2008-Avusturya/İsviçre:
Yunanistan ile birlikte
çıktığımız gruptan geldiğimiz turnuvanın masal gibi olacağını bilmiyoruz tabii.
Portekiz’e kaybediyoruz ilk maçta. İsviçre maçında geri düşüyoruz, Semih
beraberliği, Arda 90+2’de galibiyeti getiriyor. Son maçta Çekleri devirmemiz
lazım ama 2-0 geriye düşüyoruz, masal orada başlıyor. Son çeyreğe girilirken
Fatih Terim yönetimindeki milli takım şahlanıyor, 14 dakikada 3 gol ve çeyrek
finaldeyiz. Hırvatistan maç akıllara ziyan, uzatmaya gidiyor, Klasnic 119’da
attığında yıkılıyoruz, eve döneceğiz derken Semih 120+2’de beraberliği
getiriyor ve penaltılar, Modric, Rakitic’in gençlik zamanları kaçırıyorlar,
2002 Dünya Kupası’ndan sonra bir kez daha yarı finaldeyiz ama sakat cezalılar
derken yarım kadro kalmışız, Almanlar karşısında öne geçiyoruz, 2-1 yapıyorlar,
pes etmiyoruz, Semih atıyor 86’da, son dakikaların takımıyız ama Lahm bizim
dakikalarımızda filelerimizi havalandırıyor. Rusya’yı yarı finalde 3-0 ile
rahat geçen İspanyollar finalde Almanya’ya Torres’in golüyle yıkıp 44 yıl sonra
kupa hasretine son veriyorlar.
2012-Polonya-Ukrayna
16 Takımla
oynanan son Avrupa Şampiyonası… Almanya’nın arkasında Belçika’yı sollayıp play-off’
kaldığımız ve Hırvatların bizden 2008’in rövanşını alıp finallerin yolunu
tuttuğu Euro 2012. Çeyrek finallere gelindiğinde büyük bir sürprizin
yaşanmadığı, şık futbolun oynadığı bir turnuva olarak hatırlanacak. Çekleri
kupa dışına iten Portekiz’in İspanya karşısında 4’lük olduğu, Almanların
Yunanistan’ı 4 golle geçtiği, Prandelli yönetimindeki İtalya’nın ise her
kupanın bahtsız takımı İngiltere’yi penaltılarla kazanıp evine yolladığı Avrupa
Şampiyonası’nın yarı finalinde İber derbisi vardı. 2008 ve 2010’un şampiyonu
İspanta golsüz biten 120 dakikanın ardından penaltılarla Portekiz’i elerken Alonso
penaltı kaçırmış, Portekiz’de Moutinho ve Alves, Cüneyt Çakır’ın yönettiği
maçta fileleri havalandıramamıştı. İtalyanlar, Balotelli’nin starlığa adam
attığı yarı finalde Almanları 2-1 ile geçmişti. Kiev’deki finalde tribünlerde
63 bin futbolsever vardı. Son iki Dünya Kupası’nın sahibi sahadaydı. 2006’nın
sahibi İtalya ve 2010’u kazanan İspanya…. İspanyolların altın jenerasyonu, Gök
Mavilileri 4 golle sahadan sildiler o akşam. Silva, Alba, Torres ve Mata’nın
golleriyle İspanya 3 büyük kupayı arka arkaya kazanan ilk milli takım oldu.
2016-Fransa:
Michel Platini, Türkiye’nin sonuna
kadar ev sahipliğini hak ettiği turnuvayı ülkesine hediye etmiş. Grupta 2008’de
bizim maçta kabus görmüş Çekler ve yine turnuvada devirdiğimiz Hırvatistan ve
iki Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası’nı arka arkaya kazanmış İspanya var. 8
yıl önce penaltıyı kaçıran Modric’in golüyle Hırvatlar bizden rövanşı Paris’te
alıyorlar grubun ilk maçında. İyi futbol oynamıyoruz. Nice’de İspanyollar da
ağır sıklet geliyor, 3 gol atıp kazanıyorlar. Son maçımız Lens’te Çeklerle, 2-0
kazanıyoruz ama yetmiyor elbette, eve dönüyoruz. Süprizlerle dolu turnuva, kim
derdi ki Portekiz, Galler ile yarı final oynayacak! Almanları 2-0 ile geçen
Fransa finalde Portekiz’i karşısında buluyor. Ronaldo’nun gözyaşlarıyla kenara
geldiği akşam… 12 yıl önce evinde Yunanistan’a finalde kaybeden Portekiz bu kez
ev sahibi Fransa’yı uzatmada Eder’in golüyle Paris’te devirip kupayı
kaldırıyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder