İki kez direkten döndü Manzano. Atletico Madrid geleneği bu. Jesus Gil yok ama ruhu kulübün içinde. Teknik direktörlerini ipten aldılar ama büyük maç oynayamıyorlar çünkü hatlar arasındaki kalite uçurumu sert rakipler karşısında sırıtıyor. Barcelona deplasmanında da Bilbao'da orta saha ve defansın yetersizliği sonları hazırladı. Atletico Madrid, geçen iki yıldaki Galatasaray ya da son iki yılın Beşiktaş'ına benziyor. Ön tarafta assolist Falcao, alt kadrosu da iyi ama arkada orkestra dökülüyor bir geride servis rezalet... Derbide Falcao da yok.. Real Madrid, Avrupa'da bu sezon en iyi futbolu oynayan takım... Gevelemeden, dikine en hızlı çıkan takım ve yediğin golü nasıl yediğini idrak edene kadar ikinciyi atıyorlar... Atletico Madrid, son derb galibiyetini Santiago Bernabeu'da aldı 1999'da... Barcelona'ya bile geride kalan 10 yılda bela oldular ama Real Madrid karşısında olmuyor, bu akşam da olması zor. Real Madrid'de Cristiano Ronaldo, D.Zagreb maçını pas geçti. Mourinho, devrede 3 değişiklik yaptı Şampiyonlar Ligi maçında. Şimdi, 1-0, 2-1 olsun bizim olsun diyor. Çakallık tabii. Şehrin havasını iki yıldır soluyan, La Liga'da geçmişi çok eski olan Portekizli, yine "manita" ya da fazlasının peşinde... Atletico Madrid tarafında herkes kazanırsak mucize diye başlıyor söze. Fazla kaybedecekleri bir şey yok. Madrid derbilerinin klasiği ilk 10 dakikada goldür... Barcelona ve Real Madridlileri bir kenara koyarsak, ligin asist kralı olan ve Madrid'in bir yakasında büyük saygı gören Arda Turan için de ilk derbi.. Asıl kıyamet elbette 10 Aralık'ta kopacak. El Clasico'da...31 Ekim 1999/// Real Madrid: 1 Atletico Madrid: 3
1 yorum:
Arda'nın El Mundo'ya verdiği röportajdan bir alıntı:
" (...)Herkes, topun olduğu bölgede olmak ister. Topa sahip olmak benim çok hoşuma gidiyor çünkü futbolu sokakta öğrendim ve orada kural tektir: Topa hep sahip olmak.(...)"
A.M.'nin sorunu bu işte, bel bağlanılıp güvenilen oyuncuların tamamı, Diego'su, Arda'sı, Reyes'i topu eveleyen geveleyen, gösteren ama vermeyen, çalım atan ama adam geçmeden tekrar topu geriye çeken oyuncular hep; sert ve hızlı oynayan rakiplerle karşılaştıklarında bu 'yumuşak' karınları fazlasıyla ortaya çıkıyor.
Bülent Hocam, yalnız "son iki sezonun Beşiktaş'ı" demişsin ya A.M. için, inan bana elini öpesim geldi:-)
Yorum Gönder