29 Nisan 2008

2020'de Futbol Nasıl Olacak?

Top meşin yuvarlaktı başlıklı post geride kalan çeyrek asıra bir ağıttı sanırım. 2020'de futbol nasıl olacak? İngilizlerin hazırladığı bir rapordan faydalandım çokça. Yorumlarda 2020'de futbol için görüşlerinizi bekliyorum.
İngiliz GSM şirketi,Orange sponsorluk anlaşmalarıyla var olduğu futbol dünyasına yakın tarihte bir rapor hediye etti: “2020’de Futbol”. Gelecek 10 yılda bizleri neler bekliyor? Dünyanın en sevilen sporunun artık statlara sığmayacağı kesinleşince devreye elbette ki televizyon girdi. Analog, dijital derken High Definition yayınla gerçeğe en yakın görüntüyle tanıştık yakın tarihte. Bundan sonraki adım ise görüntüyü üç boyuta taşımak. Gol sevincinde koltuğunun üzerine doğru uçacak bir santrfora hazırlık olun. İyi bir maç elbette ki tıklım tıklım dolu tribünlerle olur. Ya peki tribünler boşsa? Ekran başındaki izleyiciyi motive etmek için devreye tribünleri dolu gösteren grafik programları imdata yetişecek yakın bir tarihte. Futbol endüstrisinin kaleleri stadyumlar son 10 yılda mimari ödüller alacak kadar sükseli projeler haline geldi. Gelecek 10 yılda stadyumlar taraftarlar için bir sosyal tesis haline gelecek. Yeni inşaa edilen stadyumların etrafında kulüp taraftarlarına toplu konut projeleri en gözde fikirlerden biri bugünlerde. Hali hazırda bunu hayata geçiren Portsmouth kulübü taraftarlar için stadının yanına rezidans da inşaa ediyor. Elbette ki 2020’li yıllarda üstü kapanmayan stat kalmayacak. Peki ya üstü kapanan stadlarda yaşanan zemin problemi? Son 10 yılda FIFA Başkanı Blatter’in forse ettiği suni çim zeminler İskandinav ülkeleri dışında hiçbir lig ya da büyük organizasyonda kabul görmedi. Futbolcu sakatlanmalarında bir numaralı suçlu ilan edilen suni çim zeminler için son teknolojiyi geliştiren şirket FieldTurf Tarkett, eski araba lastiklerinden ürettikleri zeminlerin doğanın hediyesi çim zemine en yakın sonucu verdiğini iddia ediyor. Şirket 2020’li yıllara kadar iflas etmezse bunun gerçek olup olmadığını göreceğiz. Global ısınma tehlikesine karşı alınan önlemlerden birincisi denize yakın stadyumlarda kurulan su arıtma tesisleri. Yeni bir teknoloji olmaması rağmen, futbol dünyasından çok turizm sektörünün rağbet ettiği deniz suyunu arıtma tesisleri gelecek 10 yılda vazgeçilmezler arasında yer alacak. Enerji tüketimini azaltmak için diğer bir çare ise tribünlerin üzerine yerleştirilecek ve aydınlatmaya elektrik üretecek olan güneş panelleri. İngilizlerin bilim kurgu raporu sanırız İsviçrelilerin bu teknolojiyi kullandığından habersiz. Stadyum içi sıcaklığını sabitleyecek mikro klima sistemler ve sağnak yağmuru önleyecek kimyasalları bulutlara püskürtecek ekipmanlar ise robot hakem projesi kadar uçuk durmakta bugünlerde. Stadyuma gelecek seyircileri vibrasyon özellikli koltuklar bekleyecek. Maçın heyecanından hop oturup hop kalkan futbolsever için vibrasyon ne alaka diye sorabilirsiniz. Ben de sordum! Seyirci için bir diğer yenilik bebeklerin mama sandalyesi benzeri kumanda paneli! Buradaki ekranlardan yemek siparişi verebilecek, pozisyon tekrarlarını farklı kameralardan izleyebileceksiniz. Koltuk adınıza kayıtlı olduğundan, kulübün resmi ürünlerini bu ekrandan sipariş verecek, deplasman turları için rezervasyon yaptırabileceksiniz. Raporun en ilginç iddialarından biri yeni stadyumlarda özel araçlar için otopark yeri olmayacağı. Bunu destekleyen fikir ise Manchester City’nin yeni stadında taraftarın toplu taşımayla gelmesini teşvik etmek amacıyla minumum park yeri inşa etmiş olması. Casino sektöründe müşterilerin uyanık kalması amacıyla havalandırma kanallarından 24 saat oksijen pompalanması fikri futbol mucitlerine de ilham kaynağı olmuş ki; yeni statlarda tribünlere sakinleştirici, huzur veren(!) kokular pompalanacak. Futbol sahasına ise futbolcuların daha aktif olması için baharat kökenli kokuların sıkılması gündemde! 2020 ve sonrası futbol dünyasında taraftarların kulüpleri satın alacağı fikri de pek revaçta. Tabii Rus oligarklar ve Amerikalı dolar milyarderlerinden fırsat bulabilirlerse. Internette satışa çıkan amatör kulüplerin satın alınmasıyla emekleyen bu fikir Liverpool taraftarının, Amerikalı patronlardan kurtulmak için başlattığı kampanyayla daha şimdiden uygulanır oldu. Hakemlerin dünyasında geleceği olmayanlar ise rapora göre yardımcı hakemler. Kızılötesi ışınlarla ve yeni teknolojilerle ofsayt pozisyonlarının kesin tespiti, GPS teknolojisiyle ise taç, aut, korner, gol gibi kararlarda orta hakeme yardımcı olacak. Alman futbolunda bugünlerde şiddetle tartışılan hakem kararlarında beşinci hakemin ekran başında oturması fikri ise yine 2020’lerin futbolunda yenilik olarak göze çarpıyor. Dört hakemin halihazırda kullandığı kulaklıkla iletişimin yakın bir gelecekte teknik direktör ve futbolcular arasında olması ise teknolojinin değil FIFA’nın problemi. FIFA bunu izin verdiği takdirde, teknik adamlar saha içindeki futbolcularını taktiğe boğabilecekler.NNanoteknolojiyle üretilecek yeni formalar bakterilere karşı koruma geliştirecek ve içerdiği bantlar sayesinde maç içinde oyuncunun kaybettiği mineralleri tekrar vücuduna yüklemesine imkan verecek. Her oyuncunun farklı mineral ve vitamin ihtiyacı olduğundan bu formalar kişiye özel üretilecek. Formalardaki göğüs reklamları ise akar yazının olduğu elektronik bantlarla birden fazla şirkete pazarlanabilecek. Gün ışında oynanan maçlarda maksimum netlikte görüntü için nanoteknoloji sayesinde forma renklerinin tonu maç içinde değiştirilebilecek! Ivan Drago’nun çalıştığı kondüsyon aletleri(!) 2020’li yıllarda her futbolcunun datasını içinde barındıran bilgisayarlar içeren ve oyuncuya tüm eksiklerini bildiren birer kondüsyon hocası haline gelecek. Magnetik terapi odalarında yorgunluk atacak futbolcuların çarşamba-pazar sendromları son bulacak. Oksijen odaları ise sakat futbolcuların bir an önce sahalara dönmesi için her kulüp binasında bir adet bulunacak. 10-12 kilometre koşan günümüzün ön liberolarının 15 yıllık vadede bunu 20 km’yi çıkartması da öngörülenler arasında. Futbolun sürati hiç kuşkusuz ki artacak. Gen teknolojisiyle yetiştirilecek süper atletler futbol sahalarında hız rekorları kıracak. Sakatlandıklarında devreye çocuklarının kordon bağından elde edilen hücrelerin saklandığı kordon kanı bankası devreye girecek ve birçok sakatlık bu sayede kısa sürede tedavi edilecek. Chelsea kalecisi Peter Cech’in geçirdiği sakatlık sonrasında izin alarak taktığı kask ise yakın bir gelecekte kaleciler arasında sık kullanılır olacak. Amerikan futbolundaki kadar olmasa da; gelişen teknolojiyle üretilen yeni ve hafif koruyucular, tekmelik dışında bir materyel kullanmayan futbolcuların omuz, boyun gibi bölgelerini kaplayacak.

25 yorum:

Ömer Şahin dedi ki...

Peki christiano Ronaldo da bizi görecek mi diyor ve bu bayık espri için herkesten özür diliyorum.

tknycl dedi ki...

3D sevinen santrafor fikrini duyar duymaz aklıma pascal nouma ve inönü'deki son maçı geldi.bende böyle bilimsel ve güzel bir yazının altına bunu yazdığım için özür dilerim..

Adsız dedi ki...

türkiyede aynı kalır herhalde. neden derseniz beşiktaş çarşı grubu var abisi. endüstriyel futbolu yıkıp proleterya furbolu getirecek onlar.
ben de bu espri için özür dileyip takım formalarıyla ilgili fikrimi söyleyeyim. yakında takımlar o kadar reklam alacak kiformalar formula 1 arabasına dönecek. hatta fransız liginde var böyle bir kaç takım. forması reklam dolu.

biggins dedi ki...

Yazıyı iki kere okudum ve 5 dk düşündüm (kazmamaıyım neyim) yok arkadaş, olmaz olsun böyle yenilikte, böyle futbolda.. Bu ne yaa, en basit örnek; yağmurlu,karlı havalarda zayıf takımların bu fırsatı kullanması olmayacaksa, stadların o ruhu, atmosferi olmayacaksa, ben maça kaçak meşale sokamayacaksam :), arkadaşımla omuz omuza yapamıyacaksam, ısıtmalı koltuklarda götümü ısıtacaksam, hakem kararlarını tartışamıyacaksam v.s v.s yemişim böyle futbolu.

Biz bu oyuna bu şekilde aşık olduk, bu şekilde tutulduk. 7 yıldızlı otel konforunda maç izlemek Hınçal Uluç'lar için geçerli. Bizim gibi takımına aşıklar için değil.

Adsız dedi ki...

Yine nanoteknolojik alet edevat sayesinde oyuncu istatistiklerinin de formalarda gösterileceğini okumuştum.
Hatta Avustralya'da filan (fakat basket liginde) bikaç denemesi yapılmıştı.

muhder dedi ki...

mekanik futbolcularla birlikte mal mal oturan robot taraftarlar da eklendi mi harika olur artık! kumandayı da teknik adamlar kontrol eder play station gibi oynarlar artık.biletler üzerinde yazan "kale arkası açık" tarihe gömüldü sayılır zaten. yakında bu şekilde cılkı çıktıkça futbolun alternatifler türeyecektir sanırım.

resistance dedi ki...

o günleri görmek mi daha iyi, yoksa o günler gelmeden bu dünyadan çekip gitmek mi, kararsız kaldım doğrusu...

dinazor dedi ki...

Futbol "Futbol" olmaktan çıkacak yani...

attika dedi ki...

futbol üzerine bu kadar çok fikir ve proje geliştirilmesinin tek nedeni var bence:eğlence sektörünün temel taşıyıcısı olan iki sektörün, sinema ve müziğin iflas noktasında olması.son yıllarda ne müthiş müzik grupları çıktı piyasaya, ne de unutulmaz filmler çekmeyi başarabildi sinema sektörü...artık kimse kaset satamıyor, ancak eskinin baba grupları turneye çıkabiliyor.hollywood ise eski filmleri ısıtıp ısıtıp önümüze sunmakla meşgul.zaten film yıldızları da işi gücü bıraktı, çocuk büyütmekle uğraşıyor hepsi.geriye böyle sıkıntıları olmayan tek sektör futbol kalıyor..ne yazık ki futbolun böyle vahşice tüketilmesine seyirci kalacak gibiyiz...

fataliyev dedi ki...

Çok afedersiniz tümüne şöyle esaslı bir "oha" çektim. Öncelikle onu bir belirteyim.

Futbolun "futbol" olarak kalması, güzel ambalajlı bir "mal" haline gelmemesi taraftarıyım herkes gibi. Özellikle oyuncular, formaları vs. ile ilgili öngörüler saçma öngörüler olarak kalmalı. Mümkün olduğunca bu spor saf hali ve tüm heyecanı ile korunmalı. Denenen her yenilik bir şeyler çalacaktır bu güzel fenomenden. Konuşacak, tartışacak bir şey bırakmayacaktır. Fena olacaktır.

Olympian dedi ki...

2020 ve sonrasinda kuresel sicaklik 0,5 - 1 derece arasi artmis olursa, o yagmur bulutlarina kimyasal sikan adama, stat icindeki su aritma tesisine sokulmak suretiyle, o robot yardimcilarla girismek farz olacaktir. o donemin "statlarimizda gormek istemedigimiz olaylar" i icerisinde basi ceker bu mega dayak uygulamasi.

devletli dedi ki...

yani diyosun ki, sayborg futbolcular koşturacak, kızılötesi yardımcı hakemler bayrak kaldıracak, topçu televizyondan fırlayıp kucağımıza atlayacak, güneş batıdan doğacak, başımıza taş yağacak... eyvah eyvah eyvah...

Adsız dedi ki...

hiç merak etmeyin abilerim ablalarım, 2020'de de gs-fb derbilerinde kan gövdeyi götürecek, nası koyduklar havada uçacak, ezeli rakip şampiyonu alkışlamalı mı tartışmaları sürecek, fotomaç fenerbahçe'ye kadro kurmaya çalışmaya devam edecek ve bunlar oldukça ben bu futbolu sevmeye devam edeceğim. 2020 bana pek uzak görünmüyor açıkçası. bu denilenler olsa olsa 2040-2050 de falan olur. o zaman da pek mühim olmaz benim için heralde.

Adsız dedi ki...

Yukarıdaki geyikler biryana, herhalde her koltuk önüne bir interaktif konsol ve tv ekranı yerleştirmeye başlarlar önümüzdeki 10 yıl içerisinde. Stadların tamamının üzeri kapanır, suni çim teknolojisi yaygınlaşır, yanhakem tarih olur, futbolcular ve teknik heyet telsizle haberleşir. Hafif kask ve diğer koruyucular da gelecekte kullanılabilir. Ben esas teknolojide değil de oyun kurallarında bir radikal adım bekliyorum. Geri pas yasağı gibi oyuna gözle görülür etki edecek birşeyler... Daha fazla pozisyon ve gol için birşeyler.

n0s dedi ki...

speedball diye bi bilgisayar oyunu vardı onun gibi olsun. ayrıca nanoteknoloji nedir??

Unknown dedi ki...

Herseyi gectim de su son paragrafta yazanlar olursa ben gercekten izlemem bu oyunu. Gen oynamaları falan filan... Alt tarafı top oynuyorsunuz yani insanları insanlıktan cıkarmanın ne anlamı var.

İsmail Şayan dedi ki...

Rapor, 14 Şubat tarihli, Deloitte ile aynı gün... İkisini de yakaladım da yazamadım vakitsizlikten. Bunu yazmaya gerek kalmamış, elinize sağlık efendim.

Vibrasyon, yanlış hatırlamıyorsam yeterince “hareketli” olmayan seyircileri “hareketlendirmek” içindi. Hakemlerle ilgili kısma atlayayım:

İfab’ın 8 Mart tarihli toplantısı ile bu konudaki fantazilerin hepsi taca çıktı. “Topun kale çizgisini geçip geçmediği ile ilgili tüm teknolojik çalışmaların durdurulması” kararı çıktı toplantıdan. Öyle “çipli top” neyin yok yani... Gerekçeleri bizim kaygılarımıza tercüman: “bu oyun böyle güzel, hata hakemden gelse dahi insan faktörü azaltılmamalı”. Özellikle Galler temsilcisi çok kararlı davranmış, kendisini tebrik ediyorum. Aynı toplantıdan çıkan bir “tavsiye kararı” ise hoşuma gitti: kale arkası hakemleri.

Bu yıl içinde en az bir fifa ya da uefa turnuvasında denenecek her iki kalenin de arkasında bir hakem olması.

Bir de Portsmouth’un projesi çok enteresan geldi bana. Bu yalnızca bir başlangıç olarak görülüyor ve yakında alınacak uygun bir arazide hem kulübün stadyumunun, hem oyuncularının ve taraftarlarının bir arada oturduğu mahalleler oluşturulabileceği söyleniyor. Yani şimdi diyelim ki bizim Aziz Başkan bunu uygulamaya karar verdi. Gitti stadı yaptı, etrafına apartmanları, villaları döşedi. İnsanlar müthiş paralar ödeyerek bu evleri/villaları satın alıp orada oturmaya başladı. E futbolcular da zaten orada oturuyor... Sonra Volkan son Galatasaray maçında yediği gibi bir gol yedi. Ertesi gün şöyle bir haber görür müyüz gazetelerde:

Hatalı gol yiyen Volkan “KOMŞULARI” tarafından dövüldü!..

Emre Demirel dedi ki...

Şöyle bir fikir geliyor aklıma ama biraz uçuk gibi.Stadlardaki binlerce seyircinin çıkardığı gürültüden yararlanarak, ses enerjisi elektrik enerjisine çevrilebilir mi?
Yahoo Answers'da yaptığım dandik araştırma sonucu böyle bir şeyin olabileceğini öğrendim.

http://answers.yahoo.com/question/index?qid=20061016142335AAA6Ps0
Fena olmaz aslında seyircinin kendi elektriğini kendi üretmesi.

Eski açık sarı desene,desene,desenee.Işıklar sönüyor sarı deseneee!

serkan utlu dedi ki...

ekran başındakiler için boş tribünler olmayacak olayı hoşta , sahadaki fubolcular ne yapsın..tüm bu anlatılanlar bilim kurgu fimi gibi , ulen bu ingilizler futbolun ıncığını mıncığını çıkaracak bu gidişle...konuyla alakası yok ama bu futbolcuların maç boyunca bilmem kaç km koştuğunu nasıl hesaplıyorlar yahu, nasıl bir aygıttır bu, bilen bir zahmet açıklasın ....

Adsız dedi ki...

En iyisi bize 2020,de farkli spiker(Guntekin Onay,Murat Kosova vb.) ve yorumcu(Ugur Meleke, Mehmet Demirkol vb.) secenekleri sunsunlar. Gerisi yalan...

Baska bir deyisle 2020,de Ilker Yasin konusamayacak duruma gelsin...

Murat Ozkan

Ömer Şahin dedi ki...

Ben ilk postta dalga geçtim çünkü insanların bunları ciddiye alacağını düşünmedim.

Arkadaşlar yapmayın.

bundan 20 yıl önceye bakarsanız 2000 yılında hayatımız nasıl olacaktı? Sözde arabalar uçmaya başlayacaktı, kay kaylar bilmem neler. Her şey elektronik olacaktı şöyle olacaktı böyle olacaktı.

Şu anda dünya üzerinde yapılmasına çok şaşırdığınız ne var? En fazla alışverişimizi kredi kartıyla yapıyoruz, internet üstünden yapıyoruz. Bir de arabalarımızda navigasyon var. Şimdilik kendi kendini park eden araba ısınma turlarında, onun da arkasına kedi köpek geçerse ne olacağı meçhul. İspanya'da kale yanlarına reklam yansıttılar çok mu orjinal oldu?

Siz merak etmeyin. Bilgisayarlı cartlı curtlu koltuklar en fazla Nou Camp'a Barnabeu'ya gelir. Bizde ne para var ne de rahat koltukta maç izleme anlayışı, böyle bir lükse talep yok. Zaten bu lüksü talep edenler futbolda asla çoğunluk olamazlar.

Birincisi digital divide, yani dijital ayrım var, ikincisi Türkiye'de gelir uçurumu var. Önümüzdeki 50-60 yıl sizin keyfinizi kaçıracak bişey olması imkansız.

Santiago dedi ki...

Bence bizim hakemleri ozellikle bikini giyen giymeyen eski hakemleri kaldırsınlarda gerisi onemli değil :)))))

Adsız dedi ki...

bu gelişmeler olursa futbol izlemeyi bırakırım. stadların üstü kapanmasın kar yağsın çamur olsun izlemesi ne kadar keyifli oluyor. taça ofsayta sensörler robotlar karar vermesin günerce hakem hatasını tartışalım. Futbolun hiçbir anlamı kalmaz

Mehmet Aytekin dedi ki...

Orange Ingiliz degil, Fransiz sirketi. Orange UK, Fransizlarin Ingiltere'de kurdugu sirket. Vodafone Turkiye gibi.

Gokeyup dedi ki...

Bogaz sularının üzerine futbol oyunu(yeşil sahadaki herşey)'nun 3 boyutlu olarak yansıtıldığını hayal ediyorum. Projeksion cihazı ile duvara yansıtmak yerine ....

2 köprü kale arkası tribünler, bebek ve karşısı ana tribünler:)

Ibrahim