Sözün sahibi John Benjamin Toshack. La Liga yazıp çizen bir blogda rastlamıştım. "Teknik direktör-futbolcu ilişkisi üzerine yazmak için gaz verdi. Toshack der ki: 24 kişilik bir kadronuz, ve sahaya çıkartacak 11 oyuncunuz varsa, 13 de düşmanınız vardır. Bu 13'ü de 4 ile çarpmak lazım. Eşleri, babaları ve çocukları..."
Çiçeği burnunda teknik direktör sezon açılışında 25 hırslı adam bulur karşısında. Herkes çok sever hocasını. Hazırlık maçlarında herkes oynar, antrenmanlarda herkes canla başla çalışır. Ağustos'da lig başladı diyelim, ilk 3 hafta kimse sesini çıkarmaz. 4. hafta kilit haftadır. 18 dışında kalanlar ilk arızayı çıkartmaya başlarlar. Kiralık dönemi bitmeden topuklamak isteyenler çıkar. 8. haftaya gelindiğinde 18'e giremeyenler hocaya uyuz olmaktan nefret eder moduna geçerler. İlk 18'de yer alıp ilk 11 yüzü göremeyenler ise bu haftalarda hocanın ne kıl adam olduğunu kanaatına varırlar. 12. hafta geldiğinde teknik direktör hak yiyen adamdır. 18'e giremeyenler kuyusunu kazmaya başlar. 18'de yedek bekleyenler de elde kürek hazır bekler. İlk 11'de olup ilk 18'e giremeyenler arasında "ulan sahada ben o adamla ne iyi anlaşıyorum ya da kankam maç primi alamıyor" diyenler de hocaya pis pis bakarlar. 15. hafta ilk 18'e giremeyenler resti çeker, antrenmana çıkmaz. İlk 18'deki yedekler hocadan nefret eder. İlk 11'deki arkadaşları da artık alenen onların yanındadır. Ligin ilk yarısı bittiğinde 25 kişilik kadroda teknik direktörden nefret etmeyen bir elin parmaklarından az adam kalır. Bunlar da zaten teknik direktörün manevi evladı damgası yer futbolda.
Çiçeği burnunda teknik direktör sezon açılışında 25 hırslı adam bulur karşısında. Herkes çok sever hocasını. Hazırlık maçlarında herkes oynar, antrenmanlarda herkes canla başla çalışır. Ağustos'da lig başladı diyelim, ilk 3 hafta kimse sesini çıkarmaz. 4. hafta kilit haftadır. 18 dışında kalanlar ilk arızayı çıkartmaya başlarlar. Kiralık dönemi bitmeden topuklamak isteyenler çıkar. 8. haftaya gelindiğinde 18'e giremeyenler hocaya uyuz olmaktan nefret eder moduna geçerler. İlk 18'de yer alıp ilk 11 yüzü göremeyenler ise bu haftalarda hocanın ne kıl adam olduğunu kanaatına varırlar. 12. hafta geldiğinde teknik direktör hak yiyen adamdır. 18'e giremeyenler kuyusunu kazmaya başlar. 18'de yedek bekleyenler de elde kürek hazır bekler. İlk 11'de olup ilk 18'e giremeyenler arasında "ulan sahada ben o adamla ne iyi anlaşıyorum ya da kankam maç primi alamıyor" diyenler de hocaya pis pis bakarlar. 15. hafta ilk 18'e giremeyenler resti çeker, antrenmana çıkmaz. İlk 18'deki yedekler hocadan nefret eder. İlk 11'deki arkadaşları da artık alenen onların yanındadır. Ligin ilk yarısı bittiğinde 25 kişilik kadroda teknik direktörden nefret etmeyen bir elin parmaklarından az adam kalır. Bunlar da zaten teknik direktörün manevi evladı damgası yer futbolda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder