10 Ocak 2010

Guardiola ve Hayat Bilgisi

Bugün neler var müfredatta bilmiyorum ama ben çocukken okutulan Hayat Bilgisi dersinden aklımda kalan; naif, mutlu ve mütevazi çekirdek ailelerin soba başında kestane pişirirken gösteren resimlerdir. Severdik Hayat Bilgisi'ni, yaşayarak öğreneceğimizden habersizdik. Bu adamın da verdiği Hayat Bilgisi dersleri aslında. Rijkaard'dan takımı teslim aldıktan bir zaman sonra hakkında karalamıştım; Guardiola neyi değiştirdi? başlığı altında. Bunu, o satırların bir devamı olarak kabul edin. Teknik adamlık kariyerinin daha ilk senesinde altı kupanın altısını alan adamın yedek kulübesinde neler yaptığını herkes biliyor. Bir de madalyonun öteki yüzü var anlatılan: Sokaktaki Guardiola. Ben bu Guardiola'yı daha çok seviyorum.Barcelona’ya geldiği günden bu yana sakatlıklar boğuşan Arjantinli stoper Gabi Milito’ya daha kulübe resmen hoca olmadan önce hastanede ziyaret etti ve dibe vurmuş futbolcuya sahip çıktı. Üç saatlik görüşmenin ardından medyanın karşısına geçti ve “Milito’yu sahada görmeyi, kupa kazanmaya tercih ederim” dedi.
Rijkaard’dan boşalan koltuğu oturan Guardiola’yı, Barcelona’da teknik direktörün çalıştığı odada ufak bir televizyon bekliyordu. Göreve geldiği ilk gün Barselona’da kendi cebinden büyük ekran bir televizyon ve kayıt cihazları aldı, kulübün faturayı ödeme teklifini reddetti.
Barcelona’nın sponsoru Audi, teknik direktör ve futbolculara her sezon başında birer otomobil hediye ediyordu. Guardiola otomobili, teknik ekibindeki antrenörlere de verilmediği için kabul etmedi ve “Biz bir ekibiz” dedi.
Barcelona’da takım içi disiplinine uymayan futbolcular takım arkadaşlarına yemek ısmarlıyordu. Guardiola bu geleneği de değiştirdi. Dört galibiyet arka arkaya aldıklarında takımı yemeğe kendi cebinden götürdü ve futbolcuların ödeyeceği para cezalarının Rett sendromuyla savaş veren bir vakıfa bağışlanacağını açıkladı.2008 Kasım’nda teknik ekibi içinde kaleci antrenörü olarak görev yapan Juan Carlos Unzue’nin babası vefat etti. Barcelona’nın ertesi gün maçı olmasına rağmen Guardiola, kulüp idarecilerine tüm takım ve teknik kadronun Barselona dışındaki cenazeye katılacağını söyledi. Cenazede “Günlük yaşıyoruz. Bugün burada olmamız gerekiyordu. Yarın maça bakarız” dedi.
Rijkaard’ın sen sezonunda Barça’ya gelen ve hayal kırıklığı yaratan Fransız yıldız Henry, Guardiola ile de geçen sezona sorunlu başladı. Ronaldinho’nun ayrılığı sonrasında Katalanların çok şey beklediği Henry’i motive etmek de Guardiola’ya düştü. Özel hayatında sorunlar yaşayan Henry’i defalarca yemeğe çıkartan genç teknik adam, Fransız yıldızı motive etmeyi başardı. Henry, Aralık 2008’de Valencia’yı Camp Nou’da 4-0 mağlup ettikleri maçta hat-trick yaptı.
Barcelona altyapısının çalıştığı ve “Mini” olarak bilinen tesislerde 30 yıldır bir taraftar her gün genç oyunculara destek veriyordu. İşi olmayan Cristobal uzun yıllardır Barcelona kulübü idareciler, teknik adam ve futbolcuların yardımıyla hayatını idame ettiriyordu. Guardiola, 25 yıldır tanıdığı bu yaşlı adamı, Camp Nou’da yedikleri yemeklere davet etti. Cristobal artık takımla birlikte yemek yerken, Guardiola futbolcuların “Başkan hayatlar”ı keşfettikleri söylüyordu. Camp Nou’da geçen sezon kazanılan Real Madrid maçı sonrasında soyunma odasında sevince Cristobal da ortak oldu. Birkaç saat sonra mutlu bir şekilde hayata veda etti.Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona’nın rakibi Manchester United’dı. Finale bir hafta kala Katalanlar, Roma’ya çıkartma yapmaya hazırlanırken, Guardiola, kulüpte 33 yıl boyunca masörlük yapan Angel Mur’un bileti olmadığını öğrendi. Genç hoca, çocukluğundan beri tanıdığı yaşlı masörü özel davetlisi olarak Roma’ya götürdü.
Roma’da kazanılan Şampiyonlar Ligi kupasının rehavetiyle ligde şampiyonluğu garantileyen Barcelona sezonun son haftasında Deportivo La Coruna deplasmanına gitti. 1-1 biten maçın ardından Guardiola, kafiledeki masörden, malzemeciye, futbolcudan, yöneticiye kadar herkesi sürpriz bir yemeğe götürdü. La Coruna’da rezerve ettiği restoranda masa ıstakoz ve şampanyalarla donatılmıştı.
Kazanılan her kupanın ardından takımdan ayrılan futbolcuların isimlerini medyanın karşısında andı ve onlara teşekkür etti. Son olarak kazanılan Kıtalararası Kupa’nın töreninde Eto’o, Hleb, Cacares ve Gudjohnsen gibi geçen sezon kazanılan başarılarda payı olan ancak sezon başında takımdan ayrılan futbolcuların unutulmaması gerektiğini söyledi.
Kral Kupası’nda 3. Lig ekibi Cultural Leonesa ilk maçı sahasında 2-0 kaybetmiş, Camp Nou’ya ümitsiz gelmişti. Zayıf rakibini 5-0 mağlup eden Barcelona’nın soyunma odasının kapısında dünya yıldızlarından forma almak isteyen Cultural Leonesa’lı futbolcuların beklediği gören Guardiola, soyunma odasının kapısını ardına kadar açtı ve misafir takım oyuncularına “Lütfen girin ve evinizdeymiş gibi rahat olun” dedi.

56 yorum:

Andrei dedi ki...

kaliteli adam..

wanadoo dedi ki...

abi yazı enfes olmuş, ellerine sağlık. herkesin çıkarması gereken dersler var.

anilka23 dedi ki...

yakışıklı hareketleri varmış...

Murat KAYAGÜL dedi ki...

yine çok güzel bir yazı..

littleiv dedi ki...

çok güzel bir yazı ve çok büyük bir adammış guardiola

Junior dedi ki...

10 numara adam, 10 numara takım, bir kez daha hayran kaldım.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Elinize kolunuza sağlık, müthiş yazı gerçekten, özellikle ben gibiler için.Pep'i zaten çok severdim,ama bambaşka bir adammış,öyle böyle değil.Futbol dünyasıda gerçek dünya gibi işte..Bir tarafta Jose Mourinho,bir tarafta Pep...

Cristobal'ın muhtemelen zor bir yaşamı olmuştur,ama en azından ölümü harika bir şekilde olmuş.(Ölüm-harika kelimeleri abes tabii,farkındayım.) Herkes bir gün öleceğine göre,o gün geldiğinde herkesin ölümü buna benzer bir şekilde olsun diyorum...

ozdemirmusta dedi ki...

Samimiyet dolu işler yapmış.

"Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır" lafının Katalunya'da geçerli olmaması da ayrı bir güzel.

Horace Dearly dedi ki...

Mükemmel adam, mükemmel yazı... Teşekkürler

Unknown dedi ki...

çok güzel araştırma, çok güzel adam

S.Dyrn dedi ki...

Bu başarılar sadece teknik direktörlük zekasına bağlı değilmiş demek ki kulübün içinden biri olmak gerekiyormuş. Bunu da anlamış oluyoruz bu güzel yazıyla. Ellerine sağlık.

DOKSANARTIBES dedi ki...

Bir kez daha anladım ki futbol asla sadece futbol değildir.Futbol asıl manevi değerler içerisinde olduğu zaman bir bütündür.Bunu şu anda dünyada en iyi uygulayan takım Fc Barcelona'dır.Aslında onların son 10 yıldaki başarılarında 2 teknik adamın ismi göze çarpıyor.Rijkaard ve Guardiola.5 yılda iyi işler çıkartan Rijkaard'ın son senesindeki o kötü gidiş sonunu hazırladı.Onun yerine gelen Pep adeta bir ''Ölü Toprağı'' nı devraldı.O takımdan bir sezondaki tüm kupaları alan bir takım yaratmak kolay iş değildir.Bir kez daha belli oldu ki Pep ile Rijkaard arasındaki temel fark sistem vb şeyler değil ''Mentalite'' ydi.

utkucakir dedi ki...

http://www.sporx.com/futbol/ispanya/180009/?ref=AKM3

SIKTI ARTIK. SİZİN YAZILARINI ÇALMALARINA BİR ÖNLEM ALIN!

DOKSANARTIBES dedi ki...

Bülent abi işinin ''Profesyoneli'' denen insanlar olur ya,sen onlardan da ''Profesyonel'' sin be abi...Türk Spor Basını(!) denen çoğunluğunu fikir fakiri insanların oluşturduğu ülkemizde aklı başında birkaç insandan biri sensin.Şundan emin olabilirsin ki,onlar ne kadar kendi bildiklerini yazıp sizin gibileri yok etmeye çalışsalar da,bizler daima sizden yana olacağız.

Doğan Kelleci dedi ki...

Gönül verdiğim takımın başında böyle bir adam olduğu için birkez daha gurur duydum.
Dışardaki Guardiola da sevilmeyecek gibi değilmiş gerçekten, tüm bu yazıda olanlar bir film gibi geliyor insana okurken.
Guardiola Barça'ya yakışırken, Barça'da olmak ta O'na çok yakışıyor.

Böyle detayları bizimle paylaştığınız için ömrünüze bereket Bülent Abi, sağolasınız.

ygtylmz dedi ki...

Mükemmel bir adam guardiola

Ve Barcelona'yı bu kadar sevmemin nedenlerinden biri ; Guardiola ;)

Yazı için teşekkürler Bülent abi.

AbSurDMaN dedi ki...

Vay be... Bi tek bunu diyebildim.

Bülent Kıyışkan dedi ki...

Böyle iyi bir insan inşallah müslüman da olur :-)

intuition dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Mehmet Ali dedi ki...

ŞU güzel, enfes satırları okurken ATATÜRK ün hatıraları canlandı gözümde. İkiside insan sarrafıydı. zaten kulvarları ne olursa olsun başarıLI OLMAK; insanı sevmek, tanımak ve ona büyük saygı göstermekten geçiyor. yazı için SONSUZ TEŞEKKÜRLER BÜLENT ABİ.

intuition dedi ki...

Bu aslında Mundo Deportivo'da çıkan bir köşe yazısıymış ancak Acetobalsamico'nun birden fazla dili çevirmeyi bildiğini zaten kendisi daha önce söylemişti, açıkçası kendim okusam anlayamayacağım bir yazının Acetobalsamico tarafından çevrilmesi ve yorumlarla zenginleştirilmesi hoşuma gitti diyebilirim.
Teşekkür Acetobalsamico.

aradadusunur dedi ki...

Yazı güzel olmuş. Guardiola' ya yakışan da budur zaten. Teşekkürler Bülent abi.

MaX CadY dedi ki...

@ utkucakir

kaynak olarak sabahı göstermişler, sabahta ki yzı da bülent abiye ait.

aradadusunur dedi ki...

@utkucakir

bu arada o sporx'teki yazı da kaynak Bülent abi'nin yazdığı gazete gösterilmiş. Gazetede bu yazı yayınlandı mı bilmiyorum. Ama eğer yayınlanmışsa burda bir çalma söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta kaynağı vermişler. Darısı kaynak belirtmeden yayınlayanlara(ÇALANLARA).Yanılıyor muyum?

BT dedi ki...

@utkucakir
Sabah'da yayınlanan kısa versiyonunu (yer darlığından) almış Sporx ve kaynak sabah demiş. Onlar dikkatlidir bu konuda.

@intuition
Sevgili kardeşim bu benim en hassas olduğum konulardan. Kaynak aldığım yazı köşe yazısı değil. Yorum içeren bir metin değil. Sadece Guardiola'nın insanlığını ön plana çıkartan bir derleme.

intuition dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SAFÆ dedi ki...

İşte bu yüzden bu takım 1 numara, ne ekersen onu biçersin...

intuition dedi ki...

@ BT

Bülent Abi, (Abi diyorum zira benden büyüksünüz)
Ancak yazmış olduğunuz yazı tamamen aynı maddeleri içererek

http://www.elmundodeportivo.es/gen/20091231/53858088269/noticia/detallista-guardiola.html

adresinde Oriol Domenech'in yazısı olarak bulunmakta. Hatta TotalBarca.com sitesi de bu sitedeki yazıları İngilizce'ye çevirerek maddelemiş.

http://www.totalbarca.com/2010/news/guardiola-attention-to-detail/

Bu bağlamda sizde buna yorumlar katmışsınız ancak maddelerde bahsedilen olaylar burada anlatılmış. Sizi çok takip eden, hatta sürekli okuyan biri olduğumu söyleyebilirim.
Bu işi sonuçta benden çok daha iyi bildiğinizi biliyorum. Dediğim gibi alıntı olarak geldi bana...
Güzel yazılarınızın devamını dilerim.

Gözde dedi ki...

harika bir yazı olmuş, guardiola'ya helal olsun demekten başka diyebilecek sözüm yok.

BT dedi ki...

@intiution
blogda dünya futbolundan her satır elbette ki alıntı. Haber kaynaklarının hepsi yurt dışında. Sonuçta ben İstanbul'da yaşıyorum.

aşkın dedi ki...

En büyük zararı Ahmet Çakar görecek:
''Guardiola adamsa'' kalıbı hiç kullanılamayacak :)

Jules dedi ki...

Sanki yemeğe çıkarma işine biraz fazla takılmış gibi geldi bana. Gerçi Akdeniz adamını nasıl motive edersin ki başka =)

intuition dedi ki...

@BT

Anlıyorum tabii ki dediğinizi. Ki zaten bu kadar dolu dolu bir blog sahibinin bu kadar bilgiyi verebilmesi için bütün ülkelerde şubesi olması gerekir aksi takdirde :)
Benimki zaten suçlamaya veya "İntihal var burada" demeye çalışmıyorum. Kaldı ki zaten akademik bir yazı olmadığı için intihal kavramı da aslında çok geçerli olmaz. Ayrıca sizi intihal ile suçlayanlara gerekli cevabı da verdiğinizi hatırlıyorum gene bu blogda. Benim hassasiyetimin sebebi şudur ki; bu blog Türkiye'de en çok okunan blog durumunda öyle ki basın uydurmak için haber için sizin yazdığınız bir yazıyı alıp manşet yapabiliyor. Bu kadar değerli bir blogda kendimce kaynakların geçmesini daha hoş bulduğum için bu öneride bulundum. Yoksa dediğim gibi ben memnunum bu yazınızdan çünkü İspanyolca olarak ben o makaleyi okusam ancak Google Translate kullanabilecektim, o da mantıklı olmayacaktı ayrıca eklediğiniz yorumlar da cabası.
Dediğim gibi sizi beğeniyle takip eden biriyim.
Güzel yazılarınızın devamını dilerim.

e dedi ki...

Kaleminize sağlık, çok güzel bir yazı.

Shareef dedi ki...

Bu adama doping yaptı demişlerdi, bu kalitede bir adama .. yazık

liverpoolicin.blogspot.com

heros dedi ki...

ağlayacaktım neredeyse. ne kral adammış.

alchoburn dedi ki...

hala bu insanın gay olduğunu tartışana ben saydırırım arkadaş.

şöyle bir insanı tartışmaya gerek yok. ne mutlu ki futbol efsaneleri sadece sahada kazanılmıyor. evet, ilk t.d. yılında katıldığı 6 kupayı birden başka biri kaldıramayacak belki, ama daha önemlisi böyle bir vefa ve insanlık örneği sergileyecek insan sayısı, böyle teknik adamların tercih edilme durumu artacak belki.

bu arada bariz bir şekilde o kulübün içinden gelme avantajı var bu işlerin çoğunda guardiola'nın.

linguisticsfc dedi ki...

aynen bugun bi arkadaşım sporx'teki linkini yolladı bana, tabii altta blogla alakalı hiçbirşey yazmıyordu..

unknown dedi ki...

İspanya'da Real Madride karşı sempatim var, Barca'yı sevmem.. Bu yazıyı okuduktan sonra fikrimin nispeten değiştiğini söyleyebilirim.. ama hala Go Los Merengues Go...

Unknown dedi ki...

aceto yine harika bir konu, harika bir anlatım. kutlarım.

yalnız çalışığınız gazetede sizin gibi harbi futbol üstadları gibi kişiler çalışırken, masabaşı'nda haber sallayarak para kazanan, derin derinsu gibi kişiler nasıl çalışıyor ben onu anlamıyorum..

bu arada sporx'in yaptığı ayıptır. kaynağı sabah olarak göstermek yetmez. sporx'teki editörlar bu blogdan bihaber mi yani? kesinlikle biliyorlar, bu haberi sabahtan da alsalar bülent timürlenk ismini görmüş olmaları gerekir.. neyse kaynağı yazdıklarına şükredelim.

MBC dedi ki...

yada..
Messi´ye okumasi icin kitap veriyor..
Messiyse sadece gülüyor ve "ben asla kitap okumam" diyor..

Sabaha Kadar Futbol dedi ki...

Bu sene takımı bırakacağını düşünen sayısı çok fazla, hak vermemekte yanlış olur bu yaşta her şey kazanılınca artık başka zorluklar arayacaktır kendine

Halim dedi ki...

bu güzel yazi için tesekkürler

coolasfcuk dedi ki...

yapmayın ya. takım her şeyi kazanmış artık yeni zorluklar arayacakmış falan. ne oluyor? barcelona tarihte üçlü yapan beşinci takım oldu. helal olsun. olay budur. bu kadar. ne yani adamlar kıytırık dünya kulüpler şampiyonası'nı kazandıktan sonra "ooo abi biz olayı bitirdik ya, bundan sonra yapacak ne kaldı ki? bizim bar boş mudur?" moduna mı geçiyorlar? bu sene de ligi ve şampiyonlar ligi'ni kazansınlar işte başarılarını devam ettirsinler madem? sürekli karaladıkları, parayla başarı yakalayamazsınız dedikleri real madrid asrın takımı oldu ama ya onu ne yapıcaz? barcelona şimdi futbolu bitirdi mi yani nedir?
yapmayın gözünüzü seveyim.

şu guardiola'nın hareketleri ne kadar samimidir, ne kadar içtendir, öyeyse daha ne kadar bu şekilde kalır bilemeyiz tabi. ama yine de tebrik etmek lazım kendisini tabi başardıkları için.

Unknown dedi ki...

Bu konuda herkes guardiola'yı tebrik etmiş bence asıl tebrik edilmesi gereken barcelonalı futbolcular. milyon dolarlar alan, dünya çapında şöhrete sahip adamlar kendilerine bir yemek ısmarlandığında motive olabiliyorlarsa, sahip oldukları onca şeye rağmen hala böylesine küçük şeylerden mutlu olabiliyorlarsa onları tebrik etmek lazım. demek ki hala ruhlarını kaybetmemişler. bu üç kuruş para görünce sapıtanlara ders olmalı.

Unknown dedi ki...

Kesinlikle barcelonanın şu anki durumu futbolda bir devrim yaratmalı,bu barcelona tüm futbol camiasındaki tek model olmalı:takımın iskeleti altyapıdan çıkmalı.Benim kafamı her zaman kurcalayan soruna barcelona çözümü buldu:peşin olarak milyon dolarlara imza atan bir adamın nasıl elinden gelen herşeyi yapması sağlanabilir,mesela takımı mağlupken nasıl kazanmak için isyan ettirilebilir,top rakipteyken nasıl pres yapması,pozisyon alması,kovalaması sağlanabilir.siz bunları garanti paraya imza atan adamdan sınırlı oranda alabilirsiniz.Ama işler şu durumda bu adam için farklı olur:12-13 yaşından beri içinde bulunduğu,aklının erdiği günden beri hergünü klüpte geçen,takım arkadaşlarıyla çocukluktan beri beraber olan,en büyük hayali bir gün abileri gibi a takımda yer almak olan bir futbolcu size bunları siz istemeden verir,çünkü bu onun içinde vardır.barcelonanın bu altyapıyı öne çıkaran stratejisi kesinlikle dünya futbolunda bundan sonrası için model olarak belirlenmeli.

Unknown dedi ki...

Bir de üstüne klübe altyapıdan girmiş bir hoca getirseniz,görüldüğü gibi takım tadından yenmez:)Bırakın soyunma odasına inmeyi başkan senelerce klübe uğramasa dahi o takım makine gibi çalışır.

cerkez1905 dedi ki...

guardiolayı överken rijkaardı da gözden kaçırmayalım derim...ben bu kadar başarılı bir şekilde Türkiyeye gelmiş bu kadar alçakgönüllü t.direktör görmedim Türkiyeye gelen...aceto rijkaard için de bişiler karalarsan çok makbul geçer...

AYHAN dedi ki...

Yukarıda hiç de hoş olmayan yorumlar var. Bülent Abi zorla bu blogu takip edin, okuyun demiyor. Siz alışmışsınız, bu adam değil bu hakem değil yorumlarına, o yüzden bu tip yazılar fazla geliyor.

Unknown dedi ki...

gerçekten çok etkilendim. bu güzel yazı için teşekkür ederim.

Yusuf dedi ki...

abicim emeğine, yüreğine sağlık! ne kadar da güzel anlatmışsın.. bunları az çok biliyordum ancak hiç bu kadar detaylı ve bu açıdan bakmamıştım..herşey için bir kez daha teşekkür ederim!

gokates dedi ki...

gecenin köründeyim şu an.yarın final var ama dayanamadım baştan sona okudum. valla ne yalan söyleyeyim mehmet demirkol sayesinde güzel bir blogla tanışmış oldum.

çok güzel yazı olmuş...

idi dedi ki...

çok çok çok güzel bir yazıbu. guardiolayı yapmacık bulurdum ben messi gibi.
ama fikrim kısmen değişti diyebilirim. en azından eskisi kadar ön yargılı bakmıyacam daha.
o değil de n'aptın sen yaaa..

Unknown dedi ki...

İş yemekte midir nedir yaa:D Güzel yazı olmuş tebrik ederim.Egosu olmayan düzgün insanlar başarıyı hakediyor..

Samet AŞILI dedi ki...

sağlam adammış

dayko blogger dedi ki...

yazı çok güzel abi,peki İbrahimoviç in Guardiola ilgili kitabında yazdıkları hakkında ne düşünüyorsun