1 Eylül 2021

Ben Unuttum Siz Hatırlayın

İkinci Dünya Savaşı’nın bittiği günden iki ay sonra Bavyera’da Nördlingen’de doğduğunu, 13 yaşında futbola kasabanın takımında başladığını ve A takımda sadece bir yıl kaldığını, 1964 yılında 19 yaşında geldiği Bayern Münih’te futbolu 34 yaşında bıraktığını unutmuştu.

Futbol tarihinin ceza sahası içindeki en kurt santrforlarından biri olduğunu, golcü içgüdüsü denilen gözle görülmeyen tarifin vücut bulmuş hali olduğunu, 1.76 m’lik boyuna rağmen kafa golleriyle rakiplerini çaresiz bıraktığını de –belki de-hatırlamıyordu.

Alman Ligi’nde Bayern Münih formasıyla 427 maçta 365 gol atmış ve ülke tarihinde bugün bile geçilemeyen en büyük “9” olmuştu. 1970 Dünya Kupası’nı Brezilya kazanmış ama o Batı Almanya formasıyla 10 gol atıp kral olmuştu. İki yıl sonra Avrupa Şampiyonu olan kadronun değişmezi, bir sonraki Dünya Kupası’nı kazanan Alman milli takımının da usta golcüsüydü. 62 maçta 68 kez fileleri havalandırmıştı milli formayla. Miroslav Klose gün gelip onu geçtiğinde bunu ancak 137 maçta başarmıştı. 1972 onun için unutulmaz yıldı ama onu da unutacaktı. Bayern Münih ve milli takım forması altında bir yılda 85 gol attı. Onun lakabı “Bombacı”ydı. Soyadı, Almanya’da sık rastlananlardandı ama Müller denildiğinde dünyanın dört bir köşesinde akla gol gelirdi. Soyadını marka yapmak böyle birşeydi. 85 gollük rekorunu 40 yıl sonra Lionel Messi, 91 golle geçecekti o da buna şapka çıkartacaktı… Her şey yaşandı, her şey hatıralarda kaldı. Sonra o hatıralar…

1982’de futbolu bıraktığında şöhretin yalnız günleri başladı, alkol onun kaçış noktasıydı. Eski takım arkadaşlarının desteğiyle hayata döndü, teknik adamlık yapmadı.

Gerd Müller geride bıraktığımız haftada 75 yaşında hayata veda ettiğinde uzun zamandır boğuştuğu alzheimer hastalığının kurbanıydı. Özel bir bakımevinde kalıyor ve hatıraları, attığı goller onu her gün birer birer terk ediyordu. İzlese de izlemese de, yaşı yetmese de her futbolseverin unutmadığı, unutamadığı “Bombacı” hatıralarını bırakıp ayrıldı bu dünyadan…


Almanların efsane golcüsünün hayata vedasından üç gün sonra İngiliz futbol tarihine damga vurmuş eski bir futbolcu demans hastalığına yakalandığını açıkladı. Boyu Gerd Müller kadardı ama o da kafa gollerin üstadıydı. Savaş yıllarında 1940’ta Aberdeen’da doğan Denis Law, Manchester’da önce mavilerin formasını giymiş, bir yıllık Torino macerasının ardından şehrin kırmızılarına transfer olmuştu. Manchester United formasıyla 11 sezonda 309 maça çıkıp 171 kez fileleri havalandırdı, kariyeri yine mavilerde Manchester City’de son buldu ama İskoç santrfor her zaman 1968 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde 98 bin taraftarın önünde Benfica’yı uzatmalarda 4-1 ile yıkan ve tarihinde ilk kez bu kupayı kazanan Manchester United’ın futbolcu olarak hatırlandı.

Manchester United’ın o kupayı kazanan kadrosundan yaşlılık günlerinde alzheimera yakalanan ilk futbolcu Dennis Law değildi! 2013-2020 yılları arasında Bill Foulkes, David Hard, Tony Dunne, Noby Stiles hayata alzemi yüzünden veda etmiş, Bobby Charlton’a da bu hastalığın teşhisi konulmuştu. Aynı takımda 6 oyuncunun alzheimera yakalanması tesadüfle açıklanamazdı elbette. Uzun yıllardır yapılan araştırmalarda kafa vuruşlarının futbolcularda ilerleyen yaşlarda demansa yol açacak beyin hasarı verdiği hakkında bilimsel makaleler yayınlanıyor ve İngilizler okul çağındaki çocukların alt yapılardaki idmanlarda kafayla topa vurmalarına yasak getirdiği haberleri arşivlerde yerini alıyordu. 2020 yılında İngiltere’de 850 bin demans hastası vardı ve 65 yaş nüfusta 14 kişiden biri bu teşhisle hayatına devam ediyordu. Bir futbol takımından altı oyuncunun birden alzheimera yakalanması, Denis Law’ın da hastalığının açıklamasının ardından kafa vuruşlarının beyine verdiği zararlar için farklı görüşler ortaya atıldı. Teknoloji sayesinde su geçirmez hale gelen ve ağırlığı hava şartları yüzünden değişmeyen futbol topunun, adı geçen efsanelerin oynadığı yıllarda deriden ve el dikişiyle yapıldığı ve yağmurda ağırlaşan meşin yuvarlağın kafa vuruşlarında travmaya sebep olduğu acı bir gerçek olarak yazıldı futbol tarihine…

Latin dillerinde kelimenin kökenine baktığınızda unutmak, beyinden uzaklaşan, silinendir… Hatırlamak ise kalpte tekrarlanan… Beyninde siler, kalbinde hatırlarsın… Gidenler hayatlarının son dönemecinde unutsalar bile, kalanların hep hatırlayacağı bir yaşam bırakmak lazım geride…

Hiç yorum yok: