14 Mart 2009

Anne Almanlar Geliyor!

Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde İtalyan takımı yok. Bu onlar için bir ilk değil ama bu kez çanlar onlar için çalıyor. 2001 ve 2002'de de yoktular ama ilerleyen yıllarda gelen kupalarla durumu idare etmişlerdi. İtalya'nın derdi UEFA sıralamasındaki yerleri. 2009 sıralamasında İngiltere ve İspanya'nın ardından 3. sıradalar. Bu da Şampiyonlar Ligi'ne 4 takımla katılmak demek. Arkadan gelen ve İtalya'yı sıkıştıran Almanların ile aralarındaki fark 8 puan. İtalyanlar kupalara sadece Udinese ile devam ederken, Almanların 3 takımı hala nefes alıyor. Şampiyonlar Ligi kurulduğundan beri nereden nereye geldiler? Öncelikle buna bakalım. 1990-1999 yılları arasında İtalyanların 3 Şampiyonlar Ligi, ambargo koydukları UEFA Kupası'nda 7 şampiyonlukları vardı. 3 Kupa Galipleri ve 5 UEFA Süper Kupa'yı da listeye ekleyelim. 99 yılı itibariyle UEFA sıralamasında 1 numaradaydılar. Onları sırasıyla İspanya, Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere takip ediyordu.90'larda UEFA Kupası'nı silip süpüren İtalyanlar, 2000-2009 yılları arasında ise, tek bir UEFA kupası alamadılar. Bu da ligin zirvesine oynayan 4 büyük Milan, İnter, Juventus ve Roma dışında kalan takımlarla makasın açıldığının göstergesi. İtalya da 2000'li yıllarda; "yukardakiler ve aşağıdakiler ligi"ne döndü. Başaltına oynayan ve UEFA'ya giden kulüplerin neredeyse hepsinin başkanlarının başı belaya girdi, yolsuzluklar ortaya çıktı, iflas ettiler ya da etmekten beter oldular. Şampiyonlar Ligi'nde ayakta kalan Milan oldu. 2003 ve 2007'de kupayı aldılar. Juventus ve Milan iki kez finalde kaybetti. 2 UEFA Süper kupayı da bu dönemde listelerine yazdılar. 10 yıl önce sıralamada 6. sırada olan İngilizler bugün zirvede. (Alex Ferguson, Peter Kanyon, Amerikan sermayesi ve oligarklar)Şampiyonlar Ligi'nin adının başına artık "İngiliz" ekini koydurttular. Geçen sezon olduğu gibi bu sezon da firesiz devam ediyorlar. İşin garip tarafı; dünyanın en çok kazanan futbolcular listesinin 1 ve 2 numarasında oturan İbrahimovic ve Kaka, Serie A'nın futbolcusu. Tabii bu; ligdeki 500 futbolcuya da milyon euroları saçtıkları manasına gelmiyor. İtalyan futbolcular hiç olmadığı kadar ülkelerinden kaçıyorlar. En yakın örnek De Sanctis, ülkesinde hayal bile edemeceği bir rakama Galatasaray'da oynuyor. Görüldüğü üzere uzun zamandır cepten yiyen İtalyanlar için deniz 2011 yılında bitiyor. Milan'ın iki finalle topladığı puanlar listeden silindiğinde Almanların yaktığı uzunları gözlerini çok daha fazla kamaştıracak. 2011 yılından itibaren 4 takım kontenjanını Almanlara kaptırabilirler. Peki İtalyanlara ne oldu? 80'lerden beri dünyanın en büyük yıldızlarının top koşturduğu Serie A artık dünyanın en büyük, en popüler, en prestijli, en iyi futbol oynanan ligi değil. İngiltere ve İspanya'nın arkasında oldukları kesin, UEFA sıralamasında olduğu gibi lig bazında da "Bundesliga mı; Serie A mı?" tartışması artık yüksek sesle konuşulur oldu. Almanların tek dezavantajı az gece maçı oynatmaları. Bu topa da girip; büyük maçları "prime time"a aldıklarında Serie A'ya el sallayacaklar. İtalyan futbol ekonomisinin çöküşü üzerine blogda yazılmış satırları tekrar etmek istemem. Ama satır başlarıyla da olsa bu yazının bir parçasıdır: Skandallar yüzünden güvenilir bir lig değiller. Futbol terörünü çözemediler. Stadları eski, biletler ucuz. Ultras kültürü; futbol endüstrisine yenik düşmedi. İtalya, Avrupa Birliği'ne girdiğine pişman milyonların yaşadığı bir ülke ve "Made in İtaly" gerçeğine rağmen futbol endüstrisinin temel kalemlerinden ürün pazarlaması konusunda bir türlü kefeni yırtıp, global pazara açılamadılar. Korkularını; "Anne, Türkler" ile ifade ederler. Sanırım artık -sözkonusu futbolsa- "Anne, Almanlar geliyor"demenin zamanı geldi onlar için...

17 yorum:

pclion dedi ki...

İşte harika bir yazı diye buna derim ben...

aşkın dedi ki...

Yaz aylarında geceleri tekevizyon başındaydım.Trt 3 Seria A yıldızlarının biyografisini veriyor.Maldini - Rui Costa - Vialli.Kariyerleri, maç görüntüleri.Her takım o kadar çok yıldıza sahip ki.90'lı yıllarda İtalya'da futbol izleyicisi olmak vardı.
Abi bir mail yolladım Premier lig'in yükselişi üzerine, görüşlerine sunuyorum..

Unknown dedi ki...

Evet güzel bir yazı. Hatta bırakın Almanları Ruslar bile İtalyanları geçecek bu gidişle. Biz de çok büyük bir ihtimalle Hollanda'yı geçer Portekiz'le kafa kafaya yarışırız ama Ukraynayı geçebileceğimizi sanmıyorum. Bilenler bilir ama ben yine de söyleyim Bert Kassiesa'nın ülke ve takım puanları ile ilgili muazzam ötesi bir sitesi var. Futbolu bu siteden takip etmek ayrı bir heyecan katıyor. Linki de budur: http://www.xs4all.nl/~kassiesa/bert/uefa/index.html

Mithra dedi ki...

azalarak bitiyor italyan usülü tatlı-sert futbol.Üzülerek izliyoruz

Her Yol Roma dedi ki...

http://heryolroma.blogspot.com/2009/02/lejyoner-dedikleri.html

italyan milli takımında da son yıllarda olmadığı kadar lejyoner var artık, serie a'dan kaçış başladı mı acaba?

daha önceleri serie a'da olmayan adam azzuri forması giyemezdi.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kutay dedi ki...

almanların gece maçı oynamaması da üzerine çok konuşulması bir konu. stadyumların dolu olması aksam uzerı maç oynanmasından kaynaklanıyor olabilir mi?

Alper Öcal dedi ki...

@ilker

Rusların şu an peak yapmış durumdalar. Daha fazla ilerlemeleri söz konusu değil. Zira yabancı sınırına kısıtlama geldi. 6'ya indiriyorlar yabancı sınırını. Sadece CSKA'nın kadrosunda 14 yabancı var.

Dolayısıyla Rusya bırak Serie A'yı geçmeyi, birkaç sene içerisinde sömürülmeyi bekleyen bir pazar olacak. Arshavinler, Pavlyuchenkolar da bu paralara elden çıkarılmayacak tabi.

Unknown dedi ki...

@Alper Öcal

Doğrudur arkadaşım, Rus ligi hakkında pek fazla bilgim yok. Ben sadece rakamlara dayanarak konuştum. Son iki üç seneye baktım. 2-3 takımın başarısıyla 7. sıraya kadar yükselebilirsiniz ama orada kalmanız için diğer takımlarınız da başarılı olmak zorunda yoksa yine düşersiniz. (bkz Romanya) Ruslar için asıl sınav yeni başlıyor. Dört takımla katılıyorlardı puan dörde bölünüyordu, önümüzdeki sene altı takımla katılacaklar. Bakalım aynı puanı alabilecekler mi?

Aynı sınavda biz de varız tabii ki, bu sefer beş takımla katılacağız.

Unknown dedi ki...

@adektlimited.blogspot.com

2016 Avrupa Şampiyonasına aday oldular. Ve maalesef en güçlü aday onlar

julien sorel dedi ki...

mamma li turchi out,
mamma zee germans in...

ACY dedi ki...

harika bir yazi katiladigim tek konu 80lerde futbolun en iyi italya da oynandigi..bence su anda italya da oynanan futbol uluslararasi arenada alinan olumsuz sonuclara ragmen 80lerin muhafazakar futbolundan daha renkli daha heyecanli daha guzel bu milli takimlarina da ayni sekilde yansimis durumda..benim fikrim tabi

raul #7 dedi ki...

deli olmuş be.son zamanlarda zevk alarak okuduğum yazılardan biri oldu bu.eline sağlık aceto abi

Adsız dedi ki...

@ilker

evet son adaylığını biliyorum ve muhtemelen en güçlü aday..
2004 ve ya 2006 hatta 2008'i kapabilselerdi, gerekli alt yapı ve sosyal motivasyonu iyileştirebileceklerdi.yani italyan ligi şimdi eski tadında olabilirdi.

ben italyan ligini bizim yeşilçam macerasına benzetiyorum..80li yıllarda ki bol paralı yöneticiler isimden çok ligin marka değeri için yapısal değişiklikleri yapsalardı bu hale gelmezlerdi.
stadlar içler acısı..özellikle de güvenlik ve konfor sorunları var..kurumsallaşmamış bir yönetim anlayışı ile birleşince ve de üstüne mevcut sıcak para çekilince işler bu hale geldi..

Yasin dedi ki...

%100 katiliyorum; gecen flying dutchman Avrupa'da İtalyanlardan sonra İspanyol ve sonra da İngiliz hegemonyasının geldiğini yazdığı, sırada kimin olduğunu sorduğu, ekonomik kriz temalı bir postu vardı. Cevabım Almanya idi. İngilizlerin şimdi domine ettiği kadar edemese de Almanların Avrupa'da öne en çok çıkan kulüpler olacağına inanıyorum. Kriz bütün ülkeleri çok sert etkileyecek, bu sebeple farklar azalacak bence, Doğu/Orta Avrupa takımları tekrar daha iyi yerler yakalayabilir. İngiliz/İspanyol/İtalyan ekonomileri AB'nin en kötüleri şu an; ama diğerleri daha az etkilenecek demek değil. Yine de Balkanlar'ı, Polonya'yı, Cekleri Slovaklari arka bahce yapan Almanlar bence 1 numaraya yükselecek.
Bay Y.

rıza yaşar dedi ki...

Aceto,
almanların italyanları 2011'de yakalayabileceğini söylemişsin. ancak çok küçük de olsa 2010 yılında yakalama ihtimalleri yok mu?
şöyle ki: bu sene avrupa kupalarında toplanan puanlar 2010-2011 yılının sıralamasını belirleyecek. ve olur da şl'de bayern final oynarsa uefa'da da hamburg bremen finali oynanırsa 2011'e kalmadan 2011-2011 sezonunda almanlar italyanları geçemezmi acaba?
çok uçuk gelebilir ama imkansız değil.

İsmail Şayan dedi ki...

Ellerine sağlık, gayet güzel olmuş. Özellikle "stabilite" eksikliğine vurgu yapılması mükemmel. Çok az kişinin farkına varabildiği bir konudur.

Ekonomi elbette önemli faktör. Ama temel faktör olsaydı hem Serie A'nın hem Bundesliga'nın İspanya'yı sollamış olması gerekirdi. La liga'nın geliri Bundesliga'nın gelirinin %70'i civarında idi 2005/06 verilerine göre. Tam rakamlar şu an aklımda değil, o yüzden La Liga ile Serie A arasındaki uçurumun çok daha büyük olduğunu söylemekle yetineceğim yalnızca.

İtalya'da temel problemlerden biri "başaltı takımı" çıkaramamak oldu. Aynı sorun İngiltere için de geçerli ama onlar hep aynı dörtlünün kulüp istikrarlarını da koruyarak verdikleri mücadele ile özellikle bu kulüpler için bir kültür yaratıp aşabildiler sorunu. İtalya bunu beceremedi. Yaşanan skandallar da stabiliteye ekstra darbeler vurunca işler iyice çıkmaza girdi.

Bir küçük not: Heysel sonrası İngiltere'ye gelen cezayı da anmak daha iyi olabilirdi. Uzun süre Avrupa Kupaları'nda yer almayan İngiliz ekipleri ceza dönüşü ilk yıllarda doğal olarak bocaladılar. O yüzden altıncılık istisnai bir durumdu. Ceza öncesi durum da bu tezi destekler nitelikte.

Şu son paragrafı nazar boncuğu olsun diye yazdım :)