1 Eylül 2021

Küçük İtalya 1 ve 2

 

Genç Alman teknik direktörlerin büyük sükse yaptığı bir dönemden geçerken Türkiye, 32 yaşında bir teknik adamla tanıştı geçen sezon. Alanyaspor’da Çağdaş Atan’ın yardımcılığını yapan Francesco Farioli’yi eski kulübüne tavsiye eden İtalya’ya transfer olduğu ilk formasını giydiği Sassuolo da onunla çalışan Merih Demiral’dı. Floransa Üniversitesi’nde felsefe eğitimi alan Farioli o dönemde genç bir kaleciydi, sahadaki kariyeri ancak üçüncü ligde son buldu ama Socrates, Kant, Bacon ve Sartre okuyan genç İtalyan futbolla felsefeyi bitirme tezinde buluşturup kendisine yeni bir kariyer kapısı açtı. “Oyunun felsefesi, futbolda estetik ve kalecinin rolü” yazıyordu tezinin giriş sayfasında. Hayatını değiştiren adam Çizme’de son yılların yükselen futbol aklı De Zerbi oldu. Farioli artık onun teknik ekibinde kaleci antrenörüydü ama daha fazlasını istiyordu…

Geçen sezon Alanya’nın pas oyununda, defanstan topla çıkışlarda çizdiği oyunlar memleketin en önemli futbol akıllarından birinin radarına takıldı. Karagümrük Başkan Süleyman Hurma… Ligin yeni takımının transfer politikası tesadüfler üzerine kurulu değildi. Süleyman Hurma geçmişteki sportif direktörlük tecrübesiyle transferlerde yüz yüze görüşmeyi yapan adamdı. Önce kaleci Viviano geldi. Onun ardından Serie A yıllarında yeteri kadar İtalyanlaşmış bir Arjantinli maestro: Lucas Biglia’nın imzası sonrasında İtalya operasyonu devam etti. Bu sezon takımdan ayrılan bir başka Arjantinli Lucas Castro da Serie A’da dört takımda forma giymişti. Şilili Jorquera, ara transferde Genoa ve Milan geçmişi olan Bertolacci ve Premier Lig’de 3 takım forması da giyen eski Roma ve Milanlı Fabio Borini. İstanbul’da “Küçük İtalya” projesinin başına uygun teknik adam arayan Süleyman Hurma’nın yolu Francesco Farioli ile böyle kesişti. Serie A’dan gelen oyuncularla dil bariyeri olmayan, genç, iştahlı, bilgili ve sürekli olarak kendini geliştiren bir teknik adam… Bu sezon Udinese, Roma ve Juventus formaları giymiş tecrübeli Faslı stoper Medhi Benatia ve yolu 4 yıl önce Atalanta’tan geçen Sırp santrfor Aleksandar Pesic ile Serie A patentli futbolcu sayısı yükselirken bu proje belki de Süper Lig’in bir başka takımı için ilham kaynağı oldu.

Geçen sezon Trabzonspor’da göreve geldiğinde sekiz haftada bir galibiyet almış takımla yükselişe geçen Abdullah Avcı ligin röntgenini en iyi çeken futbol adamlarından biri olduğunu devre arasında gösterdi. İlk hedef ligde fark yaratan oyuncuları kadrosuna katmak olan Avcı, Alanya’nın başarısında büyük pay sahinbi olan Bakasetas ve yükselişteki bir genci Berat’ı kadrosuna kattı. Sezon bittiğinde bir önceki yılın transfer enkazını ortadan kaldırması gerekiyordu.

Oyuncu transferinde İtalya Serie A yeterli bir referanstı. Yüksek taktik bilgisi olan teknik adamlarla çalışan futbolcuların oyun disiplini vardı ve sert ligde yıllarını geçirirken edindikleri tecrübe onları Türkiye’de şampiyonluğa oynayan bir takım için inandırıcı ve umut veren kimlikler olmalarını sağlıyordu. Karagümrük gibi Trabzon’da da bir “Küçük İtalya” projesinin ilk iki halkası Gervinho ve Bruno Peres oldu. Roma ve Parma formalarını giyen Fildişi Sahilli forvet Gervinho ile Roma’nın savunma hattında Brezilyalı Bruno Peres aynı gün geldiler şehre.. Büyük bomba, Serie A’ya 10 yıl damgasını vurmuş, Napoli’de Maradona’dan (115gol) daha fazla gol atan Marek Hamsik’ti (121 gol). Kadroda iki sezon İtalya’da Fiorentina forması giyen Brezilyalı stoper Vitor Hugo vardı ve Serie A rüzgarı, Karadeniz’de sert esmeye başladı. O rüzgarın Trabzon’a getirdiği son isim bir Danimarkalı santrfordu ama o da Serie A patentliydi. Andreas Cornelius’u ülkesinde keşfeden ilk kulüp Atalanta idi ve geçen sezon Parma’da Gervinho ile birlikte forma giyen 9 numara, tanıdık isimlerin bol olduğu bir soyunma odasında buldu kendini…

Hiç yorum yok: