2 Aralık 2008

Bizim İçin Oyna

Sevgili abim, çalışma arkadaşım Mehmet Ali Gökaçtı bu kitabını raflarda göremedi. "Bizim İçin Oyna" büyük emek harcanmış bir araştırmadır. İletişim Yayınları'ndan çıktı. Kısa bir bölüm yayınlıyor, selam ediyorum öbür dünyaya...

Bu çalışmada, geride bıraktığımız yaklaşık yüz yıllık süreçte Türkiye’de futbol ile siyasetin ilişkilerini ve etkileşimini ortaya koymaya çalıştık. Bu ilişki, her dönemde iki taraflı çalışan bir mekanizmaya dayanıyor. Siyasetin, futbolu kullanarak kitleleri yönlendirmeye ya da etkilemeye çalışması gibi tek yönlü bir süreçten söz edilemez. Aynı zamanda futbol dünyası da ayakta durabilmek için siyasete ihtiyaç duydu. Çünkü futbol dünyası kendi dinamikleriyle ayakta duracak güce ve özgüvene sahip değildi. Bu yüzden de siyasetin ister doğrudan, isterse dolaylı yollardan futbola müdahil olması hiçbir zaman için yadırganmadı. Hatta çoğunlukla maddi ve manevi getirileri açısından olumlu ve gerekli sayıldı. Siyasetin desteğini bir şekilde almaksızın hiçbir zaman ayakta duramamış olan Türk futbol dünyasının endüstriyel futbolun acımasızca işleyen çarkları karşısında sığınacağı tek yer çoğunlukla yine siyaset oluyor. Türk futbolu üç büyük kulübün öncülüğünde “kendine özgü” bir şekilde endüstrileşirken, geride kalan büyük çoğunluk da mecburen her geçen gün daha fazla siyasal güç odaklarına tabi hale geliyor. Bu gidiş Türk futbolunu belki kimilerinin dediği gibi öldürmeyecektir ama siyasal bağımlılıklara mahkûm edecektir. Hem de 100 yıl öncesine göre daha sıkı bir prangayla...

9 yorum:

Emre Girici dedi ki...

Allah rahmet eylesin... Turkiye'ye döndügümde alacagım ilk kıtaplardan olacak.

haute_couture dedi ki...

kapak fotoğrafındaki futbolcu ankaragücülü mü galatasaraylı mı çözemedim.ankaragücülü ise çok anlamlı bir fotoğraf..

erdemkursat dedi ki...

Allah rahmet eylesin başın sağolsun aceto, hepimiz bi gün yine o na döneceğiz...

fataliyev dedi ki...

Türkiye'de "sağ" iktidarlar ve siyaset...

paris dedi ki...

Bir taraftan futbolun endüstrilemesinden duyduğumuz sıkıntıdan bahsederken, diğer taraftan hala " üç büyük kulüp " terimini kullanmaya devam ediyoruz. Elbette futbolun siyasileşmesi zararlı. Ama bir taraftan ellerindeki ekonomik gücü "kazanmak için her yol mübah" ilkesi ile kullanan kesime karşı, diğer tarafın siyasetten başka silahı yok.
Bu arada resimdeki o kupayı alan futbolcu Galatasaraylı. Acaba Ankaragücü'nün dişini tırnağına takarak, 2. ligden gelip o kupayı alması mı anlamlı? Yoksa o kupayı Kenan Evren'in elinden alması mı?
Biraz insaf lütfen

ich dedi ki...

Foto; Lüle sacli sinyor Terim.

josemarcelosalas dedi ki...

Ruhu şad olsun.

Joe Jonese Atesdagli dedi ki...

shankly'nin bir lafı var;

futbol sahasının çimine asker botu değdiği zaman çimler yeniden çıkmaz.

çeviride biraz anlam düşmesi olmuş olabilir ama sözün anlamı buna yakın.

bu arada başın sağolsun aceto.

Gayriciddimilliariza dedi ki...

Aman..Yoksa GS Dergisi'ni çıkartan Mehmet Ali bey mi? yazın Beyoğlu'ndaki ofisinde tanışmıştık, çalışmalarımızdan bahsetmiştik birbirimize..Bu kitabı görünce hemen açtım yorumları bir refleksle.. çok üzüldüm.. gencecik tertemiz bir insan.. Allah rahmet eylesin.. Sevenlerine büyük sabır..