11 Haziran 2009

İki Taş Bir Top

"Süperstarlar La Liga'ya?" başlıklı postun sonundaki soru işareti kalktı artık. Ribery ve Ibrahimovic'in gelmesi halinde Avrupa futbolunda tüm dengeler değişecek. Elbette ki yine fikstürler çekilecek, yine yaz kampları olacak, yine Şampiyonlar Ligi, yine yine... Sorgulanması gereken ilk konu, Sterlin/euro paritesi. Premier Lig'deki yıldız kaybının sebeplerinden biri. Ülkeler arasındaki vergi oranı da ikinci faktör. Premier Lig için kullanılan futbolun NBA'i tanımı hızla La Liga'ya kayıyor. Yıldızlar artık orada!.. Lokal yayın ihalelerinde bir değişiklik olmayacaktır ama yurt dışı satışlarda İngilizler ufak bir tokat yer. İtalya Serie A ise yokuş aşağı koşuyor. Bu ligi hala bizde hangi kanalın yayınlayacağı belli değil. La Liga'yın elinde yıllardır tutan NTV'ye de helal olsun. İspanyolların nasıl böyle bir futbol ekonomisi ürettiklerine dair elimizde veri yok. En azından Prof. Martin bile Real Madrid'in kaynağının ne olduğunu bilmiyor. Tüm bunlar ekran başındaki futolseverin derdi. Oyunun güzelliği önce mahallede toz toprağın içinde; sonra da tuttuğun takımın peşinde stadyumlarda. Ne elin oğlunun bomba transferleri; ne de 103 ekran lcd...
Babanın tuttuğu takım, oğlunun tuttuğu takım, en yakın arkadaşının tuttuğu takım, kaybettiğinde kapattığın cep telefonu, kazandığında işe giderken taktığın kravat... Oyun avuçlarından kayıyor sanma, hala iki taş dikip oynanıyor sen istersen. Ve 100 milyonluk transferlere lanet okurken; unutma. Topun sahibi çocuk dünyanın her yerinde kaleye geçmiyor (!)

18 yorum:

MustafaAGCA dedi ki...

Son pragraf çok güzel gitmiş. Hiç anlamam bu taraftarların tuttukları-tutmadıkları takımların muhabseciliğini yapmalarını. Sen keyfine bak, sanane kulübün ne kadar parasının gittiğinden. Ha yok sadece "bu futbolcu bu kadar etmez" noktasında yorum yapılıyorsa ona bir itirazım yok. Ama bazıları yüksek fiyatlarla transfer yapıldıkça "yakında çulsuz kalacağız" şeklinde endişelere giriyor. Benim anlamsız ve komik bulduğum da bu.

nowanda dedi ki...

Son paragraf şahane olmuş, Futbolu gönülden seven bir insanın amentüsü gibi yazılmış gerçekten..bizler için futboldan aldığımız keyif, yaşattığı heyecan verdiği üzüntü bu kadar yalın işte..La Liga, Premier League onlar bizler için bilim-kurgu şimdilik, televizyonlardan izleyip sonra gerçek hayata döndüğümüz kaçamaklar bence..

EsEs dedi ki...

abi süper yazı olmuş ellerine sağlık ya ..kahrolsun endüstriyel futbol , inadına taş saha futbolu . Futbol bizim için hep o taş saha,2 direk,1 top ve akşam olup havanın kararmasıyla birlikte annenin balkondan seni çağırmasından ibaret kalacaktır.banane ronaldonun aldığı 96milyon eurodan, kakanın aldığı 60 milyon eurodan . hiç birisi benim oynadığım futbolu oynamıyor,hiç biri o heyecanı tatmıyor, yemişim milyon eurolarını

varol döken dedi ki...

parantez içine geçiyor, ünlem oluyor, gol oluyor, aceto attı, aceto attıııı

Erdal Güngör dedi ki...

FM çıkalı mahalede taş dikende kalmadı.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

o yüzden dedikki her çocukta bir top olsun.ama bizde çocuktuk o zamanlar.ortama uyum sağladık,artık hayırlısı neyse o olsun diyoruz.ne kadar güzel değilmi?

top çocuğun,niye geçecekki kaleye,olurmu öyle şey?zaten insan doğası böyledir yaa.

cerkez1905 dedi ki...

heyt bee nerelere götürdün aceto:((

" oynatırım ama bi şartla...kaleye geçmem...penaltıları ben atarım....ayağıma basarsanız faul kullanırım...annem çağırdığında da maç biter "...

bu şartlarda oynadık biz futbolu belki hep bu yüzden hasretiz futbola....

raul #7 dedi ki...

"Topun sahibi çocuk dünyanın her yerinde kaleye geçmiyor (!)"
budur yaa.. bittim eridim valla

Selocan dedi ki...

artık naparsak yapalım artık çeyrek finalde 4 ingiliz 2 ispanyol 1 italyan bir alman göreceğiz belki 1 - 2 sürpriz..

oyunu sevenler için taşa topa bile gerek yok teneke kutularda yeterli. ama ne bileyim izlediğimiz profosyonel futbol artık sadece futbol olmaktan çoktan çıktı

3. kişilik dedi ki...

"Topun sahibi çocuk dünyanın her yerinde kaleye geçmiyor" cümlesindeki "her yerinde" "hiçbir yerinde" olursa cümle daha doğru olur.

Northx dedi ki...

isime gucume bakayim, acik dursun, dinlerim belki derken bile sıkıyor serie A. o tribunler sahaya yaklasmazsa meltem tv verir maci 3 sene sonra.


http://northx.blogspot.com/2009/06/serie-ayi-izlemenin-zerre-tad-vermemesi.html

PENALTY dedi ki...

Son Paragraf!!! Budur işte. Bizi futbola aşık eden nedenlerin özeti.

matiasemilio dedi ki...

kitap cıkarmazsan yazık olur bu üsluba abi..böyle bi düşüncen olursa dilbilgisi hususunda her türlü meselede emrine amadeyim bilesin...

Adsız dedi ki...

"Keseyimmi lan topunuzu "diyen abilerde kalmadı şehirde..

3. kişilik dedi ki...

"Topun sahibi çocuk dünyanın her yerinde kaleye geçmiyor" cümlesindeki "her yerinde" "hiçbir yerinde" olursa cümle daha doğru olur.

11 Haziran 2009 Perşembe 22:39

3. kişilik dedi ki...

"Topun sahibi çocuk dünyanın her yerinde kaleye geçmiyor" cümlesindeki "her yerinde" "hiçbir yerinde" olursa cümle daha doğru olur.

11 Haziran 2009 Perşembe 22:39

yorumunu yapmıştım. Şimdi bir kez daha okuyunca Aceto acaba "dünyada çoğu yerde topun sahibi kaleye geçiyor ama bizim ülkemizde kendi maçlarımızdan bildiğimiz üzere topun sahibi çocuk illa ki oynar" anlamını mı yansıtmak istedi diye düşündüm ama bu sefer kendim anlamını bağlayamadım.
Yine de yorumumu okuyunca kendinden çok emin konuşmuş gibi gözüktüğümü hissettim, bu tarz bir ihtimali yazayım dedim..

Uğur ! dedi ki...

güzel bitirmişsin. bülent abi bir bloga günde binlerce kişi girer ve yorum yazma olasılığı binde bir dir, üşenciliktendir herhalde, ve öle bi yazı ki yorum yazıp tebrik etmemek günah olurdu...

josemarcelosalas dedi ki...

Kaybedince kapattığın cep telefonu, kazanınca işe giderken taktığın kravat...