Terim maçtan 24 saat önce -bu da yeni adet- onbiri açıklayınca; Hürriyet'in acar çocukları hemen haberi hazırlamışlardı: "İlk onbirde F.Bahçeli yok." Sakatları bir kenara; "F.Bahçe'nin Türk futbolcusu mu var ki" deyip topu San Siro'ya vururum. İtalya'nın şampiyonu Inter, ne tesadüf onlardan da İtalyan milli takım 11'inde kimse yok. Nasıl olsun ki? Zaten ellerinde bir Materazzi var; o da sakat. Hiç mi Inter'li yok peki? Var, Fransız milli takımının kaptanı Vieira! Sahadaki onbirleri görünce Moggi' -ki sahtekardır-yi yad ettim. Adam transferde her zaman işini bilirdi. Sahada eski-yeni Juventus vardı. Cannavaro, Buffon,Thuram, Vieira, Camorenesi, Del Piero, Zambrotta, Inzaghi. Hatta Henry... Donadoni hala rüştünü ispat etmekle meşgul. Sahadan Milan'ın yandan yemişi bir onbir var. Tek sorun Italyanların bir Kaka'sının olmaması. Orta saha Gattuso-Pirlo; önlerinde De Rossi, ya da yanlarında diyelim. Sağ bek Oddo, sol bek Marek J. kadar iş yapan Zambrotta, forvette tek kalem Inzaghi. Gattuso ve Pirlo'yu klonla, Milan-İtalyan Milli Takımı maç yapsın, Milan kazanır. Del Piero ve Camorenesi'li kanatların iş yapmayacağı başta belli, Oddo desen karşısında Malouda-Abidal'ı bulmuş, nereye çıkacak, çıksa arkasına atacaklar, Henry-Anelka sızacak. Zambrotta iyi top oynadı, hem Ribery'i kapattı hem de en çok topu getiren adam oldu. Ve Pirlo. Dünya Şampiyonu takım her topta onun ayağına bakıyor. Inter bu adamı ezeli rakibine satan bir kulüptür işte.
Fransızlara bir puan yetiyordu elbet. 1998 kadrosunda oynayanlar ve yeni nesil kaynaşması süper bu adamlarda. Geçiş dönemi buna diyorlar işte. Domenech nedense bana hep Sorbonne'da matematik ya da felsefe profesörüymüş gibi gelir, o şekil gözlükler, surat ifadesi vs... Malouda'nın ve Camorenesi'nin birer şutu, Henry'nin pozisyonu, Cannavaro'nun kornerden gelen topa karambolü dışında pozisyon olmayan maça "iyi maçtı" denilebilir mi? Bence iyiydi. Avrupa'nın en iyi 2 milli takımı birbirlerine "nasıl oynatılmaz"ın dersini verdi. Bizim problemimiz de bu değil mi zaten? Hep ne oynadığımız tartışılır. Ne kadar oynattırmadığımız değil. Luce'ye sorsunlar anlatır. Öyle olmasa Gattuso'nun maçtan sonra forması 3 kg çeker mi?
Bir de aklıma takılan Totti ve Nesta. İkisi de bu takımda oynar, ikisi de bir zaman önce milli takımı kendi istekleriyle bıraktı. Materazzi'nin(tişörtü de anlamlı) sakat olduğu dönemde bile; Nesta görevi kabul etmedi. Sanırım bizde ikilinin yaptığının karşılığı "vatan hainliği" suçlaması olur; Sinyor Kazım Kanat mesela: "Bunlara pasaport vermeyin"derdi...İtalya: 0 Fransa 0




























442 demişken dergilerden devam edeyim. Yıllardır başta Vogue olmak üzere elinde bir sürü değerli dergi olan Conde Nast grubunun neden Türkiye'ye girmediğini merak ederim. Reklam pazarını mı yeterli bulmazlar acaba? Vogue Amerika edisyonunun başında efsane editör Anna Wintour vardır, bizim memlekette de taklitleri var. Mesela Alem'in başındaki kızcağız, komiktir. (Dergiciliğe devam etse Gülse Birsel olurdu belki yerli malı Wintour) Anna Wintour'un hayatı hem kitap hem film oldu, Şeytan Prada giyer ki biz de Şeytan marka giyer diye çevirdiler (The Devils Wear Prada). Moda endüstrisini nasıl parmağının ucunda oynattığının hikayesidir kitap/film Anna Wintour'un. Konuyu güncele getireyim. 3 yıl önce İtalya'dan dönerken havalanında bir Vogue almıştım evdeki meraklısına. 600 sayfadan fazla, köpek ölüsü bir dergiydi. Eylül 2007'de Vogue tam 840 sayfa çıkmış. Peki kaç sayfası reklam? 727 sayfa. Yani Anna Wintour reklamları toplamış, editörler de 113 sayfa hazırlamışlar. Dergilerdeki okunacak sayfa/reklam oranı bizim memlekette hala kabul edilebilir seviyede. Buradan illa ki topu spor dergilerine atayım. Bizim memlekette neden spor dergileri yaşamaz? Çünkü reklam alamazlar. Neden alamazlar? Çünkü Adidas ve Nike başta olmak üzere büyük spor markaları bu memlekette spor yapılmadığından ve korsandan dolayı verse de ancak 2 sayfa ilan verirler. Spor dergilerinin okuyucu profiline uyan elektronik, otomotiv, parfüm, tekstil markaları ise ilan vermekten kaçınırlar. La Gazetta dello Sport 'ta tam sayfa Armani Uomo ilanı olur, aynı ilan bizde gider kadın dergilerine verilir. Hikayenin sonu budur.











