25 Eylül 2007

Öküz Öldü Ortaklık Bozuldu

Ben demiştim demekten haz etmem, desem ne olur ki? Lakin 2 hafta önce Inter'deki sakatlıklar yüzünden kaleci Cesar çok pozisyon yer dediğimde yorum atanın biri gider yapmıştı kendince. Ne oldu peki Cesar'a? Kaç top geldi? Bir mi? Neyse ben Mourinho anlatayım biraz. Chelsea taraftarı isyanda, biri güzel bir laf etmiş: O Mickey Mouse kılıklı Grant kendini ne sanıyor. Burası Disneyland mı?" Mourinho'nun geçen sezon da Şampiyonlar Ligi finali yapamayınca gitmesi lazımdı, kendisi de söylüyor teklifler vardı -ki Real Madrid'dir bu- gitmedim, eşek kafamı mikime getiriyor. Roman A'yı hadi 50 yıl sonra gelen ilk şampiyonluk eğlendirmişti ama ikincisi umuruda bile değildi. Adam eski oyuncakçı, bugünlerde de en pahalı oyuncağı Chelsea. Çocuk bu; kıracak dökecek elbette, orasını burasını kurcalayacak. Avram Grant kim derseniz? İsrailli olması bir kenara Ömer Kaner tipinde bir adam derim. Fenerbahçe'de yabancı hocaların yanına Ömer Kaner'i koyarlardı başkanlar. O da hergün "antreman raporu" verirdi başkanlara. Avram Grant da Roman A'nın soyunma odasındaki eli kulağıydı işte. Güzel futbol, hücum futbolu oynatmıyor falan hikaye. Roman A. İskoçya'daki bir diğer oligark Vladimir Romanov gibi artık futbolu kavradığını sanan bir arkadaş. Son maçta Essien'e taktik vermesi de bunun göstergesi... Tekrar Mourinho'ya döneyim. "Bu kadroyla da Şampiyonlar Ligi'ni alamadı ya, Premier Lig'de zaten Man. United tekliyordu 3-4 yıldır; ondan faydalandı" diyenlerle "Galatasaray'ı Fatih Terim değil Hagi şampiyon yaptı 4 sezon" diyenler arasında bir fark yok benim için. Adamın futbol felsefesi var mı? Var. Adam sahasında 42 maç oynamış, birini bile kaybetmemiş. Adamın ağzıdan çıkan her kelime haber, rayting mi? Evet. Adam son 7 yılın en çok konuşulan teknik direktörü mü? Evet. Mourinho, soyunma odasına elini ayağını sokan Roman A'ya neden istifasını vermedi peki? Keriz değil de ondan! Bu yıl ve ayrılma tazminatı olarak cebine 11 milyon euro koyacak, mantıklı bir sebep değil mi? Peki ne kadar sustu Mourinho? Ferguson ve Wenger ile mahalle karısı gibi kavgalarını bildiğimizden bu ayrılık sonrasında tıp diyeceğine ihtimal vermiyordum. Ülkesinde bir gazeteye konuşmuş ve der ki: Beni en çok Stanford Bridge'de maç kaybettiğinizde hatırlayacaksınız. Ben bu sahada 42 maçtır hiçbir Chelsea'liyi evine gözü yaşlı göndermedim. Chelsea 3 yıl sonra sahasında kaybettiğinde birilerinin bu rekorun ne olduğunu anlayacak. Taraftarın gözünde 20 yıllık kredim vardı. Ferguson ve Wenger hiçbirşey kazanmadan da yıllar boyunca koltuklarını korudular (burda ağlamış, olmamış yani). Mourinho nereye gider, beklemek lazım ama bir de yolcu futbolcular var Chelsea'da. Portekizli gidince depresyona giren Drogba, onun adamları olarak kabul edilen Malouda, Ashley Cole ve Frank Lampard. Mourinho zaten bu kafada bir hoca. Porto'dan da adamlarını getirmişti, şimdi gittiği yere de Chelsea'de sırtını dayadıklarını götürecektir illa ki... Bir de timsah gözyaşları dökenler var tabii. Roman A'nın kankası Shevchenko mesela, "ben masumum"diyor ama ona kimse inanmıyor. Ballack "üzgünüm" diyor; olmasan ne yazardı diyorlar. Beni en çok şaşırtan ise onca karede Mourinho'ya sıkı sıkı sarılan ve kanka görüntüsü çizen kaptan John Terry. Mourinho'nun gidişinden en çok onu sorumlu tutuyorlar oralarda bir de bir demeci var ki Terry'nin: "Old Trafford'da kazanırsak Avram Grant'ı taraftar sever". Biz buna bizim buralarda "öküz öldü ortaklık bozuldu" diyoruz...

6 yorum:

Yağız Gönüler dedi ki...

Abicim o yorumsever arkadasin daha ne giderleri var publish etsek 10 seri kitap olur.
**

John Terry ve Mourinho örneginin Maldini ve Ancelotti arasinda da gerceklesicegini düsünüyordum gecmis sezonlarda ancak olmadi. Ancelotti eger adam akilli bir genclestirme yaparsa takimda uzun süre kalir.

Ortega dedi ki...

Rus patrona "Roman.A" deme ekolu mu baslayacak yoksa yakinda :s

Tribun dergide'de Aziz Yildirim icin "A.Y" kisaltmasi kullaniyordu, aklima o geldi simdi. Fenerbahce forumlarinda da "H.U" yazarlar Haluk Ulusoy yerine.

aşkın dedi ki...

sayın yazara katılmadığım 3 nokta:
# Terim'in Hagi'siz kariyerinin başarısızlığı
# Avrupa kupalarında 2000 - 20006 arasında ne mal oldukları görülen dandik Manu ve bebeler karması Arsenal'in domine ettiği adada elde edilen başarıların çok da abartılmaması gerektiği (yenilmezlik rekoruna saygım sonsuz o ayrı)
# Mourinho'nun Wenger ve Ferguson hakkındaki yorumlarının haklılığı (Bu ikisi uzun süre dişe dokunur bir yenilik getirmeden ''körler - sağırlar birbirini ağırlar'' ı oynamışlardır) .

Adsız dedi ki...

yukarıdaki yoruma katılmadığım 3 nokta:
# Hagi'siz Terim'in tek eksiğinin (II.Fatih dönemi) Hagi olmadığı.(tüm kadroyu saydırtmayın şimdi.)
# Bebeler karması Arsenal 1, adından söz dahi edilmeyen Liverpool 2 kez şampiyonlar liginde final oynamıştır bu süreç içerisinde.(Premier ligin dünyanın en iyi ligi olduğunu gösteren örneklerin en büyüğü değildir bu kesinlikle)
# "Mourinho ile olan ilişkimiz başlarda çok iyiydi. ama ne zaman ki biz kazanmaya başladık, Mourinho 'nun çenesi düştü." Rafael Benitez

mert dedi ki...

hepsini geçtim de terry ayıp etmiş sanki gibi geldi, bakalım mourinho'yu nerede göreceğiz.

ısmarlama gezgin dedi ki...

inter ağır basıo ama portekiz milli takımının başına geçerse yılda sadece 5-6 maçta izleriz elemelerde ve 2 yılda bi turnuvalarda, bu da unutturur kendisini..
bi ara isveç milli takımıydı sanırım, başında 2 teknik adam vardı hala var mıdır bilmem ama şöyle bi fantezi de hoş olurdu be:
"moruinho-capello-lippi li bi inter" veya milan veya real (:
(dipnot: schuster kalsın isterim)