Onu hep ter kan içinde, koca göbeği, ağzından düşmeyen purosuyla hatırlarım. Atletico Madrid 'in arıza başkanı Jesus Gil. Bir de her metrekaresine tecavüz ettiği güzelim Marbella 'dan. Barcelona 'ndaki koltuğunu 17 yıl bırakmayan Nunez gibi o da servetini Franco döneminde yaptığı inşaatlardan yapmıştı. Veli Göçer gibi adamdı rahmetli. Kaç kez hapse girdi, kaç kez kalp krizi geçirdi, hesabı yapılmaz. Marbella belediye başkanıyken canım Akdeniz ruhunu öküz Alman turistlerin tecavüzüne açtı.
Atletico Madrid'de 17 yılda 141 futbolcunun transferinde ağzında purosu objektiflere gülümsedi. 39 teknik direktöre, "al ceketini çık git" dedi. Joaquin Pero'ya yaptığı ise hiç unutulmadı. Adamı hazırlık kampına hoca diye yolladı, lig başlamadan görevine son verdi. "Neden?" diye sordular. "Posterde yamuk çıkmıştı" dedi. Ne Raul 'un Atletico Madrid altyapısından firarından ne de takımın 2. lige düşmesinden sonra Frente Atletico terketmedi onu.
Önce Jesus Gil öldü, 14 gün sonra da babam..
Dün akşam anısına Atletico Madrid-Real Madrid maç yapmış. Ben de toplayacağım bizim çocukları çıkacağız halı sahaya.
Babamın hatırasına. Solumla ama mutlaka solumla en güzel golümü atacağım.
Hayatın doksanına...
2 yorum:
Blog'un blog olduğu günlerden kalma bir yazı. Vay canına diyesi geliyor adamın.
Ne oldu acaba Aceto o maç? Takabildin mi doksana?
ben de blogu baştan taramaya başladım Aceto. Dilin daha sertmiş muhakkak, bir de Gago-Higuain postunda yazdıklarından sadece Guti kalmış, yakında gider.
Bu arada hakkaten attın mı golü solunla?
Yorum Gönder