30 Ağustos 2008

Kızıl Samba

Zenit'in Süper Kupa'yı alması sonrasında attığım başlık-ruslar sıcak denize indi- bu yazıyı çıkarttı bana blog öncesi arşivden. Roman Abramovich başta olmak üzere Rus oligarkların futbola ellerini sokması sonrasında Galatasaray Dergisi'nde yazmıştım bu yazıyı. Mart 2005 tarihli: Kızıl Samba. Devamı niteliğindeki ertesi yıl 4-4-2'de yayınlanan "Olağan Şüpheliler" başlıklı yazıyı da arşivde bulursam bloga ekleyeceğim. Sanırım bu hikayenin 3. perdesini de yazmak lazım...
*****
Lise sıralarından edinilen ortalama tarih bilgisinden akılda kalandır: "Ruslar tarih boyunca sıcak denizlere inmek istemişlerdir." Konu futbol olunca Boğaz'ların jeopolitik önemini, Akdeniz havzasını pas geçip, Antalya'da tatil köylerini dolduran Rus turisleri gözardı edip, sıcak denizlere yelken açalım... Hikayenin ana kahramanları Roman Abramovich, Boris Berezovsky ve bugüne kadar adı Türk medyasında tek satır geçmeyen Kia Joorabchian... CSKA Moskova ile başlayan Chelsea ile devam eden; Corinthians ile sıcak denizlere inen; İspanya'da Deportivo La Coruna, Hollanda'da Feyenoord'un peşine düşen Rusların; votkayı kıskançlık krizlerine sokacak kadar ateşli futbol sevdası...

Vitrindeki adam: Roman Abramovich
Çok değil 2 yıl önce, 80 milyon dolar borç ile iflasın eşiğine gelen Chelsea'ye "elini" uzattığında, ona Kuzey Londra'da “mesih” diyenler de oldu, 10 yılda sıfırdan oluşturduğu milyar dolarlık servetini harcayan bir sonradan görme de. “Roman Abramovich kimdir?” ile başlayalım ve diziye sonradan katılan “Bay X”; Kia Joorabchian'a gelelim...

37 yaşındaki Roman Abramovich (R.A) futbol dünyasına adımı atana kadar, Rusya ile iş yapan uluslararası şirketlerin patronları, yöneticileri dışında kimseye birşey ifade etmeyen bir isimdi. 18 aylıkken annesini, 4 yaşında babasını kaybeden ve amcası tarafından büyütülen R.A, Moskova'dan çok uzaklarda Komi'de (Sibirya) büyüdü. Ukhta'da eğitimini tamamlayan R.A, Sovyet Ordusu'nda fazla vakit kaybetmedi. Sonraları çok daha büyük oyuncakları olacaktı fakat ilk işi plastik oyuncaklar üretmek oldu. Gubkin Petrol şirketinde çalıştığı günlerde hayatını değiştiren adam, Boris Berezovsky ile tanıştı.


Chelsea: En güzel oyuncak
Boris Yeltsin döneminde yıldızı parlayan "oligark" Berezovsky'nin altın yıllarında, ülkenin 5. büyük petrol şirketi Sibneft'in yönetim kuruluna girdi. 1992'de başlayan işbirlikleri Rusya'da Yeltsin döneminin kapanıp, Putin'in başa gelmesiyle “sözde” sona erdi. Putin'in afarozuna uğrayan ve İngiltere'ye iltica etmek zorunda kalan Berezovsky'nin hisselerini satın alan R.A, artık dolar milyarderiydi. Sibneft'in % 80'ini, ülkenin aliminyum rezervlerinin elinde tutan Rusal'ın % 50'sini ve Rusya'nın nasıl uçtukları soru işareti olan filosuna sahip havayolları Aeroflot'un % 25'ini eline geçiren R.A, politikada da boş durmadı. 2000 Aralık ayında Chukotka bölgesinde oyların % 92'ini alarak başa geçti. 73 bin nüfuslu Chukotka "meleğini" bulmuştu. 2 yıl içinde bölgeye çoğu eğlence merkezlerinin yapımına harcanmak üzere 200 milyon dolar harcadı. Putin'in gazabına uğramamak için bir kez olsun halkın karşısına çıkıp konuşmadı...

Artık eğlence zamanıydı. Chelsea'yi kurtardığı gün İngiliz medyasına "anlamlı" konuştu: "Biz Ruslar erken yaşta ölürüz, sadece bir hayalimi gerçekleştirdim". Londra'da Eaton Square'deki evine 46 milyon dolar ödediği gün, artık eski ortağı Berezovsky kadar Londralı olmuştu. St Tropez, Moskova, Londra'da üç malikane, 90 milyon dolar değerindeki Bermuda bandralı yatı “Le Grand Blue”, özel jetleri, 3 saatliğine alışverişe (futbolcu değil moda!) geldiği Milano'da İtalyan spor medyasının peşine onlarca gazeteci taktığı R.A, David Beckham konuşmaktan sıkılan (!) İngilizlerin yeni gözdesi oldu...

Mourinho dizginleri ele alınca...
Chelsea'deki ilk günlerinde kulübün borçlarını sıfırlayan R.A, Silvio Berlusconi'nin politikaya atılıp geri plana düşmesi ve zirveyi Real Madrid Başkanı Florentine Perez'e bırakması sonrasında transfer borsasına yumruğuna vurdu. Teknik Direktör C. Ranieri'nin pek de fazla ses çıkarmadığı transferler, arka arkaya patlamaya başladı. Aç karnına süpermarkete dalan ve şarküteri reyonunda bitmek bilmeyen siparişlerini sıralayan bir obez gibiydi R.A transferin ilk günlerinde. Adı parlak, “evet” diyen tüm yıldızlar artık Chelsea formasıyla poz veriyordu medyaya. Geremi, Makalele, Bridge, Duff, Crespo, Veron, Mutu... Yarım asırdır şampiyonluk bekleyen Chelsea ilk sezonunda "aslolanan yıldızlar değil ruhtur" diyenleri haklı çıkardı... R.A pes etmedi. Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanan Porto'da kutlamalara bile katılmayan Jose Mourinho, R.A ve onun başa getirdiği eski Man. United CEO'su Peter Kanyon'a finalden 2 ay önce “evet” demişti. Biri Rus, diğeri Portekizli; ama aynı kuşağın iki insanı arasında anlaşma basitti. R.A parayı harcayacak, gerisine karışmayacaktı. 2000'li yıllarda futbolda "yoktan var eden adam" Jose Mourinho, eski takımından Ricardo Carvalho ve Paulo Ferreira'yı ve üç yükselen değeri kadrosuna kattı: Didier Drogba, Arjen Robben ve Mateja Kezman. "Takım oyunu" oynamayana yer yoktu. Veron ve Crespo'ya kapıyı gösterdi. Mutu ise kendi sonunu -kokain- hazırladı. 50 yıl sonra şampiyonluğa koşan Mourinho'nun Chelsea'sini locasında seyrederken bir çocuk kadar saf, gol sevinçlerinde bir Rus'un olamayacağı kadar sıcak duran R.A için son söz; çocukluğunda belki de olmayan oyuncaklarının intikamını, 37 yıl sonra Londra'da aldığıdır. Ya da kim bilir; belki de hamisi Berezovsky gibi Putin'in gazabına uğrayacağını sanan ve tek istediği bir İngiliz pasaportu olan 4 çocuklu bir yeni dünya zengini...


Kadrajın dışında kalan adam: Kia Joorabchian
R.A'nın kendisini saklamadığı futbol endüstrisine karanlık bir giriş yapan ise Kia Joorabchian (K.J) oldu. K.J de Roman A.'nın yolunu izledi. Hedef zorda olan bir kulübün kapısını çalmaktı. Brezilya'da Corinthians 60 milyon dolar borçla kurtarıcısını bekliyordu. Kimdi peki bu Kia Joorabchian? Futbol dünyasında o güne kadar adı duyulmayan bir adam "aslında gazete satın almak amacıyla gelmiştim" dediği Brezilya'da neden bir kulüp satın alırdı? 33 yaşında K.J'nın hayat hikayesinin peşine düştü Brezilya medyası. Şah rejiminin devrilmesi sonrasında 4 yaşında ailesiyle Kanada'ya göç eden, İngiliz vatandaşı, Rusya'da iş yapan İran asıllı bir adam. Dan Brown romanlarından fırlamış bir kahraman gibiydi K.J. Londra'da Quenn Mary College'den mezun olmuş, babası Muhammed'in “Medway Autos” şirketinde çalışmaya başlamıştı. Asıl fırtınayı 1999 yılında Rusya'da kopardı ve hikayenin 3 aktörü de ilk kez burada bir araya geldi. Roman Abramovich, Boris Berezovsky ve 27 yaşında Rusya'nın saygın gazetelerinden Kommersant'a ortağı Reza Irani Kermani ile talip olan Kia Joorabchian. Virgin Adaları'na kayıtlı şirketleri American Capital, Moskova'da ilk büyük skandalı patlattı. Rus medyası, K.J'nın arkasında Berezovsky'nin olduğunu iddia etti. Manhattan'daki şirket ofisi, -o çok bildik dolandırıcılık hikayelerinde olduğu üzere- boştu ve iki sekreter kapıya gelen muhabir ordusunu güvenlikleri çağırarak uzaklaştırmıştı. Berezovsky, her seferinde inkar etse de bugün dünyanın öbür ucuna "futbol satın almaya" giden K.J’ nın kestiği çeklerin kimin hesabından ödendiği konusunda herkes hemfikir. Roman Abramovich'i yaratan adam Berezovksy!...


Carlos Tevez Chelsea'ye gider mi?
K.J, kendisine sorulan “ortaklık” sorularını geçiştirmekle yetindi: "İkisiyle bir zamanlar iş yaptık. Roman iyi dostumdur ancak ortak değiliz." Londra yıllarında sıkı bir Arsenal taraftarı olan ve Highbury'deki locasından maçları seyreden K.J, “neden Brezilya'da bir kulüp satın aldığı” sorusuna da "İngiltere'de sevdiğim takıma rakip olmak istemedim" diyerek yanıt verdi ve operasyonu başlattı. Yine tüm dünyanın ismini ilk kez duyduğu Londra merkezli Media Sport Investments (MSI) şirketiyle Corinthians'a hayat öpücüğü verdi. 35 milyon dolar sıcak para kulübün kasasına girdi. Karşılığında kulübün 10 yıl boyunca gelirlerinin % 51'ine ortak oldu K.J. "Brezilya'nın Real Madrid'ini yaratmak istiyorum" dedi ve transferde ilk bombasını patlattı. Boca Juniors'da taraftarın sevgilisi, Arjantin Milli Takımı'nın santrforu ve Avrupa'da hangi dev kulübe transfer olacağı merak edilen Carlos Tevez "Carlito"yu 18 milyon dolar bonservis bedeliyle Brezilya'ya getirdi. Yetiştirdiği tüm yıldızları Avrupa'ya satan ve kulüplerin borç batağında yüzdüğü Samba ülkesinin transfer rekoruydu bu. Futboldaki en büyük rekabetin iki tarafı da karıştı. Arjantin'de son noktayı Boca Juniors Başkanı Mauricio Macri koydu: "Biz Interpol değiliz, Avrupa'da saygın bir bankadan bonservis bedeli hesabımıza yatırıldı". Brezilya ise ilk günden kaynamaya başladı. Geçen sezon ligi 5. sırada bitiren, Copa Libertadores'e iki sezondur katılamayan Corinthians'a Güney Amerika'da yılın futbolcusu seçilen Carlos Tevez nasıl evet demişti? "Arjantin medyası ve Boca taraftarının baskısından sıkıldım" diyen Carlos Tevez'e ise Brezilya basını sadece gülümsedi. Sanki Brezilya medyası Arjantin’dekinden farklıydı!.. S. Paulo'da Folha Gazetesi ise işin peşini bırakmadı. Dünyada hiçbir kulüp 18 milyon dolar ödediği futbolcu ile 5 yıllık varken; 2.5 yıllık sözleşme imzalamazdı. Manhattan'da kapıdan kovulan Rus gazetecilerden sonra bu kez de Brezilya medyası Londra'da Media Sport Investments’ın önünde “kapı-duvar” oldu.


Hayallerindeki final!

"Carlito" sadece muhteşem şovun açılış parçasıydı. Tesadüftür ki (!); ikinci transfer Chelsea'nin Mourinho'sunun eski takımı Porto'dan yapıldı. Carlos Alberto ülkesine döndü. Newel's Old Boy's'dan Sebastian Dominguez gibi sıkı bir tranferin ardından; K.J rotayı Avrupa'nın peşinde koştuğu ön libero mevkinin yeni yıldızı River Plate'li Javier Mascherano'ya çevirdi. Brezilya'da vize sorununu çözmek için 700 bin doları gözden çıkardığı söylenen K.J'nın bonkörlükleri bunlarla kalmadı. Corinthians'a 200 milyon dolara kadar yatırım sözü ve yeni bir stadyum vaad etti. 33 yaşındaki İran asıllı İngiliz vatandaşı Kia Joorabchian için sezon iyi başlamadı. Corinthians bölgesel ligde oynadığı ilk iki maçını kaybetti. Fakat Güney Amerika'da bu adama kafayı yoranların ortak tek bir yorumu var: Hedef FIFA Kulüpler Şampiyonası. 6 kıtanın şampiyonlarının katıldığı ve belki de Chelsea ve Corinthias'in final oynadığı bir futbol gecesi...

Son Söz

Sahibi olduğu Sibneft'in ana sponsoru olduğu CSKA Moskova'ya 3 yılda 54 milyon dolar yollayan Roman A.; devre arasında en iyi futbolcusu Jiri Jarosik'i Chelsea'ye satan CSKA Moskova; "futbolun ruhu affetmez" dedirten bir kurayla Şampiyonlar Ligi'nde aynı gruba düşen Roman'ın takımları Chelsea ve CSKA Moskova; Buenos Aires'de R.A'nın Le Grand Blue'sünün limana yanaştığı gün Carlos Tevez'e imza attıran Kia J; Feyenoord maçlarını ısrarla tribünde seyreden Roman A ve beyni Peter Kanyon, Carlos Tevez transferini bitiren menejer Fernando Hidalgo (Veron ve Crespo’nun da menejeri) ve onun ortağı; Chelsea'nin Roman A'ya satılmasını sağlayan bir başka menejer -eski gazeteci- Pini Zahavi. CSKA Moskova'dan her nedense Corinthians'a transfer olan santrfor Vagner Love(bu transfer iptal oldu); gözlerden uzak Rus Ligi'ne neden transfer oldukları hala soru işareti olan Fernando Cavenaghi ve yine bir Porto'lu Derlei ve tüm bunları Londra'daki malikhanesindeki dev ekranda "naklen" izleyen "Big Brother" Boris Berezovsky...
Ruslar sıcak denize indi ve şimdi samba zamanıdır...
- Nas Zdarovia(şerefe) Mister Berezovsky!..

18 yorum:

jose dedi ki...

Mart 2005 tarihli: Kızıl Samba.

Bunu yazını okudum abı Mart 2005te

ix dedi ki...

Benzer muhabbet şu sıralar Beşiktaş için de dönüyor. Bizim 5. şampiyon da çıkarsa anca böyle bir yolla çıkar bence.

Esasen bunların da Jet Fadıl'dan farkları yok.

Bhut_Jolokia dedi ki...

harika bir yazı.teşekkürler bülent abi tekrar yayınladığın için

gokmenoz dedi ki...

Nas Zdarovia Bülent Abi. Bu yazıya kadeh kalkar. Sabahın 4'ünde tek nefeslik bir yazı.

Robaggio dedi ki...

senin üslubun da Dan Brown romanlarını andırıyor Bülent abi :)
da vinci şifresi halt etsin olaya bak..

untildie dedi ki...

Yalnız abi yazının sonunda ki label yanlış olmuş sanki.
Doğrusu; Burnuma pis kokular geliyor, Mafia!

Bunlar günümüzde kamuoyunun önünde cereyan eden olaylar. Yani az çok -ispatlanmasada- bu isimleri bir yerde duyunca aklımıza pek nizami işler gelmiyor.

Ama aklıma şu sorular takılıyor:

Bu rusların gerçek amacı nedir? Sadece illegal iş için girdilerse kendilerini niye bu kadar ifşa ediyorlar? Yok amaç spor ise bu kadar para fazla değil mi?

Not: Sonunda gerçeği buldum. Bu R.A. in asıl amacı cm-fm ci arkadaşları hasetlerinden çatlatmak... :)

H. İbrahim Andiç dedi ki...

bu yazıyı 2005'de dergiden okumuştum. Hayran kaldıgım için aynı ay içinde 3 defa tekrardan okumuştum.Megerse onda da senin imzan varmış aceto. Helal diyorum ve 2.yazıyı sabırsızlıkla bekliyorum :)

orkun dedi ki...

Ellerine sağlık, keyifle okudum.

Joorabchian'ın Anadolu Ermeni geçmişi var herhalde, resmen Çorapçıyan işte.

erdemkursat dedi ki...

bu yazı için yeterli mi biraz kuru mu kalacak bilmiyorum ama;
çok teşekkürler aceto ...

Adsız dedi ki...

vay anasını serhat neler dönmüş dedirtecek cinsten olaylar hakikaten...
veli

Semt Aşığı dedi ki...

@untildie

bende mafia ile alakalı bir kaç satır okurum diye tahmin etmişdim ama üstü kapalı gerçek yine kapalı kalmış.

aşkın dedi ki...

Burada mühim mesele Bayern'den Uli Hoeness'in açıklamaları.Diyor ki:
''Avrupa'nın devleri bütün transfer harekatlarını banka kredileriyle gerçekleştiriyorlar, olmayan paranın gösterişini yapıyorlar''
Şimdi insan merak ediyor, nerde bu Uefa kriterleri? Hani borçlu kulüpler için sınırlama getirilecekti? Bilgisi olan?

Riggs dedi ki...

Moskovskaya iyi votkadir halen satilir.

Bu arada Ruslar kadeh kaldirirken "Na zdarovya" ( sagligina) demezler, her kadeh kalkista baska bir sey icin temmenide bulunulur, biz Turkler gibi "Serefe" veya "Cheers" anlamina gelen sabit bir kadeh kaldirma parolalari yoktur.

Yabancilarin bu deyisi muhtemelen bati kaynakli filmlerden alintilamalari, kadeh mevuzusunda bu yanilsamayi yaratmistir. Bir Rusla ayni masada kadeh kaldirdiginizda eger ki Nazdarovya derseniz "madem boyle bellemissiniz bari Zazdarovya deyiniz" seklinde duzeltirler.

Icki icerken bu denli farkli konulara kadeh kaldiran baska bir millet gormedim. En minimal bir icki masasinda bile en az 20-30 kadeh kaldirilir ve ayni sofrada oturan sizi yaraticiliga zorlar. Severim Rus sofralarini...

:)

matiasemilio dedi ki...

robaggio'ya kesinlikle katılıyorum.okurken MElekler ve Şeytanları anımsar gibi oldum gerçekten:) ellerine sağlık abi

Adsız dedi ki...

merhaba güzel bilgiler :)
ama sonda nas zdoroviya (za nas-ikimize) değilde na zdoroviya ''на здоровья'' olacaktı abim (sağlığa-şerefe)

Adsız dedi ki...

abi elimde sabah starbucks caffe yaninda caffe cake ile tam bir sabah okumada yaninda yat denicek bi makale tesekuurler..

aşkın dedi ki...

Benim önümde havyar ve yanında sağ tarafında petrus şarap ile keyfimi kaçıran bir makale.Servet düşmalığı yapmışsınız.

Devil dedi ki...

Elinize sağlık abi güzel bir yazı olmuş. Zevkle okudum ama şu resimlere çok güldüm açıkçası :-) Üstelik onlardan sadece 2 tanesi rus vodkası diğerleri ukrayna, belarus falan bildiğim kadarıyla :-)