4 Nisan 2011

Barbara-Pato-Kristen-Sheva

Santrforlarla özdeşleşmiş gol sevinçleri vardır. Hugo Sanchez takla atar, Batistuta, rakip tribünlere sus işareti çeker, Montella bir planör gibi süzülürdü sahada. Bir de işin romantikleri var tabii! Real Madrid formasıyla 323 gol atan Raul, evlendikten sonra tüm gol sevinçlerini nikah yüzüğünü öperek yaşadı. İspanyol santrforun her golü 12 yıllık eşi Mamen Sanz'e hediye idi. Kadınlar en çok bu gol sevincini sevdi. Sonra bir genç adam çıktı sahneye İtalya'da. 17 yaşında Brezilya'dan Milano'nun yolunu tutmuştu. Milan taraftarı, Shevchenko'lu yıllardan sonra yeni golcüsünü arıyordu. Sevgilisi Sthefany Brito ile birlikte Milano'ya yerleşen Pato'nun gol sevinci en az Raul'unki kadar romantikti. Fileleri havalandırdıktan sonra en yakınındaki kameraya iki eliyle havada bir kalp çizen Brezilyalı yıldız için ekran başındakiler "Canım ne şeker çocuk!" diyorlardı. Brito kariyerine Brezilya'da devam etmek isteyince, "Gözden uzak olan gönülden de ırak olur" kuralı devreye girdi. Pato'nun Milan'daki üçüncü sezonunda ayrıldılar. Ayrılık futbol hesabıyla yarım sezon sürdü. Peri masalı devam ediyordu. Temmuz 2009'da Pato ve Sthefany, Copacabana Plajı'nda evlendiler. Evlilikleri sadece 10 ay sürdü. Pato artık attığı gollerin ardından kalp işareti çizmiyordu. Ona yeni bir gol sevinci gerekti...
Baba hem ülkenin başbakanı hem de en ünlü çapkını olunca kızının da kameralardan kaçabilmesi pek mümkün değildi. Silvio Berlusconi'nin ikinci eşi, aktris Veronica Lario ile yaptığı ikinci evlilikten dünyaya gelen Barbara, büyük medya imparatorluğunu yöneten ağabey Pier Silvio gibi vitrinde olan bir aile üyesi değildi. Futbol dünyasına hep uzak durdu. Milanolu Giorgio Valaguzza ile 10 yıl süren ve nikah masasından uzak durdukları ilişkileri sansasyonel olmaktan uzaktı. J.P Morgan'da analist olarak çalışan Valaguzza'nın tayini Londra'ya çıkınca, Pato'nun ilişkisini bitiren neden Barbara'nınkinin de sonunu hazırladı. Uzaktan sevilmiyordu kimse! İtalya Ligi'ni yakından takip edenler, bir aydır Milan maçlarında rejinin ısrarla ekrana getirdiği bir güzeli mutlaka fark etmişlerdir. San Siro'da ya da deplasmanda, maç kaçırmayan bu sarışın Barbara Berlusconi'ydi. Patronun kızı bir anda fanatik Milanlı olmuştu. "Paparazzi" kelimesini dünyanın tüm dillerine hediye etmiş İtalyanların bu aşkı da atlaması mümkün değildi elbette. Fellini'nin La Dolce Vita'sındaki Paparazzo karakterinden doğma paparazziler büyük aşkın kokusunu almışlardı. Pato ve Barbara ilk kez beraber fotoğraflandıkları, Berlusconi'nin kızı La Gazzetta dello Sport'a röportaj vermek zorunda kaldı. Gazetenin kapağında bir golcü değil güzel bir sarışın vardı o gün. "Sadece arkadaşız" ile geçiştirdiler. Paparazziler boş durmadı, iki ve üçüncü derken Pato en sonunda itiraf etmek zorunda kaldı: "Evet Barbara Berlusconi ile beraberim."
Bu Milan kulübünü sarsan ilk aşk hikayesi değil... Yıllar önce Silvio Berlusconi'nin ilk evliliğinden olan ve bugün Mediaset grubunun başında bulunan Pier Silvio Berlusconi, Amerikalı manken Kristen Pazik ile büyük aşk yaşıyordu. Gün geldi ikili ayrıldı ve Pazik, Milan'ın Ukraynalı golcüsü Shevchenko ile evlendi! Polonya asıllı Pazik, Milano'dan eşini uzaklaştırmak için elinden geleni yaptı. Shevchenko en sonunda "Çocuklarımızın İngilizce öğrenmesi için Londra'ya taşınacağız," açıklamasını yaptı ve Chelsea kulübünün teklifini kabul etti. Bir aşk Milan'ı bir golcüsünden etmişti. Bakalım ikincisinin sonunda kazanan Milan mı olacak? (3 Nisan 2011/SABAH Pazar)

2 yorum:

QuaresmA dedi ki...

Patronun kızı neyse de, patronun oğlunun eski sevgilisiyle evlenmek cesaret ister. Hele ki o patron Berlusconi'yse.

Baliç - Selin Denizli'yi de unutmamak lazım bunların yanında.

n0s dedi ki...

evet yaa ben de kim bu kız diyordum