13 Mayıs 2018

Gonçalo Guedes



Bir yıldız adayını tarif etmek için efsane bir futbolcunun ismini alıp, başına “yeni”yi koyduğunuzda hikayenin sonu genellikle hüsran oluyor. “Yeni Pele” Robinho, “Yeni Maradona” Aimar gibi.. Gonçalo Guedes’in de işi zor. Ona “Yeni Cristiano Ronaldo” diyorlar. Haksız da değiller aslında. Adam geçerken, asist yaparken ve son vuruşlarda Guedes daha 20 yaşında geleceğin süperstarlarından birisi olacağını kanıtladı.  Birçok futbolcunun hikayesinde olduğu gibi Guedes’in çocukluğunda fedakar bir baba var. Benavante’de, doğduğu şehirde yeteneği keşfedildiğinde babasının arkadaşları onu büyük kulübe götürmesi için baskı yapıyorlar. Baba endişeli, Guedes daha 10 yaşında. Kendisinden 2-3 yaş büyük çocuklarla maça çıkıyor ve kadife ayaklarıyla sahada dolanırken çoğu sefer bir omuz darbesiyle yerde kalıyor.

 Ronaldo’nun yetiştiği Sporting Lizbon yerine Benfica’ya seçiyor baba Guedes. “Yılda 60 bin kilometre yaptım, kaç araba değiştirdim hatırlamıyorum, oğlumu getirdim götürdüm” diye anlatıyor o günleri. Benfica alt yapısında yine kendinden büyük yaş kategorilerinde oynatıyorlar Guedes’i.  UEFA Youth League’de Paris Saint Germain’e nefis bir voleyle gol attığı Fransızlar onu bir kenara not ediyorlar. Önce Portekiz Kupası maçlarıyla pişiriyor onu Benfica, o günlerde görev yapan Jorge Jesus, Guedes’i şöyle anlatıyor: “Bu çocuk yaşıtlarından hep öndeydi. Çok erken olgunlaştı. Bir futbolcunun değerini sadace top ayağındayken anlamazsınız. Guedes’in oyun görüşü ve saha içindeki psikolojisi mühimdi. Bunlar yeteneğiyle birleştiğinde ortaya bir yıldız adayı çıktı.”
Sağ ayaklı Guedes sol kanatı sevse de teknik adamlar onu forvet arkasında oynatmayı seviyor. Onu sahneye çıkaran gol ise bugün forma giydiği La Liga’nın en iyi kalecisi Oblak’a şimdi tarih olan Vicente Calderon’da attığı gol. Benfica formasıyla Atletico Madrid ağlarını havalandırdığında 18 yaş 305 gün ile Şampiyonlar Ligi’nde gol atan en genç Portekizli olan Guedes, ülkenin bütün yetenekli topçularını kendisine bağlamakta çok da zorlanmayan menajer Jorge Mendes ile çalışıyor.

Paris Saint Germain geçen yıl ara transferde Guedes için Benfica’ya 30 milyon Euro bonservis bedeli ödediğinde “Paris’in yeni prensi” diye manşet atan Portekiz spor gazetesi A Bola, İspanyol teknik adam Emery’nin çok daha fazla şans tanımadığı yarım sezon sonrasında Guedes’in kariyerini yanlış yönlendirdiğini yazmıştı. Angel Di Maria ve Draxler’lı kadroya Mpabbe ve Neymar da gelince A Bola’nın bu tezine kim itiraz edebilirdi ki? Paris Saint Germain’in onu bırakın satmayı kiralamaya bile niyeti yoktu ama transferin son günlerinde gelir-gider balansı yüzünden UEFA ile başının derde gireceğini düşünen PSG, son günü onu satın alma opsiyonunun olmadığı kontratla bir yıllığına Valencia’ya kiraladı. Fransız kulübünün patronu Nasser Al-Khelaifi ve Valencia’nin patronu Peter Lim’in yakın dostlukları ortaya bir kazan-kazan projesi doğurdu. 20 yaşındaki Guedes, Valencia’da pişecek, PSG de 2021’e kadar kontratı olan genç oyuncuyu önümüzdeki sezonlarda 11’ine monte edecekti.

Son yıllarda Avrupa’da en kötü yönetilen kulüp hangisi derseniz, bu sezon başına kadar Valencia derdim. Sekiz yıldır inşaatı duran, beton yığını yeni stadyumu, garip transferler, sürekli teknik adam değişimleriyle eski günlerinin kenarından bile geçmeyen Valencia’ya bir kahraman gerekliydi. Gonçalo Guedes, Superman gibi indi Mestalla’nın çimlerine… 2-3 yıldır maçlara boyunlarında atkı, protesto için ceplerinde beyaz mendille giden Valencia taraftarı Guedes ile hayata döndü. Valencia, La Liga tarihinde en uzun galibiyet serisini onun önderliğinde yakalarken, Portekizli genç İspanya’da sezonun devrimi olarak manşetlere taşındı… Valencia, Real Betis’i deplasmanda 6-3 ile perişan ettiğinde jeneriklik golüyle siftah yapan ardından Mestalla’da Sevilla’ya yine jeneriklik iki gol atan Guedes’in San Sebastian’da Real Sociedad ağlarını havalandıran Zaza’ya sağ ayağının dışıyla yaptığı asistin güzelliğini anlatmak için ise maalesef kelimeler kifayetsiz… (Socrates / Ocak 2018) 

Hiç yorum yok: