14 Mayıs 2017

Lorca Flamenko Tapas
Granada ve Futbol


Real Madrid ve Barcelona’ya, Ronaldo ve Messi’ye sahip bir lig neden kendini daha fazla tanıtma ihtiyacı duyar? Dünyanın en çok izlenen lig maçıyla- El Clasico (Real-Barça)- 200 ülkeye ulaşan İspanyollar neden daha fazlasını anlatmak isterler ve yılda 18 kez düzenledikleri “La Liga Experience” (La Liga Deneyimi) programıyla dünyanın dört bir köşesinden İspanyol futbolu tutkunu taraftarları ve gazetecileri ülkelerine davet ederler? Çünkü futbolun 90 dakikadan ibaret olmadığını, bir hayatı, bir sokağı, bir efsaneyi, bir tabak yemeği, güneşi, yağmuru paylaşıp futboldan ötesini göstermek isterler. Bunu İspanya’nın güneyinde Endülüs bölgesinde Granada’nın ülkenin ve edebiyat tarihinin en büyük şairlerinden birinin Federico Garcia Lorca’nın adını taşıyan havaalanına adım attığında anlıyor insan. Lorca’nın unutulmaz dizeleri “Akar Guadlkuivir/ Portakal ve zeytin bahçelerinin gölgesinde/ Senin iki nehrin Granada/Düşer karlardan, vadilere /Ah sevda /Geri gelmez bir daha” ile yüz yüze geldiğinizde daha bir hafta önce küme düşmüş şehrin takımı Granada’nın şampiyonluğa koşan Real Madrid ile oynayacağı maçtan çok daha fazlasını vaad ettiklerini anlıyorsunuz. Anlatmak, anlaşılmak ve konuşulmak istiyor İspanyollar. Geride kalan yüzyılın yarısında kendini Avrupa’ya kapamış bir ülke bugün sadece Çin’de 52 milyon tv ekranında izleniyor, Türkiye’de 7.2 milyon futbolsever, tv’dan, 6.9 milyon insan ise özet görüntüler ve programlarla bir ligin peşinden koşuyorsa bunun arkasında koskoca bir organizasyon ve modern dünyanın pazarlama ve reklam teknikleri var.


Elhamra Sarayı’na bakan bir tepede Flamenco ezgileri eşliğinde size İspanya’nın bin yıllık tarihini özetleyen, Endülüs bölgesinde çekilen acıları ve sevinçleri paylaşan İspanyol yerini bir zaman sonra Taraftarlar Birliği Başkanı’na bırakıyor. 60 yaşın üstünde emekli insanların maça 6-7 saat kala geldikleri stadyum çevresindeki kafelerde futbolu nasıl yaşam biçimlerine çevirdiklerini, bu tutku sayesinde ömürlerine ömür kattıklarını görüyor, futbolda şiddeti azaltmak için son 10 yılda neler yaptıklarını dinliyorsunuz. Taraftar dernediğinin yöresel ve mütevazi sofrasında “Granada neden düştü? Siz Türkiye’den nasıl görüyorsunuz?” diye soran boynunda kırmızı beyaz Granada atkılı yaşlı amcaya “Bir takım 11 yabancıyla sahaya çıkarsa kimliğini kaybeder. Tony Adams da teknik adam olarak kötü tercih” dediğinizde aranızdaki mesafelerin kısaldığını ve sohbetin artık İspanya’nın mutfağına kaydığını görüyorsunuz.


22 bin 500 kapasiteli Estadio Nuevo Carmenes’i dolduran Granada halkının küme düşmüş takımlarının gelecek sezon yine bu lige geri döneceği inancının yanında, en üst ligdeki geliri bir alt ligde bulamayacak olan kulüp yönetiminin işten çıkartabilme ihtimali gözlerine yansımış çalışanlarla tanışıyor ve modern futbolun bir yüzünü de daha tanıyorsunuz. İspanyolların, ligleri için Türkiye’de yaptıkları araştırmalarda futbol taraftarı sayısını 27 milyon olarak belirlemişler. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın 25 milyon söylemlerinden çok daha gerçekçi elbette bu rakam. 27 milyon aktif futbol izleyicisinin 14 milyonu La Liga’yı Beinsports kanallarında takip ediyor.


Liga Santander Experience (Liga deneyimi)dan bize kalan nedir peki? Yıllardır derbilerimiz bile Avrupa’da seyredilmiyor, ligimiz düzenli olarak yayınlanmıyor ile kaybettiğimiz vakti hatırlatıyor bana. Bir ülkenin futbolu tanıtabilmek için sadece Messi ve Ronaldo’nun yeterli olmadığını İspanyollar keşfetmişse biz neden yerimizde sayıyoruz ki? Muhteşem bir tarih, o tarihin ülkenin her köşesine bıraktığı miras, harika bir doğa, saygı duyacakları bir futbol tutkusu, her köşesinden ayrı lezzetlerle eşsiz bir mutfak, yeni stadyumlarıyla Türkiye de kendini daha fazla anlatmak zorunda değil mi sizce? Bu akşam Gaziantepspor-Galatasaray maçı var. Bizim de Gaziantep’e gelip, o eşsiz eserleri barındıran Zeugma Müzesi’ni gezecek, katmer ve kebabın tadını bakıp maç izlediğinde bir şehri bir tutkuyu, bir ülkeyi kendi memleketinde anlatacak futbol tutkunlarına, futbol yazarlarına ihtiyacımız yok mu gerçekten?

Hiç yorum yok: