Polonyalı bir baba ile İspanyol bir annenin oğluydu. İkinci
Dünya Savaşı’nın sona erdiği yıl Uruguay’da dünyaya geldi. Hayatı boyunca Polca
öğrenmedi, Polonya’ya yolu düşmedi ama doğduğu topraklarda efsane bir kaleci
olmayı başardı. Ladislao Mazurkiewicz, 1966 Dünya Kupası’nda İngiltere’de,
1970’de Meksika’da ve 1974’te Almanya’da Uruguay kalesindeydi. 1970 Dünya
Kupası’nda Pele’li Brezilya’ya yarı finalde 3-1 mağlup olan Uruguay evine
dönerken, Mazurkiewicz, Dünya Kupası’nın en iyi kalecisi seçilmişti.
Futbol
tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden biri olan Lev Yashin’in
jübilesinde ikinci yarıda onun yerine kaleye geçmiş, Yashin ona eldivenlerine
hediye ederek “Artık en iyi sensin” demişti.
Meksika 1970 Dünya Kupası’ndan 16 yıl sonra bir kez daha ev
sahibi oldu. Turnuvayı düzenleyecek olan Kolombiya’nın ekonomisi çökmüş, bir
önceki Dünya Kupası da Avrupa’da yapıldığında FIFA, organizasyonu bir kez daha
Meksika’ya verdi. Gruplardan çıkan iki Güney Amerika temsilcisi Arjantin ve
Uruguay son 16’da eşleştiler. 16 yıl önce 17 Haziran günü evine dönen Uruguay,
bu kez 16 Haziran’da Arjantin karşısına yine bir umutla çıktı.
Pedro Pablo
Pasculli, 42. dakikada golü attığında Arjantin’de yer yerinden oynarken yeni
doğan bir bebeğin ağlaması Buenos Aires’in bir hastanesinde yankılandı. Ebe,
erkek evladını kucağına alan anneye adını Pedro ya da Pablo koymasını önerdi.
Anne, ebeye gülümsedi ve “Biz Uruguaylıyız” dedi. Sekiz ay sonra ülkelerine
döndüklerinde çocuğa “Fernando” ismini vermişlerdi. Fernando Morena, Uruguay’ın şöhretli
santrforlarından biriydi ve İspanya’da Valencia, Arjantin’de Boca Juniors
formaları da giymişti ama ne yaptıysa da Penarol kulübünde yapmıştı.
Pedro Pablo Pasculli |
Çocuk, Arjantin vatandaşlığını seçebilirdi ama her zaman
Uruguaylı köklerine saygısından dolayı Tangocuların milli takımından genç yaşta
gelen teklifleri reddetti. Adı Pedro ya da Pablo da olabilirdi ama Fernando
oldu.
Uruguay, efsane kalecisi Mazurkiewicz’i 2013 yılında
kaybetti. 2010 Dünya Kupası’nda kalede adı Fernando olan çocuk vardı. Mazurkiewicz
gibi efsane kaleciler yetiştiremeyen Uruguay, kalesini 24 yaşındaki Fernando’ya
teslim etmişti. Güney Afrika’da Uruguay yarı finalde Hollanda’ya kaybederken,
16 Haziran 1986 doğumlu çocuk 7 maçta kaleyi korumuştu. Ertesi yıl Güney
Amerika kıtasının en büyük kupası Copa America’yı Uruguay kazanırken kalede o
vardı.
Turnuvadan sonra Galatasaray’a transfer oldu. 2014’de Brezilya’daki
Dünya Kupası’nda 4 maçta Uruguay kalesindeydi, rekor hala uzaktaydı. Mazurkiewicz, Uruguay kalesini Dünya
Kupaları’nda 13 kez korumuştu.
Fernando’nun rekoru kırmak için 3 maça ihtiyacı
vardı ama yol uzundu. 4 yıl daha formda kalması, kaleyi kaptırmaması, her
şeyden önemlisi Uruguay’ın 2018 Rusya biletini alması lazımdı. Hepsi oldu. Önce
Mısır ardından Suudi Arabistan maçıyla rekoru egale etti, gruptan çıkmayı
başardılar. Gruptaki son maç olan Rusya karşılaşmasında da kaleyi korursa,
Mazurkiewicz’in 13 maçlık rekoru 14 maçla 86 yazında Buenos Aires’de doğan
çocuğun olacak. Arjantin doğumlu çocuğu hepimiz yakından tanıyoruz elbette.
Yedi yıldır Galatasaray kalesini koruyan Fernando Muslera. Her Dünya Kupası’nda futbolcu isimlerinin
telaffuzu yeni bir tartışma yaratır. Biz 7 yıldır “Muslera” dediğimiz Uruguaylı
kaleciye “Muhlera” der miyiz bilmiyorum ama bildiğim bir şey var. Hırvatistan
karşısında takımını yakan Arjantinli kaleci Caballero’nun yerinde eğer Muslera
olsaydı, bu Dünya Kupası’nın da, son 7-8 yılın da futbol tarihi Güney
Amerika’da başka türlü yazılırdı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder