20 Mart 2019

Gidenlerden En Çok Seni Sevdim



O bir  göçmeniydi. Ülkesinin liginde futbol oynamadan, altyapısında olduğu takımda onu keşfedenlerin peşinden 'ya gitti. 'den teklif aldığında mutluydu, 'de oynayacak, daha fazla para kazanacaktı. Sağlık kontrolünden geçti, Fransa'ya döndü, valizlerini topladı ve ilk idmanına çıkmak için tekrar yola koyuldu. Bu son yolculuğu oldu. 29 yaşındaki Arjantinli santrforu taşıyan özel uçak Manş'ın sularına gömüldü. Sala'yı Cardiff City'e satan Nantes kulübünün oyuncunun 15 milyon euro'luk bonservisini ölümünden sonra talep etmesinin soğukluğu eksi kaç derecedir bilmiyorum ama ben futbol sahalarından parkelere geçip iki büyük yıldızın trajik ölümünü hatırlatmak istedim.

10 NUMARAYI BİR DAHA KİMSE GİYMEDİ
, İspanyol basketbolunun 80'lerdeki büyük yıldızıydı. Sadece  değil, yüzmedeki şampiyonlukları, judo, masa tenisi branşlarında yer alması ile komple bir sporcu, atletti Fernando. 1986'da NBA'e, 'a gittiğinde bunu başaran ilk İspanyol basketbolcu oldu. Sakatlıklar ve hayal kırıklığı onu bir yıl sonra doğduğu Madrid'e dönmek zorunda bıraktı.  ertesi sezon Cibona'da Avrupa basketbol tarihinin en yetenekli ismi kabul edilen bir genci kadrosuna katmıştı: ... Fernando Martin ve Drazan Petrovic uzun yıllar birlikte forma giyebilirlerdi ama sadece bir sezon oynayabildiler. 3 Aralık 1989 günü Madrid'de Manzanares Nehri kenarından geçen M30 otobanında bir Lancia Thema'nın  yaptığı haberi ulaştı ajanslara. Direksiyonda oturan ve hayatını kaybeden Fernando Martin'di. 27 yaşında hayatını kaybeden Fernando Martin'in 10 numaralı formasını bir daha kimse giyemedi. Babası öldüğünde beş yaşında olan Jan Martin, yıllar sonra ilk İspanyol Ligi'nde parkeye çıktığında ülke gözyaşlarına boğuldu.

MARTIN İLE AYNI SON
Drazen Petrovic o sezon her şeyi yaptı ama Barcelona'nın şampiyon olmasına engel olamadı. Hayat işte, o da Fernando Martin gibi NBA'e gittiğinde sırtına geçirdiği forma Portland Trail Blazers'ındı. İki yıl sonra  Nets'e gitti. 93 yazında play-off'larda ilk turda elenmeseler belki de o kadar erken dönmeyecekti eski kıtaya. En iyi sezonunun ardından Nets ile yaşadığı kontrat problemi nedeniyle ABD'ye dönmeyi de düşünmüyordu aslında. Atina büyük ihtimalle gelecek adresi olacaktı. Panathinaikos ile anlaştığı yazılıyordu o günlerde. Hırvatistan  kampı için geldiği Almanya'da eski takım arkadaşı Fernando Martin ile aynı sonu paylaşacağından habersiz bir yola çıktı. Otomobili kullanan kız arkadaşı Klara Szalantzy da basketbolcuydu ve onun yakın arkadaşı bir basketbolcu da arka koltuktaydı. ... 7 Haziran 1993 günü öğleden sonra sağnak yağmur otobanı kayganlaştırmıştı. Denkendorf yakınlarında bir tırla çarpışan araçtan fırlayan Petrovic hayatını kaybederken, Türk basketbolcu Hilal Edebal kazayı büyük bir travmayla atlattı, spor hayatı bitti, hafızasını kaybetti. Otomobili kullanan Szalantzy kazayı ufak sıyrıklarla atlattı, kariyerine devam etti ve yıllar sonra Alman futbolunun efsane golcülerinden Oliver Bierhoff ile evlendi... Hilal Edebal kazadan bir yıl sonra intihar girişiminde bulundu, bugün 49 yaşında; o günleri ailesinin desteğiyle atlatmaya çalıştı. Basketbolseverler Fernando Martin ve Drazan Petrovic'i hiç unutmadı. Futbolseverler de Emiliano Sala'yı hiç unutmayacak. Hep sorulur, sorulmaya devam edecek: Sala Premier Lig'den bu transfer teklifini almasaydı, Fernando Martin sakatlanmayıp Portland'da kalsaydı, Drazan play-off'lara erken veda etmeseydi ve Hilal Edebal, yakın arkadaşı Klara'yı kırmamak için çıktığı o yolculuğa çıkmasaydı...

Hiç yorum yok: