18 Haziran 2008

200 Bin Taraftar

Zagreb ve Split'den trenlerle Hırvat yağıyor Viyana'ya. Avusturya polisi maç günü şehirde 200 bin taraftarın olacağını hesaplıyor. 100 bin Türk, 100 bin Hırvat. Kimsenin burnu kanamaz inşallah ama ben Euro 2008'in en arıza maçı olacağına inanıyorum. Bir de olası bir Hollanda-Almanya finalinde Viyana karışır...

Hırvatlara Türkçe Rehberi(!)

İsviçre steril ülke, grup maçları olaysız bitti. Viyana'daki Türkiye-Hırvatistan maçı saha dışında da zorlu olacak. Hırvatlar grup maçlarına sağlam gelmişlerdi. Viyana'daki Türkler ve Almanya'dan gelecekler olanları da sayarsak; Avusturya polisi için zor bir gün olacak. Hırvatlar, taraftarları için bir rehber hazırlamış. Haberi yazan da Gorana Banjeglav da çıtır bir muhabir. Elçiye zeval olmaz şekilde aktarıyorum. Sitenin İngilizce versiyonu da varmış, Hırvatça'sını bir kenara koyduk. Bu küfürleri de nereden öğrendilerse artık! Bir de "OK" işareti çekmeyin; arıza olursunuz uyarısı var ki; o artık klasik....
1. If a Turk at a football match tells you `Ananin amina kale kurar sabah aksam mac yaparim`, this means you were given an imaginative Turkish insult, i.e. `I will put goals in your mother`s cu** and play football all day long`. Quite suitable for football matches.
`Ananin amina cam dikerim, golgesinde seni sikerim trans` is yet another “tough” Turkish swear expression, meaning `I`ll send a small pine tree in your mother`s cu** and fu** in its shade`. Apart from vulgarity, the Turks can brag with the number of names morally challenged women (Kashar, Fahise, Kaltak, Kahpe, Orospu).
2. Gestures for `yes` and `no` can be rather confusing in Turkey: `yes` is achieved by raising your head up, while`no` is achieved with an identical gesture while lifting your eyebrows and clicking your tongue at the same time
3. Putting your index finger and thumb together in a circle does not mean `OK` in Turkey. In fact, you are calling the person a homosexual, which is exceptionally insulting to them.
4. It is not a rare site to see two men holding hands in Turkey, while walking down the street. This does not mean they are homosexuals, but very good friends. In addition, friends say hello by kissing each other on the cheek, regardless of what gender.
5. Turks `stare` at people more than the westerners are used to. If a Turk intensely stares at you, this does not mean he is ready to attack, he simply finds you interesting.
6. The gesture of placing your thumb under your index and middle fingers is the most vulgar gesture known in Turkey.
7. A thumb up in the air represents hitchhiking, nothing else.
8. The hardest question to ask the Turks is whether they are European or Asian. If you do ask it, you can expect extensive essays on the country`s territory, history, mentality, customs…
9. You will have a hard time making friends with the Turkish football fans because, after the English, they are the most aggressive fans in the world (they have already spatted with the Swiss at this EURO competition).
10. If you manage to make friends with Turkish football fans, the most important thing you need to know is that the Turkish word for beer is `bira

Riise Roma'ya

Liverpool kariyeri Şampiyonlar Ligi'nde son dakikada kendi kalesine attığı golle bitmişti. Direkt onbir oynamadığı bir takımdan Serie A'nın 2. sine gitmek iyi transfer. Roma işini bitirdi Riise'nin. Liverpool da 5.5 milyon euro'yu kasasına koydu.

Tassotti vs Luis Enrique

Maç Cumartesi ama bugünden başladı. İspanyollar intikam peşinde ve Marca 14 yıl öncesinin defterlerini açmış. 1994 Dünya Kupası. İtalyanların Dino ve Roberto Baggio ile 2-1 kazandıkları maçta Tassotti dirseği Luis Enrique'ye geçiriyor. İtalya bunu unutmadık diyor İspanyollar. O gün dirseği vuran Tassotti Cumartesi akşamı kulübede Donadoni'nin yanında oturuyor olacak...

Euro 2008 Manzaraları #5

17 Haziran 2008

Santo Donadoni

Santo (Aziz) Donadoni'nin takımı çeyrek finalde. Artık Vatikan'ın ne kadar parmağı var bu maçta bilinmez! Fransa milli takımını taşıyan otobüs kaza yapmış stada gelirken. Sahada başlamamış yani aksilikler. Hollanda'dan 4 yiyince Domenech yine darmadağan etti kadroyu, bu turnuvada stoperler nedense hep süründü. Thuram kenarda, Abidal sahada. İtalyanlarda da farklı değil; bek Panucci yine stoperde. Kafayı taktığı adam Malouda kesik, Henry'nin yanında bu kez Benzema vardı. Zidane sonrası bütün hücum varyasyonlarını Ribery üzerinden kuran bir takım, o sakatlanınca ne yapabilir ki? Olan garibim Nasri'ye oldu. Abidal'ın yolgeçen hanına dönen koridorundan vınlayan Toni penaltıyı yaptırınca fatura Nasri'ye kesildi. 15 dakika kalabildi Nasri oyunda. 10 kişi kalmış, 1-0 mağlup durumda ve maçı kazanması gereken takım oyuna aldığı kreatif oyuncusunu kenara alır mı? Ya tek forvete düşeceksin ya da bir ön liberodan feragat edeceksin. İtalyanların bu onbirle iyi oynayabilmesi için beklerin kötü gününde olmamaları gerekiyor. Kanatlar, hücümlarda alabildiğine onlara emanet ve bu akşam ne Grosso ne de Zambrotta oyunun hakkını veremediler. Üstelik Ribery de yoktu. Donadoni, Hollanda maçında İki Romalı orta sahayı yanında oturtmuştu, Arda'nın Portekiz maçına kulübede başlaması gibi bu da hataydı. 3 oyuncu da sağlamasını son iki maçta yaptılar. Luca Toni için ekranda yapılan yorumlara şaşırdım. Başka bir forvetten mi bahsediyoruz? Bu adam yıllardır o ara paslarına koşar, dağıtır, geçer ve vurur. Atıp, atmadıkları belirler demiştim öğle vakti. Dolaylı olarak belirledi ama; turnuvanın gol kralı adayının siftahı yok... Bir de gereksiz Romanya empatisi vardı spikerde. Kardeşim bu Romanya kimseye yenilmedi de; kimseyi de yenemedi. Van Basten dublörlerle sahaya çıkmış, kazan çık gruptan o zaman? "Romanya'ya yazık oldu, yazık oldu" diye diye 2. yarıyı bitirdi ATV spikeri. Roma+Milan orta sahasıyla başedebilecek takım belki, Hollanda, Hırvat; belki de İspanyol orta sahası olur. Makalele ve Toulalan düz adamlar, hani ne akarlar ne kokarlar cinsinden. Fransızlar yıllardır O.Lyon üzerinden ön libero ihraç ediyorlar büyük liglere ama kendi takımlarına faydaları yok. Benzema kendi şovunun peşinde, egoistliğin doktorasını veriyor bu yaşta. Otobüs kazası, Ribery'nin sakatlığı ile de bitmedi Fransızların talihsizliği. Maçı koparan golü de kontrpiyeden yediler. Maçın yıldızı bence De Rossi. Pirlo ve Gattuso cezalı. İspanya karşısında Totti, Nesta, Cannavaro, Pirlo, Gattuso'lu kadro olsa; kafa kafaya olacak derdim. Bu şartlarda çeyrek finalde İspanya bir adım önde. Sadece bir adım ama... Fransızlar bu kadar basiretsizlik sonrası bence Paris'e uçak değil; trenle dönsünler. Domenech için kepenkleri indirme vakti. Maçtan sonra "şu anda tek düşündüğüm Estelle ile evlenmek" demiş. Bence Estelle nişanı bozar. Galatasaray'ın uzun süre peşinde koştuğu Didier Deschamps beklediği fırsatı yakaladı. Yarından itibaren Domenech'in yerine onun adını yazacaklar. Hollanda 2. kez karşısında İtalya'yı bulma ihtimalini yarattı. Kimbilir belki de İtalyanları çantada keklik görüp, İspanyolların karşısına tetikçi olarak yollamıştır Van Basten...

Euro 2008 Manzaraları #4

Aragones Türkiye'ye Gidiyor

Luis Aragones, Fenerbahçe'de manşetini gazetesine atan Marca bu haberi internet sitesinde yayınlamamıştı. Gazetenin özel haberlerini rakiplerden kaçırmak için çoğu zaman öğle saatlerine kadar sitelerinde kullanmıyorlar. Yine öyle oldu ve şimdi haberi manşete çektiler. Haberi yazan İspanyol milli takımını Euro 2008'de takip eden Jose Felix Diaz. Aragones, takımın konsantrasyonu bozulmasın diye açıklama yapmıyor demiş haberinde. Marca, haberi detaylandırmamış, devamı gazetede diyor, o da bizde yok. Fenerbahçe cephesinden halen bir yalanlama yok. Transfer haberlerinde çabuk reaksiyon gösterirler sitelerinden genelde.
Marca bir de anket başlatmış. "Aragones Türkiye'de başarılı olur mu?" Bence de olmaz da; ankete hayır diyenlerin çoğu Raul ve Guti'yi milli takıma almadığı ve bir de eski Atletico Madrid'li olduğu için Aragones'den nefret eden Real Madridlilerdir...


23:30 Marca
Luis Aragones Yunanistan maçı öncesinde Fenerbahçe ile anlaştı haberini yalanlamadı. Turnuva sonuna kadar bu konuda konuşmuyorum diyor. Marca'ya göre görüşme Santander'de İspanyolların hazırlık maçı (ABD) öncesinde olmuş ve imza atılmış...

Terim'in Gençliğini Bilirim

Fıkra niyetine okumak lazım bu haberi:
Atv Spor Müdürü Selçuk Manav'ın canlı yayında sözlerini tercüme ettiği Kazım, "İnanılmaz bir maçtı artık bundan sonrasını düşüneceğiz. Hırvatistan'ın çok iyi bir teknik direktörü var. Bu noktaya geldikten sonra, daha da ileriye gitmeye çalışacağız. Slaven Bilic bana Fatih Terim'in gençliğini hatırlatıyor. O yüzden işimiz hiç kolay değil. Aynı hırs Onda da var. Biz de çok teknik bir takımız. Şanslarımız eşit"

Le Sarkoberlusconisme

İtalyan basını Van Basten'e "Ajax'ı çalıştırmak seni kesmez, birgün elbet yolun Serie A'dan (Milan) geçecek" ile açık açık akıllı ol dediler. Hollanda bakalım bu akşam ilk onbirden kaç asını dinlendirecek? Eve kim mi dönecek? İtalya mı Fransa mı? Hollanda testinde bir fazla yemelerine rağmen Fransızların oyunu İtalyanlardan daha iyiydi. Maçın kaderini bence Luca Toni'nin atıp-atamadıkları belirleyecek. Bildiğim bu maçın yanına güzel bir şişe şarap yakıştığı... Muhtemel onbirler L'Equipe'den...
Fransa : Coupet - Clerc (Sagnol), Gallas, Thuram (Abidal), Evra - Govou, Makelele, Toulalan, Ribery - Henry, Benzema
İtalya : Buffon - Zambrotta, Panucci, Chiellini, Grosso - Gattuso, De Rossi, Ambrosini (Pirlo) - Cassano, Toni, Di Natale ( Camoranesi)
Le Sarkoberlusconisme

Ronaldo Harbi

Manchester United, Real Madrid'i FIFA'ya şikayet etmişti sözleşmeli oyuncumuzu ayartıyor diye. Kuyruk sallayan Cristiano Ronaldo'ydu. Real Madrid'in son teklifi Robinho artı 50 milyon euro. Man. United da bu arada boş durmamış Sergio Ramos ve Robinho'ya talip olduğunu açıklamıştı. FIFA, İngilizlerin şikayetini yersiz buldu. Madrid basını 1 aydır bu transferle yatıp kalkıyor ama ezeli rakip Barselona medyası da Real Madrid'e taş koymak için bugün Inter, Ronaldo'nun peşinde manşeti atmış. Man. United taraftarı bunca spekülasyon sonrası ne düşünüyordur acaba? Ronaldo'ya gideceksen git ulan çekmiş midirler acaba? Bunun adı Ronaldo harbi. Harbi olan Ronaldo değil ama...

Yıllık 32 Milyon Euro!

Bugün bol bol transfer dedikodusu yazasım var. Keyifli haberler bunlar, tüm dünya uçuyor. Milan mı Manchester City mi derken Ronaldinho için kallavi teklif Los Angeles Galaxy'den geldi. Amerikalıların porsiyonları gibi rakamları da büyük. Ronaldinho'ya yıllık 32 milyon euro! 16 milyonu yıllık ücret, 16 milyonu ise reklam hakları için. Barcelona'ya ise 24 milyon euro bonservis. Hadi Beckham'ın süslü karısı Los Angeles'de vitrin olmak istiyordu, Tom Cruise arkadaşlarıydı, tarikat vs. hikayesi vardı İngiliz'in de. Ronaldinho için ne senaryo yazacaklar?

Luis Aragones Fenerbahçe'de

Luis Aragones Fenerbahçe'de. Resmen mi, değil. Marca gazetesi bugün manşetten çakmış bu haberi. Aragones'in ismini 10 gün önce duymuştum ama bana hedef şaşırtma gibi gelmişti. Zico sonrası Alex faktörüyle de Vanderlei Luxemburgo olmasını bekliyordum Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörünün. Marca, Aragones'in tüm teknik ekibiyle geleceğini ve yıllık 3 milyon euro teklif alan Guiza'nın da İspanya'da büyüklerden teklif almayınca bu cazip rakama evet diyebileceğini yazıyor. Aragones çok ilginç bir tercih. Özellikle de Feldkamp'dan sonra... Ben bu manşete rağmen yine de bu imzanın olacağına inanmıyorum. Büyük bomba diye beklediğim ise ne Löw ne de Laudrup idi. Bomba Rijkaard'dı..

16 Haziran 2008

Arda Kaç Para?

Arda'nın fiyatı nedir? Bu soruya cevap aramadan geçmiş örneklere bir bakalım. Baliç-Adrian İlie ve Anelka gibi örnekleri bir kenara koyalım, mevzu Türkiye'den yurtdışına transfer olan Türk futbolcular. Rekor 8 milyon euro ile Gökdeniz'de. Bu fiyatı Avrupa'dan bir kulübün ödemesi mümkün değildi. Bu kolay paranına aktığı Rus pazarında bir menajer ustalığı. Nihat'ın Real Sociedad'a giderken Beşiktaş'a ödenen rakam 5 milyon dolar. Ümit Davala için de Milan 4 milyon dolar ödemişti. Fatih Tekke için de 6 milyon euro Rus liginden geldi. Arda'nın piyasası Euro 2008'de oluşacaktı. Portekiz ile oynanan ilk maçta da oynasa bugün bu rakam kaç olurdu bilemiyorum ama final yolunda devam ettiğimiz sürece pot artacak. Luca Modric'e Tottenham'ın 23 milyon euro, Barça'nın Alves'e 30 milyon euro ödediği transfer borsasında peki Arda'nın fiyatı nedir? Galatasaray 7 yıl önce Emre Belözoğlu'nda düştüğü hataya bu kez düşmedi. Arda'nın sözleşmesi 2011 Haziran'ında bitiyor. Portekiz dahil 6 büyük ligin futbolcusu olsaydı fiyatı 25 milyon euro'dan başlardı. Güney Amerika ve Hırvat pazarından gelse 18-22 derim ben. Türk pasaportlu Arda'ya ise bence bugünlerde Avrupalı bir kulüp en fazla 15 milyon euro teklifle gelir. Taliplisi 5 büyük ligin şampiyon adayları olur da; bir de işi bitirmek için restleşirlerse belki bu bonservis 20 milyon euro'yu bulur. Peki Arda Galatasaray'da kalır mı? Halen kazandığı yıllık ücreti 3 ile çarpmadıkları sürece çok zor! Bu da İspanyol basınından. "Villa"nın fiyatı...

Brezilya-Arjantin

Güney Amerika'da 2010 Dünya Kupası elemeleri başladı. Perşembe sabaha karşı Brezilya-Arjantin maçı var. Arjantin Pazar günü Ekvador ile 1-1 kaldı. Misafir takımın taktiği budur... Brezilya da Paraguay deplasmanında 2-0 mağlup. Brezilya-Arjantin maçı Türkiye saatiyle 03:50'de. Uyduda Abu Dhabi Sports şifresiz yayınlıyor. Yallah Messi yerine NTV Spor yayınlasa da keyif alsak...

Euro 2008 Manzaraları #3

Calcio

İtalyan futbolu

Kaptan

Hakan Aksoy yolladı bu fotoğrafı. Vuran değil de destek ayağına dikkat. Cevat Prekazi vurdu mu kalçadan çıkartırdı topu derdik. O sol öyle yatmazsa, o açı oluşmazsa o sağ ayaktan çıkan da o çatala gitmezdi. Sen ne güzel adamsın Nihat... Euro 2008'de bu vuruşu yapabilecek kaç golcü var?

15 Haziran 2008

Hayat Varsa Umut Vardır

62'de Plasil 2-0 yaptığında eve döneceğimize değil; bu turnuvayı bir iz bırakamadan terkedeceğimize; bir de Koller'e top şişirmekten başka bir oyunu olmayan, en güzel adamları Nedved ve Rosicky'i evde bırakıp gelen Çeklerin çeyrek finale çıkmasına yanıyordum. Ramon kaç maçtır skoru biliyordu, gelmiş yoruma 2-0 yazmış. "Ermiş midir nedir bu İspanyol?" dedim arkadaşıma. Filmi başa saralım. Klasik bir kötü ilk yarı oynadık. Koller'in golü dışında yarım pozisyon yakalayan Çekler nefis alan savunması yaptılar. İlk yarının benim için özeti sol kanatta taç çizgisi dibinde Arda'ya yapılan ikili sıkıştırmanın ardında 3. bir Çek oyuncu kademede bekliyor olmasıdır. Oynatmadılar. İlk yarı sonu istatistiklerinde 70 pas daha fazla yaptığımız yazdı, 230'a 160.. Pasların çoğu Aurelio-Topal ve geri dörtlü arasında olgun atak dediklerinin başlangıç paslarıydı. Aslında bir nevi çaresizlik. Rüya gibi bir gecenin sonunda oyuncu değişiklikleri sorgulanır mı? 2. yarı Çeklerin kapanacağı belli iken Semih gibi gol şansı kafa kağıdında yazan bir adam oyundan çıkmazdı. Çıkacak oyuncu ya Tuncay ya da sarı kartla oynayan ve toplara tedirgin giren Mehmet Topal'dı. Solaryumda uyuya kalmış İsveçli hakem ilk 10 dakikada bedavadan 2 sarı kartla iki ön liberomuzu oyundan düşürdü. Hani pozisyon olsa bedava penaltı da çalardı. Sabri girdiğinde Hamit sağ açığa geçer dedik, o da olmadı. Semih hatasını Mevlüt ile telafi eder yine çift santrfora döneriz diye beklerken Kazım girdi oyuna. Giren değil çıkan çizdi belki de oyunun kaderini. Topal'ın yerine orta sahaya geçen Hamit neden Bayern Munich'de oynadığını hatırlattı bizlere. Kumaş meselesi bu. Türk Milli Takımı'nı tarihinde hiçbir zaman 21 yaşında bir oyuncu forse etmemiştir. Arda bu yüzden özel. 62'de 2. golü yediğimizde bir de son değişikliği mecburiyetten yapınca top yuvarlıktır'a sarılmaktan başka çaresi kalmıyor insanın. İlk gol harika organize bir ataktı. Yerden afallayacakları belliydi, Arda yazdı. Cech gibi bir kaleci o topu elinden nasıl kaçırır, futbol işte. Aman iyi penaltılara morali bozuk girecek derken Baba Nihat çıktı sahneye, o nasıl dönüştür kardeşim ve o dakikada o nasıl bir vuruştur. O top çatala vurup içeri düştüğünde koptuk gittik zaten. Serie A ve Premier Lig'de oynayan defans dörtlüsüne 15 dakikada 3 gol atmışız dile kolay. Çeklerin hocası Bruckner, maç 2-0 olduğunda Türkiye orta sahadan adam çıkartmış, gemileri yakarken; Koller'i oyunda tutarak kendi ipini çekti. Volkan bu yıl 2. kez ipten dönüyor. Önce Sevilla'da şimdi Cenevre'de. İnşallah akıllanır. Hırvatlar evet iyi takım. Bizde sakat, cezalı önemli eksikler var. Yeneriz, yeniliriz ama istediğim oldu: Biz Euro 2008'e bir iz bıraktık... Başlık İspanyol dostumuz Ramon'a ait. Dün yollamıştı bu yorumu. "Çekler 2-0 kazanır" diyordu ama ekliyordu: MIENTRAS HAY VIDA, HAY ESPERANZA... Varmış harbiden de....

Euro 2008 Manzaraları #2