13 Aralık 2010

ŞL ve AL Gelirleri #1


Avrupa Parası / İsmail Şayan

*******
Türkiye, UEFA’nın kulüpler düzeyindeki organizasyonlarına, yani “Avrupa Kupaları”na ilk kez 1957’de GS ile katıldı. İki yıl sonra BJK da bu organizasyonla tanıştı. Ertesi yılın katılımcısı FB tur atlayabilen ilk takımımız oldu. 52 sezonluk süreçte 24 farklı kulüple temsil edildik. 1992’de başlayan Şampiyonlar Ligi, Avrupa Futbolu’nun ortasına dev bir göktaşı misali düşüp dengeleri yeniden oluşturdu. Bazı köklü kulüpler iyi olmayan dönemlerinde yakalanıp eski şöhretlerinden uzaklaşırken, bazı kulüpler ele geçirdikleri fırsatı çok iyi kullanarak sınıf atladılar. ŞL’nin sağladığı mali kaynak akıllıca kullanıldığında yararlananları ihya ediyor, kendi liglerindeki rakipleri ile aralarında “sınıf farkı” yaratmalarını bile sağlayabiliyordu. Pasta zamanla öyle büyüdü ki 2009/10 finalistlerine ŞL havuzundan düşen pay, Süper Lig’imizin 2009/10 sezonu yayın gelirini aşmış; Manchester United ve Arsenal dışındaki tüm kulüplerin bir sezonda loca, sezonluk kart ve bilet satışından elde ettikleri gelirleri geride bırakmıştı. Kıtasal rekabetle ilk tanışan üçlü bu kulvarda da ilk olurken onlara bu sezon, Avrupa serüveni 1975 yılında çeyrek finalde Dinamo Kiev’e elendiği Kupa Galipleri Kupası ile başlayan Bursaspor da eklendi.
Bursaspor şu anda eleştirilerin odağında… Ortadaki tablo hiç kuşkusuz onlar için de düş kırıklığı. Öte yandan, diğer takımlarımızın sahneden erken çekilişinin de Bursaspor’a yöneltilen eleştirilerin sertliğini arttırdığı söylenebilir. FB, GS ve TS erken elenip Beşiktaş da iyi performans sergileyince, sahnede kalan tek başarısız takım olan Bursaspor, Avrupa kulvarı eleştirilerinin paratoneri oldu.
Eleştirilerin önemli bir kısmı Bursaspor’un “yapmadığı” transferler üzerine… UEFA’dan 20 Milyon Euro alındığı ve kadronun daha kaliteli yabancılarla güçlendirilmiş olması gerektiğini söylemeyen neredeyse kalmadı. Bu ifade kulağa hoş geliyor ama gerçekler böyle mi? İşte genel eleştirilerin sordurduğu bu soru; Türkiye’nin yeni anlaşmalar döneminde ŞL ve AL içinde değişen payları görülünce yazılmasına karar verilen ancak 4 aydır bekleyen bu yazı için –Noatsamisa’nın ev sahipliğinde yorumlarda süren fikir teatisinin de katkısıyla- katalizör oldu.
UEFA’nın hem ŞL ve AL pastalarını nasıl oluşturup nasıl paylaştırdığını hem de Türkiye’nin bu pastalardaki paylarını basitçe anlatmaya çalışacağım. Bu bilgiler ışığında, Bursaspor’a ve diğer kulüplerimize hem yöneltilen hem yöneltilmeyen eleştirilerdeki doğruluk payına dair biraz zihin jimnastiği yapmayı, daha da önemlisi, yapılmasına teşvik edebilmeyi umuyorum.
Şampiyonlar Ligi, ilk sezonunda katılımcılara yaklaşık 25 milyon euro dağıtmıştı. Giderek büyüyen rakam geçen yıl, ilk sezonun 30 katı olan 746,5 milyon euro oldu.
ŞL gelirleri bir yayın havuzunda toplanır ve 3 kalem halinde dağıtılır. Toplanan gelirin 530 milyonluk kısmının %75’i, aşan miktarın ise %82’si, katılım hakkı kazanan kulüplerin payıdır. UEFA, bu sezona ilişkin bazı rakamları açıkladı. Yukarıda belirtilen payın %6,5’i gruplara kalamayanlara ayrılıyor. Gruplara kalan her takım “ayakbastı parası” olarak 3,9 milyon(geçen yıl 3,8 idi) ve maç başına 550000’den 3,3 milyon alıyor. Yani Bursaspor sıfır çekse dahi UEFA, TFF hesabına Bursaspor’un katılım payı olarak 7,2 milyon euro gönderecek. Bu ilk kalem, tüm kulüpler için eşit. Federasyonlar da, UEFA’dan gelen miktardan kulüplerin borçları gibi bazı kesintileri yaptıktan sonra kalanı kulüplere gönderirler.
İkinci kalem performansa bağlı olarak şekillenir. Gruplarda alınan her galibiyet 800000, her beraberlik 400000 euro demek. Gruptan çıkmak 3, çeyrek finale kalmak 3,3 milyon anlamına gelirken yarı final 4 milyon daha getirir. Wembley’de kaybeden 5,6(geçen sezon 5,2 idi), kazanan 9 milyon alacak. Son olarak, süper kupa finalistine verilen 2 ve şampiyonuna verilen 2,5 milyon euro da bu kalemde yer alır.
Üçüncü kalem olan pazar payları, ülkelerin yayın havuzu içindeki ağırlıklarına ve kulüplerin son sezonda kendi ülke liglerinde elde ettikleri sıralamaya göre hesaplanır. Bu tutar, ikinci kalemi oluşturan performansa bağlı gelire eklenir ve UEFA tarafından ilgili federasyonun hesabına iki taksitte aktarılır. Federasyonlar da –varsa- gereken kesintiyi yapıp kulüplere paylarını aktarırlar. Bu hesapların nasıl yapıldığı, Bursaspor’a düşen yaklaşık tutar, AL gelirleri ve Beşiktaş’ın ne kadar kazanabileceği ikinci bölüme kalsın.

Hiç yorum yok: