17 Ocak 2021

Cam Adamlar Derneği

Pandemi gölgesinde başlayan sıkıştırılmış sezonda üç günde bir maça çıkacak olan futbolcuların çok sakatlık yaşayacağını söyleyebilmek için Lazio’dan Inter’e, Manchester City’den Galatasaray’a bir çok takımda kondisyonerlik yapmış olan Ivan Carminati olmaya gerek yok ama İtalyan ustanın hakkını vermek lazım. Carminati 5 ay önce “Bu tempoyu ne adaleler ne de dizler kaldırır” demişti. Lig, Avrupa Kupaları ve milli takım düzeyinde sezonda 60+ maça çıkmasının istenilen futbolcular arasında işi en zor olanlar ise elbette çabuk ve sık sakatlananlar. Kısaca cam adamlar ya da kristal futbolcular… Onların dünyasında bir turlayalım. Diego Perotti, Roma’dan Fenerbahçe’ye gelirken “Cam Adamlar” derneği üyesiydi, 4 maça çıktı ve sonra önce adale ardından diz sakatlığı. Radamel Falcao’nun sakatlık yüzünden forma giymediği maç sayısı Galatasaray’da oynadığı maç sayısını sollarken, Gökhan Töre de ikinci Beşiktaş macerasında sakatlık yüzünden ortalıkta görünmüyor. Türk futbol tarihinde “Cam adam” denilince ilk akla gelen isim elbette Gökhan Zan. En hazin hikayelerden biri ise omuzundaki sakatlık yüzünden 26 yaşında kramponlarını asan Veli Kavlak.. Geçmişin en çok hatırlanan cam adamı ise Rıdvan Dilmen.. Hamit Altıntop’un Galatasaray kariyeri sakatlık yüzünden silik kalırken, Emre Belözoğlu da tüm kariyeri boyunca eli çeken adalesinde kenara gelirken çekilen fotoğraf karelerinin öznesi oldu. Mehmet Ekici, Serdar Aziz de bu derneğin üyelerinden. Galatasaray kariyeri sakatlıklarla geçen İsveçli orta saha Tobias Linderoth’u da anmadan olmaz elbette..

Kimse elbette cam adam olarak gelmiyor dünyaya. Sürekli adale sakatlıkları yaşayanların yanında geçirdikleri operasyonlar başarısız olduğu için komplikasyonlar yaşayanlar ya da bir diz operasyonun ardından zayıflayan adalesinin kurbanı olan çok futbolcu var tarihte.. Listenin başında ise önce diz ardından bileğinden geçirdiği operasyonlarla futbol kariyerine 30 yaşında son vermek zorunda kalan tarihin en büyük golcülerinden biri olan Marco Van Basten var. Eşsiz bir yetenek olan Robben de vatandaşı gibi kariyeri boyunca revirden çıkmayanlardan. Diz bağlarının kopması her futbolcu için en büyük kabus, bir üstünde ise çok daha az rastlanan aşil tendonunun kopması var. Diz sakatlığı deyince ilk akla gelen isimlerden biri İtalyanlar için hep genç santrfor kalan Giuesppe Rossi. Real Madrid’den Milan’a geldiğinde büyük umut olan Arjantinli şık orta saha Fernando Redondo dört yıl içinde üç diz ameliyatıyla kariyerine son vermek zorunda kalmıştı. 1998 Dünya Kupası finaline baskıyla sakat sakat çıkmak zorunda kalan Ronaldo’nun Inter yılları da bir dram. Kasım 1999’da dizinden operasyon geçiren ve 12 Nisan 2000’de kimilerine göre gereğinden erken sahalara dönen Ronaldo maçın daha 6. dakikasında yerde kalmış ve bir yıl daha doktor kapılarında dolaşmıştı. Kariyerinin başında daha 18 yaşında diz bağları kopan Roberto Baggio’yu sakatlıklar 16 yıl boyunca peşini bırakmadı. O yıllarda menisküs ameliyatlarından bir ay sonra sahaya dönmek mümkün değildi ve Baggio, 86 sonbaharında Fiorentina’da sezonu kapadı, Juventus’ta 5 ay evindeydi. 2002’de Brescia’da dizinden sakatlanıp 77 gün sonra kendini sahalara attığında takımını küme düşmekten kurtardı.

Sebastian Deisler, Alman futbolunun 2000’li yıllarının başında arayıp da bulamadıkları türden yetenekte bir orta sahaydı. Milli takımın beyni olacaktı ama Deisler’in 19 yaşında diz bağı koptu. 27 yaşında futbolu bıraktığında sadece 62 maça çıkmış ve hastane odalarında geçen günler yüzünden depresyon tedavisi görüyordu. Owen Hergreaves, Manchester United için 2008-2009 sezonunda büyük umuttu. 2011 yılına gelindiğinde forma giydiği dakika sadece 9’du. Dizi onu bütün kariyeri boyunca ihanet etti, oyundan koptuğunda 31 yaşındaydı.

Cam Adamlar Derneği üyeleri kimi zaman doktor kimi zaman da kondisyoner kurbanı oldular. Maldini, Costacurta gibilerini 40’larına kadar oynamasında büyük pay sahibi olan Milan’ın futbol dünyasında kült olmuş sporcu sağlığı merkezi Milan Lab, Alexander Pato’yu “bitirmek” ile suçlandı. İngiliz futbolunda cam adamlar denildiğinde ilk akla gelen kulüp Arsenal. Jack Wilshere ve Abou Diaby’nin sakatlık haberleri Arsenal sayfalarının demirbaşıydı. Liverpool’un Raul’ü, Michael Owen, Real Madrid’in Raul ile Madrid’de buluştu ama İngilizlerin büyük yeteneği Newcastle United’a döndüğünde sahadan çok revirdeydi. Jonathon Woodgate’i Real Madrid taraftarı cam adam olarak hatırlar. Barcelona taraftarı için ise Samuel Umtiti ve Vermaelen geldikleri günden bu yana yaşadıkları 10’dan fazla sakatlıkla kabus oldular. Ve elbette Real Madrid kariyerinin yarısını doktor kapısında ve golf sahasında diğer yarısını sahada geçiren 100 milyonluk Gareth Bale ve son iki sezonda onun yerini alan ama kafasını sakatlıklardan kaldıramayan Eden Hazard.. Barça’da hücum hattında 150 milyonluk Dembele de idmanların yarısını sakatlık diğer yarısını da alarmı kurmayıp geç kaldığı için kaçırıyor…

Aaron Ramsey, Robin Van Persie, Rafinha, Fazio, Marco Reus, Rosicky, Sturridge… Liste uzar gider de…

1 yorum:

Naim Sevenli dedi ki...

Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.