23 Aralık 2012

Zlatan ve Diğerleri


Zlatan’ın oynadığı hiçbir kulüpte “takım içi dengesi” olmadı.  Barcelona dışında her kulüpte takım arkadaşlarıyla kendi kazandığı arasında uçurum vardı. Saha içinde dengeleri bu kadar bozabilen bir adamın diğerlerinden fazla kazanması kadar doğal bir şey yok tabii futbolda.  Bir takımda sadece kazandığınla ayrıcalıklı olmazsın. Tatilden geç dönersin ses etmezler, loca istersin, ilk sana verirler, istemediğin futbolcu vardır, eninde sonunda yollarlar, yeri gelir teknik adamı bile sen belirlersin, kulübün tesislerinde sana özel menü bile çıkar, şef senin tabağına fazla özenir. Otobüste arka tarafta oturursun, Reis’sindir, kaptansındır, yıldızsındır…  Olmasa iyiydi ama olmuşu budur futboludur…
Bu düzenin son mağduru da Pastore. Paris Saint Germain’in tesislerinde iki otopark varmış. Bir otopark futbolculara ait. İkinci otopark, kulübün patronları ve üst düzey yöneticileri için. İkinci otoparka da arabasını park edebilen tek futbolcu Zlatan İbrahimoviç…. Gereksiz bir ayrıcalık tanımışlar kendisine. Pastore de denemiş, bakalım ben girebiliyor muyum diye patronların otoparkına. Güvenlik “Yasak kardeşim” demiş. Audi R8’ile kapıda kalınca gitmiş bariyerlere bindirmiş Pastore… Paris’ten ayrılıp Milano’ya, Milan’a gitmek için yeterli sebep…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Klübende Kaka ve Casillas'ın oturması güzel de, maçı kazanamazsan sorarlar neden diye.