Kazananlar
FATİH TERİM
Bazı sözler
güzeldir, altı doldukları takdirde ise çok güzel. “İmkansız diye bir şey yoktur
mucizeler zaman alır” gibi. Euro 2008’de bize masal gibi bir turnuva yaşatan
takımın mimarı Fatih Terim, 8 yıl sonra milli takımı Fransa’ya götürüyor. 2015’te maç kaybetmeden, “biz bitti demeden
bitmez” ile çıkıyoruz Euro 2016 yoluna. Hem zaten bizim olmadığımız
turnuvalarda başka ülkeleri tutmaktan sıkılmadık mı?
FERNANDO
MUSLERA
Onca
transfer yanlışı yapan Galatasaray’ın son 10 yıldaki en doğru kararı Muslera’ya
2011’de yıldızlaştığı Copa America öncesinde imza attırmak olabilir. Geçen
sezon kazanılan şampiyonlukla gelen 4. Yıldızda en büyük emek onun ellerinden
geldi. 2015’in ikinci yarısında hatalı goller de yedi, zaman zaman vasat da
oynadı ama taraftarın ve futbolseverin gözündeki kredisi bir maç değil birkaç
sezonluk.
ATİBA
2015’i
yarıladığımızda Beşiktaş ile yolları ayrılabilirdi. Mario Gomez harika transfer
ama Atiba’nın takımda kalması ondan da büyük transfer. Altı yıllık şampiyonluk
hasretine son vermek isteyen Beşiktaş’ın orta sahasında dört ciğer, 10 ayak, 10
kol ile oynuyor sanki. Melo,
Galatasaray’da 4 yıl bu mevkide ne yaptıysa onu yapıyor. Düğünde davul da
çaldığına göre artık bizim Atiba diyebiliriz.
SELÇUK İNAN
2014 onun
içi iyi geçmemişti ama 2015’te Galatasaray ve A Milli Takım için kader adamı
oldu. A Milli Takım onun attığı muhteşem frikikle Euro 2016 biletini aldı. Bir
golü Galatasaray’ın Avrupa Ligi’nde
devam etmesini sağladı. Son 5-6 yılda ondan daha iyi yerli orta saha oyuncusu
yok, onun da haksızlıklara karşı dili yok. Az konuşan, çok iş yapan, kazanmak
için doğmuş adam Selçuk İnan.
CÜNEYT ÇAKIR
Başarısında
yardımcıları Bahattin Duran ve Tarık Ongun’un da payı büyük ama başrol onun
elbette. 2015 Şampiyonlar Ligi finalini yöneten Cüneyt Çakır, Euro 2016’da da
görev yapacak. Fransa’da finali yönetmemesi tek dileğimiz! Türkiye’de kafasında
kırk tilki ile maç yönetiyor ama Avrupa arenalarında çaldığı düdüklerle itibarı
en yüksek hakemlerden biri.
Kaybedenler
DURSUN ÖZBEK
Şampiyon bir
kadroyu teslim alan Galatasaray başkanı, altı aylık süre içinde taraftarını
sabır testine soktu. Garip transferler, faks cihazına takılan imzalar derken
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne veda etti, ligde de Beşiktaş’ın 9 puan
gerisine düştü. 2015’in ikinci yarısındaki Dursun Özbek’i Dursun Özbek de
beğenmemiştir zaten.
BURAK YILMAZ
Son 5-6
sezonun tartışmasız uzak ara en iyi yerli forveti ama santrfor dediğin biraz
gamsız olur. Burak Yılmaz her şeyi kafaya takan, eleştirileri de tribünü de
gereğinden fazla dinleyen bir golcü. Üstüne bir de bitmek bilmeyen adale
sakatlıkları gelince, hazır olmadan sahaya koşan Galatasaray’ın golcüsü 2015’i
unutulacak bir yıl olarak kariyerine yazdırdı. Ayağa kalkması lazım çünkü Euro
2016’da ona ihtiyacımız var.
İSMAİL
KARTAL
Fenerbahçe’de
çalışmak her olmasa da çok teknik adamın rüyası ama İsmail Kartal bu rüyayı
2015 yılında taraftarın kabusu yapmayı başardı. TT Arena’daki Galatasaray
derbisine giderken “Haddimizi bilerek oynayacağız” dediğinde aslında film
kopmuştu ya. Ersun Yanal’dan aldığı büyük mirası tüketirken hovardaydı.
Eskişehir’deki teknik adamlık fiyaskosunu hatırlarsak geriye söylenecek tek şey
kalıyor: Bazen hep ikinci adam olmak iyidir.
RECEP
BÖLÜKBAŞI
Haziran
ayında Galatasaray ile Kupa finali oynayan Bursaspor kadrosunu koruyup,
kaleci-stoper-golcü takviyesi yapsa bu sezon Şenol Güneş yönetiminde
şampiyonluk yarışı verebilirdi. Şenol Güneş gitti, kaptan Volkan Şen ve 3
arkadaşı Fenerbahçe’nin yolunu tuttu. Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı, geçen
sezonun en renkli futbolunu oynayan takımı erirken izlemekle yetindi.
DENİZ ÇOBAN
İki damla
gözyaşı görsek, empati kuran milletiz biz. İyi ki de öyleyiz ama bazen kantarın
topuzu kaçıyor. Kasımpaşa-Rize maçında hata yaptığına inanıp özür dileyen ve
hakemliği bırakan Deniz Çoban’ın vasat kariyerinden gelecek nesillere örnek
olacak bir hikaye çıkmazdı maalesef. “ Yakında kesin yorumcu olur” diyenler
haklı çıktı, Çoban yorumcu oldu.
Avrupa
kazananlar
MASSİMILIANO
ALLEGRI
Barcelona’ya
Şampiyonlar Ligi finalini kaybetmiş olabilir ama Allegri, Juventus’u
Berlin’deki finale getirirken ve İtalya şampiyonluğunu kazanırken teknik
adamlık dersi verdi. Milan’ı batıran hoca için 2015 unutulmayacak bir yıldı.
LEWANDOWSKİ
9 dakikada 5
gol atılabileceğini üstelik de bunu
sıradan bir takıma değil Wolfsburg’a atarak gösteren Lewandowski,
2015’in bir numaralı golcüsüydü. Euro 2016 elemeleri, Şampiyonlar Ligi, her
yerin kralı Polonyalı santrfor, 2016 yazının transfer döneminde Real Madrid’in
bombası olabilir.
RİYAZ MAHREZ
2014 yılında
bonservisine 500 bin Euro ödenen bir futbolcu nasıl olur da şimdi 40 milyonluk
adam olur. Mahrez, bir yıl önce ligin son sırasında olan Leicester’ın bu sezon
Premier Lig’de liderlik koltuğunda oturmasında takımın golcüsü Vardy’den de
büyük paya sahip.
MESUT ÖZİL
Sahada buz
gibi, sıfır duygu, dünya umurunda bile değil. Top onun ayağındayken onun maçı,
top ayağından çıktığında ise takımının. Premier Lig’de yarım sezonda 15 asist
yapan Mesut Özil rekora koşuyor. Arsenal şampiyon olursa sezon almanağının
kapağında en önde o olur.
GONZALO
HIGUAIN
Napoli’de
birileri futbol tarihine adını yazdıracaksa bu Arjantinli olmalı. Maradona’dan
çok yıllar sonra bir başka Tangocu, İtalya güneyinde şampiyonluk ateşiyle
kavrulan tutkulu Napoli tribünlerinin duvarındaki posteri olmayı başardı.
Gonzalo Higuain atarsa Napoli kazanıyor. 2015’teki seriyi 2016’ya taşırsa,
Napoli şampiyon olabilir, neden olmasın…
Avrupa kaybedenler
SEPP
BLATTER-MİCHEL PLATINI
Fransız
Liberation Gazetesi, ikilinin skandalı patladığında unutulmaz bir birinci
sayfaya imza atmış ve İtalyan mafyasını hatırlatan “FIFA NOSTRA” manşetini
atmıştı. Blatter ve Platini, yolsuzluklar yüzünden 8 yıl futboldan men cezası
aldılar. Futbol temiz mi bilmiyoruz ama bildiğimiz onlar olmayınca daha az
kirli.
JOSE
MOURİNHO
“Özel
biriyim” diyor, nevi şahsına münhasır bir insan olduğu kesin. Şampiyon
Chelsea’nin teknik direktörü de o, beş ay sonra küme düşme potasına sürüklenen
de. Hikayesi uzun ama kısası, soyunma odasını kaybedersen, sahada da
yenilirsin. Manchester United’a gidip bizlere intikam sıcak yenen bir yemektir
hikayesi izletebilir.
RAFAEL
BENİTEZ
Real
Madrid’den teklif alınca bırakıp gittiği Napoli’de onun adını iyi anan yok.
Real Madrid’de de cezalı oyuncu oynatıp Kral Kupası’ndan ihraç edildiğinde
Barcelona’dan yediği 4 goldekinden daha fazla yüzü kızardı İspanyol teknik
adamın. Yerine her gün birini yazıyorlar. Zinedine Zidane eşikte bekliyor,
Rafael Benitez için Madrid’de çanlar
çalıyor.
WAYNE ROONEY
Alex
Ferguson yönetiminde dört farklı jenerasyonla Premier Lig’in şampiyonluklarına
ambargo koyan Manchester United’ın kaptanı için 2015, yaşanmasa da olur bir
yıldı. Dünyanın en çok kazanan forvet oyuncularından biri ama Hamza
Hamzaoğlu’nun Umut Bulut için dediği gibi: “Golcü ama gol atamıyor.” Rooney,
Düşler Tiyatrosu’nun kaybeden kaptanı.
FELİPE MELO
Her yaz
açtığı kalacak-gidecek papatya falından “Gittim” çıkan Felipe Melo, 2015’i
ağzında pas tadıyla bitirenlerden. 5 yıl önce Hollanda maçında yaptıklarıyla
milli takım kapısı ona kapanmıştı. İtalya’da yılın son maçında penaltı yaptı,
takımını yaktı, rakibine uçan tekme attı, kendini yaktı. 2016’da ayağa kalkmaya
çalışacak ama “Sertlik istemeyen gitsin tenis izlesin” dediği insanlar için
bile artık inandırıcı değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder