27 Mayıs 2008

Tıklım Tıklım Top 10

2007-2008 sezonu seyirci ortalamasında top 10. Almanlar geçen sezon olduğu gibi bu sezon da 4 takımlarını ilk 10'a soktular. İtalyanlar ise klasik, ortalarda yoklar. Sürprizi olmayan bir liste...
1 Manchester United- 75,828 Old Trafford
2 Real Madrid - 73,526 Santiago Bernabeu
3 Borussia Dortmund - 72,799 Signal Iduna Park
4 Barcelona - 69,078 Camp Nou
5 Bayern Munich -68,687 Allianz Arena
6 Schalke - 61,345 Arena Auf Schalke
7 Arsenal -60,005 Emirates
8 Celtic -57,928 Celtic Park
9 Hamburg -55,867 AOL Arena
10 Marsilya -51,604 Stade Velodrome

15 yorum:

kutay dedi ki...

dortmund seyircisine şapka çıkarmak lazım cidden. o diilde signal Iduna park nedir kardeşim Westfalen dururken...

Adsız dedi ki...

Acaba ülkemizde net hasılatları ne zaman öğrenebileceğiz ? Bugün tff sitesi de dahil olmak üzere , bir maçı kaç kişinin izlediği tam bir muamma.

Özellikle iddaa'nın sitesinde sonuçlara bakarken , yabancı liglerde , 50.dakikadan sonra hemen "seyirci:Şu kadar bin " diye koyuyorlar rakamı.

Bir gün bizde net rakamı öğrenebilecekmiyiz.

Adsız dedi ki...

Bizim 3 büyüklerin toplamı Schalke kadar var mıydı acaba bu sezon ?

roupertOne dedi ki...

12 milyonluk şehirde, süper lig'de oynayan 5 takımın toplam seyirci ortalaması girer mi listeye ? tahminim gs 10bin beşiktaş 15 fener de 30 bin'e oynuyodur. anca 10. sıradan gireriz :)
Almanların seyirci sayılarının yükselişi resmen bi proje ürünü. Ucuz bilet, konforlu stadyumlar, iyi futbol. örnek alınmalı. insanlara bilet satıyosanız(ki türkiye'de biletlerin ucuz olmadığı kanısındayım) karşılığında konfor ve en basitinden can güvenliği vermelisiniz.
Aslantepe'de olduğu gibi herkesin karlı çıkacağı projeler üretilmeli..

roupertOne dedi ki...

bu arada gelsenkirchen şehrinin nüfusu "267,362" miş. bu da maç günleri şehirde yaşayan her 4 kişiden 1'inin o an auf arena'da olduğu anlamına geliyo. üstüne bişey söylemeye gerek yok.....

Mucoid dedi ki...

roupertOne, düşüncelerimi aynen yazıya dökmüşsün..=)

Adsız dedi ki...

Gecen yaz Kalkan'da ingilizlerle muhabbet etmistim, ingiliz liginin kombine biletleri ates pahasi, normal insanin ödemesi neredeyse imkansiz, ancak fanatik ya da zengin isen ödersin diyordu. Ben ise Almanya'dayim, ve bu yil Karlsruher SC'den kombine bilet aldim, ögrenci indirimiyle 100 Euro. Daha bugün önümüzdeki sezon icin rezervasyon göndermisler, ayni fiyata. Sudan ucuz nerede.
Ingiliz adam da sunu demisti: Evet Almanya'da stadyumlar konforlu, biletler ucuz, ama ligin kalitesi ortalama, ingilizler oyuncular icin parayi böyle aliyor...

Buraya kadar hadi tamam diyelim. Ilk 10'Da Schalke ile Dortmund'un olmasi normal, cünkü bu sehrin yerlileri futbol hastasi. Ama Hamburg'un burada olmasi yukaridaki arkadasin dedigi gibi proje ürünü.

Karlsruhe örnegin 250.000 nüfuslu bir kent, her maca 30.000'e yakin seyirci geliyordu. Maclar gercekten de bir bayram havasinda oynaniyordu. Özel aile icin tribünler filan yapilmis...

Ve Galatasaray ile kiyaslayalim bunu... Utanc verici aslinda... Pahali bilet fiyatlarinin yani sira Türkiye'deki futbol izleyicilerin lümpenlesmesi de ne kadar etkilidir tartismali tabii...

Adsız dedi ki...

Villarel için de öyle demişti Ertem Şener şu Riquelme'nin penaltı kaçırdığı çeyrek/yarı final maçında.

V.real'in maçı olduğu günler , şehirde hırsızlık oranı artıyormuş..

Artık sözlükten bakıp mı söyledi , ya da ispanyol meslaktaşlarından mı aldı bu anektodu bilemem...


Acaba en kötü 10 hangisi?

İ.B.B girebilir sondan bilmemkaçıncı ,ya da sonuncu

mhiziroglu dedi ki...

Esas dikkat çekici olan ingiliz takımlarının neredeyse %100 doluluk oranına yakın oynamaları.76binliK old trafford,60 binlik emirates her maç doluyor.100 binlik camp nou ise 69 bin i yakalayabilmiş

untildie dedi ki...

Kızım ManU sana söylüyorum, gelinim "taraftarı olduğum klüp ve diğerleri" sizler anlayın.
Sezon sonu aldığınız kupaları çok lüks klüplere getirir ve "hobi niyetine" maça gelenler ya da bir okulun mezunları ile beraberce kutladığınız sürece; o stadları bu "elit" taraftarlar dolduracaktır. Daha doğrusu birkaç bin koltuğa sahip olacaklar. Geri kalan yerler "muamma" olacaktır.
Sizler cebinde bir bilet parasını zar zor denkleştirip -bilmem nelerden vazgeçip- maça gidenlerin ülkesinde yaşıyor iseniz vizyonunuz daima geniş olmalıdır.
Tribünleri gerçek sahiplerine değilde mutlu azınlığa açarsanız, en lüks stadlar bile mali açığınıza deva olmaz.
Sizler; ortak mutluluğu, her türlü cefaya ve sıkıntıya rağmen gönül verdiği takımını hayatının ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden -sadece İstanbul da değil Anadolunun her köşesinde- gönüldaşlarınızla beraber paylaşmadığınız ve onlarla bütünleşmediğiniz sürece stadlarınız dolmayacaktır.
Bu Aziz Millete malolmuş klüplerimizi, sadece kendinize ve içinde olduğunuz zümreye aitmiş gibi davranmaya devam ettiğiniz sürece değil yeni taraftar kazanmak mevcutlarınıda kaybetmekle karşı karşıyasınız.
Bu görüşlerimi sözde milyonlarca taraftarı olduğunu övünerek anlatan fakat iç saha maçlarını çok az seyirciye oynayan klüplerimize ithaf ediyorum.

NOT:Bazı arkadaşların sorduğu mantıklı sorulara bir cevap olabilir.

BT dedi ki...

@untildie
harika tespitler.kalemine sağlık..

mavibenim dedi ki...

aynı listenin geçen yılki versiyonunda barcelonanın 86000 civarı bir rakamla en yakın rakibine 10000 fark attığını hatırlıyorum.. başarı omayınca seyirciyi stada çekmek zor oluyor demek ki..

Adsız dedi ki...

@untildie

dediklerinin coguna katılmamakla beraber, fazla populist ve yanlıs tespitler oldugunu dusunuyorum. ustune ustluk tribunlerin dolu ya da bos olmasıyla da alakası olmadıgını dusunuyorum.

bence seyirci sayısının azlıgının sebepleri ise:

1- yıllardır tvlerde gorunen goruntuler yuzunden tehlikeli bir ortam olarak gorulmesi (tam olarak yanlıs bi dusunce de denemezya..)

2- stad dısı ortamı: artık pek yasanmasa bile zamanında polisin copla taraftara girdigini biliyorum, oyle kavga yuzunden falan da degil, sıraya girin diye.

3- en onemlisi de, stad içi ve mac oncesi ortamı: (ASY için soyluyorum) kapalı tribun için 1500 ytl verdikten sonra ben koltuguma oturamayacaksam bir giderim, iki giderim ucuncuye gitmem. bi dahaki senede kombine almam. butun koltukların gercek anlamda numaralı olup, sonra da uygulamanın tam olması sart. kale arkaları dahil.
ayrıca, bir de mac sırası ortamı var. oraya giden herkes bagırmak zorunda degil. adam alkıslıycak, iki tezahurat yapıcak falan macı izliycek eve donucek. boyle bişey mumkun mu? hayır, surekli sozlu taciz (kazara cevap verirsen fiziksele donebilir, bkz. 1).

almanyada 70 yasında nine 10 yasında tornuyla geliyo maca, burda mukun mu aynısı boyle bi ortamda.

oyle bi yazmısın ki, sanki asy'nin kapısında reina'nın bodyguardları bekliyor.

asıl sorun: zamanında yoneticilerin zamanında bir kısım taraftara tribunler dolsun diye ayrıcalıklı davranması, (ultraslana bedavaa bilet verildigine, bu biletleri daha sonra karaborsa fiyatından sattıklarına, sonra da bu parayı yediklerine sahitim) bu taraflarında daha sonra kendilerini tribunlerin sahibi sanmaları, kendilerini digerlerinden daha taraftar gormeleri. bu yuzden de cok sayıda taraftarın tribunlerden uzaklasması.
son donemlerde ise fiyatları arttırarak "capulcuları" tribunlerden uzaklastırmaya calıstırılması, ama zaten bu yuzden tribunden uzaklasan taraftar da cok paralı olmadıgı için, seyirci sayısının dusmesi.

bir de ManU mesela, nasıl paylasmıs ingilterenin dort bir yanındaki taraftarlarıyla premier lig sampiyonlugunu da, tribunler bu kadar doluyor? cahilligimden soruyorum, cidden.

Baris Emre dedi ki...

Bolton Wanderers, Premier ligin en az seyirci ceken takımı,bile %75 doluluk oranı yakalamış


http://news.bbc.co.uk/2/hi/business/7423254.stm

Adsız dedi ki...

Daha çok konfor, insanın insan yerine konduğu bir ortam, rahat ulaşım, sezonu anlamlı kılacak iddiayı canlı tutmak. (Misal Fenerbahçenin şampiyon olduğu sezon ertesi ortalaması düşüyor sanki, Galatasaray'ın da 4 yıl sürecinde bu yaşanmıştı)

Bir de hatırlayın, televizyonun yaygınlaşmasıyla sinemanın "bittiği" (gerilediği değil, basbayağı sıfırlandığı) bir ülke burası. 2 ytleye satılıyor diye insanların sinemadan çekim vcd film izleyip salonlara, orjinal filmlere 20 ytlye acıdığı bir ülke burası, bura insanı da farklı almandan ingilizden.

Kahvehanede hergün futbol konuşur, atar tutar ama 15 günde bir açık biletine vereceği 30 kağıt koyar kendisine.