da yukarıda yazdığı şeyi ben de maç esnasında düşündüm, 'Bir gün Galatasaray'a yönetici olsam ilk işim Sabri'yi kovmak olurdu'

bülent akınla başlayan, cihanla devam eden ve sabriyle doruğa çıkan taraftarın nefret figürlerinin yıllardır hiç bitmedi, gerçekten onları her 11de gördüğümde içim cız eder

Seçkin dedi ki...

Bu kadar yorum arasında blog hakkında birçok eleştiri de var olur ama bence blog yazarının istediği gibi yazabilmesine karşı laflar çok saçma. Burayı para vererek veya zorla okutmuyorlar kimseye. Bildiğini veya bilmediğini yazar, lezzetli veya lezzetsiz olur, isteyen okur istemeyen okumaz. Sonuçta bunları okuyup sonra herkesin yazılanları kayıtsız şartsız kabul edeceğini düşünen, başkalarının o detayları anlayamayacağını düşünen insanlar kendilerini biraz büyük görüyorlar. Burası eğitici bir site olmak zorunda değil bence çünkü bir insanın hobi olarak yaptığı iştir bu.

İsim dedi ki...

Bir gerçek varki sadece Ömer Cankat Yüce isimli blog takipçisi değinmiş,Sabri bu takım içerisine fizik kondüsyonu en kuvvetli futbolcu.Eminim ki başta Fatih Terim olmak üzere ona forma veren tüm teknik direktörleri bu yönü etkiliyor.Müthiş tempolu ve kuvvetli.

indian dedi ki...

kınamayın çocuğunuz ona benzer sonra :)

csyasoo dedi ki...

Duran topları Arda kullanacakmış bundan sonra.

CaRtMaNtR dedi ki...

İnanılmaz bir devamlılığı ve ivmelenmesi var tamam ama oyun zekası bu kadar düşük olunca fizikselartılarını kullanamıyorki. Tıpkı Pirellinni reklamındaki gibi kontrolsüz güç güç değildir durumu meydana geliyor. Son iki senedir (özelliklede geçen sezon) bek oynarken ters kademeye girmeyip yediği gollerin sayısı çift haneleri geçmiştir. Asıl mevkisi olmasada bir oyuncu 1.5 sene o mevkide oynarsa o mevkinin en olmazsa olmazı noktları bir şekilde öğrenmesi beklenir. Ama Sabri bu konuda hep sınıfta kalıyor. Ehhh bu durumu kapatacak ekstra hücumsal yaratıcılıkta kendisinde olmadığından oyunun iki yanındada takımı baltalıyor.

Selçuk Şahin ile İbrahim Üzülmez'in durumu bence biraz daha farklı onlar oyunun bir yönünü en azından vasat olarak bile oynayabiliyorlar ama büyük takım oyuncusu olduklarından yetersiz hücum performansları taraftarları rahatsız ediyor.