27 Temmuz 2014

Jorge Mendes'in Hikayesi


Şampiyonlar Ligi finali bu sezon onun memleketinde oynandı. Madrid derbisi için iki yıl önce 'Jorge Mendes derbisi' diyenler haklıydı, Portekizli menajerin temsilcisi olduğu 10'un üzerindeki futbolcu Santiago Bernabeu'nun çimlerinde kozlarını paylaşmıştı. Mayıs ayında da bir numaralı kupanın finali için Lizbon'da Luz Stadı'nın zeminine çıktıklarında da tribünde Mendes büyük bir gururla eserini izliyordu. Evet kadroları yönetimler, teknik adamlar kuruyor ama bir gerçek var ki Avrupa futbolunda son 10 yılda Jorge Mendes hangi kulüple çalışıyorsa o kulüp mutlaka zirveye çıkıyor. Beşiktaş hariç. Çünkü Portekizli süper menajer için Real Madrid, Atletico Madrid ve Chelsea bir vitrinse ne yazık ki Beşiktaş yakın geçmişte indirim mağazası olmaktan öteye gidemedi. Ricardo Quaresma en şöhretli olanlarıydı. Porto, Inter, Chelsea derken düşüşe geçen kariyerini toparlamak için Mendes onu Beşiktaş'a getirdi. Fernandes, Simao, Almeida, Bebe, Sidnei ve Julio Alves... Jorge Mendes'in enkazını temizlemek kolay olmadı, bugün bu isimlerin hiçbiri Beşiktaş'ta yok ama faturanın bedeli kısaca feda sezonu oldu. 

Mendes için Beşiktaş belki de tek başarısız projeydi, Arda Turan'ı Atletico Madrid'e götürürken, İspanyol kulübünün antetli kağıdını kullanıp bizzat Galatasaray'a 12 milyon avroluk teklifi yapan da Mendes'in ta kendisiydi. Jorge Mendes bugünlerde yine büyük transfer şovunu yaptı. Onun portföyündeki futbolcularla oluşturulan Atletico Madrid kadrosu, son üç yılda hayalini zor kurduğu kupaları kazandı ve İspanya'da 18 yıl aradan sonra şampiyonluk sevinci yaşadı. Barcelona ile çalışmayan Jorge Mendes, bu sezon rotayı Real Madrid'e çevirdi. Dünya Kupası'nın gol kralı James Rodriguez'i geçen sezon 45 milyon avro'ya Monaco'ya satan Portekizli menajer, turnayı bir kez daha gözünden vurdu ve Kolombiyalı genç yıldızı 80 milyona Real Madrid'li yaptı. Mendes, bir yılda Rodriguez'in iki transferinden 10 milyon avro'nun üzerinde komisyon alırken aynı politikayı Falcao için de uygulamıştı. Kolombiyalı golcüyü Porto'dan 40 milyona Atletico Madrid'e getiren Mendes, iki yıl sonra zirveye çıkan 9 numarayı 60 milyona Monaco'nun Rus patronuna sattı. Portekiz kulüplerinin transfer başarısından söz edilirken, oyuncu izleme komiteleri ve yönetimlerine büyük alkış gider ama bu imzalarda aslan payı aslında Jorge Mendes'in. Menajerlik şirketi Gestifute, 10 yıldır Avrupa futboluna hükmediyor. Cristiano Ronaldo'yu Manchester United'dan Real Madrid'e 96 milyona getiren Mendes, İspanyol kulübünün bir zamanlar iki milyona almadığı Pepe'yi 30 milyona sattı. Jorge Mendes'in, Jose Mourinho'yu 'özel biri' yapan adam olduğunu da söylemeye gerek var mı? Peki kim bu Jorge Mendes? Yanından ayırmadığı üç cep telefonunun aylık faturalarının 10 bin avrodan fazla olduğu söyleniyor. Porföyünde yüze yakın futbolcu bulunduran ve toplam değerleri milyar avro'yu geçen bu kadife ayakları pazarlayan bir süper menajer için elbette bu faturaların lafı olmaz! Jorge Mendes, hep futbolcu olmayı hayal etmiş bir çocuktu. Belki de hepimiz gibi! Babasının çalıştığı petrol şirketinin takımı Petrogal'de, ardından ağabeyinin birlikte Lizbon'dan göç ettiği Viana do Castelo'da Vianense'de forma giydi. Üçüncü ligde bir futbolcu ne kadar kazanırsa o kadar kazandı. 

Video film kiraladığı bir dükkan açtı kendine ve 30 yaşında futbolu bıraktığında parayı, bar ve gece kulübünden kazanacağına karar verdi. Caminha'da açtığı bara gelen bir kaleci, Mendes'in tüm kariyerini sil baştan değiştirdi. Guimaraes forması giyen 22 yaşındaki Santo, Porto'ya transfer olmak istiyordu ama iki takım arasındaki düşmanlık yüzünden imza çok zordu. Jorge Mendes, Deportivo La Coruna'ya 1996 yılında Santo'yu satmayı başardı. Önemli olan piyasaya adım atmaktı, arkası geldi. Alt ligden Costinha'yı Monaco'ya, Capucho'yu da Porto'ya sattığında ülkede yeteri kadar tanınmıştı ama Portekiz'de futbolcu menajerliği Jose Vega'dan sorulurdu! Galatasaray'a Mario Jardel'i de satan ve Figo, Pinto, Zidane gibi yıldızların menajerliğini yapan Veiga, Porto'yu avucunun içinde tutuyordu. Sergio Conceiçao'nun transferi yüzünden Porto ve Vega birbirlerine girince devreye elbette ki Jorge Mendes girdi! Jose Vega artık Benfica tarafındaydı, Jorge Mendes ise Porto. 2002 yılında Lizbon havaalanında bavullarını beklerken yumruk yumruğa kavga edecek kadar da rekabeti sertleştirdiler. 

Ama kazanan genç Jorge Mendes oldu. Porto ile Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Jose Mourinho, Uniao Leiria'yı çalıştırdığı günden beri Brezilyalı menajer Jorge Baidek ile çalışıyordu. Jorge Mendes süper menajerliğe adımını Mourinho ile attı. Adı Liverpool ile anılan Mourinho, Chelsea'ye imza atmadan önce Baidek ile yollarını ayırdı ve Chelsea de perde arkasındaki adam bir diğer süper manajer Pini Zahavi'nin ortak çalıştığı Jorge Mendes ile anlaştı. Avrupa futbolu artık Zahavi-Mendes ikilisinin kontrolündeydi. Portekiz'deki rakibi Jose Veiga 2004 yılında pes etti ve Benfica yönetiminde çalışmaya başladı. Bugün 48 yaşında olan Mendes, Euro 2008'de doğduğu Lizbon'da O Jogo gazetesine düzenli makale yazması teklif edildiğinde kendisine "Milyonlarım" başlıklı bir köşe ayrılmasına itiraz etmiş ve köşenin adının "Avro'nun değeri" olmasını istemişti. Geride kalan altı yıl da gösterdi ki Mendes haklıydı. Avro'nun değerini onun kadar bilen bir başka futbol adamı daha yok...