18 Haziran 2010

Dünya Kupası Gün #7

Dün İtalyan basınında güzel bir benzetme vardı. Bu Dünya Kupası’nın Mourinho’su, Maradona. Ne futbol felsefesi; ne de sahaya dizdiği takım için söylemiyorlar bunu elbette. Mourinho, İtalya’da 2 yıl boyunca herkesle kavga etti. Herkes ona sataştı, o da kimseyi cevapsız bırakmadı. Enerjisini de buradan aldığını söyleyebiliriz. Mourinho savaşırken, takımı arka planda vitrinden düştü ve kafaları rahat maçlara çıktılar. Maradona da böyle. Herkes ona saldırıyor, Pele’den Kaiser’e, Plantini’den sokaktaki adama kadar! O da cevapsız bırakmıyor. Pele’ye müzeye gitsin demiş, ne güzel demiş. Maradona gelen eleştiri ve hakaretleri göğsünde yumuşatıp şutlarken, takımı da gölgede keyfine bakıyor. Güney Amerikalılar bu maça kadar kaybetmemişti. Güney Kore ilk maçlarda Almanya, Şili ve Arjantin ile en iyi takımdı. Kendi kalelerine atana kadar da iyi mücadele ettiler. Golde hata aramam, altı pasın içine atılan pimi çekilen el bombasıydı. Bu turnuvada arka direk bereketi var. 2-0’ın ardından Güney Koreli futbolcu olsam bırakır giderdim (!) Karşında Messi, kenarda Maradona, ne yapacaksın maç mı çevireceksin? Sağolsun Demichelis maça heyecan getirdi. Kore ikinci yarının ilk çeyreğinde o topu içeri atabilse, elbette ki Cambiasso çığlıkları atılacaktı. Arjantin 5+5 oynuyor. Veron’un yokluğunda göbekte Maxi oynayacaksa... Maradona tam bir kumarbaz. Bu kafada bir teknik adamın kupa kazanma şansı çok az. Sert rakipler karşısında orta sahadan başlamak üzere kaleye doğru derin bir çatlak oluşur. Neden Milito yok Higuain feryadına da cevap hat-trick oldu. Garip oyun işte. 2-1’in ardından Arjantin orta sahasının dili dışarıya çıkmaya başlamışken devreye Messi girdi ve maçı aldı götürdü.Yunanistan-Nijerya maçının ilk yarısını kaçırdım. Kırmızı kart oyunu belirledi. Nijerya’nın kaçırdığı akıllara ziyan pozisyon da maçın kırılma noktası. İlk maçta en iyi seçilen Nijerya kalecisi de ikramı esirgemedi. Kore maçında kötüden öte olan Yunanistan, 2004 finalinden sonra ilk kez kazandı büyük turnuvalarda ve Dünya Kupası’nda da ilk gollerini attılar.
Fransa ‘ya dünyanın dört bir tarafından o kadar çok beddua eden var ki, sahadaki 10 kaliteli adamın ayakları sanki birbirine bağlanmıştı. Meksika bu kez çok daha fazla mücadele etti. İlk maçın aksine sahaya daha iyi yayıldılar ve rakip defansa sağlam pres koydular. Domenech ısrarı, Fransızları bir kupadan daha etti. Gourcuff’u kulübeye gömmek ve orta sahayı beyinsiz bırakmak akıl karı işler değil. Ribery’nin de eski büyüsünü yitirdiğini ve tek başına maç alan adam kimliğinden uzaklaştığını söylemek lazım. Üçüncü maçta Uruguay ve Meksika elbette ki berabere kalacakler, yedek kadrolarla bir ter idmanı olacak. Fransa da 2002’den sonra 2010’da da vedayı golsüz yapmamak için G.Afrika karşısında kasacak. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra neye fayda!

Yokluğunda çok maç izledik, neredesin nerede?

16 yorum:

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Kumar, tehlikeli olduğu kadar şahane bir olaydır. Maradona taktiğinide ayrıca sevdim o açıdan. Dayının topuk pası şahaneydi.

Blanco ve Ac Milan'ı içeren espri yapacaktım, bayat diye vazgetim.

Platini nooldu lan?

kenzavey dedi ki...

Abi Arjantin'le eşleşmek istemiceği için Meksika bence gol arıcaktır. Zaten ellerinde 1-1 beraberlikle(Fransa 4 gol atamaz büyük ihtimalle) 5 farklık bir averaj şansı varken isterse Uruguay'a 2-0 yenilsin Fransa Güney Afrika'ya 3 fark atamıcağından büyük ihtimalle daha atak oynucaklardır.

En azından ilk yarıyı berabere kapatıp, Fransa maçından gelecek skorla beraber ikinci yarı çok fazla hücumu deneyebilirler.

Euro2004'te ki Danimarka-İsveç maçına benzer ama küçük bir fark var kanımca.

Ace Ace dedi ki...

Kusura bakmayın Bülent Bey ancak Meksika - Uruguay maçının berabere biteceğine zerre şans vermiyorum. Bu 2 takımda bir sonraki tur Arjantinle kapışmak zorunda kalmamak için yenmek zorundalar. Çünkü bu grupta 1. olmak en azından bir sonraki turda G.Kore ya da Yunanistanla eşleşmek demek -ki Arjantinle karşılaştırınca çok kolay rakip oluyorlar.-

Domenech konusunda ise ne desen altına imzamı atarım. Adamın ülkemizdeki 70 milyon teknik direktörden daha ileri bir futbol bilgisine sahip olduğuna inanmıyorum.

BT dedi ki...

@Ace Ace
Kusura bakmam elbette. Okudum hak verdim.

Büyük Kaptan dedi ki...

arjantin messiyle kazandı. güney kore maça başlarken 0-0 a razıydı ama bu anlayış arjantin karşısında mağlubiyet demekti. yunanistan maçının yıldızı ofansif sağ bek cha du ri'nin oynamaması skandaldır. sözüm ona defans yapmak için böyle bir silahı kullanmadı koreli teknik adam. halbuki 2. yarıda kore arjantinin üstüne gittiğinde pozisyonlar bulabildiğini de gördük. bu anlarda ise takım lideri park çok etkisiz kaldı. messi bir kontra atakla işi bitirdi. ilk golünü kalecinin de hatasıyla, ikinci golünü beleşe atan higuain, vasatı aşamadığı bu maçta kupanın ilk hat-trick'ini yapmış oldu. arjantin orta alanı 2. yarıda kayboluyor, meksika ile eşleşirlerse atak oynamayı seven aguirre bir süpriz de arjantine yapabilir. tabi messinin sazı eline almasına izin vermezlerse..

nijerya için söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum. fildişinden sonra en iyi afrika takımıydılar ama bu kötü yunanistana kaybetmeyi becerebildiler. kupada en iyi kaleci performansı olarak izlediğimiz enyeama yunanları sevindiren adam oldu. sani kaita'ya selamlarını yollamıştır nijeryalılar, 10 kişi kaldıklarında maç 1-1 iken mutlak pozisyonu kaçıran obasi'ye de tabi..

ve meksika tüm futbolseverlerin isteğini bu gece gerçekleştirdi. iyi kadrosuna rağmen futbolsuzluk abidesi haline gelen domenech ve öğrencilerine cezayı kestiler. zaten henry'nin eliyle irlandayı saf dışı bırakmaları yeterince antipati toplamıştı. futbolun adaleti tecelli etti diyorum..

90 + 3 dedi ki...

Arjantin ile eşleşmeyi istememek çok mantıklı gibi gözükse bile, ikinci turu kaçırma riskini de göze almayacaklardır bence.

Diğer maçın skoruna göre hareket edeceklerini tahmin ediyorum ben. En azından ilk yarıda çok fazla galibiyet peşinde koşacaklarını sanmam.

Ayrıca, çeyrek finalde de biri için ufukta İngiltere, diğeri içinse Almanya gözüküyor. Biraz demirden korkan trene binmesin durumu var yani ortada.

Büyük ihtimalle de, Güney Afrika ile Fransa da berabere kalır zaten, Uruguay ile Meksika'ya iş çıkarmazlar.
http://doksanartiuc.blogspot.com/

Çağrı dedi ki...

cCc üşüyoruz zidane reyiz cCc

ummagumma dedi ki...

o değil de fransa bu çöküşün arasında 2006'da nasıl finale çıktı anlayamıyorum(gerçi son resim bir nebze cevap veriyor)

domenech de fransa'da tony schumacher'den daha fazla nefret edilen adam olmayı bu maçla başardı bence, kendisini tebrik ediyorum

mre dedi ki...

bu dos santos "tam bal yapmayan arı"

Joker dedi ki...

zidane sonrası 2. turnuva ve 2. kez gruptan çıkamayacak gibi görünüyor fransa.. onun gölgesinde hayat daha güzeldi tabi. gerçi turnuva dediğin 6-7 maç zidane da overrated abi yea..

Fart Maul dedi ki...

@ Aceto
Zidane resminin altına ''Hasretinden prangalar eskittik!'' de diyebilinir de mesela..

Unknown dedi ki...

Twitter'dan aşırma yapayım: Everybody hates Raymond.

Bir arkadaştan alıntı yapayım:
Meksika o eli lavabona sokar sonra.

Henry'nin elinden sonra İrlanda'nın ahı tuttu belki de.

varol döken dedi ki...

tanrının elinden sonra hanrinin eli...

Adsız dedi ki...

zinedine! bana forma satın aldırabilmiş tek futbolcu. zidane için de bir yazı bekliyoruz senden bülent abi. (tabi daha önce yazdıysan kusura bakma)

corrado dedi ki...

maradona, sub comandante marcos gibi çift saat takmış.yakışır

orkun dedi ki...

Karşısındaki üçlüye bak, Pele, Beckenbauer, Platini! Sonuna kadar Maradona!

Meksika maçı alınca içimin yağları eridi valla.