bunları görünce nekadar saf geliyo herşey, sonra aklıma benim çocukluğum geliyo, bakkaldan alırdık plastik topu,havaya şöle çevirerek atardık yamukmu değilmi die :) en düzgün olanı seçerdik, sonra birden aklıma şeyhler, abralar geliyor ve lanet olsun diyorum...yıldız mıldız istemiyorum artık renk aşkı yetiyor bana...
Kale olacak belli bir alan(iki taş arası,duvarın köşesinden boyasının döküldüğü yere kadar mesela)ve yuvarlanan hatta sadece rahatça şut çekilebilen(şişe kapağı,kola kutusu)bir nesneyle rahatça oynanabilen bir oyun nasıl bu kadar zevkli olur...oluyor işte.Fotoğraf çok şey anlatıyor.
eskiden bakkallarda ,hep dışarıda ve ciplerin üstünde olmak suretiyle, filelerin içinde plastik toplar satılırdı. kamesler, mitralar, pet toplar.. bunların sonraları 2 - 3, hatta daha da sonraları abartı bi şekilde 7 - 21 katlı olanları çıkmıştı :) çok mutlu olurdum bu topları görünce bakkala ekmek alaya gittiğimde, her hafta da kesin 1 tane alınırdı zaten çünkü patlardı sürekli..artık yok bunlardan; artık sokaklarda sabahtan akşama kadar bi kames topun peşinden koşan çocuklar da yok. hepsi bilgisayarların başında, sanal dünyada büyüyorlar..bizim tattığımız o zevkleri tatmadan büyümek acı bir şey olsa gerek..
Türkiye'de sokak futbolu Kames'le çağ atlamıştı. Kames'i fotoğraflayıp Türk futbol tarihinde önemi büyük olan bu topu kayda geçiren şahsa saygılarımı sunarım.
Umarım Havanalı kardeşlerimizin topları da Kames gibidir. Topları patlasa bile deliğe sabun sürüp maçın sonuna kadar idare ediyorlardır...
@del piero, domestos, samet ve diğerleri ben artık sokakta çocuk görmüyorum ya ne topu?
bir keresinde meşin topla isyan başlatmıştık okulda... 3 kere kesti hoca topu, 3 kere gidip aldık, en sonunda duvar dibinde dayak yedik ama dayağı yemeden o topu duvarın öbür tarafına diğer okula attık, kavga ve futbol devam etsin diye... şimdiki çocuklar tekken kavgasından başka bir şey biliyor mu acaba?
bizim sokakta evlerin yanında taştan otopark gibi yerler vardı, arabalar park etmedi mi bayram ederdik, özellikle haftaiçi okuldan gelince demeyin kefimize :) uzun bir de yokuş vardı top kaçtı mı doğruca beşiktaş belediyesinin eski binasının içine girerdi top, bu da demekti ki herkes tasolu cipslerinden fedakarlık yapıp top alacak :) gerçi sizler gibi çocukluğumun tamamı mahallede geçmedi, benim çocukluk çağım playstation'un geldiği, bilgisayarın-internetin yaygınlaştığı zamandı ama allahtan o yaşlarda bulaşmadım o illete imkanlarım bolca olmasına rağmen. allaha ne kadar şükretsem azdır o günleri yaşadığım, yere düşerken diz kapağımı kanatıp ağlayarak eve gittiğim, bacaklarım yara kabuklarıyla dolduğu için.
hakikaten de o güzel çocuklar, o güzel toplarını alıp gittiler. Futbolun en güzel halini oynadıkları arsalara koca apartmanlar dikildi. O apartmanlara taşınan çocukların da dizlerinde yaralar yerine ellerinde gamepad'ler var. Teknoloji ve çarpık kentleşme sokak futbolunu PES ettirdi. (pun intended :)
artık çocukların top oynayacağı bi yer kaldı mı ki??ben ufak bi yerde yaşıyorum ve eskiden top oynadığımız arsalar artık binalarla dolmuş. top oynayan çocuklar yol ortasında oynuyolar.her araba geçşinde oyunları bölünüyo yazık..
22 yorum:
bu müsabakada öte taraf bu tarafı çok rahatlıkla alteder zannımca
tek detay bile bu görüşümü destekler nitelikte
öte taraf kalecisinin konsantrasyonuna dikkatinizi çekerim
bu taraf gol yerken bile maçın içinde ve olaya tamamı ile hakim
anti parantez, yapmayın etmeyin sol yandaki genç yeteneği yedek kulübesinde heba etmeyin demek istiyorum havanalı ayaktopu sever kardeşlerime
AnAvArzA
bunları görünce nekadar saf geliyo herşey, sonra aklıma benim çocukluğum geliyo, bakkaldan alırdık plastik topu,havaya şöle çevirerek atardık yamukmu değilmi die :) en düzgün olanı seçerdik, sonra birden aklıma şeyhler, abralar geliyor ve lanet olsun diyorum...yıldız mıldız istemiyorum artık renk aşkı yetiyor bana...
Gelde sevme bu guzel oyunu.
Ha Wembley'de Gerard oynamis, Ha Havana da bilmem kim. icat edene, gelistirene, oynayana allah zeval vermesin. Amin.
orda olmak isteme duygusu veriyor insana...
yanliz bariz golu yiyolar, abinin ulasma sansi yok o topa
Kale olacak belli bir alan(iki taş arası,duvarın köşesinden boyasının döküldüğü yere kadar mesela)ve yuvarlanan hatta sadece rahatça şut çekilebilen(şişe kapağı,kola kutusu)bir nesneyle rahatça oynanabilen bir oyun nasıl bu kadar zevkli olur...oluyor işte.Fotoğraf çok şey anlatıyor.
@del piero
eskiden bakkallarda ,hep dışarıda ve ciplerin üstünde olmak suretiyle, filelerin içinde plastik toplar satılırdı. kamesler, mitralar, pet toplar.. bunların sonraları 2 - 3, hatta daha da sonraları abartı bi şekilde 7 - 21 katlı olanları çıkmıştı :) çok mutlu olurdum bu topları görünce bakkala ekmek alaya gittiğimde, her hafta da kesin 1 tane alınırdı zaten çünkü patlardı sürekli..artık yok bunlardan; artık sokaklarda sabahtan akşama kadar bi kames topun peşinden koşan çocuklar da yok. hepsi bilgisayarların başında, sanal dünyada büyüyorlar..bizim tattığımız o zevkleri tatmadan büyümek acı bir şey olsa gerek..
saygılar..
Budur;
http://www.trgamer.com/img/112006/cocuk/kames.jpg
Türkiye'de sokak futbolu Kames'le çağ atlamıştı. Kames'i fotoğraflayıp Türk futbol tarihinde önemi büyük olan bu topu kayda geçiren şahsa saygılarımı sunarım.
Umarım Havanalı kardeşlerimizin topları da Kames gibidir. Topları patlasa bile deliğe sabun sürüp maçın sonuna kadar idare ediyorlardır...
@samet
vallahi biz haftada 3 top yiyoduk resmen:) hele yazlıkta ağaçlara, çiçeklerin içine kaçtıkça o "pıssss" patlama sesini duymamak için dua ederdik :)
@domestos
sen çok yaşa emi, resim süper olmuş..yapılmıo artık böyleleri sanırım...
bu topların diğer avantajı vurmadan önce insana rüzgar faktörünü hesaplatıyordu:) teknik geliştiriyodu resmen :)
against mod€rn football...
alej
@aceto
küba'da futbol ligi var mı?
@del piero, domestos, samet ve diğerleri
ben artık sokakta çocuk görmüyorum ya ne topu?
bir keresinde meşin topla isyan başlatmıştık okulda... 3 kere kesti hoca topu, 3 kere gidip aldık, en sonunda duvar dibinde dayak yedik ama dayağı yemeden o topu duvarın öbür tarafına diğer okula attık, kavga ve futbol devam etsin diye... şimdiki çocuklar tekken kavgasından başka bir şey biliyor mu acaba?
bizim sokakta evlerin yanında taştan otopark gibi yerler vardı, arabalar park etmedi mi bayram ederdik, özellikle haftaiçi okuldan gelince demeyin kefimize :) uzun bir de yokuş vardı top kaçtı mı doğruca beşiktaş belediyesinin eski binasının içine girerdi top, bu da demekti ki herkes tasolu cipslerinden fedakarlık yapıp top alacak :) gerçi sizler gibi çocukluğumun tamamı mahallede geçmedi, benim çocukluk çağım playstation'un geldiği, bilgisayarın-internetin yaygınlaştığı zamandı ama allahtan o yaşlarda bulaşmadım o illete imkanlarım bolca olmasına rağmen. allaha ne kadar şükretsem azdır o günleri yaşadığım, yere düşerken diz kapağımı kanatıp ağlayarak eve gittiğim, bacaklarım yara kabuklarıyla dolduğu için.
@varol döken; villa clara diye ünlü - artık ne kadar ünlüyse - bir takımları bile var. Var ligi yani.
bloklar arası baglantı kubada iyidir heralde ;)
Mahallenin futbol oynamaya elverişli tek düzlüğünde top peşinde koşarken abilerimiz gelir kaba kuvvetle çıkarırlardı...
"Sabahtan beri siz oynuyonuz lan!çıkında biz oynayalım artık"
Sabah 8,akşam 8... Mesaiye kalmak gibiydi biz küçükken futbol...
burası da fidel castro caddesi olsa gerek:)
Gustav kasırgası küba'dan geçtikten sonra çekilen bir kare mi acaba?
öyleyse çok farklı anlamlar içeriyor.
@varol döken
hakikaten de o güzel çocuklar, o güzel toplarını alıp gittiler. Futbolun en güzel halini oynadıkları arsalara koca apartmanlar dikildi. O apartmanlara taşınan çocukların da dizlerinde yaralar yerine ellerinde gamepad'ler var. Teknoloji ve çarpık kentleşme sokak futbolunu PES ettirdi. (pun intended :)
artık çocukların top oynayacağı bi yer kaldı mı ki??ben ufak bi yerde yaşıyorum ve eskiden top oynadığımız arsalar artık binalarla dolmuş. top oynayan çocuklar yol ortasında oynuyolar.her araba geçşinde oyunları bölünüyo yazık..
cubada ne PES vardır nede Fifa ondan onlar rahat bu konuda
geri koşan çocuğa nasıl bir iş verdilerse fotomontaj gibi kol yapmış gariban
Bi daha baktımda genel olarak iriymiş çocuk, ama suratla ne kadar tezat...
Yorum Gönder