19 Haziran 2020

Emre ve Volkan


İlkokulun kapısından girip üniversiteden mezun olduğumuz güne kadar geçen 20 yıl sonunda fakülteyi birincilikle de bitirseniz iş hayatında birinci basamaktan başlıyoruz. Tıp mezunu hemen doçent olmuyor, iletişim mezununu yayın yönetmeni yapmıyorlar, genç mühendislere büyük projeler teslim edilmiyor, genç avukatlar ustaların yanında pişiyor, inşaatçılar diplomam var deyip gökdelen projelerinin başına geçmiyorlar. Aslında futbolda da böyle ama bizde değil. Eğitim hayatı gibi alt yapıdan futbolu bıraktığınız güne kadar geçen zaman da 20 yıl. “Yaşlı futbolcu” iken bir gün sonra “genç teknik adam” oluyorsunuz, çıktığınız merdivenlerden indiğiniz yok zirvedeydiniz ama teknik adamlığın yolu başka, ilk basamağı da kurslar ve 15-16 yaş takımlarıyla çalışmak... 

Fenerbahçe'de Volkan futbola devam edip etmeyeceğini bilmezken, teknik kadroya alındı. Emre futbolu bırakıyor ve gelecek sezon ya sportif direktör olarak görev yapacak ya da teknik direktörün yanında ikinci adam olacak. İşte tam burada Avrupa'daki gelenekten ve hiyerarşiden ayrılıyoruz ve işte tam da bu yüzden bizim alt yapılarımız işlemiyor. Pep Guardiola, Barça efsanesi olmasa da alt yapısından yetişmiş futbolcuydu ona önce B takımı emanet ettiler. Zinedine Zidane, Real Madrid alt yapısında çalıştı, takım arkadaşı ve kulübün efsane golcüsü Raul iki yıl önce 15 yaş takımının başındaydı bir yıl sonra B takımının sorumluluğunu verdiler. Julen Lopetegui, İspanyol Milli Takım teknik direktörü olabilmek için yıllarca farklı yaş milli takımlarında hocalık yaptı.

Ticaret hayatında babanız size şirketi, dükkanı, atölyeyi teslim edebilir ama orada bile bir çıraklık-kalfalık günlerinden geçmişsinizdir. Kulüpler sonuçta kimsenin babasının malı değil. Emre ve Volkan burada son örnekler ama ilk olmadıklarını hepimiz biliyoruz. Antrenörlük tecrübesi A Takımla başlamaz. Futbolda her şey oyunu bilmekle, idmanda takımın başında durmakla ya da maça taktik hazırlamakla bitmiyor. 25 kişiden oluşan 18-40 yaş aralığında insanı yönetiyorsunuz. Yıllar boyunca sadece kendi performansından sorumlu olarak bir takım oyununda yer alanların futbolu bıraktıktan sonra 25 adamın sorumluluğunu ve dertlerini üstleneceklerinden habersiz olabilirler mi? 

İşte bu yollardan geçilmediği zaman Trabzonspor maçındaki görüntüler ortaya çıkıyor. Sahada bir teknik adam, yanında konuşan ve kırmızı kart gören müstakbel sportif direktör/antrenör ve tribünde geçen yıl ellerinde eldiven olan ama şimdi telefonla taktik veren bir kaleci... Emre ve Volkan, Fenerbahçe camiası için çok önemli isimler, zor zamanda taşın altına da ellerini koymak istiyorlar ama gelecekteki kariyerlerini düşünüyorlarsa Raul, Guardiola'nın izinden gitsinler çünkü büyük futbolcuların küçük teknik adamlığının yarattığı hayal kırıklığınının karşılığı büyük yalnızlık olarak dönüyor bazılarına...