28 Mayıs 2017

Senin En Güzel Düşmanların


Sinema tarihinin eşsiz başyapıtlarından “Godfather”da Vito Corleone’nin unutulmaz repliğini hatırlayın: “Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.” Bu repliği getirip şimdi futbol dünyasına uyarlayalım. Çin futbolunun ödediği akıllara ziyan rakamlar bir tarafa futbolda artık tek takım formasıyla bir kariyeri noktalamak fedakarlıktan çok daha ötesi. İki renge sadakat, İtalyan futbolunun çimentosu gibi. Alessandro Del Piero ve Paolo Maldini’den sonra Son Mohikan olarak kalan Francesco Totti’nin ölümsüz Roma aşkına bugün Roma Olimpiyat Stadı’nda son nokta konulacak ama Totti futbol oynamaktan vazgeçmeyeceği için filmin sonunda bir başka formayı göreceğiz onun üzerinde...
 Çocuk yaşta gelip yetiştiği Roma’da 786. maçına bugün çıkacak olan Totti’yi özel yapan ne kazandığı altı kupa ne de attığı 307 gol. O İtalyan futbol tarihinin en önemli derbilerinden biri olan Roma derbisinde “Seviyorum” diyen sarı-kırmızı tribünlerin ikonu. O aynı zamanda “Nefret ediyorum” diyen mavi-beyazlı Lazio tribünlerinin de nefret objesi. Lazio’nun en önemli taraftar grubu Irrudicibili geçen hafta onu tribünden “Büyük düşmanımızsın ama seni selamlıyoruz” pankartıyla uğurladı, yetmemiş olacak ki bir de açık mektup yazdılar Totti’ye. Milano’da 37 yıllık taraftar grubu “Fossa dei Leoni” kendini fesh ettiğinde Milan’ın ezeli rakibi Inter’in bir taraftarının dediğini hatırlayalım önce: “25 yıldır sizden nefret ediyorum. Fakat şimdiden özledim sizi. San Siro’da tezahüratlarınızı duymadığım bir derbi, nasıl olur bilemiyorum? Bildiğim derbiler artık eskisi gibi olmayacak...  Şimdi, çeyrek asır boyunca sahadaki varlığıyla Lazio taraftarını çileden çıkartan, attığı gollerin ardından onlara medya aracalığıyla sert mesajlar yollayan, bir başka kulübü gitmeyerek sadakatiyle aynı zamanda saygı uyandıran Francesco Totti’ye bakın Irrudicibili grubu nasıl seslenmiş:



“Seninle ilk karşılaştığımızda 6 Mart 1994’tü. Oyuna sonradan girmiş, yalandan bir penaltı kazandırmıştın. İyi rol kesmiştin doğrusu, tarihini uydurma penaltılarla yazan bir takım için oynuyordun sonuçta. Bizim sevdiğimiz takımla hep uğraştın, bir reklamda oynarken de San Remo’da sahneye çıktığında bile. Sen bunları yaparken biz şampiyon olduk, Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nın, Süper Kupa’yı kazandık. Beş İtalya kupasını da aldık, hatta birinin finalinde sen de sahadaydın, ne büyük keyifti senin olduğun takımı yenip o kupayı almak.
Real Madrid seni çok istedi... Oraya gitseydin kaç kupa kazanabilirdin, bunu kimse bilemeyecek ama kabul ediyoruz ki Real Madrid’in istediği ve almayı başaramadığı tek şampiyon da sendin. Totti, Real Madrid’e gitmedin ama onlar sensiz 5 Şampiyonlar Ligi, 7 şampiyonluk ve başka kupalar kazandılar. Senin gibi büyük futbolcu için az(!) mı dersin?
Yine de her şartta özellikle de bu değişen dünyada duruşun ve geldiği noktada saygıyı hak ediyorsun. O saygıyı kendi taraftarından hiçbir zaman gördüğüne inanmıyoruz. Roma camiasının da sana saygı duymadığını gördüğümüzü bütün samimiyetimizle söylememiz lazım, bizi affet. Senin gibi bir futbolcu bizim takımda olsaydı, Roma yönetiminin sana davrandıkları gibi davranamazdı. Sana yapılan saygısızlıkları sessizce takip ettik. Şimdi seni kimse korumuyor Roma’da, kusura bakma biz de bunu yapamayız.
Bize karşı yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağız. Bunlar olması gerekendi. Roma’dayız, rakibiz ve derbi, ezeli rekabet böyle yürüyor.
Yine de Roma şehrinin futbol sahnesinden düşerken bunca yıl sonra sana el uzatan rakip taraftarın senin en iyi düşmanın olduğu hiç unutma.”
İmza: Irrudicibili Lazio/ Senin en güzel düşmanların… 

Hiç yorum yok: