14 Şubat 2008

Sevilla'da Son Perde

"Galatasaray 2000'de UEFA Kupası'nı alan kadrosunu bozmasaydı, ertesi sezonlarda da kupa kaldırırdı" Bu üzerine çok yazılıp çizilmiş mevzudur. Doğruluğuna dair en taze örnek Sevilla. İki sezondur UEFA Kupası'nı müzelerine götürüyorlar. İlk kupa sonrasında kasalarına giren milyon eurolarla takımın çatısını bozmadan transfere devam ettiler. Bugün ellerinde 5 forvetlik bir kadro derinliği var. Teknik direktörleri Juande Ramos u yine ilk UEFA Kupası sonrasında kulübede tutmayı başardılar. Bu takım bütün bunları Sergio Ramos ve Baptista'yı Real Madrid'e sattıktan sonra başardı. Bugüne gelelim. Juande Ramos'un Tottenham'ın uçuk teklifine elbette ki hayır diyemedi. Takımı bir şekilde yarı yolda bırakıp gitti. Eski futbolcularına ara transfer döneminde talip oldu. Sevilla da kimseyi kaptırmadı. Puerta'yı toprağa verdiler sadece! Sevilla, Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam ediyor, Fenerbahçe maçları ne olur; konumuz değil. Başkanlarının bugün bir açıklaması var: "Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayamazsak sezon başında para eden bütün yıldızlarımızı satacağız". İşte bu zor!Sevilla 23. hafta sonunda 33 puanla Şampiyonlar Ligi barajına 8 puan uzaklıkta. Real Madrid ve Barça'yı bir kenara koyalım; Şampiyonlar Ligi'ne gitmek için Atletico Madrid, Villarreal, Espanyol ve Santander'den birini alaşağı etmeleri gerekiyor. Üstelik Avrupa Kupaları'ndan uzak kalmaya niyeti olmayan Valencia da Sevilla ile aynı puanda. Sevilla'nın bu sezonu 3 ya da 4. sırada bitirebileceğine inanmıyorum. Bu da o güzelim kadronun dağıtılacağı manasına geliyor. Gerçekten de La Liga gelirleriyle bu kadronun maliyetini karşılamaları zor. (Sevilla'nın yıllık gelirinin %20'si Şampiyonlar Ligi'nden) Alves, Kanoute, Jesus Navas, Luis Fabiano, Palop, Poulsen ve belki de Diego Capel. Bu yaz satılık tabelasıyla gezecekler....

9 yorum:

Adsız dedi ki...

şöyle bir itirazım var:

bence galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nde her iki gruptan da çıkarak çeyrek final oynaması uefa kupası'nı almaktan daha zor bir işti.

galatasaray uefa kupasını alışının ertesinde önce gruptan ilk kez çıkmayı başardı, ikinci grupta elendi. bir sonraki sezon ise her iki gruptan da çıkmayı başardı. oysa uefa'yı alırken ilk gruptan çıamadığı için uefa kupasında oynamak zorunda kalmıştı.

bir kadronun deneyiminin yükselmesi, birlikte oynama alışkanlığının zamanla daha da oturması elbette önemli faktörler. uefa kupası'nı küçümsediğim de zannedilmesin, müthiş bir başarı idi. ama şampiyonlar ligi'nin o formatında çeyrek final çok daha zor bir iştir gözümde.

fener, sevilla'yı eleyebilirse çeyrek finale çıkacak ve bu da önemli bir başarı. ama galatasaray çeyrek final için tek değil üç önemli rakiple boğuşmuştu o sezon. zordu dedik işte efendim, daha ne diyeyim. bi türlü bağlayamadım anasını satayım :)

Adsız dedi ki...

jesus navas hasta, yani sevilla disina ciktigi an saatli bomba gibi üstelik panik ataklar yasiyor arada bir, herkes gider o kalir.

Adsız dedi ki...

o kadar yazdım ana mevzulardan birini unutmuşum. bazen bu rumuz bana çok yakışıyor:

sevilla uefa'yı aldığının ertesi sezonunda yine uefa'da mücadele etmek zorunda kaldı. aynı şey galatasaray için de geçerli olmuş olsaydı şahsen ben "bu sefer kazanamazlar, malımı mülkümü koyuyorum ortaya" diyemezdim. sevilla geçen sezon uefa'da değil şampiyonlar ligi'nde mücadele etse ne olurdu bilemeyiz. büyük ihtimalle gruptan çıkardı ama sonrasını kestirmek pek kolay değil. sonuçta, ilk kupadan iki sezon sonra fener'i elediği taktirde sevilla da aynı yerde olacak. ve orada manchester united, ac milan ya da real madrid gibi bir takımın karşısında şansı ne olur? asıl soru bu olabilir sanki(uygun noktalama işareti ya da smiley konusunda kararsız kaldım, idare ediverin abiler)

ahmetico madrid dedi ki...

Saticaz diyorlar da satarlar mi gercekten. Satarlarsa o kadar parayla ne yaparlar. Sil ba$tan yeni takim kurmak intihar olmaz mi.

rustukursad dedi ki...

takimi dagitirlar o parayla iki sevilla daha kurarlar:)

fataliyev dedi ki...

son yılların en heyecan verici takımı sevilla'dır kanımca. izlemekten büyük keyif aldığım üç beş takımdan biri. bu zevkten bizi bir süre daha mahrum etmeseler keşke...

Adsız dedi ki...

bence 2000'in gs'sini bugünün sevilla'sı ile karşılaştırmak doğru değil. o, şampiyonlar liginde gruptan elenip uefa'ya gitmiş bir takımdı. sevilla ise çok daha güçlü ve geniş bir kadroya sahip. gs'de önemli 7-8 oyuncudan biri sakatlansa veya ceza alsa çok zor durumda kalırdı.

sevilla başkanı bizim anadolu kulübü başkanları gibi küçük kafalı belli ki. gerekirse bir büyük satış yapar, idare eder. böyle bir kadroyu ise bir daha kolay kolay kuramaz.

Unknown dedi ki...

Muhtemelen bir tek Daniyi satıp kadroyu korurlar,geçen sene 35 mil.€ verdiler bu senede verirler,baikanda bu sefer satar.

Adsız dedi ki...

Sevilla'nın alt yapıısı bir kere müthiş..İspanya şöyle bir model var..Takımların B takımları genelde BBVA veya daha alt liglerde mücadele edebiliyor..Örneğin geçtiğimiz yıl Real Madrid Castilla geçtiğimiz sezon BBVA (2.ligde) idi.Negredo,Mata ve Torres bu sayede kendini şansı buldu..Yine aynı şeyler Sevilla içinde geçerli..Sevilla Atletic de şuan ikinci ligde..Son dönemde yıldızşalan Fibrizio,Capel burdan yetişme..
Palop'un satılacağına inanmıyorum..35-36 yaşındaki adamı kim alırki ?