4 Mart 2009

Bülent Korkmaz vs. Guardiola

Bülent Korkmaz: 24 Kasım 1968 İstanbul doğumlu. Malatya, Doğanyol, Gevheruşağı köyünden Osman ve Nevin Korkmaz çiftinin 3 erkek evladının ortancası. Küçük kardeşi Süper Lig'de 20 yıl forma giyen Mert Korkmaz. Futbola Edirnekapı'nın toprak sahalarında başladı. Korkmaz Ailesi Florya'ya, Galatasaray'ın Metin Oktay Tesisleri'nin karşısına taşındığında 11 yaşındaki Bülent'in hayatı değişti. Futbolcu olma isteği her zaman ailesinden destek buldu.
Josep Guardiola: 18 Ocak 1971'de Santpedor'da, Barselona şehrinin taşrasında doğdu. Cruyff'lu Barcelona'yı ilk kez Camp Nou'da babasıyla izledi. Gimnastic de Manresa'nın altyapısında futbola başladı. 13 yaşında Barcelona'nın altyapısı "La Masia"nın kapısından içeri girdi. Ailesi, futbolcu olmasına karşı çıktı. Eğitimine üniversitede hukuk okurken 1. sınıfta son verdi.
Bülent Korkmaz: 1979 yılında Galatasaray seçmelerinde "Kaleci kim?" diye sorulduğunda Salih Bulgurlu hoca "İndir elini, sen orta sahasın" dedi. Kendisinden 2 yaş küçük kardeşi Mert de Galatasaray altyapısına katıldı. Ahmet Keskinkılıç, ona liberoda görev verdi. 15 yaşında haftada 3 maça çıkmaya başladı. Bülent Ünder genç takıma çağırdığında 7 günde 5 farklı kategoride maça çıkıyordu.
Josep Guardiola: 1979 yılında Hollanda modeliyle yeniden yapılanan Barcelona altyapısının harika çocuğu olarak tarihe geçti. Kulübün efsane stadı Camp Nou'nun yanında Mini adı verilen ve altyapı takımlarının maçlarını oynadığı sahada Cruyff'un bir sözü hayatını değiştirdi. Genç takımı çalıştıran Carles Rexach'a, Guardiola'yı sağ kanattan al ve orta sahanın ortasında kullan diyen Hollandalı, Katalanlar'a bir yıldız armağan etti.
Bülent Korkmaz: Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası'nda S.Bükreş ile yarı final oynadığı sezon 20 yaşında ilk maçına çıkar. Mustafa Denizli, onu 5 Ekim 1988'de Rapid Wien karşısında sahaya sürer. Altyapıdan 4 gençtirler: Tugay, İhsan ve Hüseyin. 39 yaşındaki Tugay Kerimoğlu Blackburn Rovers'ın kaptanı. İhsan, Gaziantep ve Antalya'da oynadı, futbolu bıraktı. Hüseyin son olarak 3. ligde forma giyiyordu.
Josep Guardiola: Johan Cruyff, 19 yaşında Guardiola’yı A takım kadrosuna çağırır. 80’lerin ikinci yarısında Akbaba Beşlisi ile İspanya’da şampiyonluklara ambargo koyan Real Madrid’in hükümdarlığına son veren “Rüya Takım”ın bir parçası olur. Onun da yer aldığı Koeman, Bakero, Beguiristain, Stoickhov, Nadal, Sergi’li kadro 4 yıl üst üste şampiyon olur.Bülent Korkmaz: Feldkamp ve Hollman yönetimindeki şampiyon olan Galatasaray’da Alman stoper Stumpf’dan profesyonel futbolcunun nasıl yaşaması gerektiğini öğrenir. Guardiola gibi kariyerinde 4 yıl üst üste şampiyonluğu Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray’da yaşar. Kariyerinde 8 Lig Şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 TSDYD Kupası, 1 UEFA Kupası, 1 Süper Kupa bulunan Bülent Korkmaz, Euro 1996 ve Euro 2000’de forma giydi. 2002 Dünya Kupası’nda 3. olan kadronun kaptanıydı ve finallerde gol atma başarısını gösterdi. 16 yaşında B. Dortmund’dan teklif aldı, kabul etmedi. Kariyeri boyunca, 26 yıl Galatasaray forması giydi. 3 numara ile özdeşleşti. Takım kaptanlığı ona “Büyük Kaptan” lakabını getirdi. Galatasaray’da bayrak adam oldu.
Josep Guardiola: 11 yıllık Barcelona kariyerinde 6 lig şampiyonluğu kazandı. 1992’de Şampiyon Kulüpler, 1997’de Kupa Galipleri Kupası’nı kaldırdı. 2 Avrupa Süper Kupa, 2 İspanya Kral Kupası, 4 de İspanyol Süper Kupası’nı kariyerine yazdırdı. 1997 yılında Bakero futbolu bıraktığında takım kaptanlığına yükseldi. Koyu bir Katalan milliyetçisi olduğundan Nou Camp’da taraftarı önünde galibiyetleri Katalan bayrağına sarılarak kutladı. Milli takımla 1992 Barselona Olimpiyatları’nda altın madalya kazandı. 1994 Dünya Kupası ve Euro 2000’de oynadı. 47 kez milli formayı giydi, 5 gol attı. 4 numaralı formayla özleşti. Ülkesinde kısaca “Pep” olarak tanınıyor. 2001-2005 yılları arasında İtalya’da Brescia ve Roma formalarını giydi. 2006 yılında Meksika’da futbolu bıraktı.Bülent Korkmaz: Teknik adamlığa giden futbolculuk kariyerinde Mustafa Denizli, Feldkamp, Fatih Terim, Lucescu ile çalıştı. Her teknik adamın bir yönünü teknik adamlığında harmanladığını söyledi. Milli Takım’da Ersun Yanal’ı gözlemledi. Antrenörlük kariyerine, bir dönem Yanal’ın yardımcılığına yapan Mesut Bakkal ile Gençlerbirliği’nde başladı. 2006-2007 sezonun ikinci yarısında puan tablosunun son sırasındaki Kayseri Erciyesspor’un başına geçti. Sezonun son haftalarına kadar savaştı, mucizenin kenarından döndü. Takımına, Türkiye Kupası’nda final oynattı. 2007-2008 sezonunda Bursaspor’da göreve geldi. Kulüp yönetimi ile aynı frekansta olmadıklarından istifa etti. Kısa bir dönem Gençlerbirliği’nde çalıştı ve ardından kendini çabuk tüketilen hocalar girdabından kurtarıp bir süreliğine kenara çekildi.
Josep Guardiola: 6 yıl sonra döndüğü Barcelona’da B takımın başına geçti. İspanya’da 4. ligde mücadele eden takıma oynattığı hücum futboluyla dikkat çekti. Dos Santos, Bojan gibi altyapının yıldızlarına A takımın yolunu açtı. Son 2 sezonda şampiyonluğu Real Madrid’e kaptıran Rijkaard’ın yerine Haziran 2008’de Barcelona teknik direktörlük koltuğuna oturdu.Bülent Korkmaz:Bir gün döneceğim" dediği Florya’ya, 23 Şubat 2009’da Galatasaray’ın yeni teknik direktörü sıfatıyla döndü. Skibbe’den görevi devralan Bülent Korkmaz, sarı-kırmızılı kulübün kulubesinde ilk kez Bordeaux maçında sahaya çıktı ve unutulmaz 90 dakikadan 4-3 galip ayrıldı ve takımını UEFA Kupası’nda 4. tura çıkardı.
Josep Guardiola: Sezon ligin zayıf ekibi Numancia mağlubiyeti ve Santander beraberliği ile başladı ama sonrasında Barcelona’yı uçurdu. İspanyol lig tarihinin en iyi performansını ortaya koydu. 3 gol ortalamasıyla takımı Avrupa’nın en golcü takımı oldu. 24 maçta 19 galibiyet alan takımı halen 4 puan farkla lider ve 3 kulvarda da yoluna devam ediyor.Bülent Korkmaz: Futbolculuk kariyerindeki agresif karakterini çalıştırdığı takımlara da aşıladı. Savunma oyuncusu olmasına rağmen hücum futbolunun son yıllardaki temsilcilerinden. 4-3-3’den vazgeçmiyor. 90 dakikayı kenarda ayakta izliyor ve takımını basketbol koçu gibi idare etmeyi seviyor. Saha dışında öğrencileriyle birebir iletişim halinde. Maç öncesi taktik toplantılarında takımı motive eden konuşmaları çeyrek asırlık kariyerinin mirası. Yıldızlara değil, takım oyununa inanıyor. Göreve gelir gelmez Sabri ve Ümit Karan’a verilecek cezaları erteletti. Sabri, Bordeaux maçının galibiyet golünü attı.
Josep Guardiola: Bülent Korkmaz gibi 4-3-3 oynatıyor. Johan Cruyff ve Louis Van Gaal, teknik adamlık kariyerini etkilen futbol akılları. Göreve geldiğinde takımın havasını bozduğuna inandığı Deco ve Ronaldinho gibi yıldızlarla yolları ayırdı. Sorunlu Eto’o’yu gol krallığına koşan bir forvete dönüştürdü. Futbolcuların yemek düzeninden, boş vakitlerinde oynadıkları Playstation’a kadar herşeye karışıyor. Antrenmana ve takım yemeğine geç gelenlere ceza uygulamasını başlattı. Maça giderken takımına Coldplay dinletiyor.Bülent Korkmaz: Galatasaray altyapısından yetişen bir çok oyuncunun idolü. 1987 doğumlu Uğur Uçar, onun 3 numaralı formasını giyiyor.
Josep Guardiola: Bir zamanlar Barcelona’da top toplayan çocuk olan Guardiola efsane olduğu kulübün altyapısından yetişen aynı mevkiide oynayan Xavi, Iniesta’nın idolü. Iniesta’nın Barcelona tesislerindeki odasının duvarlarını genç takımdayken Guardiola posterleri süslüyordu.Bülent Korkmaz: 19 yıllık evli, 2 kız çocuğu babası. Kariyeri boyunca magazin basınından uzak durdu, mazbut aile yaşamıyla dikkat çekti. Ferrari ve Michael Schumacher hayranı. Görev yapmadığı dönemde hafta sonları naklen yayınlanan tüm maçları izleyen, dünya futbolunu çok yakından takip eden bir futbol aşığı. Şıklığını çokça eşi Banu Hanım’ın tercihlerine borçlu. Spor giyinmeyi seviyor. Saha içinde Milano havası estiriyor. Tatlı yemeği çok seviyor. Favorisi Sirkeci Hacı Bekir’den çikolatalı pasta.
Josep Guardiola: Özel hayatların didik didik edildiği İspanyol medyasından her daim kaçmayı başarmış bir eski futbolcu. Evli, 30 yaşında baba oldu. Bu sezon Avrupa’da moda dergilerinin dikkatine çekecek kadar şık bir teknik adam. Korkmaz gibi spor giyinmeyi seviyor. Uzun ceketi tercih ettiği takımları Barselona’da özel terzisinden. Barselona’da favori restoranı Ferran Adria’nın sahibi olduğu 3 Michelin yıldızlı El Bulli. Barselona’nın meşhur balık pazarı La Boqueria’da El Quim’de sık sık görülüyor.

55 yorum:

Ali Ersoy Pembe dedi ki...

Eline saglik Bulent abi sen ne yazmissin oyle ya, bir kac sayfa daha ekleyip kitap cikartmak lazim.

kalemine saglik.

varol döken dedi ki...

luis aragones: 70 yaşında, torun torba sahibi, ununu elemiş, eleğini asmış, futbol anlayışı çağdışı kalmış, futbolcu ruhundan anlamayan, onları insandan çok bir makine gibi gören, suratsız, sevimsiz, inatçı, mendebur, saygısız (canlı yayında göğüs kıllarını karıştırıyordu) ve idealist olmayan bir adam... tutacağı tek bayrak merkez bankasının yeşil bayrağı...

işte bizimkinin hikayesi de böyle:)

Olgu Akbayrak dedi ki...

Bülent abi Pazar günü Sabah'a yazmıştın bu yazıyı galiba... Umarım ikisi içinde hayırlısı olur... Mayıslar onların olsun...

inci dedi ki...

müthiş. tek kelimeyle akıp gitti.

fataliyev dedi ki...

Bülent Korkmaz: Galatasaray onu elden çıkarmak istedi hatta Bursa'ya göndermeye çalıştı. Ama o "bedavaya dahi oynarım" deyip zorla GS'de kaldı. Sonrası malum; şampiyonluklar UEFA kupası vs...

cenkcoskun dedi ki...

Soluksuz okudum, eline sağlık.Büyük Kaptan'a başarılar diliyorum...

breath dedi ki...

karsilastirma ancak bu kadar guzel olurdu. ve iki insan ancak bu kadar birbirine benzerdi sanirim, biri turk biri ispanyol olmasi i$iginda bakarsak.

elinize saglik.

erdemkursat dedi ki...

gerçekten süper bir yazı, teşekkürler,

31 ligas y 11 eurocopas dedi ki...

ohhhhhhhh guardiola ha caido en la trampa, ha picado, se mete en terreno q no le gusta...esto es clara señal de que ALGO NO VA BIEN, EMPIEZO A PENSAR Q LO DEL CANGUELO ES REAL MADRID !!

NO ME LO ESPERABA

31 ligas y 11 eurocopas dedi ki...

El señor Calderon era un bocazas y un optimista de los que cansaban, pero cuidado con el señor Boluda que aunque parecia imposible todavia es mas bocazas. No habia visto algo igual desde Ramon Mendoza y Lorenzo Sanz. Si Don Santiago Bernabeu levantara la cabeza y viera en lo que se ha convertiod "ESTO es real madrid"
Entre el chulo k tenemos de presidente y los prepotentes de los cules k ahora saltan k hay envidia se puede armar la de dios. x cierto,la liga es del madrid seguro, x k los del madrid tienen envidia pero los del barça tienen...cagelo!! jaja Hala Madrid!!!

Unknown dedi ki...

güzel bir yazı. bir gün aykut kocaman hakkında benzer bir yazı yazmanız dileğiyle.
(bu arada bülent korkmaz'dan en çok nefret eden 3-5 kişi arasında olduğuma inanıyorum)

31 ligas y 11 eurocopas dedi ki...

is korkmaz old gala player ?..

i know that game. against raulito.. i was there and we won 3-0... champions liga quarter final 2001.... 3 3 3 3 3 3 3 in 35 minutes

don't cry bulent aceto. jejejejeje

hagi dedi ki...

Elinize sağlık harika bir yazı olmuş.
gerçekten çok fazla ortak yön var bu iki hoca arasında.ancak aralarında büyük farklar da olduğunu düşünüyorum.

Guardiola:futbolu bıraktıktan sonra barcelona altyapısında hocalık yapmaya başladı.Bercelona kamuoyu tarafından devamlı teknik direktörlüğe hazırlandı,hatta geçen sene "guardiola takımın başına gelsin mi" şeklinde bir anket yapıldığını yine burada okumuştuk.Camianın birgün mutlaka takımın başında görmek istediği bir teknik adam olarak kendini bu göreve hazırladı.

Bülent Korkmaz:4 yıl önce Galatasaray'dan küstürülerek gönderildi,bir jübile bile yapmasına izin verilmedi,2005'ten beri Florya'dan uzaktaydı.O günden beri teknik direktör olarak camianın gündemine gelmediğini biliyoruz.Kendini bu göreve hiç hazırladı mı,22 şubat 2009 pazar akşamı kocaelispor maçı başlarken aklında yarın ile ilgili ne gibi bir plan vardı,bilmiyoruz.
Camia tarafından teknik direktörlüğe hiç hazırlanmadığı gibi,basiretsiz yönetimin çapsızlığını örtmek için taraftara bir efsaneyi yem etme stratejisine uygun olarak(tıpkı 2004'te Hagi'nin gelişi gibi) göreve getirildi.Peşpeşe 2 galibiyet suları durulttu gibi görünsede takımın ilk tökezlemesinde neler yazılcağını,2. ve 3. tökezlemelerde neler olacağını,kendisinin sırtını pışpışlayanların neler yapacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
Ayrıca takımı sezon başında devralmadığı için Guardiola gibi bir hazırlık dönemi geçirmedi.

31 ligas y 11 eurocopas dedi ki...

gala follows same method and way with barça ??.. pep y this man.. well, supporters like these things.. their own man. club's legend. after jubilato young and idealist trainer. it seems very god. but after an unsuccesfull season fans shout "bye bye , go go go" white handkherciefs on air..media says" he's unexperienced and young. not enough...this is a dangerous method. real madrid board doesn't like it. as we saw with camacho and del bosque and valdano. atleti with luis aragones...

barça will see pep. now 1 point.. from 12 to 1..if real madrid will be champion and no pep in 2010..

football is cruel..

ACY dedi ki...

harika bi karşılaştırma olmuş üstat yalnız bu michelin yıldızlı restoranlara güvenmemek lazım o kadar geçen ingilteredeki 3 michelin yıldızlı fat duck'ta 40 kişi zehirlenmiş en kötüsü de ev kirasını yemeğe yatırıpta zehirlenmiş olmak tabi =)

bahtiyar dedi ki...

abi bu ne güzel bir yazıdır valla eline sağlık.

delgado dedi ki...

"Maça giderken takımına Coldplay dinletiyor."
anlıyor bu işten :)

çok güzel bir yazı, tebrik ederim. ama bu dortmund mevzusunu direk 1.ağızdan değil de vakti zamanında medyadan duyduysanız pek gerçek olduğunu düşünmüyorum, zira o senelerde türkiye 1.ligi'nde olağanüstü iyi oynayan oyuncular dışında transfer olamazdı kimse. alman bir takımın 16lık bir türk transfer edeceğini sanmıyorum, o dönemde.

delgado dedi ki...

bülent de hakan şükür'e profilden ne benziyormuş arkadaş. raul'a çemkirdiği fotoğrafta koy bülent yazılı formanın yerine hakan'ı, kimse bişey çakmaz valla.

gsemre88 dedi ki...

bulent abi tebrikler inanilmaz yazmissin yine.
2 mart tarihli pazar sabah'ta yazini keyifle okumustum. kalemine saglik.

Turiaf dedi ki...

Bülent Korkmaz = Lugano acayip benziyorlar

Tunç Bozacılar dedi ki...

Büyük takımlarımızın kravatlı ve beceriksiz yöneticilerinin komple komplekslerinden dolayı adına EFSANE BİTİRME OYUNU dediğim süreç devam etmektedir .

Oyunun baş aktörlerinden rol çalma amacı güden bu siyasette bu sıralar adına ADNAN dediğimiz kişilerin faaliyeti devam ettirdiğini görüyoruz . Ümit Davala , Rıza Çalımbay , Oğuz Çetin hemen aklıma gelen adamlar . Tek kötülükleri emek verdiler , terlediler ehh başarı kazandılar .

Camianın yardıma ihtiyacı olduğu zamanlarda el uzattılar , taşın altına ellerini koydular , el verdiler . Basiretsizlere güvendiler .

Ne mi oldu ? 2. Fatih Terim dönemi , 5 maçlık NAĞMAĞLUP Rıdvan dİLMEN ve Ertuğrul Sağlam adam gibi adam !

At önüne seyircinin bir kaç efsane et , baktın yemiyorlar , sıradaki gelsin .

Y.Demirören tarzı bunu beğenmedim-bunu deneyelim tarzı , Aziz Yıldırım sabırsızlığı ve Adnanların federasyona açtığı savaşlar gibi boş işlere inanmayanlar kulübünün başkanı olarak on sözüm : Bırakın lan bizim kahramanlarımızı bize ...

sercanorhan dedi ki...

okuması çok keyifli bi yazıydı.. futbolun, evliya çelebi dediğimiz veya paraya tapan adamlarla değil de böyle savaşçı ve belli bi takımla özdeşleşmiş insanlarla daha çok anılmasını diliyorum her zaman..

wanadoo dedi ki...

geçen sabah pazar eki yazısı. ne güzel bir yazıdır o öyle :) ellerine sağlık abi.

Massimo dedi ki...

Bu yaziyi ben baska bir yerde okumustum..

BT dedi ki...

@delgado
bülent korkmaz hakkındaki satırlar direkt birinci ağızdan öğrendiklerimdir. Farklı bir kaynak kullanmadım onun için. Bana uzun uzun anlatmıştı

@massimo orhun
sabah pazar ekinde yazı kısmen yayınlandı.

Deniz dedi ki...

@ ramon

google added turkish to its' translations.
It is not perfect but at least you may get an idea about the posts.
Here is the link of aceto blog from turkish to spanish:

http://translate.google.com/translate?prev=hp&hl=en&u=http%3A%2F%2Facetobalsamico.blogspot.com%2F&sl=tr&tl=es&swap=1

or a shorter link:
http://getir.net/oeo

Viva Barça by the way!

BT dedi ki...

@hagi
barcelona ve guardiola arasında geçmişti kötü hatıralar vardır. bu konuyu hiç girmedim. O konuyu da yazacağım. Guardiola'nın gay olduğu dedikodusu çıkartıp kaptanlarını küstürmüşlerdi. bir de doping hikayesi var yazılmayan...

fuleliyorum dedi ki...

Bülent abi uzun yazıları biraz zor okurum aslında ama senin yazılar bir çırpıda okunuyor...Tek kelimeyle harika

Adsız dedi ki...

çok güzel bir yazı. umarım galatasaray'da bülent kaptan istikrarlı işler ortaya koyar.

Eren Altık dedi ki...

Ayrıca iki teknik direktörün de takımlarının galibiyet serisi elde etmesi halinde futbolcuları ve ekibi yemeğe çıkardığını okumuştum. Bu da ilginç bir ortak nokta eğer gerçekse.

jose dedi ki...

Pazar günü Sabahta okumuştum "Hayırlı evlatları"

Büyük kaptan bu işi kotaracak inanıyoruz..

Ghetto Ultras Tribune Group dedi ki...

Birgün Rıdvan Dilmen hakkında bir yazı da görmek hoş olabilirdi..

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Valla hiç kusura bakma Aceto ama bu yazı komple bi hayal mahsülü. Her iki futbolcu arasında yaptığın eşleştirmeler dahi bende havada uçuşuyor. Final olarak bende oluşan benzeşme her iki futbolcu da oynadıkları külüplere teknik direktör olarak gelmişler, bu kadar. Ama arada dağlar kadar fark var her anlamda.

Açıkça ifade etmek gerekir ki Bülent Korkmaz hayatım boyunca izlediğim, başarı yolunda her yol mübahtır düsturunu şiar edinmiş, kariyer edinmiş inanılmaz gayretli yegane insandı. Rakibine tekme atar hakeme döner bana faul yaptı diye itiraz ederdi, durduk yerde yere atlar dakikalarca kalkmazdı(eğer galatasaray önde ise) onu yapar bunu yapar, galatasarayın başarısı yönünde ne gerekiyorsa o şekil davranırdı. Ama insanı yönden doğru ama yanlış. Önemli değildi etik yahut futbola saygı. Bülent her durumda Galatasaray için ne gerekiyorsa onu yapardı. Fakat senin yazının konusu bambaşka ki blogunun genel alt metni açısından da. Anladığım kadarı ile saygıdeğerlik mevzu da merkezde her iki camia açısından. Fakat bir futbolcunun tüm bir kariyeri mevzubahisse, hakkaten saygıdeğer olması için tüm rakip taraftarların bu konuda mutabık olması elzemdir kanımca. Sadece formasını terlettiği takımın taraftarlarının algısı, yorumu bunu sağlamaz, sağlayamaz. Oysa ki Bülent Korkmaz konusunu dilerseniz bir Beşiktaşlı yahut Fenerbahçeli arkadaşlara sorunuz bakalım neler duyacaksınız yahut Galatasaraylı olmayan herhangi bir Türk futbol tutkununa? Ben biliyorum neler duyacağınızı. Ama dile getirmeyelim burada. Yahut şöyle diyeyim Metin Tekin i sorun ya da Rıdvan Dilmen i bakalım rakip takım taraftarlarına? Alacağınız cevaplar hemen hemen aynıdır. Oysa karşılaştırma ekseninden Guardiola ya dönersek kendisi ciddi bir centilmendi her takım taraftarı tarafından sevilip sayılan. Ve dahi Bülent Korkmazla mukayese kabul etmeyen bir futbol yeteneği vardı hiç kusura bakmayınız. Aynı şekilde Real Madride gidip sorun bakalım ne diyecekler Guardiola hakkında? Yahut herhangi bir İspanyola?

Dolayısıyla nasıl bir bağlantı var aralarında bu iki futbolcunun ben hiç anlamadım. Fazla zorlama ve güne uyarlanmış romantik bir yazı olmuş bu. Açıkçası bunu da takımına duyduğun sevgiye ve taraftar olmanın o açıklanamaz subjektifliğine yoruyorum. Belki ben de olsam aynısını yazardım : )))

Saygılar,
t&t

FK dedi ki...

gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. soluksuz okudum. teşekkürler bülent abi.

mayısları sever büyük kaptan. şükrü saraçoğlu'nda da final yakışır ona.

BT dedi ki...

@travis and tyler durdun
Uzun yazmışsın sağolasın. Yalnız yazının hangi noktasında bu adamlar birbirlerine benziyor sonucu çıkardın anlamadım. Yazının bir sonuç kısmı yok. Ben yazıyı bu adamlar birbirlerine çok benziyorlar diye bitirmiyorum. Kariyerleri, kulüpleri için ifade ettikleri, teknik adamlıkları hakkında yazdım. İki farklı coğrafyada iki ayrı yolda yürüyen adamın bazen kesişen hayat hikayeleri..

Bülent Korkmaz'ı herkes nasıl görmek istiyorsa öyle görür. Bu benim ilgi alanım değil. Şüphem şudur ki Rıdvan Dilmen başta olmak üzere gidin sorun bakalım başka takım taraftarlarına dediğiniz isimler hakkında bilimsel bir araştırma var mı?

Guardiola'nın saygınlığına gelince, bu "her takım taraftarı tarafından sevilirdi" biraz "türkiye nin 3 tarafı denizlerle çevrili, akdeniz de maki bitkisi vardır" a benzemiş.
Mesela Madrid'de Guardiola'ya gay derler... Lazio lular için de mamalı bir futbolcudur. Doping yapmıştır. (Nandrolon)

Postlarındaki maddi hataları gösterenlere açığım. Lakin metinlere zorlama demek de ayrı bir eleştiri dilinin tezahürü. Ben almayayım açıkçası...

Lord Ricko Joel dedi ki...

bülent ve guardiola kaptanların birbirlerine benzediklerini ben de düşünmüyorum lakin yazıda bu yönde bir yaklaşım da görünmüyor..
zaten bay aceto'da yorumlara cevap olarak bunu belirtmiş...
ben koyu bir fenerbahçe taraftarı olarak bülent korkmaz'ın gs de başarılı olmasını istiyorum ve umuyorum olacaktır da..


@ oldbulllee
bu arada o 3-5 kişiden biri de benim sanırım:)

sMAnia dedi ki...

herzaman hayalini kurduugum bir olaydi...

ne güzel yakismislar ikiside takimlarina...

kendinden gelmis iki patron...


taraftar olarak gelde kafayi yeme

zachpaulsen dedi ki...

bülent kaptanın bahtı açık olsun. şu dönemde takımın kazanacağı kritik maçlar bülent'in kredi kazanması için çok önemli.

içimden bir ses sanki olacak diyor...

mutu dedi ki...

"Bu adamları birbirine benzetmeye çalışmadım ki ben" demek biraz çocuk kandırmak gibi olmuş. Yazı gönül gözüyle yazılmış sanki.

Massimo dedi ki...

By the way, yes Ramon, Bulent Korkmaz was a captain of Galatasaray for over than 15 years. He had many success when he was playing for us. For example, Super Cup was one of the his best moment. Do you remember, honey ? We beat you 2-1 and Jardel scored the golden goal.

On the other hand, I have some questions for you. How many goals did Jardel make against Real Madrid ? Do you have any idea ? Also, I would like to ask you one more question. Does Roberto Carlos love to eat grass on the field ? Because after we beat you in Ali Sami Yen, Figo and Carlos both were eating grass. :)

İsim dedi ki...

Arkadaşlar yazı bir gazeteci refleksi ile yazılmış yani olması gerektiği gibi.
Aceto bir gazeteci aynı zamanda.Benim gibi elinde bira ve patates cipsi ile maç izleyip içinden taşanları bloguna yazan bir futbolsever değil sadece.
Bugün insanlar Bülent Galatasaray'ın Guardiola'sı olabilirmiyi konuşuyormu,konuşmuyormu?
Alın size araştırma,karşılaştırma.
Yorumlamak size kalmış.
Dört dörtlük bir gazetecilik örneği.
Şüphesiz her allahın günü kötü içerik ve ucuzluğa söven insanların yukarıdaki yorumları için bir tek şey söylenir.
RİYAKARLIK!

Unknown dedi ki...

sabahın ekindeki yazının birebir aynısı. Ayıptır

neverLander ® dedi ki...

@hagi

+1!

@BT

teşekkürler abi yazı için,eline sağlık.

kemonen dedi ki...

-MFÖ´den gelsin

Sen neymissin be Bulent, aa, aa!

BT dedi ki...

@kemal
Ayıp olan nedir?

Olgu Akbayrak dedi ki...

31 ligas y 11 eurocopas... i'm secure you know 2000 super cup final... and jardel's fantistic goal and off course cries real madrid's footballers... Do you remember? Korkmaz is this Galatasaray's team captain...


jejejeje barcelona barcelona...

varol döken dedi ki...

@Bülent
Kendinden çalmaya utanmıyor musun?

:)

ti esti to dedi ki...

@kemal
bülent abi sabah gazetesi spor servisinin editörü. ben okumamıştım mesela sabahta.


yazının takdir edilecek pek çok yanı var. çok güzel bir yazı olmuş abi eline sağlık.

Tunç Bozacılar dedi ki...

ABİ HERKESİN YORUMUNA CEVAP VERİRSEN EĞER ; YORULURSUN YIPRANIRSIN YAŞLANIRSIN ERİRSİN GİDERSİN BİTERSİN . SONRA BİZİ YUKARIDAKİ GİBİ DOYURUCU YAZILARINDAN MAHRUM BIRAKIRSIN . BIRAK BİRAZ KONUŞSUNLAR . EMEĞE SAYGIYI GEREKEN KİŞİLER ZATEN VERİYOR . AYIP OLANIN NE OLDUĞUNU BİLEN BİLİR GERİSİ ALLAH KERİM ...

josemarcelosalas dedi ki...

Yazı mükemmel. Bülent Korkmaz'ın Galatasaray'da uzun yıllar teknik adamlık yapmasını çok isterim, keza Guardiola'nın da Barcelona'da öyle... Yalnız Bülent Korkmaz için endişelerim var. Türkiye'de -Bülent Korkmaz her ne kadar kulübün bayrak adamlarından biri olsa da- Türk teknik adamlara gösterilen müsamhanın kıtlığı vs gibi sebepler bu endişelerimin başlıca nedenleri. Umarım yanılırım ve o da Ferguson-Manchester United istikrarının bir benzerine hasıl olur.

jose dedi ki...

Sabah ekindeki yazının birebir aynısı demiş biri:)

O yazıyı zaten Bülent Abi yazmıştı.Pazar Sabah ekinde.

neverLander ® dedi ki...

bülent abi t2'nin dediği gibi bazılarının senin şevkini kırmasından korkuyorum, bu tür yorumları (eleştirileri demiyorum, saçma yorumları kastediyorum) yayınlamazsan daha iyi olur bence.

blogu takip etmekten aciz, bi de ayıplıyor. gülmekle sinirlenmek arasında kaldım..

Çift Santrfor dedi ki...

Sevgili Aceto. Korkarım Bülent Korkmaz'a olan hayranlığın yüzünden bazı konuları biraz yüzeysel geçmişsin. Kısa bir süre çalıştığı Gençlerbirliği'ne, senin "profesyonelliği öğrendi" dediğin Stumpf halen görevdeyken gitti. Hatta Stumpf'un kulüple ilişiği kesilmeden takımın başında antrenmana çıktı. Pek de etik davranışlar değildi yaptıkları bence... Bursaspor'la aynı frekansta olmama konusu ise tamamen Bülent Korkmaz'ın yorumu. Takım pek de ışık vermiyordu açıkçası...

dogan pamuk dedi ki...

şunu anlamadım ne yani bir insan herhangi bir insana ne sebepten olursa olsun sempati duyamaz mı ya da beğenisini açığa vuramaz mı? kaldı ki burda böyle birşey de yok. blog sahibi emek vererek güzel birşey yapmış söylenenlere bak ya. siz sevmiyorsunuz diye bülent abi de mi sevmesin bülen korkmaz ı.
bazı yazılarda guardiola ve bülent k.ın neresi birbirine benziyor tarzı yorumlar var. bu adamlar bir klübün alt yapısından yetişmiş o klüpte birçok maça çıkıp birsürü kupa kaldırmış. bunun yanında kişsel olarak da büyük turnuvalarda oynamışlar klüple özdeşleşmiş iki futbolcu. daha sonra bir şekilde yuvalarına teknik direktör olarak geri dönmüşler. bunlar sizce benzerlik değil mi? bu benzerlik ve hayat hikayeleri blog a konu olamaz mı?
biraz insaf ya? fanatizmi bir kenara bırakıp futbolun tadını çıkarın diyorum size.

otti dedi ki...

şu yazıyı bi daha gözden geçirip güncelleme vakti gelmedi mi bülent abi:)