Herşey geçen sezon Neymar’ın Paris
Saint Germain’e transferiyle başladı. Fransız kulübü Brezilyalı yıldıza yıllık
37 milyon Euro verince domino etkisi devreye girdi. Messi ve menajeri babasının
Barcelona yönetimi karşısında eli kuvvetlenmişti. Masadan 45 milyon Euro’luk
yeni kontratla kalktılar. Sıra Cristiano Ronaldo’daydı. Futbol dünyasının bir
numaralı menajeri Jorge Mendes, vatandaşı Portekizli yıldız için Real Madrid
başkanından randevu aldı. 2021’e kadar kontratı olan Ronaldo, sahnedeki iki
büyük rakibi maaşlarını katlamışken, rakamının iyileştirilmesini istiyordu.
Real Madrid Başkanı Florentino Perez ne evet ne de hayır dedi ama o gün
aldıkları bir karar Ronaldo’nun aklına gitme fikrini koydu. Yılda 21 milyon
Euro kazanan Ronaldo, 35 milyon Euro istiyordu. Oyuncuyu satın almak isteyen
kulüp ise bir milyar Euro bonservis ödemeliydi. Kurt menajer Mendes o gün
istediğini aldı. Sezon sonuna kadar rakamı iyileştirmezseniz, Barcelona ve
Paris Saint Germain dışındaki kulüplere bonservis rakamı 100 milyon Euro olsun
dedi. Real Madrid bunu kabul etti ama anlaşmayı duyan Ronaldo “Başkan benim
sadece 100 milyon edeceğimi kabul etmişse gitmemi istiyor” dedi yakın
çevresine..
100 milyon Euro bonservisi
ödeyebilecek kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Bayern Münih topa
girmedi. Manchester City’de Guardiola vardı ve Ronaldo ile çalışmazdı. Eski
kulübü Manchester United’da ise eski hocası Jose Mourinho. Adını bile anmadı.
Paris Saint Germain, finansal fair-play sınırında olduğundan devre dışı kaldı.
Artık tek ihtimal vardı, Angelli Ailesi’nin kontrolündeki Juventus….
Büyük yıldızların transferinde
gazetecilere yol gösteren ipuçları vardır her zaman. Real Madrid’in yeni sezon
forma tanıtımlarında Ronaldo yoktu. Üç kez arka arkaya Şampiyonlar Ligi
Kupası’nı kaldıran Portekizli yıldız finalin ardından “Geleceğim ilerleyen
günlerde belli olacak” deyip kafaları karıştırmış ve Portekiz milli takımıyla
Dünya Kupası’nın yolunu tutmuştu.
Zinedine Zidane’nın şok istifasıyla
sarsılan Real Madrid Başkanı, Dünya Kupası’na iki gün kala İspanyol milli
takımının hocasıyla anlaştığını resmen açıklayınca kıyamet kopmui, teknik adam
milli takımdan kovulmuş, İspanyol medyası, Dünya Kupası boyunca oyuncular
etkilenmesin diyen Real’e karşı baltalarını toprağa gömmüştü. İspanya da elendi
Ronaldo’lu Portekiz de…
Kulisler kaynamaya başladı. 15 yıldır
Nike’ın sponsor olduğu Cristiano Ronaldo için Adidas’ın astronomik bir teklif
yaptığı ve 3 yıl önce Nike ile anlaşması bittikten sonra Adidas ile çalışmaya
başlayan Juventus’un da oyuncunun 30 milyon Euro’luk yıllık ücretini Angelli
Ailesi’nin sahibi olduğu FIAT’a ödeteceği konuşulmaya başlandı. Nike’dan yılda
24 milyon Euro alan Ronaldo, İspanya’ya Dünya Kupası’nda hat-trick yaptığı
maçın sabahında vergi cezası haberleriyle uyanmıştı. Karar onun için sürpriz
değildi. İspanyol maliyesi ile avukatları uzlaşmış, Ronaldo 16 milyon Euro ceza
ödemeyi kabul etmişti. Adeta Z raporu alıyordu Ronaldo, Madrid’de…
Juventus’un teknik direktörü
Allegri’yi plajdaki şezlongundan kaldırıp Torino’ya getirdiler. İtalyan
kulübünün iki yöneticisi sırra kadem bastı. Portekiz medyası, Torino’ya uçak
bileti bakmaya başladı. Ronaldo ortalıkta yoktu ama üç ülkenin de basını,
Ronaldo’nun annesinin Brezilya’da olduğunu Instagram’dan belirledi. Torinolu
emlakçılardan da bir tüyo geldi. Geçmişte Juventus forması giyen Zidane ve
Cannavaro’nun kiraladıkları villayı Ronaldo’nun yakınları gezmişti. Juventus’un
eski menajeri Moggi, Portekizli starın Münih’te gizlice sağlık kontrolünden
geçtiğini iddia etti. Real Madrid’in yönetim katında çalmıyorsa da çalması
gereken şarkı bir Ajda Pekkan şarkısıydı: “Kapı açık, arkanı dön ve çık,
istemiyorsun artık.” Belki öyle demek istemediler, belki de Ronaldo’nun böyle
anlamak işine geldi. İmza mı? Ben bu yazıya son noktayı koymak için imzayı
beklemedim. (5 Temmuz 2018 )
1 yorum:
hey gidi hey. euro 2008 zamanı neydi bu site
Yorum Gönder