2 Mart 2010

Dereağzı-Samandıra Mithat ve Gökhan Töre

Alt yapı maçlarını izlemenin en keyifli tarafı, olmuşları, olacakları ya da olmazları birbirinden ayırabilmektedir. Birkaç yıl önce izleyip de futbol sohbetine katık ettiğin genç adam, gelip A takıma çıktığında inceden futbol sevgisi okşanır insanın. Bunu elbette menajerlik oyunu vasıtasıyla ekran başında yapanlar da var ama kabul edelim ki, herkes bir alt yapı maçının oynadığı sahaya yakın oturmuyor ve gündüz saatlerinde oynanan maçları izleyecek vakti yok. Bir zaman önce Fenerbahçe-Galatasaray derbisi izliyorum Dereağzı'nda. Yetenekli oyuncuyu sahada seçebilmek pek de öyle marifet gerektirmez. Yıllarca binlerce topçu izleyen bir adam ayağına top yakışan, topu kırmayan, iftira değil pas atan, top ayağındaki kafası toprağa bakmayan ve sahada nerede duracağını bilen adam(lar)ı diğerlerinden ayırır. Mithat da öyle bir gençti. Öyle bir yetenek ki; izlerken top hep onun ayağında olsun istiyorsun. Teknikse teknik, oyun zekası ise işte ondan. Fizik desen; o işte yok. Tipik yere yakın, kıvrak orta saha oyuncusu. Mithat çok kulüp gezdi, bugün Rizespor'da. Fenerbahçe alt yapısından yetişen onlarcası gibi o da sarı-lacivertli formayı giyemedi ağabeyleriyle. Elbette ki detayını bilmiyorum. Mithat belki de profesyonel yaşamadı, takım içi ilişkileri ya da hocalarıyla arası iyi değildi. Vesaire, vesaire...
Dün Lig Tv'de bizim programda bir röportaj yayınlandı. Chelsea'nin kadrosundaki tek Türk, Gökhan Töre ile konuşmuşlar. Milli takım için gelmiş İstanbul'a. Kadroya 35 kişinin çağrılmış olması hoşuna gitmemiş Gökhan'ın. Seçmelere gelmiş gibi kendini hissetmiş. Reserve takımda oynuyor, A takımla antrenmana çıkıyor. "Kimlere yakınsın?" diye soruyorlar. "Joe Cole, Essien ile aram iyidir, yemeğe gideriz. Ancelotti her antrenmandan sonra konuşur, uyarılarda bulunur" diyor.
"Yıllardır alt yapıdan neden oyuncu çıkmıyor?" (Çıkıyor bal gibi) diye soran Fenerbahçe camiası aslında önce bu soruyu sormalı. Alex ile hayatında bir kez olsun yemeğe çıkabilen alt yapı oyuncusu kim? Bırakın yemeği, Alex'i antrenmanda seyreden kaç 15'lik var? Fenerbahçe'de alt yapı Deraağzı'nda. A takım ise çok uzaklarda, Samandıra'da. Lille maçı öncesinde sakatların çokluğu yüzünden gençleri bir otobüse doldurup takviye için Samandıra'ya yollandığı söylenmişti. Nerede, ne olmak istiyorsan, ustaların yanında olacak, nefesini ensende hissedeceksin. Alex 5 yıldır Fenerbahçe'de. Alt yapıdaki gençler, onu bizler gibi televizyondan izliyor. Gençlerin rol modeli alacağı adamın, idmana çıkarken ne yaptığından, idmanda ne çalıştığından, ne kadar terlediğinden, ne kadar kaytardığından haberleri yok gençlerin. Aynı formayı taşıdıkları kahramanlarına taraftar uzaklığında bakıyorlar. (Samandıra'nın ulaşımı zor bir yer olması ve alt yapı oyuncularının antrenmanlara gidiş gelişlerinin problem olması elbette unutulmamalı) Samandıra'yı ayrı bir krallık olarak inşa eden Aziz Yıldırım'ın tarihi hatalarından biridir bu. Gençlerden uzak olan A takım futbolcularının da kalkıp Dereağzı'na maç izlemeye gelecek halleri yok. Halbuki onlar kenarda otursa, o gençler bir başka türlü oynayacak. Hagi, Emre'nin kramponlarını temizlerdi türünden bir hikayeye sahip Galatasaray, alt yapısından oyuncu çıkartabiliyorsa biraz da sebep budur. Florya'da tüm alt yapı, bir alt ya da bir üst sahada aynı tesiste. Ha bir de Mithat büyük futbolcu...

36 yorum:

ygtylmz dedi ki...

Yine tek solukta okunan harika bir yazı. Teşekkürler abi. Ellerine sağlık.

Adsız dedi ki...

Gökhan şöyle demişti aylar önce:

Ben milli takımlardaki arkadaşlarımdan biliyorum; mesela antrenmanda bir bacakarası attıklarında, takımdaki ağabeyleri tarafından, "Kendini ne zannediyorsun, bizimle dalga mı geçiyorsun?" diye azarlanabiliyorlar. İngiltere'de oynadığım futbolcuların hepsi dünya çapında birer star ama hiçbiri bana böyle davranmıyor. Burada bir takım arkadaşınıza antrenmanda bacakarası attığınız zaman, "Aferin, süpersin, aynen devam et" diye teşvik ediyor. Bu çok güzel bir şey. Genç oyuncunun kendisine güven kazanmasını ve moral bulmasını sağlıyor.

İlhan Parlak'ın Lugano'dan yediği tekmeyi hatırlayınca insanın ümitleri sönme noktasına geliyor vallahi.

aydın dedi ki...

Yine yazıda ve yorumlarda Fenerbahçe örneği üzerinden gidiliyor.
İlhan-Lugano diyen arkadaş bizzat Emre Belözoğlu'nun tarif ettiği azarlamayı gördüğünden haberdar mı?
Veya yılarca altyapısı üzerinden güzellemeler yapılan Galatasaray 2. lige futbolcu üretirken yakın geçmişe kadar her süper lig takımında Fenerbahçe altyapısı çıkışlı futbolcu bulunduğu neden konuşulmaz?
Kimin daha çok eleştirilmesi gerekir?
Yıllarca altyapısıyla övünüp Arda-Sabri'den öteye gidemeyenler mi yoksa rotasını transferden yana kullandığı zaten belli olan kulüpler mi?

tuncaua dedi ki...

Mithat Yaşar, Turgutlu(manisa) Anadolu lisesinde futbol oynarken çeşitli milli takımlarda boy gösterip okullar arası müsabakalarda kendisinden büyük abileri arasında göze çarpıp Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Asıl mevkisi: "all round attacking midfield". Sol ayağı raket gibiydi her zaman ama yaşıtları arasında fiziği her zaman zayıftı. Fenerbahçe'ye gittikten sonra fiziksel gelişimini çok iyi bir şekilde tamamlamasına rağmen, bir ön libero olarak anılmaya başlaması da bu ayağına topun çok yakıştığı çocuk için ironikti. Kendisini Turgutluspor'da görmek istedik yılardır, ama önce Mardin, sonra Tarsus Giresun Diyarbakırspor derken, şimdi de asıl hedefi olan süper lige yakın olduğunu düşündüğü Rizespor'da formasını terletmektedir. Korner ve diğer duran toplarda topun başında gördüğümüz kişi de kendisidir ayrıca. Fenerbahçe'den önceki kariyerinde kendisini defalarca izlemiş birisi olarak bu kadar az gol atmış olmasına inanamıyorum ve nasıl altyapı sistemleriyle oyuncu yetiştirmeye çalıştığımıza dikkat çekmek istiyorum. Umarım kendisini Turkcell Süper Lig'de 45 numaralı formasıyla görmek nasip olur.

MaX CadY dedi ki...

@aydın

dostum yazıyı biraz daha dikkatli okursan yazının fenerbahçe örneği üzerinden gitmediğini fenerbahçe'nin anlatıldığını görürsün. fenerbahçe anlatılıp chelsea örneği üzerinden gidiliyor dersek daha doğru olur sanırım.

Eleştirilmeyi kaldıramıyorsan okuma, bu kadar basit. Galatasaray'ı eleştireceksen de "Arda-sabri'den öteye gidemeyen"den daha somut birşeyler söyle. Anlat yanlış olanı. Bülent abi nasıl anlatmışsa anlat.

Rotasını transferde yana kullanmışsa Fenerbahçe o altyapı tesisleri neden var? Herkeste var bizde de olsun diye mi? Ya da diğer türk takımlarına amme hizmeti yapmak için mi? Ya da yetişen futbolcuları satıp para kazanmak için mi? Eğer buysa söyliyeyim; akı b.kunu kurtarmaz.

Unknown dedi ki...

ozguven iyi de, asiriya kacinca olmuyor.. Almanci olmanin verdigi Turkce'ye hakim olamama ile birlesince fazla antipatik bir roportaj cikti ortaya.. Muhabirin sordugu hedefin Chelsea'de kalmak mi sorusu ise ezberi bozamayan spikerin her daim bu soruyu soracagini gosterdi.. Gokhan icin ise Joe Cole olamazsa, Wolverhampton daha sonra Koln'de alir solugu.. Chelsea'de ki 30 gencten biri sadece.. Fazla kalkarsa yarar getirmiyor malesef..

bora dedi ki...

Bırakalım bu FB-GS dialektilerini yahu.Yazı Türk insanın hiçbir zaman anlayamacağı olayların psikolojik boyutunu gösteriyor.Odaklanması gerekilen nokto orasıdır.

ugur senel dedi ki...

aydın bey,
valla yorumlarınız birbiri ile çatışıyor, Galatasaray altyapısı bence türkiye capında gayet iyi işler cıkarmışdır , bülent-tugay-suat-okan buruk-fatih akyel-ceyhun-emre belezoğlu-sabri-arda-uğur ucar... fenerbahcenin yakın geleceğe kadar altyapıdan futbolcularını birinci lige verdiğini dem vururken bu futbolcuları unutmayın lütfen heleki 3 taneside sizin takımda oynamış ,oynarken..

fd dedi ki...

gercekten ilginc. türkiye - slovakya ümit milli macinda haliyle göze batan nadir adamlardan biriydi gökhan töre ve onun futbolun ötesinde takim ici ruh halini düsündüm durdum devamli. acikcasi cok memnun olmadigi bir ortamin icinde oldugunu tahmin ettim ve yukarda yazildigi gibi bir röportaj yapmis vermis mac öncesi.

cok güzel bir yazi - eline saglik!

bombe_ekran dedi ki...

arda sabriden öte gidemeyenler mi demek nedir ya bi dur düşün? arda diyorsun ARDA daha ne olsun ya..

aydın dedi ki...

Mümkünse var olan eleştirilere 3. şahıslar müdahale etmesin.
Fenerbahçe altyapısını kullanır veya kullanmaz o da kulübün tasarrufudur.Tipik tüccar kafalı şark zihniyetiyle ''üretemiyorsa kapansın'' deniyorsa Arda-Sabri'den öteye gidemeyenlerin ülke çapında futbol okulları açmasına da gerek yoktur aynı mantıkla.

Unknown dedi ki...

Yazının tamamını buradan okuyabiilirsiniz.Okunması gerektiği için bulduğum ilk linki verdim.

http://www.futbolekstra.net/maloudanin-yerinde-gozu-var-gokhan-tore.html

hattu dedi ki...

bulent abi yazinin altyapi ile ilgili olan kismina diyecegim yok. lakin soyle bir durum var; altyapi oyuncularinin seyretmesi birlikte olmasi gerek dedigin alex icin kendi ulkesinden dahi oyun karakteri ve mental ozellikleriyle ilgili olumsuz yorumlar geliyor. liderlik vasfinin olmadigi bir gercek, pvh mi yoksa alex de souza mi liderdir dersem sanirim soylemek istedigim anlasilir. yazida fb altyapi oyuncularinin alex'le yemege cikamyi birak, antrenmanini dahi seyredemediginden dem vuruyorsun, o zaman haftaici gazetelerde cikan haberleri okumussundur; alex degil altyapi oyunculariyla takim arkadaslariyla bile yemege cikmayan vakit gecirmeyen birisiymis ve antrenman biter bitmez tesislerden ayrilan bir futbolcuymus. haberler fenerbahceyi iceriden takip eden muhabirlere ait, ama dogruysa bu anlayistaki bir futbolcunun ornek gosterildigi bir takimda dereagzi-samandira dip dibe olsa da bisey farketmez...

yorumumun basinda bahsettigim alex'i ulkesindeki brezilyalilarin nasil gorduguyle ilgili bir yazi :

http://mcanmutlu.blogspot.com/2010/03/brezilyadan-alex-de-souza-yorumu_02.html

benden bu kadar dedi ki...

baştan:fenerbahçeliyim.

yazıda aslında çok da bi eleştiri yok ama aydın nickli arkadaş ciddi manada üzerine alınmış. fenerbahçe'nin altyapıdaki asıl sorunu yazıda bahsedilen şey olabilir veya olmayabilir bu tartışılır lakin konuyu galatasaray'a sıçratmaya gerek yok.

"arda-sabri" dediğimiz şey galatasaray'ın son 10 yılda çıkardığı en iyi oyunculardır. burası doğru. yani gs altyapısı son 10 yılda bu adamları çıkarabilmiş. lakin genç oyuncu yetiştirmek çok çok farklı bir konu. üzerinde çok emek sarfedilen, çok istenilen insanların sonuç vermediği, çok dikkat edilmeyenlerin büyük futbolcu olabildiğinin şahidiyiz. zilyon tane yetenek de böyle harcanmış gitmiş veya kazanılmıştır. "zeka en büyük yetenektir" diye boşuna denmez.

topu ayağına aldığında istediğin herşeyi yapabiliyor ol, takımına faydalı olamıyorsan neye yarar? (quaresma)

hiçbir bariz yeteneğin olmasın, sadece doğru zamanda doğru işler yap, büyük futbolcu ol.
(inzaghi)

belli istisnalar haricinde insan geliştirilemez, daha ziyade kendi kendini geliştirir. alex ferguson'un 7 numara yaratmaları istisnalara birer örnektir. türkiyede oyuncular kendilerini ispatlayarak bir yerlere varırlar. öyle wenger'in bendtner ısrarı gibi bir ısrar bu ülkede sözkonusu olamıyor. her oyuncu şans bulduğunda bunu iyi kullanmalı türkiye'de. sabri olsun arda olsun takımlarına bu noktaya kadar birşeyler verebilmişler ki bugün buradalar. eğer sürekli alıp birşeyler vermezlerse verimsizlikten gönderilirler. bu bakımdan zordur burada genç oyuncu olmak. kendisine şans verilmeyen oyuncu da vardır, lakin asıl sorun oyuncuyu tek maçta yıldız yapıp, tek maçta itin götüne sokan medyadır sanırım.

çok çabuk karar veriyoruz birşeyler için. çok çabuk harcıyor, çok çabuk seviyor, çok çabuk üzüyoruz. o kadar hızlı oluyor ki herşey, aralara bir yerlere sıkışıp kalan onca futbolcunun insan olduğunu unutuyoruz sanki. makine değil ki bunlar. bir gün mutlu, bir gün mutsuz olabilir herkes. sen kendinde bu hakkı görüyor da, başka bir insandan niye esirgiyorsun ki?

íí dedi ki...

@aydin

"Mümkünse var olan eleştirilere 3. şahıslar müdahale etmesin" ne demek acaba? Gercekten anlayamadim. Post'u elestiren bir mesaj uzerine hic kimse kelam etmesin mi?

cinkean dedi ki...

BT ve benden bu kadar;yazılar birer harika, tebrik ediyorum.

Konu Alex in gençlerle ya da arkadaşlarıyla yemek yemesi, maç izlemesi değil sadece ya da x oyuncunun. FB nin bir bütünlük mantığını takıma oturtamaması ve dolyısıyla takım ruhunu kuramamasıdır.
Ben de Fenerbahçeliyim ve bu yazıyı okudukça içim acıyor. Düşünsenize alt yapıda 16 yaşında sol beksin, önünde Carlos ve Santos var. Brezilya nın sol bekleri. Bunlardan önce/sonra antreman yapıyosun ve antreman esnasından carlos kenardan senin bir hareketin sonrası bağırarak tebrik ediyor ya da hatanı anlatarak düzeltiyor. Bak sen gör ondan sonra elemanda ki gazı,azmi.. Yemek mi? Alex olmasın da Emreyle çıksınlar o zaman onlarda..

Selim Ugur dedi ki...

FB-GS A2 macinin arifesinde hem yorum hem de zamanlama acisindan cok guzel bir yazi olmus.

Bakalim mac nasil gececek?

silent lucidity dedi ki...

mükemmel bir yazı olmuş, çok teşekkürler.

fb-gs altyapı tartışmalarına girmeye ise hiç gerek yok,tercih meselesidir.biz gider özerin peşinatını ödemez kaptırırız fenerbahçe'ye,ama bu yönetim beceriksizligini emre çolak potansiyeli unutturdu bile.

julien sorel dedi ki...

"üçüncü kişiler karışmasın" muhabbeti ilginçmiş. sen herhalde bülent abi'nin bacanağı, kaynı falan oluyorsun arkadaşım, kusura bakma biz zaten geçiyorduk şöyle bir uğradık üçüncü kişi olarak.

hadi emre çolak ve uğur uçar'ı hiç saymıyorum, (buna da şükür!!) arda-sabri'den öteye gidememeyi eleştirmek ve turkcell süper lige futbolcu yetiştirmeyi övmek ise bambaşkaymış. rotası transfer olanlara selam olsun, deniz barış ve selçuk inan'la mutluluklar dileriz...

Oypa13 dedi ki...

Abi bu hafta Mithat'ın Rizespor-Gaziantep B.B. maçında attığı golü izlemeni tavsiye ederim.Yüzünü kara çıkarmamış.

cerkez1905 dedi ki...

@aydın

arda ve sabriden öteye gidemeyen derken_?? Galatasarayın kadrosundaki Türk futbolcularına bi bakıver birader sen_? ya da nasıl dünya 3. oldun avrupa 3. oldun bi öğreniver. sen ve senin gibilere 3.kişiler yazmaz 300. kişiler bi yerleri ile güler geçerler rahat ol sen. futbol da ağır geldiyse git tom ve jerry izlemeyi dene ya da sadece yazılanları oku görüntü kirliliği yaratma Tütkiyenin en iyi futbol muhabbetinin konuşulduğu blog da.!!!!

alicansolak dedi ki...

aydın isimli arkadaş Fenerbahçe'yi eleştirirken bile Galatasaray'a laf sokmaya çalışan Fenerbahçeli spor yazarı ekolünden

en fanatik Fenerbahçeliler bile altyapı konusunda dertliyken son derece aşikar bir durumda bile bu kadar hassasiyet neden anlayamadım,
gereksiz bir dikkat çekme çabası olsa gerek

3. şahıslar müdahele etmesin de ne demek yahu, o zaman direkt mail at, orada tartışın, böyle herkes taş atan bir yorum yap sonra cevap bekleme

MaX CadY dedi ki...

@aydın

Mümkün değil. Arkadaşım burada herkes üçüncü şahıs. Sen burada kendini blog sahibi ile sohbet ediyor mu zannediyorsun. Burada herkes saygı sınırını aşmadıktan sonra herkesi eleştirebilir.

Fanatiklik nasıl kör etmişse gözünü okuduğunu anlamıyorsun. Zannediyorsun ki herkes Fenerbahçe’ye bir şeyler giydirme telaşında, herkes Fenerbahçe düşmanı. Yok böyle bir şey. Adam buraya gelmiş bana göre gayet güzel bi eleştiri yazısı yazmış. Sana illa katıl diyen yok. Ama nasıl şartlamışsan kendini, sanki adam ana avrat küfür etmiş Fenerbahçe’ye.

Hem ilk yorumunda Fenerbahçe’nin altyapısını kullandığını iddia ediyorsun, daha sonra da “kullanır kullanmaz kulübün kendi tasarrufudur” diyorsun, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Böyle düşünürsen takımın yaptığı bütün hamleler kulübün kendi tasarrufudur. O yüzden hiçbirimiz ağzımızı açmayalım futbolla ilgili. 1-2-3 tıp diyelim bundan sonra hiç kimse futboldan bahsetmesin. Her şey çünkü kulüplerin tasarrufu. Biz sadece izleyelim geçelim.

O takımın bir adı var: Galatasaray. Arda-Sabri’den öteye gidememek diye bir cümle üretmişsin. Şimdi herkes burada altyapıdan yetiştirdiği futbolcuları saysın da s.dik yarışı mı yapalım. Biraz araştır sadece dostum.

Ayrıca hiçbir takım rotasını transferden yana kullanmaz. Belki Fenerbahçelisin ama ben senden daha iyi biliyorum ki Fenerbahçe’de yapmaz bunu. Altyapıda A takımda oynayacak adam yoksa transfer yapar. Senin altyapından Messi çıksa bizim rotamız transfer deyip adamı iki kuruşa satıp yerine sıradan bir adam mı alacaksın.

aydın dedi ki...

@Max Cady
Teşekkürler
@cino
Ben birşeyleri övmedim, Deniz-Selçuk vs Mustafa Sarp'tan eksiği yoktur.Blog yazılarına her eleştiriye kraldan çok kralcı olmak zorunda değilsin.
Türkiye'de altyapı gerçeği budur, futbolcu çıkarsa ne ala çıkmazsa kimsenin umuru değildir.
Önemsenseydi Hamburg maçında stoperde Kewell'ı değil Semih Kaya'yı izlerdik.

unknown dedi ki...

Bizim ülkemizde zaten ciddi bir alt yapı sorunu var.. Kalkıp brezilya arjantin gibi futbolcu fabrikası olamıcaz hiçbir zaman ama en azından her yıl ülkemizden 1 futbolcuyu avrupanın üst düzey liglerine ihrac etmeliyiz.. Ülkenin şuan için en iyi alt yapısı galatasarayındır ancak bu bile yeterli değildir bence.. kim bilir ülkemizde daha ne ardalar vardı ama hiçbiri keşfedilemedi..

julien sorel dedi ki...

@aydın

"futbolcu çıkarsa ne ala çıkmazsa kimsenin umuru değildir."

işte bu kadar basit değil mi, şeftali ağacı ya bu gider toplarsın olmuşlardan birer ikişer tane. sorun şu ki galatasaray'dan da öyle her sene 5 futbolcu çıkmıyor ama alt yapıdan gelen çocuklar a takımla maça çıkmaya özendiriliyor, kampa götürülüyor, en azından sezonda bir iki maç yapıp seyirciye alıştırılıyor. seyirciden de teveccüh görüyor. yoksa alt yapı sevdasına her maça paf takımla çıkacak değiliz.bülent semih'i oynatmadıysa bu onun kendi yanlışıdır. maalesef ki yaptığı yanlışın bedelini tüm galatasaray ödemiştir o ayrı. kewell tercihinin sonucu ayan beyan belliyken sırf galatasaraylı diye o yaptığı hatayı mı savunalım şimdi senin gibi?

aynı durumun gerek seyirci baskısı gerekse de başkanın diktası yüzünden fenerbahçe t. direktörleri tarafından yapılması imkansızdır. (bkz: 27 yaşındaki semih’in a takımla düzenli oynamak için hala beklemesi)

evet türkiye’de bir alt yapı gerçeği var, bir de galatasaray gerçeği var. bunu takdir etmek başka, zaten bizim rotamız transfer diyip haksız yere kötülemek başka. deniz ve selçuk (m. sarp en azından bedava geldi) örnekleri de aziz yıldırım’ın muhteşem(!) transfer politikasına örnek diye verilmişti. neyse umarım bugün dereağzındaki maçı izlemiştir.

kraldan çok kralcı meselesine gelince, “üçüncü kişiler karışmasın bak” gibi ilginç bir talep gelince buranın halka açık bir platform olduğunu hatırlatmak istedim. yoksa ne benim savunma yapma gibi bir niyetim var ne de blogun ihtiyacı. buradan bakınca neyin ne olduğu belli oluyor zaten...

cemilorhon dedi ki...

@aydın

33. şahıs olarak yazdıklarına kayıtsız kalamadım, kusura bakma.

Yazıya katılmayıp, fikrini paylaşabilirsin ama fenerbahçe alt yapıya önem vermek zorunda değildir gibi bir düşüncen varsa buna katılmak da mümkün değildir.

Eğer Türkiye'nin 3 büyük kulübünden biriysen bu ülkenin milli takımında oynayabilecek futbolcu yetiştirmek senin bir misyonun olmalıdır.

Bunu beceremessen her fırsatta "yabancı oyuncu sınırı kalksın" diye feryat eder durursun.

Ya da ezeli rakibinin yetiştirdiği futbolcuların %70'ini oluşturduğu milli takımın başarılarına sevinirken için biraz burkulur.

Ezeli rakibinin yetiştirdiği adamın adı Dünya'nın en iyi kulüpleriyle anılırken, senin para verip aldığın adamı Stoke City gibi vasat takımların formasıyla seyredersin.

Doğuştan fenerbahçe'li olduğunu iddia eden ikinci kaptanın bile kendi tuttuğu takımın altyapısına güvenmediği için Galatasaray altyapısından öğrenmiştir futbolu.

Ayrıca transferle oyuncu kazanma politikası Guiza'lara, Emre'lere, Özer'lere, Topuz'lara, Gökhan Ünal'lara milyon eurolar yatırarak değil; Mehmet Topal, Barış Özbek, Servet Çetin, Emre Güngör, Ufuk Ceylan, Hakan Balta, Musa Çağıran gibi potansiyeloyuncuları makul ücretle alarak olur.

Unknown dedi ki...

@aydin
semih'in oynamaması hoca'nın tasarrufu. daha ilk maçında böyle bir riske girip gencecik oyuncuyu ateşe atmamasının sonucu kötü olmuş olsada saygı duyulacak bir karar. tam tersi olup o maçta galatasaray kariyeri sona erseydi buraya gelip çocugun kariyerini bitirdiniz yazardın muhtemelen. amacın belli.

senin burda yazdıklarınla demek istediğin şu: fenerbahçe altyapıdan bir tane bile adam çıkaramıyor ama bari galatasaraya taş atayım da izi kalsın.

bülent hocam fenerbahçe altyapısının neden başarısız olduğunu tespit etmiş. hakvereceğine gelip burda ahkam kesiyorsun.

cnzns dedi ki...

@ @aydın

çok üzerine gitmeyin gençler. olur arada...

Unknown dedi ki...

bu blog yabancı ligler/takımlar ilgili haberlerinde/yorumlarında ne kadar başarılıysa maalesef ki türk futbolu hakkında da o kadar başarısız. Konu türk futbolu olunca fanatizm, objektifliği gölgede bırakıyor. ya rengimizi bırakalım ya da kalemimizi...

paytheman dedi ki...

@mehmet
@aydın
ana muhalefet isimli bir blog açarsanız hoş olurmuş bence :)

MaX CadY dedi ki...

@mehmet

ya fanatikliği bırakalım, ya da okumayı.

corrado dedi ki...

şu güzel yazının tadını almadan konuyu gs-fb eksenine çeken arkadaşların önünde saygıyla eğiliyorum.

DeaDLauS dedi ki...

yazının geneline katılıyorum bir Fenerbahçeli olarak.

Tek takıldığım yer takımın samandıraya taşınmasının "tarihi hata" olarak nitelendirilmesi.

hep anlatılır dereağzının her kötü sonuçtan sonra nasıl basıldığı, nasıl yöneticilerin sürekli kampa giderek takımı gerdiği..

Aziz Yıldırım'ın bu yaptığı görev başındaki yaptığı en iyi işlerden biridir.Tartışması bile olmaz bunun.

Ghetto Ultras Tribune Group dedi ki...

@aydın
diye giydirilmeye çalışılan fanatizmi eleştiren fanatik yazılar ve yazarların blogrool larından olay üst mahallede dayak yiyen çocuğun gelip abilerini alıp üst sokağı basması gibi. Kim dövdü seni söyle der gibi 10 kişi toptan gs fanatiği vurun abalıya gibi. Çocukça bir durum olmuş... Ha aydın sen haksızsın. Cino seninde ismin dandik otur.

akın başkan dedi ki...

ben mithatı giresunda izledim. kalitesini belli eden, takımın bir gömlek üstünde bir oyuncuydu. aynı kadroda emrah kol vardı ki herhalde takımın iki gömlek üstünde bir oyuncuydu. bu futbolcular ne hikmetse erken yasta üst kalite takımlarda yer bulamıyorlar. bazıları da gelişimini nasıl oluyorsa yavaşlatıyor. önemli olan şans bulamıyor olmalarıdır. türkiyede yabancılarla ilgili gercekci düzenlemeler olmadıkça çok emrahlar çok mithatlar kaybolur. bakın trabzona yakın yerde bankasyada oynadı bu ıkı futbolcu. emrah bankasyada estı. ama trabzona bıle gıdemedı.