26 Ağustos 2009

Upton Park'ta Dün Gece


Video:

17 yorum:

roupertOne dedi ki...

tam burda arkadaşlarla paylaşmak için fotoğrafların linkini postalayacaktım. Siteyi açmamla senin yayınlaman bir olmuş. Olsun ben yine de veriyim bi kaç foto daha görsün millet.
http://www.telegraph.co.uk/sport/picturegalleries/6091737/Football-hooligans-run-riot-at-West-Ham-United-Millwall-Carling-Cup-clash-in-pictures.html
Acaba Green Street Hooligans filminin etkisi iyice artırdı mı bu holiganizmi. Bir önceki karşılaşmalarında durum nasıldı bilmiyorum tabi. Ama İngiltere'de en baba derbilerde bile eskisi gibi kavga dövüş olmuyordu artık.

Unknown dedi ki...

1990lar ve 2000lerin başı aklıma geldi. Oldies but Goldies...

Bence bu durum sadece holiganizm ile açıklanamaz. Burada endüstrileşmiş futbolada byük bir tepki olduğunu düşünüyorum. Eminim West Ham holiganları yada Millwall holiganları kavga ederken sadece rakiplerine değil, futbolun ölen ruhuna da saldırıyorlardı. Evet hala futbol için heyecanlıyız ancak hiç birimiz o mahalle maçlarının heycanını hatırlamıyoruz. Hadi itiraf edelim, hangimiz eski GS-FB maçlarını özlemiyoruz. Doğru birşey değil ancak amatör futbolun içinde kavga gürültü her zaman olan bir olguydu. Bu durumun kırılma noktası taraftarların paralı asker olarak kulanıldığı noktaydı. Benim özlediğim GS-FB maçları tribünlerin birlikte oturduğu değil tam tersine rekabetin dorukta olduğu maçlardır. Çok merak ediyorum City ve United başkanları yemek öncesi dostluk mesajları veriyorlar mı? Ya da Kop tribünü liderleri ile Everton tribün liderleri televizyonlara dostluk mesajı veriyorlar mı? Hadi itiraf edin hepimiz maçlardan önce o kavgaların çıkmasından keyif duyuyoruz, erkeklik gururumuz okşanıyor... Bu nedenle Diyarbakır'da sahaya adam girdi, yok emrenin yüzüne gs forması atıldı diye zırlamayın. Futbolun mahalle ruhundan kopmaması için bu olaylar futbolda olmak zorunda. Yoksa hepimiz tiyatroya giderdik.

Lucky S dedi ki...

Ölü çıkmış!!

Gs - Fb derbilerinde bu tarz olaylar çok yaşanmazdı.

Unknown dedi ki...

http://www.guardian.co.uk/football/gallery/2009/aug/25/carlingcup-footballviolence

burada da var birşeyler...

nm dedi ki...

West Ham-Milwall arasindaki rekabet ve kavga ingilterenin en buyuk rekabeti ve holiganizmidir. gecenlerde arsenalli biriyle sohbet ederken futboldan, milwall taraftarinin ne kadar psikopat olddugunu ve weest ham ile olan her macta olaylar ciktigini soylemisti. Daha uzerinden iki hafta gecti, bu olaylar yasandi.

julien sorel dedi ki...

@canavar

kendi adına konuşsan daha iyi edersin. "hepimiz tiyatroya giderdik, hepimiz kavgalardan hoşlanıyoruz" gibi laflar çok iddialı bence.

rekabetin dorukta olması ile çıkışta milletin bıçakla satırla kovalanması arasında dünya kadar fark var. ölü var arkadaşlar, adam ölmüş ya. siz ne endüstrisinden ne futbolundan bahsediyorsunuz.

tamam endüstriyel futbola karşı olmak falan bunlar güzel laflar ama bu olayların tırmanışı özellikle bizim ülkemizde endüstriyel futbolla paralel gelişmedi mi? 70'li yıllarda bu tip bir olayın türkiye'de yaşanması mümkün müydü?

insanlar hafta sonu çocuğunun, eşinin, sevgilisinin elinden tutup maça gidemedikten, çıkışta kavga olur dövüş olur diye stadın önünden geçemedikten sonra ne anladım futboldan, futbolun seyir zevkinden.

düzgün bir şeyler seyretmek için milleti tiyatroya sinemaya davet etmeye gerek yok. biz maçımızı izler takımımızı destekleriz, isteyen erkeklik gururunu (!) başka yerde okşasın. futbolu rahat bıraksın yeter...

Egé dedi ki...

Arkadaşım filmi izledikten sonra Hong-Kong'dan West Ham forması getirtti,İngiltere'den taraftar olmayana yollamıyorlar mı ne öyle birşey vardı :)
I'm forever blowing bubbles,preety bubbles in the air,united!

cem dedi ki...

@canavar:

hadi gel itiraf et, Ertugrul Özkök kani tasiyosun :d

nikolatesla dedi ki...

arkadaş ne endüstriyel futbolmuş. herşeyi endüstriyel futbola yora yora endüstriyel futbolun kendisinden daha tiksinç bir duruma geldi bu olay. afedersiniz sokayım endüstriyel futbola da, araplarada amerikalılarada. banane anasını satayım. benim için bu olay hakemin başlama ve bitiş düdüğünde yaşananlardır. vay lucarelli takımından maaş almıyormuş, vay robinho evine kum döktürmüş zerre ipimde değil. banane ulan banane!! vay ingiliz holigan endüstriyel futbolun ruhuna aduket çekiyomuş, liverpool tribünleri depdep yapıyormuş. banane yahu banane, ne bokları varsa yesinler. ben liverpool'u da city'i de chelsea ve livorno'yu da aynı hazla aynı zevkle izliyorum. bu endüstriyel futbol boku böyle yorumları okumadığım sürece zerre aklıma gelmiyor. çatır çatır izliyorum abi arap sermayesinin çocuklarını da, oligarkların köpeklerini de.. maç izlerken zerre aklıma geliyorsa namerdim. aşırı da zevk alıyor bu kapitalist bünyem şu an oynanan futboldan.. tavsiye ederim

open your mind dedi ki...

green street hooligans'ın film olmayanı

Unknown dedi ki...

Derbi nedir?

Derbi budur...

burak dedi ki...

Evet, ingilizler gerçekten çok asil, ne de olsa kraliyet kültürü!

Bir de derbi bu değildir ya hakkaten bu değildir. Ha bu nedir? Salt saçmalıktır.

gillerprensi dedi ki...

Canavar, arkadaşın yorumlarını okurken üzüldüm. Ama şunu söylemek gerekiyor ki dünyada birçok futbol izleyicisi, bastıramadıkları şiddet dürtülerini açığa vururken bir paravan olarak kullanıyor futbolu. Statüsü ne olursa olsun tribün ve sokaktaki şiddet insanın tabiattan en kötü mirası "öldürme içgüdüsü"nü tetikliyor. İngilizlerde ve İtalyanlarda çok daha radikal örneklerini görüyoruz bunların. Tarih boyunca Avrupa'da toplumsal tepkilerin göbeğinde bulunan çeşitli sınıfların futbolu araç olarak kullandıklarını düşündükçe (liverpool'un liman işçilerinin sermayeye tepkilerini göstermedeki araç olması gibi) şiddetin ülkemizdeki maçlara göre daha çok onlarda görülmesini açıklıyor aslında. Bizdekiler onlara bakınca tamamen özentilik olarak kalıyor. Keza popüler kültürün esiri olduğumuz yıllarda görüyoruz büyük kavgaları bizde. Uptown'daki vahşet, özellikle İngiltere'deki taşra-bizdeki varoş diyelim- insanının psikolojisini de gözler önüne seriyor. Eğitimin ekonomik nedenlerle sosyal ortama giremediği yerlerde şiddetin övülecek bir faaliyet olduğunu görüyoruz. Ben varoşlarda büyümüş biri olarak birçok arkadaşımın hayatındaki şiddet olaylarını erkeklik olarak ballandıra ballandıra anlattıklarına çokça şahit olmuşumdur. Bu da yukarıdaki yorumları anlamlandırıyor...

Adsız dedi ki...

Green street holigans ı izlediğimde hadi canım olur mu, bu kadar da diildir demiştim, gerçekmiş.. Şaşırdım..

O diilde bi mucize olsa da Ankaragücü - Millwall maçı olsa..
İki takım taraftarı için bulunmaz fırsat. Artık birbirlerinden holiganlığın, daha doğrusu futbol eşkıyalığının inceliklerini öğrenerek bi sinerjimi yaratırlar, yoksa ingilizler döner bıçağının neye benzediğini, bizimkilerde beyzbol sopasının ne kadar etkili bi yakın dövüş silahı olduğunu öğrenip kültürlerine kültür mü katarlar... Bilemiyorum... Ama iki tarafında şaşırıp kalmayacağı kesin..

Spooky dedi ki...

aslında bu olayların bastıralamayan dürtülerden çok bastırılan dürtülerle alakası var.

ingilizler holiganizmi çok etkili ve sert biçimde bastırdı, bastırdı... işte sonuç.

araştırın dünyanın her gergin derbisinde 3-5 sezonda veya bazen on senede bir böyle büyük olaylar olur.

rustukursad dedi ki...

ingilizler yapınca endüstriyel futbola başkaldırış, gerçek derbi...
trabzonlular, ankaragüçlüler, diyarbakırlılar ve elbette "diğer" hepsi yapınca kötü.
bunun adı kim yaparsa yapsın, eşkiyalıktır, zorballıktır vandallıktır.

Büyük Kaptan dedi ki...

@rustukursad
postuna imzamı atıyorum..

@spooky
o dürtülerin bastırılması toplum açısından çok daha iyi.. ingilizlerin kötü huyu bu, kanunlar sayesinde bayaa bir mesafe aldılar holiganizme karşı.. stadlarda toplu küfür yok, tribünlerde insanlar birbirine girmiyor, yarım metre mesafeden tel örgüsüz maç izleyebiliyorsun..

insanların çoğu yaptırımdan anlar, bastırmazsan serbest bırakmış olursun.. diktatör konuşması gibi oldu ama toplumun genel huzuru için bu yöntemin benimsenmesi şart..

thatcher kanunları uygulanırsa tespit edilenlerin sahaya son girişleri olacak..