İbrahim Üzülmez'in veda toplantısına katılan Beşiktaş Başkanı'nın amacı belli. Taraftar tepkisi büyük ve o pazubandı hediye edip ya da "alt yapının başına geç" deyip kendince durumu yumuşatmaya çalışıyor. Bu medyaya yansıyan ikinci olay ama ben fazlasının da olduğunu tahmin ediyorum. Üzülmez adaşıni hiçbir zaman sevmedi. Takım içindeki hiyerarşide Toraman'ın da onu uzun zamandır takmadığı küfür edecek kadar cüreti olduğundan belli...
İbrahim Üzülmez "Delinho" bugün gitti ama Toraman'ın da ipini çekti. Bu basın toplantısını izleyip gözü dolmayan futbolsever azdır. Bazı adamlar saflığı, adamlığı; renkler üstüdür. Üzülmez de böyle bir adamdı. Neyse o işte... Beğenirsen, beğenmezsin ama "Deli İbo" budur....
Yukarıdaki fotoğraf 1 Nisan 2010 tarihli posttan. O tarihte Beşiktaş, fotoda görünen isimlerle sözleşme yenilemişti. 5 futbolcudan üçünü yaşı 35 ve üstüydü. Bu imzaların doğru bir transfer hamlesi olmadığını yazmışım o tarihte.
Bu oyunculardan ikisi gitti. Üzülmez'in de dün ipi çekildi. Rüştü de sezon sonunda gidecek. Beşiktaş tribünlerinin İbrahim Toraman'ı da bu takımda barındırmayacağına inanıyorum. Beşiktaş, Ankaragücü maçına "31 yaş" ortalaması bir takımla çıktı ve kaybetti. Birileri hep yanlış yapıyor ama bedelini başkaları ödüyor...
32 yorum:
Ben Galatasaraylı'yım. İbrahim Üzülmez "Böyle olmasını istemezdim" dediği an kayış koptu bende. Tutamadım kendimi, gözlerim yaşardı. Bu duruma ben bile şaşırdım.
Öte yandan durumu duygusallığa bağlamak yanlış. İbrahim Üzülmez'in yaptığı şey kesinlikle kabul edilemez. Ortada bir yanlış varsa - ki var - bunun bedelini İbrahim Toraman da ödemeliydi. Ha, Beşiktaş yönetimi ve teknik heyeti Toraman'ı gönderip savunma hattını sıkıntı içine sokmamayı düşünmüşse, kimse kusura bakmasın ama basbayağı çapsızlıktır.
Anadolu'da bilinir ki koyun delisine el kalkmaz. Sovse de, ortaligi atese de verse deli iste denir. Aksine, deliyi galeyana getiren ayiplanir. Tamam, Ibrahim Uzulmez Besiktas demek degil ama O yine de bizim koyumuzun delisiydi. Oyle veya boyle, zaten severdik, artik kulubun kapisindan tekrar girecegi gune kadar ozleyecegiz de.
ibrahim uzulmez bu sekilde assaglanmayi haketmedi. toraman provoke ederek yanlis yapsada, asil hata schuster ve o'na mani olamayan yoneticiler ve baskandadir. senelerce takima emek vermsi birini bi çirpida nasil silersin? yazida da belirtildigi gibi bin turlu seçenek var ne diye en assaglayici, onur kirici olani uygulanir ?
schuster maç kaybedince rakibi kucumser, kazaninca da çocuk kandirir gibi "iyi takim" diye overek aklinca alay ediyor herkesle. kariyerine saygim var ama isinamadim bi turlu schuster'e..
zaten gelsiinde sorun vardi. bjk gibi iki gol atamayan takimi, 8-9 yilda bi kez sampiyon olan takimi, mustafa denizli bin turlu zorluga ragmen sampiyon yapti, ama kimseye yaranamadi. baskan yildiz oyuncu alip taraftar nezlinde sukse yapabilmek için harcadi denizliyi. taraftarda q8, guti gibi oyunculari gorunce "yeter demiroren" demekten vazgeçti. empati yapmaya çalisiyorum. schildenfild, diatta, seriç gibi oyunculardna sonra simao, guti, almeida gibi isimlerin bjkilari heyecanlandirmasini anliyorum. bu oyunculari isteyen ve gelmesinde payi olan schuster'den yana olmalarini da anliyorum. ama bazi seyler yildiz oyunculardan daha degerlidir. besiktas schuster'le iste o bazi seyleri kaybediyor.
Toraman'ın Murat Çelik'e yaptığı açıklama ve Schuster başta tüm takımın beyanatları küfür etmediği yönünde. Bir tek Deli İbo duymuş küfürü. Kaldı ki küfür bile edilmiş olsa 2.defa 2.kaptanına ağız göz dalamazsın.
Bir insan böyle bir seviyede fazla hata yapma şansına sahip değildir.
Herkes eline bir bardak boza almış vefadan bahsediyor. Bunun vefasızlıkla alakası bile yok. Hak etmiş cezasını çekecek.
İbrahim çok Beşiktaş tek..
Ek olarak yaşı ilerleyen topçular zamanla takımlarına zarar vermeye başlarlar. Sadece bizde değil tüm dünyada böyle döner devran. Çeteleşmeler, gruplaşmalar başlar. İstenmeyen adama saha içinde pas atılmaz, istenmeyen teknik direktör sabote edilir. Yani her koşulda takım kötü etkilenir. Ve olan yine bize olur..
Bize düşen güle güle demek varsa hakkımızı helal etmek. Keşke sen de sadece hakkını helal etseydinde bomba yerine güzel anılarını bıraksaydın bizlere.
http://karsiliklitopkayiplari.blogspot.com/2011/02/delinson.html
bence sirf tepkiyi onlemek degil abi orada olmasinin amaci, ayni zamanda ibo'ya otosansur uygulamak. baskan orada olmasa delikanli gibi herseyi anlatir bombalardi, ama besiktas'in cocugu ne de olsa, buyugunun yaninda saygidan konusmaz.
dun aksamdan beri yumruk gibi oturdu... gozlerim dolu dolu. sen de baslikta babam ve oglum'a gonderme yapmissin (sadik'in eski yavuklusunun repligiydi, yanilmiyorsam) bi yumruk da sen oturttun bogazima...
demiroren iyi niyetle de notr niyetle de kotu niyetle de biseyler yapmaya calissa, hep zuccaciye dukkanindaki fil gibi.
ibo da insallah evvelden de oynadigi karabuk'e gider. besiktas'in (belki de turk futbolunun) en emekci futbolcusuna cok da yakisir emekci takiminin formasi, bir kez daha.
ve bir fikrim de, bu takimin schuster'in her dedigine bu kadar endeksli hale getirilmemesi gerektigi... arenada gladyatorleri izleyen imparator gibi basparmagini asagi cevirdiginde yeni biri mi gidecek? zaten hesap sorulmuyor, performansi yonetimce sorgulanmiyor, medyayi zaten kendi takmiyor, hepten yaritanri yapiyoruz adami.
tribunun verecegi tepkiye guveniyor ve bekliyorum, zira elde bir tek o kaldi...
üzülmez ve toraman'sız bi defans hattıyla önümüzdeki yıla başlayacak olan beşiktaş'ın önü hiç olmadığı kadar açık. bu arkadaşlar maalesef bu takım için kanser hücreydi.
biri kaptanım diye kendisine hiç laf ettirmez, burnundan kıl aldırmaz, biri bişey dedi mi yumruk atar, yedek kaldı mı gider yapar, formda ismail bi kalemde kesilir. diğeri desen yıllardır vasatı aşamamış bi stoperden öteye geçemez. yerli yoklugunda oynar.
seneye ismail ve ersan'ın bu iki arkadaşın yerine takımın bankoları olacağı için çok mutluyum.
olmasaydı sonumz böyle...
Acı gerçek şu ki; İbrahim'in Beşiktaş'ta "futbolcu olarak" misyonunu çoktan tamamlanmıştı. Çok fazla adam kaçırıyor, ileri gittiği zaman eskisi kadar hızlı ve çok fazla dönemiyor zaten ileri gidince işte yapamıyor. Oysa İsmail bana göre sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın da en gelecek vaadeden sol beklerinden, özellikle hücümda yaptığı katkıyla. Deli İbo'nun kaptanlığıyla ilgili son 2 yılda oluşan soru işaretlerinin sebebi ise yerlilerin Toraman hariç kısmının sorgusuz sualsiz biat ettiği "sert kaptan" sistemine adapte olamayan "yabancılardı". Bu nedenle önceki sezon kaptanlık bandı Delgado ve Nobre'ye verilmişti kavga fırsat bilinerek. Bu yıl da Guti'nin kaptan olması tartışması aynı yerden peydah oldu.
Buraya kadar anlattığım kaleminin neden kolayca kırılabildiğini izah ediyor aslında. Seneyede oynamak istiyorum diyen kaptanınızı, simge adamınızı, taraftarınızın sevgilisini ne başka takıma gönderebiliyorsunuz ne de artık bu çağa uymuyorsun diyebiliyorsunuz. Yönetimin ekmeğine yağ sürdü Üzülmez.
Peki bütün bunlara rağmen bir BJK'li olarak yüreğim sızlamadı mı? Hatta gözümden yaş gelmedi mi o toplantıyı izlerken? Maalesef böyle olmaması gerekiyordu. İsmail bu takımın banko sol bekidir evet ama Deli İbo'yu sevmemizin sebepleri bambaşkadır. "Bir insan böyle bir seviyede fazla hata yapma şansına sahip değildir" demiş Lucky S. katılmamak elde değil.
Gönlüm razı gelmese de yönetim Deli İbo'nun kalemini kırarken doğru adım atmış gibi geliyor, ayrıca tarzın da eleştirilecek yanı yok, bu ülkede hiçbir futbolcu başkanın gözleri dolarak uğurlanmadı. Ortada oyuncu arkadaşına atılmış bir yumruk ve tüm futbolcuların küfür yoktu şeklinde verdiği rapor var. Küfür de yesen o yumruğu atmayacaksın arkadaş, içinizde kim “iş arkadaşını dövmenin mantığını” izah edecek. Delilikte bir yere kadar. Profesyonel bir iş yapılıyor orada ve milyon dolarlar seviyesinde para kazanan milyonların sevgilisi olan insanlardan bahsediyoruz. Öfke kontrolü ve iletişim becerileri benim bu adamlardan beklediğim şeyler. Bir devir de böyle kapanacakmış. Maddi anlamda mantıklı manevi açıdan içimizi acıtan bir karar oldu maalesef ama; “güle güle Deli İbo, tüm emeklerin için teşekkür ederiz”.
İbrahim Üzülmez başkan yanında olduğundan içinden geçenleri ve yaşananları doğru düzgün anlatamadı. "bunca yıldır neden sadece bu arkadaş la sorun yaşadım" dedi. bu olay iyice araştırılmalı ve toraman içinde gereken yapılmalı. yoksa bencede tribünler Toraman'ı da bu takımda barındırmaz gibi...
http://www.youtube.com/watch?v=VFsDmjayISY
@ynwa;
Evet, önümüzdeki sene önünüz öyle bir açık ki sorma gitsin. Bu sene 31 yaş ortalaması olan takım gelecek sene 32 yaş ortalamasıyla oynayacak, tozu dumana katarsınız artık.
Herşeyden geçtim, "göz yumulamayacak disiplinsiz hareket yaptığı" gerekçesiyle kulüpten kovduğu adama altyapının patronluğunu teklif etmek tam Demirören'lik hareket...
Sevgili Bülent;umarım dediğin gibi olur ve Beşiktaş Tribünleri İbrahim Toraman'ı barındırmaz ama inan ki benim hiç öyle bir umudum yok.Bu ülkede neyin çivisi çıkmadı ve hangi değerler unutulmadı ki de,böyle bir davranış bekleyelim.Buraya da yazayım kayıtlara geçsin.Hafta sonu İbrahim Toraman derbide çağrılır.''Toraman Fener'in sinkaf''denir.Olay kapanır.Delinho'da gittiği ile kalır.Umarım yanılırım...
Bunu yapan Giggs, Totti, Gerrard, Del Pierro gibi kaptanlar olsayi eger, o klupler bu karari alabilirler mi?
Ya da alsalar taraftarin karsisinda durabilirler mi?
Besiktas yonetimi bence shuster in onunde fazla egiliyor, belki de bunun sebebi olasi bi basarisizlikta "biz en iyi hocayi en iyi topcuyu aldik onlar yapamadi" diyip isin icinden cikmak icindir.
vefa semt adıdır Galatasarayda bulunmaz diye yıllarca ortalığı ayağa kaldırdı bazıları...işin özü vefa da semtte cefa da değil..işin özü belli bi yere ve yaşa gelmiş oyuncuları zamanı gelince gönderemiyo yönetimler.tşk ederiz önümüzdeki sene seninle dewam etmeyeceğiz diyemiyo..basın dan dolayı diyemiyo taraftardan sonra diyemiyo kendi ilişkilerinden sonra diyemiyo ya da ondan bundan...
göndereceksin arkadaş hasan şaşı artık kendi kendine çalım atmaya başladığı zaman göndereceksin hakan şükür gibi gelmiş geçmiş en golcü adamı kaçırmayım diye pas verdiği zaman göndereceksin bülent korkmazı bi kadro dışı bırakıp geri affederek değil tşk ederek zamanında göndereceksin..bi sene daha oynar abilik yapar devri yok artık..işler .oka sarmadan zamanında bu kararı alacaksın..Galatasaray da böyle adam çok vardı hepsiyle aynı kaderi yaşadı nispeten dier büyüklerde böyle oyuncu sayısı az..
beşiktaşta çok geç kaldı üzülmezi göndermekle ve bu sonuç kaçınılmaz oldu..
bu arada bülent abi yok böyle şık bi başlık kalemine sağlık abi..
"Bizi Dünya izliyor."
"Bjk gibi bir Dünya kulübünde"
"Efendim demokrasi..."
"Kimse kazanmadı, hepimiz kaybettik"
Bol romantizm soslu laf salatası.
http://www.youtube.com/watch?v=VFsDmjayISY
izleyemeyenler icin tekrar olsun...
''Türkiye'de herşey olabilirsiniz.Bir tek rezil olamazsınız''Ne kadar güzel tarif etmiş değil mi Murathan Mungan?
üzülmez mi... üzülür elbet üzülür...
Adamın ağız tadıyla veda toplantısı yapmasına bile imkan vermiyor Demirören, işi "Beşiktaş'ın dünya kulübü olma yolunda attığı adımlardan birisi" muhabbetiyle yine propagandaya döküyor.
Demirören'in orada bulunması Toraman için de boktan bir durum. Üzülmez'in konuşurken Toraman'a saydırdığı bölümlerde başkan yanda "bak şu delinin dediklerine yahu" kıvamında bir gülümsemeyle dinliyor. Kimse demez mi "Başkan, sen bu laflara sesini çıkarmadan kenarda oturdun, demek ki onaylıyorsun, o zaman bir zahmet yolla şu Toraman'ı da" diye. Aceto'nun dediği gibi, Üzülmez giderayak Toraman'ı da tuttu götürüyor.
"Keşke sen de sadece hakkını helal etseydinde bomba yerine güzel anılarını bıraksaydın bizlere...."
Lucky S bu cümlede "de" yi ayrı yazsaydı her kelimesine katılıyor olacaktım.
@ tomates eyvallah. blog'da düzeltirim artık :) hızlı yazınca gözden kaçmış..
"Takım içindeki hiyerarşide Toraman'ın da onu uzun zamandır takmadığı küfür edecek kadar cüreti olduğundan belli... "
"Beşiktaş tribünlerinin İbrahim Toraman'ı da bu takımda barındırmayacağına inanıyorum."
Belki ben yanlış anlamışımdır ama İbrahim Toraman'ı işin aslını bilmeden yargılamış oluyoruz bu cümlelerle.Soyunma odasında bulunan oyuncu ifadelerine dayanılarak karar verildiği söyleniyor.Eğer böyleyse bu durumda Toraman'ın bir suçu yok demektir ve yine eğer oyuncu arkadaşları sattıysa Üzülmez'i demekki herkesle bir sıkıntısı olduğu sonucu çıkıyor.Kısacası işin aslını bir öğrenmek gerek yoksa suçsuz kişilerde hep ceza yemiş olur...
ibrahim ÜZÜLMEZ , izmitten genç takımdan takım arkadaşımdır. kesinlikle tahrik olduğuna inanıyorum ,demek ki bıçak kemiğe dayandı ... tabiki yaptığı kabul edilemez haklıyken haksız duruma düşmüştür. ama toraman efendi de bu takımda artık kalmamalı bu kadar ucuz değil bu işler.. başkan 2 oyuncuyuda gönderseydi olurdu .. bu işte başka bir iş var.. seversiniz sevmezsiniz ama ÜZÜLMEZ adamdır bunuda böyle bilsinler.
Ben mi yanlış hatırlıyorum,Robben Müller’i saha ortasında yumruklamadı mı?Benim çok Üzüldüğüm İ.Üzülmezin söyliceklerinden doğrulardan korkan ve taraftar tepkisinden korkan başkanın İ.Üzülmezi tek başına basın toplantısına çıkarmayışı bide ...ben bişiler söyler gider derken oturup İbrahimle resmen dalga geçmesi.İ.Üzülmezin Beşiktaşa veda toplantısında o çok iyi BJK taraftarı olan BJK muhabirlerenin basın toplantısını lig muhabbetine bağlamaları ve Üzülmeze 1 gram saygı bile gösterememeleri hele böyle bir anı ona layık görmeyişleri.Kovduğu yanlış örnek dediği adama gelsin A2 takımını çalıştırsın diyen başkan.Hepsini ayakta alkışlıyorum gözlerim doldu ne kadar vizyonu geniş ne kadar dünya klübü ne kadar dünya basını ne kadar saygılı ne kadar düşünce özgürlünü sevdiğimizi görterdiniz.Daha fazla yazmıyın neden olsa bütün dünya bizi izliyorum dimi dimi.
peki beşiktaş kaptanına küfür etmek doğru mu?aynı olay gutiyle Q7 arasında yaşansaydı acaba nolurdu?
fırsattan istifade schuster'e gider yapan arkadaşlaradır sözüm.sürekli başarı, sürekli galibiyet azmiyle ve baskısıyla öylesine içine ediyorsunuz ki takımın, kadronun +30 ortalama olmasının da, m.denizli'lere muhtaç kimliksiz ve taktiksiz bir beşiktaşın her iki senede bir pörtlemesine de siz neden oldunuz.
ancak öyle sorumsuz, öyle rahatsınız ki biz futbolu güzellikte arayanlar sizin yerinize de cefa çekiyoruz.çekin elinizi futboldan.işiniz neyse onu yapın.
schuster başarılı olur ya da olmaz.beşiktaş belki beş sene şampiyon bile olamaz, kim bilir.kendine güvenen, oyunu çirkinleştirmeden göze hitap eden bir futbol arıyorum ben.
üzülmez'e gelince;yaptığı açıklama ile ileri 4'lüden ikisinin türk olmasına neden olmuştur.toraman'ı sevdiğimden değil ancak bu olay yaşanmamış olsaydı sanırım jübileleri sonrası bjk formasını daha fazla terleten taraf toraman olacaktı hatırlatayım.
arkadaşlar futbol olarak ikisini de sevmem ama bir beşiktaşlı olarak üzülmez i göndererek iyi yaptığını düşünüyorum.meseleye şu açıdan bakıyorum:tamam ibo deliydi, koşuyordu azimliydi ama kimse katkısı olan bir futbolu olduğunu söyleyemez bence. kusura bakmayın. ayrıca küfür olayında anlatılanlar doğru ise bakın doğru ise diyorum tamamen haksız.(eğer toraman küfretti ise o da gönderilmelitdi bence. ikinci mevzu vefa olayına gelince ben Türkiye de özellikle büyük takımda forma giyen yerli futbolcuların %90 ının hatta daha fazlasının ibrahim üzülmez gibi elinden gelenin en iyisini yaptığına, kötü sonuçlara taraftar kadar hatta belki daha fazla üzüldüğüne eminim. bu bağlamda o zaman kimseyi disiplinsiz davranışından dolayı kovmamak gerekir.ayrıca çifte standart olur. 10 yıllık adamın çıkardığı kavga ile 1 yıllık takımdaki adamın kavgası farklı değerlendirilir.eşitlik kaybolur. mesela gs li sabri sarıoğu nu kapasitesi belli(bence) ama %100 eminim ki elinden gelenin en iyisini yapıyor. burada kulübün kusuru yok mu?bir olay oldu ikisi de affedildi önce. ama bundan sonra da herhangi böyl bir olay olursa kimsenin gözünün yaşına bakmaması gerekir yönetimin.yani yönetim bence gelecek olaylarda sorumluluğunu göstermesi gerekiyor.
ayrıca blogda evet ibrahim tormamn ın fişini çekerler inşallah gibisinden bir yorum yapılmış anladığım kadarı ile.ibrahim toraman ı iyi futbolcu olarak görmem ama işin aslını öğrenmeden ki bunu heralde teknik heyet ve futbolcular gördü sadece bir adamın işi ile oynansın demek yanlış bence.
beşiktaşlıyım, fenerli ya da gs'li olsaydım üzülürdüm, keşke bjk bu faydasız adamı göndermese bir on yıl daha oynatsa doğru dürüst orta bile yapamayan her ikili mücadelede rakibinin formasını çeken sonra kendine faul yapılmış gibi yerlere yuvarlanan bu adam keşke bir 10 yıl daha oysana bjk'den milyonlar götürse diye. ama beşiktaşlıyım ve yönetimin çok doğru bir karar verdiğini düşünüyorum. ayrıca boşuna ajitasyon yapmayın yeteneği kısıtlı bir futbolcu olan üzülmez bjk sayesinde dünyalığını çoktan yaptı.
Ne zamandır içimde uktedir bu haber. Ne zaman yazmaya başlasam içimde birşeyler düğümleniyor, yorumu sonlandıramadan çıkıyorum sayfadan.
Söylenecek çok şey var aslında. İşin disiplin boyutunu, ceza yöntemlerini vs. yukarıda arkadaşlar bol bol anlatmışlar zaten. Ama benim takıldığım, yorumlarda Üzülmez'in takıma katkısını sorgulayanlar olmuş. İçim gitti... "Allah çarpar!" demekle yetiniyorum sadece.
Sabah'a vermiş olduğu ilk röportajı hatırlıyorum, Beşiktaş'a transfer olduğu yaz. Oynadığı futbolla Hagi'yi çıldırtmış son Gaziantep-Galatasaray maçında. Hagi ona Rumence birşeyler söylemiş, anlamamış. "Büyük ihtimalle küfür etmiştir." diyordu sırıtarak (röportajda öyle belirtiyordu). "Bakalım bizde neler yapacak?" diye geçirmiştim içimden.
Tam bir kazmaydı ilk maçlarında. Kafasını öne eğiyor, diğer oyuncuların ne yaptığına hiç aldırış etmeden dip çizgiyi görene kadar rüzgar hızıyla sürüyordu topu. Sonrası da bildiğiniz gibi işte... Rast gele kesilen bir orta... Böyle biriydi İbrahim ilk geldiğinde. Sıfıra yakın yetenek ama büyük bir özveri. Bıraksanız 3 maç arka arkaya oynayabilecekmişcesine "deli" bir efor. Böyle sevmiştik biz İbrahim'i. Alıştık ona.
Herkes yetenekli doğmaz, ama o Tanrı'nın kendine vermiş olduğu yeteneklerin kısıtlı olduğunu biliyor ve her geçen gün kendini geliştirmek için varını yoğunu ortaya koyuyordu. 33 yaşında orta yapmayı öğrenmesi de bunun en büyük göstergesi zaten. (Evet, bu onun orta yapmayı öğrenmiş hâli.)
Bir takım 11 tane birbirinden yetenekli oyuncudan oluşmak zorunda değildir, herkesin takım içindeki misyonu farklıdır. İlla ilk 11'de oynaması gerekmez. Şöyle örnek vereyim: Bizim okulda akademik açıdan son derece sönük kalmasına rağmen (35 yıllık öğretim hayatında toplamda 2 akademik makale, tümü bu.), farklı özellikleriyle öne çıkan (mezunları örgütlemesi, çeşitli organizasyonlar düzenlemesi, iletişim vs.) bir hocamız yeni kurulan bir üniversiteye prof. olarak gidince ardından yüzlerce e-mail yağdı. Ne ayrılan ilk hocaydı, ne de en iyi hocamızdı. Ama işte bölümümüzün Üzülmez'iydi. Misyonu farklıydı. Ben onunla 4 yıl geçirdim, öğrenci de değilim artık, fakat yeni dönemler adına üzülüyorum, onu tanıyamayacakları için.
Son olarak: Üzüldük tabii ya Bülent Abi! Üzülmez mi insan?
''Siyah-beyazlı taraftarlar, Ankaragücü maçının devre arasındaki kavganın baş aktörleri İbrahim Üzülmez ile İbrahim Toraman'a maç öncesi destek verdi.
Taraftarlar önce sözleşmesi fesh edilen İbrahim Üzülmez için ''Deli İbrahim'' tezahüratları yaparken, daha sonra da ''Adam gibi adam İbrahim Toraman'' diye bağırarak İbrahim Toraman'a da sevgi gösterilerinde bulundu.
Kapalı tribünde de iki futbolcunun birlikte resimlerinin yer aldığı ve üzerinde ''Seviyoruz sizi'' yazılı pankart açıldı.(NTVSPOR.NET)''
Sevgili Bülent;ben demiştim demek kadar sevmediğim birşey yoktur ama malesef ben demiştim.Beşiktaş tribünleri Toramanı tutmaz diyorlardı.''Adam gibi adam,İbrahim Toraman ''pankartı açılmış.Duruş dediklerine,yeni bir duruş eklemişler...
Şu yaş ortalaması meselesini dert etmek çok da doğru gelmiyor bana.
"Geleceğin takımı" deseler dert edilmeli ama "gelecek yılın takımı" dediklerinden çok dert etmemeli sanki.
Şöyle anlatayım: Man Utd ve Arsenal'ı ele alalım. Birincisi ikinciye göre çok yaşlı bir kadroya sahip. Ama ben ikisinin de önümüzdeki sezon için "direkt ilk on bir"(Van der Sar'ın özel durumu hariç) transferi yapacağını zannetmiyorum. Yani United da "gelecek yılın takımını" şimdiden kurmuş durumda. Ve yaş ortalaması oldukça yüksek.
Mesele "sistem"i kurmak. Futbol takımlarının "ilk 11"den ibaret olduğu yıllar geride kaldı. Mesele "ilk 18" kurmak haline geldi uzun zamandır. Bu "18" içinde de yaş ortalamasını eritmek eskisi kadar büyük bir sorun değil.
Beşiktaş bu sene ne oynayacağını, ne yapacağını netleştirip oturtursa yaş ortalaması pek dert olmaz bence. Sistem oluştuktan sonra seneye iki tane 24 yaşında oyuncu çarkın içine sokulur. Çarkın işleyişini bozmamaları yeterli, "yıldız" ya da "geleceğin yıldızı" olmalarına gerek yok. Bu iki oyuncuyu sistemin içine oturtabilme meselesini üç yıl daha devam ettirebilirsen, arada iki tane ekstra takviyeyle sorunu çözmüş olursun zaten. Üstelik, üst yapının şekli şemali belli olunca altyapın da daha verimli hale gelir bence. Zaten "Deli İbo"yu gönderip düşürdüler biraz yaş ortalamasını şimdiden :)
Bursa bu babda sanki biraz diğerlerinden ayrılıyor gibi, onu da ayrıca değerlendirmek gerek. Gerçi bugün 4 yemişler ama olur öyle arada, enseyi karartmamak lâzım :) Üzülmüşlerdir elbet.
@güray işdaş
kendin çalıp kendin oynamışsın sonra da moda olduğu üzere demirören'in ağzında sakız olan duruş kavramıyla aklınca laf sokmuşsun.
kim dedi sana tribünler toraman'ı tutmaz diye ? 2006'da tayfur-sergen-tümer gidince kaptan kim olmalı anketince açık ara kim önde çıkmıştı biliyor musun ? ibrahim toraman.
toraman ne yapmış da tribünler toraman'a sırtını dönsün ? tüm takım biz küfür duymadık diyor üstelik seyircisiz maç ağızdan çıkan her söz ekrana gidiyor.
beşiktaş tribünleri ibrahim toraman'ı celal doğan fenerbahçe'yle anlaştığı zaman başkanım ben beşiktaş'a gitmek istiyorum diyip bize imza attığı günden beri yani tam 7 yıldır çok seviyor ve bu 7 yılda tribünlerle 1 kez bile sorun yaşadığını görmedim.
Yorum Gönder